Treni raya koydumu sadece arkadan itmek kalır.
Treni raya koydumu sadece arkadan itmek kalır.
Çok doğru söylemişsin.
HER İŞİN BİR PÜF NOKTASI VARDIR
Ocak 2014
Yıllar önce TRT Radyo'da dinlemiştim. Deyimlerin Hikayesi veya Atasözlerinin Hikayesi isimli bir programdı sanırım. Dinlediğim bölümde ''Her işin bir püf noktası vardır'' deyiminin hikayesi anlatılıyordu. Bende o kadar kalıcı izler bıraktı ki, bu hikayeyi hayatımın her evresinde hatırlar oldum ve gözlemlerim de bana bu deyimin ne kadar evrensel olduğunu ispatladı.
Hikayemiz, 17nci yy.da bir fincancı (kahve) loncasında (ahi ocağı) geçer. Bir usta ve çırağı kendi hallerinde dükkanlarında kahve fincanı üretmekte ve satmaktadır. Çırak zamanla büyür ve belli bir ustalık seviyesine gelir. Bir zaman sonra artık kendini ispatladığını düşünerek ustasına:
Ustam, ben bu işte her şeyi öğrendim, piştim. Bir el ver de bana dükkanımı açıver.
Evladım, senin pişmene daha var, biraz sabırlı ol.
Bilindiği üzere ahi ocaklarının geleneği, ustalık makamına erişen bir çırak için lonca içinde bir peştemal kuşanma merasimi yapılır, helalleşilir ve ustasının hazırladığı dükkana usta olarak adım atar. Çırağın bir çeşit sigortasıdır bu yöntem.
Çırak bakar ki ustasından hala bir ses çıkmamaktadır. Yine gider:
Ustam, bir şey söylemedin, ama ben bu işte her şeyi öğrendim, piştim. İşin hepsini ben yapıyorum zaten. Hadi, bir el verde bana dükkanımı açıver.
Evladım, senin pişmene daha var, biraz sabırlı ol. Sen hazır olduğunda ben her şeyi hazırlarım.
Bu süreç bir kaç kere daha tekrarlanır. Sonunda usta dayanamaz:
Evladım, henüz pişmedin, ama madem bu kadar çok ısrar ediyorsun, hazırlığa başlayalım.
Allah razı olsun ustam! Allah ne muradın varsa versin. Bu kulun sana duacıdır.
Loncaya haber edilir, dükkan tutulur, dayanır döşenir. Günü gelir lonca azaları toplanır, çırağa peştemal bağlanır ve ustalık makamına yükseldiği ilan edilir. Eski çırak yeni usta, ustasıyla helalleşir ve besmeleyle dükkanıına adım atar, çalışmaya başlar.
Aradan kısa bir süre geçer. Yeni usta, ustasının dükkanına süklüm püklüm girer:
Ustam, affet beni. Uyarmıştın, ama seni dinlemedim. Bir şeyler ters gidiyor. Bu dükkanda seninle ne yapıyorsam aynısını yapıyorum, ama fırından fincanlarımın çoğu çatlak çıkıyor. Ne yapsam nafile?
Evladım, ben sana henüz pişmediğini söylemiştim. Ne yaptığını niçin yaptığını henüz öğrenmemiştin. Hadi en baştan birlikte yapalım da nerede hata yaptığını bulalım.
Kilden fincan hamuru yoğrulur, çömlekçi tornasında çekilir, kulbu yerleştirilir, fırın tepsisine ters çevrilerek koyulur. Yeni usta tepsiyi tam fırına sürecek iken ustası telaşlanır:
-Evladım ne yapıyorsun? Öyle hemen fırına sürülmez ki! Bak şimdi!
Fincanları tek tek alarak içlerine ''püf'' diye üfler. Tekrar yerlerine yerleştirir ve fırına sürer.
-Gördün mü evladım? Fincanlarının içine püf diyerek nefesinin nemini vermezsen fincanlar pişerken çatlar. Unutma, her işin bir püf noktası vardır.
Gerçekten de her işin bir püf noktası vardır.] Bu püf noktaları okullarda öğretilmez, ders kitaplarından da öğrenilmez. [/B]Püf noktalarını öğrenmek için en iyi yöntem deneme-yanılmadır, yeri de sahadır; çünkü zamana ve ortama göre değişir. Püf noktası tecrübedir. Bazen de öyle olur ki, bizzat yapan bile işin püf notasını bilmeyebilir.
Eski üretim hattında bir püf noktası vardı ve üretici o püf noktasının ne olduğunun farkında değildi. Üreticiyi küçümseyip bunun çok basit bir olay olduğunu sanmayın! A-L-I-N-T-I-D-I-R
yok mu kimsede havadis
Sayın Akant2017 ,havadis olsada gerçekleri kimse ile paylaşmazlar milleti hikayelerle uyutmak varken bizim dertlerimizle sıkıntılarımızla ne alakası varsa ama belkide haklılar millet sıkılmasın buralar boş kalmasın diye yazılmış çizilmiş olabilir..Ben cumhur başkanına yazdığımız şikayet dilekçelerinin bizlerin lehine olumlu bir karşılık bulmadığını kayıplarımızın çok ağır ve derin olduğunu bizleri borsaya Sayın cumhurbaşkanı yönlendirdiğini ama sonrasında bizlere sahip çıkılmadığını patronların şirketlerin içlerini boşaltıp hileli iflas ettirdiklerini olmadı bir bahane uydurup spk ve bist'n de yardımlarıyla şirketlerini borsa kotundan attırdıklarını (memsa,printaş,untar vb örneği) vb.konularda Sayın Devlet Bahçeli beyefendiyi bilgilendirdim dedimki mademki Cumhurbaşkanı RTE için oy istiyorsunuz biz yatırımcıların borsada yaşadığımız mağduriyetleri Sayın RTE beyfendiyle konuşun hasbihal edin birkede sizler bu mühim konuyu kendilerine aktarın yaralarımıza merhem olsunlar artık mağduriyetimize eğilsinlen çözsünler artık v.s..vs..Vb..Bilemiyorum yazdıklarımı nazari dikkate alırlarmı ama en azından denemiş oldum ne kaybederimki ..slm..
Yer İmleri