
Originally Posted by
yelpaze
GEZİ vakasına finansal olaylar cephesinden bir bakalım;
ABD'nin ipotek fiyatları kaynaklı 2007-2008 finansal krizi takip eden yıllarda, dış dünyanın zayıf halkalarını da etkilemeye başlamıştı. Hatırlarsanız İrlanda, İngiltere ve Yunanistan bankalarının yanı sıra Gürcistan savaşına varan bir dizi sonuç görülmüştü. FED'in tahvil alım programını açıklayıp faizleri indirmesiyle fırtına kontrol altına alınmış gibi gözükse de ABD'nin krize, utanç verici boyutlara ulaşan anti kapitalist, anti toplumsal hatta anti ahlaki müdahale şeklinin artçı dalgaları 2024'te bile kendini hissetirmektedir. Trump bu politikaların ürünüdür ve gelecekte neden olacağı şeylerin sorumlusu 2009 yılında Obama, Bernanke, Geithner gibi adamların doğru olduğunu iddia ettiği çarpık, krize müdahale yöntemidir.
2010'dan sonra ortalık durulmuş gözükse de Avrupa'da sıkıntılar devam ediyordu. Herkes para bolluğu ve düşük faiz politikasının bir noktada ters dönebileceğini veya etkisizleşebileceğini düşünüyordu. 22 Mayıs 2013'de Bernanake, iyileşme devam ederse önümüzdeki toplantılarda tahvil alım hızını azaltabiliriz açıklamasını yaptı. Haziran'da ise FOMC'nin Eylül toplantısında aylık tahvil alımını 85 milyar$'dan 65'e düşürmeyi oylayacaklarını açıkladı, 2014 ortasında ise tamamen kaldırılabilirdi. Bu açıklamalar finans tarihine "taper tantrum" olarak geçen öfkeli satış dalgasını tetikledi. Gösterge faizler anında yükseldi, borsa birkaç gün boyunca %4 civarı düştü. Bu durum ekonomisi zayıf ülkelerin geleceğine ilişkin şüpheleri de artırdı, özellikle dış borcu yüksek, ödünç dolara fazla ihtiyacı olan ülkeler... Gezi vakasına neden olan gelişmelerin tarihlerini bu çerçevede inceleyebilirsiniz. Tarihi öneme sahip ve park olarak kullanılan bir alanı ısrarla betonlaştırmaya çalışmanın zamanlaması ilginç bir eşleşmeye işaret ediyor. Yabancı basının aklına gelen ise arap baharının anılarıydı.
Son baharda, korku tüm küresel finans piyasalarına yayılmışken FED piyasaları rahatlatan bir açıklama yaptı. Faizler sabit tutulacak ve bu oranlardan tahvil alımına devam edilecekti. Kasım 2013 ise dünya tarihi bakımından önemlidir, Swap hatları kalıcı hale getirilmiştir. Anlaşılan ABD yetkilileri politika belirlerken, müttefiklerini hatta dünyayı kollaması gerektiği gerçeğini idrak etmişler.
Bunun sonu kısaca, hiperenflasyon sarmalına gideceğiz gibi mi düşünebiliriz?
Ne yazarsam yazayım, kişisel fikirlerimdir ve kesinlikle bir yatırım tavsiyesi değildir.
Yer İmleri