2001 Subat krizinde lisedeyken bilgisayar almak icin biriktirdigim paralar bile gitmisti. Aile borclarinin odenmesi icin gecici olarak el konulmustu. 2000 Kasim ayinda krizin zaten gelecegi belliydi. Bu insaatcilarin kacmasi ve isadamlarinin yapilandirma haberlerini okuyunca 2000 Kasim'daki krizi hatirladim. Umarim Subat gelmez, cunku bu sefer herkes girtlaga kadar borclu.
Erdoğan dünyada tüm sabit fikirlere, önyargılara, dayatmalara, anlamsız kabullere karşı...
BM lerin 5 veto haklı üyeli yapılanmasına...
Kapitalist sistemin faiz bazlı kurumlarına...
karşı...
""Mesela bir G20 toplantısında teklifim oldu. Niye borçlandırmaları dolarla yapıyorsunuz? Gelin buraya biz başka bir para birimi kullanalım. Ben diyorum ki, bu borçlandırmalar altınla olsun. " demekte...
Peki son beş yılda altınla borçlansak borçluluk ve baskı durumu değişir miydi?
Terslik bir atasözümüzle tescillenmiş...
"Oturduğu ahır sekisi çığırdığı İstanbul türküsü..."
Way way..lütfen arkadaşlar fazla faiz istemeyin, birde oturun oturduğunuz yerde, fazla kıpraşmayın..emeklerinizin , birikimlerinizin erimesine izin verin..lütfen bir tuğlada siz koyun..Bankacılara ‘sabırlı’ olun çağrısı
BDDK’nın yaptığı son düzenlemelerin karlılığı artırdığını ifade eden Akben’e göre bankalar kar artışından feragat edebilir. Bunun piyasadaki faiz düşüşüne de katkı sağlayacağını anlatan Akben, “Faizleri beraberce düşürebiliriz. Bu sadece kamu bankaları olarak algılanmamalı. Bütün bankalar Türkiye’de para kazanıyor. Bunu hep beraber yönetebilir, halledebiliriz” dedi.
Bankaların faiz konusunda hassas davranması gerektiğine dikkat çeken Akben, bankacılara da ‘sabırlı’ olun çağrısında bulundu. Başkan Akben, şu ifadeleri kullandı: “Bankalarımız geçici kriz dönemlerinde anlık tepki vermek yerine sabırlı olmalı. O zaman krizler yönetilebilir olur. Maalesef şuanda piyasada bazı bankalar makul davranmıyor. Enflasyonun daha düşük olduğu dönemde bankalar daha düşük faiz uyguladıkları dönemde kar etmiyorlar mıydı? Ediyorlardı… Önemli olan marjların seviyesi. Sanki mevduat faizini yükseltince mevduat sana akacak. Sadece sektörün maliyetini artırmış olacaksın. Ödenebilir yerde kalmak her zaman için daha faydalı. Bu nedenle kredi ve mevduat faizleri konusunda daha sorumlu davranmalılar. Karlılığınız iyi seviyedeyse ona göre mevduat ve kredi faizi uygulamalısınız. Bu gibi geçiş dönemlerini, sabırlı geçirmek gerekiyor. Ekonomide de bu gibi geçiş dönemlerinde makul davranmak gerekiyor.”
Ocak ayı sonu itibariyle sektörde ağırlıklı ortalama kredi faiz oranları yüzde 15.66 seviyesinde, mevduat faiz oranları ise yüzde 13.17 düzeyinde. Başkan Akben, vatandaşa ise faiz yarışı konusunda duyarlı davranmalarını ve yüksek faiz nedeniyle mevcut çalıştıkları kurumdan vazgeçmemelerini de önerdi.
Neden dolardayım, işte sebeplerin biri bu; rasyonellikten uzaklaşan ekonomi yönetimi..![]()
Amerikadaki 2008 krizini incelerseniz derecelendirme kuruluşlarının ne kadar sahtekar olduklarını anlarsınız.
Bir belgeselde derecelendirme kuruluşuna neden yanlış ve şişirilmiz puan verdiği soruluyor. Cevap çok ilginç : Biz vermesek sokagın sonundaki diğer firma nasıl olsa verecek ve parayı onlar alacak.
Aynı durum yunanistan krizindede yaşandı. Krizden sonra yunan hukumetinin yıllarca rüşvet vererek derecelendirme kuruluşlarını pozitif puan vermesi için kullandı. Krizden sonra ortaya çıktı hepsi.
Gelelim ülkemize
Dingonun ahırından hallice işleyen sistemde bence Tuik,vs hangi kurumun lafına inanılabilirki. Bir brokrat yapmasa kovulur. Yeni gelen nasıl olsa yapar.
O yüzden veriymi oranmış istatislikmiş bu ülkede artık anlam ifade etmiyor..
Yer İmleri