-
Belcikali ressam Albert-Joseph-Léon Bob Demuyser’in dogum yildonumu (3 Eylul 1920)
Our talisman, 1979

Prince Rose, 1984
-
Zorba filminde dul karakterine hayat veren Yunan sinema ve tiyatro aktrisi Irene Papas’in dogum gunu (3 Eylul 1926)

-
Fransiz ressam François Joseph Guiguet’nin olum yildonumu (3 Eylul 1937)
Les Ouvrières, 1892 (musée des beaux-arts de Lyon)

Jeune fille arrosant ses fleurs, XXe siecle
-
Ingiliz oyun yazari Caryl Churchill'in dogum gunu (3 Eylul 1938)
"Biz, Ingilizlerin aksan konusunda ukala olduklarini biliyoruz. Britanya Imparatorlugundan memnun degiliz; varos yasantisi genelde SIKICI ve bircok orta yasli adam tatminsiz. Birbirimizle iletisim kuramiyoruz; cok yanilgimiz var ve hayatin ne oldugunu bilmiyoruz…"

"We know the English are still snobbish about accents, we're not happy about the British Empire, suburban life is often dull and many middle-aged men are infulfilled. We can't communicate with each other, have a lot of illusions and we don't know what if anything life is about..."
"JOAN: Farelerin agzindan ve kulaklarindan kan geliyor; bu yine iyi, yolun kenarindaki kizlarda da ayni durum vard. Ceset yiginlari vardi ve durup baktiginizda, birinin kahveden veya toplu igneden oldugunu anlardiniz. Onlar eroinden, petrolden, elektrikli testereden, sac jolesinden, camasir suyundan, mayasil otundan olmuslerdi.”

"JOAN: The rats are bleeding out of their mouths and ears, which is good, and so were the girls by the side of the road. It was tiring there because everything’s been recruited, there were piles of bodies and if you stopped to find out there was one killed by coffee or one killed by pins, they were killed by heroin, petrol, chainsaws, hairspray, bleach, foxgloves."
-
Uruguayli gazeteci ve yazar Eduardo (Germán María Hughes) Galeano'nun dogum yildonumu (3 Eylul 1940)

"Biz yaptigimiz seyiz, ozellikle oldugumuz seyi degistirmek icin yaptigimiz seyiz."

“Bilim adamlari atomdan yapildigimizi soyluyorlar, ama bana kucuk bir kus bize hikayelerden olustugumuzu soyledi.”
"Yasam, isimsiz ve ansizken, yapayalnizdi. Elleri vardi, ama dokunacak kimsesi yoktu. Agzi vardi, ama konusacak kimsesi yoktu. Yasam hicbir cag ile tanimlanamiyordu henuz. Iste o zaman arzu yayini gerdi ve firlattigi arzu oku yasami ikiye boldu ve yasam iki kisi oldu. Bu ikisi bulustular ve gulustuler. Birbirlerine bakmak gulduruyordu onlari ve birbirlerine dokunmak da." Aynalar

“La vida, sin nombre, sin memoria, estaba sola. Tenia manos pero no tenia a quien tocar. Tenia boca, pero no tenia con quien hablar. La vida era una, y siendo una era ninguna. Entonces, el deseo disparo su arco. Y la flecha del deseo partió la vida al medio, y la vida fue dos.Los dos se encontraron y se rieron. Les daba risa verse, y tocarse.”

"Dort milyar bes yuz milyon yil once, bir yil eksik bir yil fazla, cuce bir yildiz bugun yeryuzu ismine karsilik gelen bir gezegen tukurdu.
Dort milyar iki yuz milyon yil once, ilk hucre denizden ilk yudumu tatti, hosuna gitti ve iki tane oldular; birlikte bir seyler icsinler diye.
Dort milyar kusur yil once daha neredeyse maymun olan erkek ve kadin ayaklarinin uzerinde yukseldi ve kucaklastilar, o durumdayken yuz yuze olmanin mutlulugunu ve panigini ilk defa yasadilar.
Yaklasik dort yuz elli bin yil once, kadin ve erkek iki tasi surttu ve onlara korku ve sogukla mucadelelerinde yardim eden ilk atesi yakti.
Yaklasik uc yuz bin yil once, kadin ve erkek ilk kelimeleri soylediler ve anlasabileceklerine inandilar.
Hala ayni durumdayiz: Iki olmak istegiyle, korkudan olerek, soguktan donarak kelimeler ariyoruz." Zamanin Agizlari

"Eger dusersem, yurudugum icindi. Ve yurumeye deger, dussen bile."
-
Rus kisa oyku- roman yazari ve gazeteci Sergey Donatovich Dovlatov’un dogum yildonumu (3 Eylul 1941)

“Hemingway'e gore, yoksulluk yazar icin vazgeçilmez bir okuldur. Yoksulluk bir adami uyanık yapar. Hemingway'in zengin olur olmaz bunu anlamasi ilginc. / If Hemingway is to believed, poverty is an invaluable school for a writer. Poverty makes a man clear-sighted. And so on. It's interesting that Hemingway realized this only when he became rich”
“Ozgurlugun beni ilgilendirmeyen felsefi bir dusunce oldugunu biliyordum. Cunku bizim gibi yari tutsaklara felsefe yapmak lukstur. Caninin istedigi yere gidebiliyor musun? Iste sana ozgurluk!” Bavul

“I know that freedom is a philosophical concept. That doesn't interest me. After all, slaves aren't interested in philosophy. To go wherever you want – now that's freedom!”
“Oda berbat gorunuyordu. ‘Burasi bana yakismaz’demeliydim. Ama yine de entelektuel biriyim herhalde ki o siirsel sozleri soyledim: ‘Pencereler guneye mi bakiyor?’ " Puskin Tepeleri

“The room was even more disgusting. To be honest, I was at a bit of a loss. If only I could have simply said: ‘I’m afraid this won’t work.‘ But it appears I am genteel after all. And so I said something lyrical: ‘The windows face south?’ ”
-
Supermen ve Superman filmlerinde, Lex Luthor’in sekreteri Eve Teschmacher karakterine hayat veren Amerikali aktris Valerie Ritchie Perrine'in dogum gunu (3 Eylul 1943)

-
Amerikali cocuk kitaplari yazari Margaret Wise Brown, (Goodnight Moon) Iyi Geceler Aydede kitabini 3 Eylul 1947'de Harper & Brothers araciligiyla New York’ta yayimladi.
Buyuk yesil odada
Bir telefon vardi,
ve bir kirmizi balon,
Bir de resim: aydedenin ustunden atlayan inek,
Ve sandelyelerde oturan uc kucuk ayicik,
Iki kucuk kedicik,
Bir cift eldiven, bir kucuk oyuncak ev,
Bir de minik farecik vardi,
Bir firca ,bir tarak,
Bir kase dolusu lapa
Ve bir kosede sessizce oturup 'siss' diyen yasli bir teyze.
Iyi geceler oda. Iyi geceler aydede.
Iyi geceler aydedenin ustunden atlayan inek.
Iyi geceler lamba, iyi geceler kirmizi balon.
Iyi geceler ayilar, iyi geceler sandalyeler.
Iyi geceler kediler. Iyi geceler eldivenler.
Iyi geceler saatler.Iyi geceler coraplar.
Iyi geceler kucuk ev. Iyi geceler fare.
Iyi geceler firca, Iyi geceler tarak.
Iyi geceler hickimse, Iyi geceler lapa.
Iyi geceler bir kosede sessizce oturup 'siss' diyen yasli nine.
Iyi geceler yildizlar. Iyi geceler gokyuzu.
Ve iyi geceler etraftaki butun sesler.

In the great green room
there was a telephone
And a red balloon
And a picture of the cow jumping over the moon.
And there were three little bears sitting on chairs
And two little kittens and a pair of mittens
And a little toy house and a young mouse.
And a comb and a brush
And a bowl full of mush
And a quiet old lady who was whispering, "Hush."
Good night, room. Good night, moon.
Good night, cow jumping over the moon.
Good night, light and the red balloon.
Good night, bears. Good night, chairs.
Good night, kittens. Good night, mittens.
Good night, clocks. Good night, socks.
Good night, little house. Good night, mouse.
Good night, comb. Good night, brush.
Good night, nobody. Good night, mush.
Good night to the old lady whispering, "Hush."
Good night, stars. Good night, air.
Good night, noises everywhere.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri