BOYKOT
Disiplin ve kararlılık istediği için yapması zor, zamanla tavsaması ve unutulması ya da üşengeçliğe kurban gitmesi muhtemel bir protesto şekli. disipliniyle ve hafızasıyla öne çıkan bir millet olmadığımız için pek güvenemiyorum

ama çarşaf çarşaf listeler yerine iyi seçilmiş az sayıda hedefe odaklanılırsa ve zaman içinde yeni isimler listeye eklenirse rahatlıkla yapılabilir ki kahveci özelinde gördüğümüz kadarıyla başarılı da oluyor. böyle giderse herkes başarının tadını alıp motivasyonunu yüksek tutabilir ve bir sonraki hedefe yönelebilir.
listedeki isimlerle bir alışverişim olmamış çünkü zaten gezi döneminden beri yandaş ve yandaşlara geçmiş işletmelerle ilişkiyi kesmiştim

Turkuaz medyayı ve ne olduğunu bilmeyen insanlar olması mesela şu an çok tuhaf geliyor bana. gezi demişken, o dönemin sabık işletmesi kızılkayalar'ın boykot edilmesi mesela başarısız olduğu için, bunu bile beceremeyen insan topluluğundan bir halt olmaz diye hüzünlenen çok insan olmuştu.
o dönem gezi protestolarının sahibi yoktu. paraya ve tüketime aç insanların akın akın para harcadığı bir dönemdi ve insanlar gidişatın nereye olduğun idrak edemiyordu. pek sallamamışlardı. gezi meselesi tam anlamıyla ortada bırakılmıştı. sahip çıkmaya çalışanlar da kendi çıkarları için abuk sabuk işlere kalkışmaya başlayınca güven kaybolmuştu.
şimdi en azından yerel seçimlerde birinci parti olarak çıkmış, ülkenin en eski siyasi partisi konuya sahip çıkınca insanlardaki şevk artmış. para da eskisi kadar yok, alım gücü yerlerde. bu bakımdan ideal ortam
boykot fikrinin ve süregiden boykotun altını oymak için karşı cenahın her gün ayrı bir şey yumurtlamasından, canhıraş ağlaşmalardan ve hatta tehditlerden anlaşıldığı kadarıyla bu kez boykot tam yerine denk gelmiş, ses getirmiş durumda. unutmamak lazım ki şu an ekonomik buhran içindeyiz ve herkese yetecek mali destek yok. yani durum bu bakımdan da 2013-2014'teki gibi değil. o zaman birilerinin sahip çıktığı katiller bile ihya olmuştu. şimdi iktidar küçülen pastayı herkese yetiremediği için ha bire vergilere yükleniyor ve yine de yetiremiyor. bir haftalık maliyet, sırf doları oynatmamak için 30 milyar dolar. boykotla ağlaşan şirketleri susturmak için para yok yani. o yüzden şu an hiç olmadığı kadar uygun bir an. elbette karşı taraf da işleri sulandırıp rayından çıkarmak ve dikkatleri dağıtmak için elinden geleni ardına koymayacaktır. abuk sabuk boykot önerileriyle çıkan muhalif görünümlü şaklabanlar da cabası.
bir de bu boykot işinin diğer yüzü var. türkiye'de örgütlenme konusunda en başarılı grup dincilerdir. osmanlı zamanlarından kalan bir birikime sahip oldukları ve üretime sıfır katkı sağlarken tüketimi toplumun sırtına binerek ve ayrıcalıklı bir yer edinerek sağlamanın tadına vardıkları için motivasyonları da yüksektir. bunlar 1980'lerde, 90'larda şehirlerde tutunmaya çalışan muhafazakâr grupları örgütlerken, sadece birbirilerinden almayı, dışarıya yani kendilerinden olmayanlara da satmayı bir kural haline getirmişlerdi. (tek etken, hatta en önemli etken bu olmasa da) kısmen bu sermaye birikim modeliyle siyaseti, cemaatleri, tarikatleri finanse edecek kadar büyüyebilmişlerdi. özetle bizzat bugünkü siyasal islamın kökenindeki hareketler boykotu bir tür hayat tarzı ve ekonomik büyüme aracı olarak kullanmışlardı. şimdi ağlaşmalarına bir de bu gözle bakmak lazım. paranın akışını böyle radikal şekilde kontrol eden halkın yapabileceklerini kendileri gayet iyi biliyor .
Yer İmleri