Sayfa 4733/7020 İlkİlk ... 373342334633468347234731473247334734473547434783483352335733 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 37,857 - 37,864 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Amerikan blues sarkicisi, elektro gitarist ve besteci (Riley B. King) B.B. King'in dogum yildonumu (16 Eylul 1925)



    “Kadinlar, arkadaslar ve muzik. Bu ucu olmasaydi burada olmak istemezdim. / Ladies, friends and music – without those three, I wouldn't wanna be here.”

  2. 1959 yilinda yayimladigi Ozel Bir Baris (A Separate Peace - Pace separata) romaniyla taninan Amerikali roman yazari John Knowles'in dogum yildonumu (16 Eylul 1926)



    “Savaslari cikaranin belli kusaklar ve o kusaklara ozgu aptalliklar degil insan kalbinin cahil bir tarafi oldugu apacik belli gibiydi. / Sembrava chiaro che le guerre non sono state fatte da generazioni e dalle loro stupidaggini speciali, ma che le guerre sono state fatte invece da qualcosa di ignorante nel cuore umano.”


    "Herkesin tarihinde ozel olarak kendisine ait bir an vardir. Duygularinin kendisi uzerinde en guclu etkisi oldugu andir bu, o andan sonra artik bu kisiye ne zaman ‘gunumuzde’ ya da ‘hayatta’ ya da ‘gercekte’ deseniz, uzerinden elli yil bile gecmis olsa, o sizin bu andan soz ettiginizi dusunecektir. Taskin duygulari dunyanin o kisinin zihninde bir iz birakmasina yol acmistir, artik hep o gecici anin damgasini tasiyacaktir."



    "Everyone has a moment in history which belongs particularly to him. It is the moment when his emotions achieve their most powerful sway over him, and afterward when you say to this person ‘the world today’ or ‘life’ or ‘reality’ he will assume that you mean this moment, even if it is fifty years past. The world, through his unleashed emotions, imprinted itself upon him, and he carries the stamp of that passing moment forever."

  3. 2 Akademi ve 9 Golden Globe Odul adayligi bulunan, 1 Golden Globe ve 5 Emmy Odulu sahibi Amerikali aktor Peter (Michael) Falk'un dogum yildonumu (16 Eylul 1927)






  4. Avusturyali ressam Alexander Kircher’nin olum yildonumu (16 Eylul 1939)

    Port of Hamburg, 20th century




    Swedish Sailing Ship, 1928


  5. Guney Afrikali yazar, sair ve ressam Breyten Breytenbach’in dogum gunu (16 Eylul 1939)

    Anne
    dusunuyorum da
    eve donersem bir gun
    habersiz sabahin erken saatlerinde donerim
    yillarin birikimi zenginlikler
    demir atlarin sirtinda
    her yer, her sey mavidir hala
    usulca acarim kapisini arka avlunun
    yasli Wagter havlar
    sonra sallar kuyrugunu beni taniyinca
    ipince bir keman calacaktir Fritz Kreiser
    nasil da iyi bilirsin anne
    bu havalarin getirdigi Viyana valslerini
    pencerelere toplanmaya baslayacak insanlar
    belki de uzaktan uzaga
    gulumseyerek egilecekler gecelikleri icinde
    dirsekleri bir zamanlar uzerinde tepindigim dizleri uzerinde
    icerde catlarcasina atacak annenin kalbi
    birden uyanacak ruzgarin sersemlettigi baba
    ama anne coktan disardadir
    sabahligi icinde ve al aldir yanaklari
    Anne
    dusunuyorum da tipki boyle olacagim
    Noel sabahinda bir melezler korosu gibi
    aglayacagimizi ve cay icecegimizi dusunuyorum
    anne.



    Mummy
    I always thought
    that when one day I came home
    it would be unexpectedly at dusk
    with the accumulated riches of years
    on the backs of iron cows It's still blueish
    Softly, quietly I open the gate to the back yard
    old Wagter growls
    and barks but then he tail-wags recognition
    Frits Kreisler will play sweetly on his violin
    Ma you know like Viennese waltzes
    and the surprised windows
    begin to listen people I don't know
    or almost know from very far
    leaning out with nighties full of smiles and elbows
    people whose laps I peed on as a child
    ma stands inside her heart stopped
    dad wakes, confused, with a start
    but mummy is already outside
    with a dressing gown and red cheeks
    mummy
    I had thought I would just be there
    like a Coloured choir on Christmas day
    mummy
    I had though how we would cry then
    and drink tea.

  6. Iskoc ressam Sir David Young Cameron’in olum yildonumu (16 Eylul 1943)

    Firth of Lorne, November (South of Kerrera), 20th century




    The Battlefields of Ypres—After, 1920


  7. Ingiliz yazar, oyun ve cocuk kitaplari yazari Julia Donaldson’in dogum gunu (16 Eylul 1948)

    “Deniz Salyangozu koca kayaya kaymis dolanmis gozleri bir denize bir rihtimdaki gemilere dalmis. ‘Derin derin dunyaysa gep genis! Ah keske bende yelken acip gezsem cok!’ demis minik salyangoz.”



    “And gazed at the sea and the ships in the dock. And as she gazed she sniffed and sighed. ‘The sea is deep and the world is wide! How I long to sail’ Said the tiny snail.”

  8. “Miami ucagi benim Razzore hakkindaki yazimin ciktigi gun kalkti: 16 Eylul 1948. Ayni gun ogleden sonra Cartagena'ya donecektim, birden aklima benim Cartagenali arkadaslarimin arkadaslari olan Germán Vargas ve Àlvaro Cepeda'nin yazdigi aksam gazetesi El Nacional'e ugramak geldi. Gazete kentin tarihi bolumunde, cokmek uzere olan bir binadaydi, tahta bir perdenin ayirdigi genis ve bos bir salonu vardi. Salonun dibinde genc ve sarisin bir adam, bos salonda tuslarinin sesi catapatlar gibi patlayan bir daktiloyla yazi yaziyordu. Dosemenin ayaklarimin altinda sizlanarak gicirdamasindan utanarak neredeyse parmak uclarimda yanina gittim, bana bakana kadar tahta perdenin yaninda bekledim. Profesyonel bir konusmacinin ezgili sesiyle kuru kuru, ‘Ne var?’ diye sordu.”



    “El avión de Miami salió a las diez de la mañana del mismo día en que apareció mi nota sobre Razzore: el 16 de setiembre de 1948. Me disponía a regresar a Cartagena **uella misma tarde cuando se me ocurrió pasar por El Nacional, un diario vespertino donde escribían Germán Vargas y Álvaro Cepeda, los amigos de mis amigos de Cartagena. La redacción estaba en un edificio carcomido de la ciudad vieja, con un largo salón vacío dividido por una baranda de madera. Al fondo del salón, un hombre joven y rubio, en mangas de camisa, escribía en una máquina cuyas teclas estallaban como petardos en el salón desierto. Me acerqué casi en puntillas, intimidado por los crujidos lúgubres del piso, y esperé en la baranda hasta que se volvió a mirarme, y me dijo en seco, con una voz armoniosa de locutor profesional: ‘¿Qué pasa?’ “

Sayfa 4733/7020 İlkİlk ... 373342334633468347234731473247334734473547434783483352335733 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •