Sayfa 572/7020 İlkİlk ... 7247252256257057157257357458262267210721572 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 4,569 - 4,576 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Alman roman ve deneme yazari, edebiyat elestirmen Christa Wolf’un olum yil donumu (1 Aralik 2011)

    “Bu Roket ve bombalar, icinde yasadigimiz medeniyetin tesadufen urettiği urunler degildir.Kendi sonunu bu denli titizlikle planlayan ve bunun icin gerekli zemini hazirlayan bir medeniyet hastadir, buyuk bir ihtimalle beyninden rahatsizdir, belki de olumcul derecede hastadir.“ Kassandra



    “Diese Raketen, diese Bomben sind kein Zufallsprodukt dieser Zivilisation.Wenn diese Zivilisation imstande war, ihren eigenen Untergang derartig zu planen und vorzubereiten, sich die Mittel dafür zu beschaffen unter solch furchtbaren Opfern, dann ist sie krank, wahrscheinlich geisteskrank, vielleicht todkrank.”

  2. “Hitler’i ele alin…”

    “Siradan bir ressam, ama resimde bir deha oldugundan emin; cocukken oynadigi uc kupu ust uste koyabilecek kadar anliyor mimarliktan ama, bu dalda basarili olduguna inaniyor… Odullendirilmesi gerekirdi! Aninda! Ilk suluboya lekeleri daha kurumadan, yapitlarinin tumu odullendirilmeliydi! Ressamligi, mimarligi, hepsi! Ustelik, bunu herkesin bilmesi gerekirdi. Dunya capinda bir odul! Evrensel bir podyuma cikmak ve yorungeye girmek! Bu bize, 42 milyon cani… bagislardi! Hic de yabana atilamayacak bir… tasarruf olurdu.” Daniel Pennac, Tesekkur ederim



    “Prendete Hitler…”

    “Pittore mediocre il piccolo Adolf no? eppure convinto del proprio talento pittorico, architetto capace a stento a diimpilare le tre costruzioni della sua infanzia, ma totalmente convinto dei propri meriti in quel campo... Bisognava premiarlo! Subito! Fin dai suoi primi pastrocchi all'acquarello, lui faceva uno scarabocchio sul foglio e tutti: "Oh che meraviglia". E premiarlo, per l'insieme della sua opera! Pittura, architettura, statica, dinamica, tutto! E farlo sapere in giro! Un riconoscimento planetario! Il podio universale. Ci avrebbe risparmiato ... 42 milioni di morti. Non è del tutto... irrilevante... come risparmio.”

  3. “Ve iste o, odasina kapanmis, okumadigi bir kitabin onunde bir delikanli. Baska yerlerde olma arzulari, onunla acik satirlar arasinda, satirlari bulandiran deniz yesili bir perde olusturmakta. Penceresinin onune oturmus, kapali kapiya sirti donuk. Sayfa 48. Bu kirk sekizinci sayfaya ulasmak icin gecirdigi saatleri saymaya cesareti yok. Kitabin bitmesine dort yuz kirk alti sayfa var. Siz deyin bes yuz... 500 sayfa! Biraz da diyalog olsaydi ya!” Daniel Pennac, Roman Gibi



    “E ora eccolo, adolescente chiuso nella sua stanza, di fronte a un libro che non legge. Tutta la sua voglia di essere altrove forma tra lui e le pagine aperte uno schermo opaco che confonde le righe. È seduto davanti alla finestra, con la porta chiusa alle spalle. Pagina 48. Non ha il coraggio di contare le ore passate per arrivare a questa quarantottesima pagina. Il libro ne conta esattamente quattrocentoquarantasei. Come dire cinquecento. 500 pagine! Se almeno ci fossero dei dialoghi.”

  4. "Neler hissettigimi size nasil soylesem, bilmem ki?"

    Bize bunu nasil soyleyecegini yukses sesle dusunur.

    "Sadece belirgin bir densizlik duygusu... bir tur terbiyesizlik belirtisi... herkesin gozu onunde mahremiyetin irzina gecilmesi... ya da cocukca, nankor yerine konulmama istegi degil bu; baska bir sey... Sevgi gosterisine kusku golgesi dusuruyor gibi... Sanki tesekkur edince, o sapasaglam minnettarlik duygusunda bir pas lekesi olusacak... cok kucuk bir sey, zor duyulan bir bemol gibi... Ama yine de, dinleyenlerde tuhaf bir izlenim uyandiran bir duygu..." Daniel Pennac, Tesekkur ederim



    “Come posso spiegarvi quello che ho provato?”

    Pensa a voce alta come può spiegarcelo:

    “Non solo la sensazione di una certa indecenza… di una vistosa mancanza di pudore... di una violazione pubblica della loro intimità... di un desiderio infantile di non passare per ingrati, no, era qaulcosa d’altro… Come l'intrusione di un... di un dubbio in quella dimostrazione d'affetto... Una pecca nell'acciaio della gratitudine… Oh, un nonnulla, un abbassamento di tono appena percepibile... Ma che fa uno strano effetto.”

  5. Agirbasliligin, zarafetin icimde
    bir cekim yaratti ayin karsi koyamayacagi;
    ama gordum ki narkoleptik gozlerinde
    bir gormezlik var bu gece; ya da beteri,
    beni aciz bırakan bir kayitsizlik.
    bu arada, uykusuz, tutarken nefesimi,
    gelecegimin kumda yazili oldugunu dusunurken
    'olum kadar sakin ve hareketsiz' bir ogle uzeri
    ve dua ederken hiclik icin, oyle derin olsun ki,
    degisimle bitsin. Ancak safak
    kurtarabilir beni, bu lanetli uyku evi'ni basip
    isikla, ve bogup her gece uyaran hayaletleri:
    bir baska omur gerek en azindan, izlemek icin
    korunan gizlerini onun agirbasliligin ve zarafetinin.

    Jonathan Coe, Uyku Evi




    Your gravity, your grace have turned a tide
    In me, no lunar power can reverse;
    But in your narcoleptic eyes I spied
    A sightlessness tonight: or something worse,
    A disregard that made me feel unmanned.
    Meanwhile, insomniac, I catch my breath
    To think I saw my future traced in sand
    One afternoon "as still, as carved, as death,”
    And pray for an oblivion so deep
    It ends in transformation. Only dawn
    Can save me, flood this haunted house of sleep
    With light, and drown the thoughts that nightly warn:
    Another lifetime is the least you’ll need, to trace
    The guarded secrets of her gravity, her grace.

  6. Fransiz aristokrat, felsefe yazari ve erotik edebiyat'in onemli yazarlarindan Marquis de Sade'in (Donatien Alphonse Francois le Marquis de Sade) olum yil donumu (2 Aralik 1814)

    "Bir kizin anasinin karnindan cikar cikmaz ebeveynlerinin istencinin kurbani olmasi gerektigini, son nefesine kadar boyle kalmasi gerektigini soylemek sacma olur. Insan haklarinin ve kapsaminin bunca ozenle derinlestirildigi bir cagda genc kizlar ailelerinin kolesi olduklarina inanmak zorunda degillerdir, bu ailelerin onlar uzerindeki nufuzu kesinlikle bos bir kuruntudur. Boyle ilginc bir konuda dogayi dinleyelim, dogaya cok daha yakin olan hayvanlarin yasalari bize bir an icin ornek olsun. Hayvanlarda ebeveynlik gorevleri ilk fiziksel ihtiyaclarin otesine uzanir mi hic?" Yatak Odasinda Felsefe



    "It is absurd to say that immediately a girl is weaned she must continue the victim of her parents' will in order to remain thus to her dying day.It is not in this age of preoccupation with the rights of man and general concern for liberties that girls ought to continue to believe themselves their families' slaves when it is clearly established that these families' power over them illusory.Let us consult Nature upon so interesting a question as this, and may the laws that govern animals, in much stricter conformance with Nature, provide us for a moment with examples.Amongst beasts, do paternal duties extend beyond primary physical needs?"

  7. Gaetano Donizetti'nin La Favorita operasi ilk kez 2 Aralik 1840’da Paris, Académie Royale de Musique’de (Salle Le Peletier) sahnelendi.




  8. Fransiz Akademik ressam Georges-Pierre Seurat’nin dogum yil donumu (2 Aralik 1859)

    Bagnanti ad Asnières (Bathers at Asnières, 1884)


Sayfa 572/7020 İlkİlk ... 7247252256257057157257357458262267210721572 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •