Sayfa 586/637 İlkİlk ... 86486536576584585586587588596636 ... SonSon
Arama sonucu : 5090 madde; 4,681 - 4,688 arası.

Konu: ...:::Beyaz Yaka için Yatırım Koçluğu...:::

  1. #4681
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Istanbul
    Yaş
    64
    Gönderi
    35,281
    Ikide birde af, yapilanma, vergi barisi, imar barisi v.s cikartmayacaksin.
    Insanlarin adalet duygularini, adalete olan guvenlerini sarsmayacaksin.
    Yasalara, kurallara uyanlari enayi yerine koymayacaksin.
    Uymayanlari odullendirmeyeceksin.
    Sinav yapiyorsan gostermelik olmayacak.
    Sorulari caldirmayacaksin.
    Daha cocuk yasdan bireylerin adalet duygularini yok etmeyeceksin.
    Bunlari yaparsan ne olur?
    Simdi oldugu gibi ulkenin iyi egitimli, rekabet edebilen, siki calisan ureten cocugu, genci toplu halde ceker gider.
    Geri kalanlar da biribirinden calarak hayatta kalmaya calisir.
    Syg,
    Sabir ve zaman: iste benim bahadir askerlerim.. TOLSTOY

  2.  Alıntı Originally Posted by Dudu Yazıyı Oku
    Burada 500 sayfadir ne konusuyoruz?
    Tasarruf et yatirim yap diyoruz.
    Once gelirini artiracaksin.
    Gelir artmadan tasarruf artmaz.
    Ayda 100 TL yatirim ile temettu emekliligi olmaz.
    Daha cok calisip bu miktari artiracaksin.
    Bu birey olarak da boyle, kurum olarak da devlet olarak da boyle.
    Kimse bos hayale kapilmasin.
    Syg,
    Evet 500 sayfayı güzel özetlemişsin��

  3. Bu başlıkta akademik düzeyde tartışmalar yapmak isterdim..ama bunun için bazı temel kabullerde uzlaşmak lazım...yoksa laf kalabalıklığı yapmış oluruz.

    İ-) ekonomi sosyal bir bilim, hatta tıp gibi bilim olup olmadığı bile tartışılıyor. Neden? Çünkü her zaman 2+2=4 etmiyor, bazen işe yaratan bir politika bazen farklı sonuçlar verebiliyor...zaten ekonominin temel teorileri rasyonel insan kabulüne dayanır...ama görüyoruz ki insan çoğu zaman irrasyonel hareket edebiliyor.

    Özellikle 2008 global krizi sonrası pek çok iktisat teorisinin çöktüğü, hatta ekonomi kitaplarının yeniden yazılması gerekliliği konuşuldu...yani zaman ve mekana göre ekonomide doğrular değişebiliyor.

    Mekan, yani lokasyon neden önemli...ülkenin durumu eko politikanın en önemli belirleyicisidir...gelişmiş bir ülke için doğru olan politika, bizim için yanlıştır çoğu zaman..sorunların temeli farklıdır, insanların davranışları farklıdır, toplumun yapısı farklıdır...hatta herşey farklıdır..bu nedenle benzer politikalar uygulayıp benzer sonuçlar elde etmeye çalışmak hayaldir.

  4. ii-) daha önce yazmıştım...çoğu zaman nedensellik ile ilişki karıştırılıyor (causality vs correlation)...iki konu arasında ilişki olması, bunların birinin diğerinin sebebi olmasını gerektirmez...enflasyon temelde risk free rate denen değer ile reel faizin toplamından oluşur...risksiz faiz oranı temelde enflasyon ile yakın ilişkidedir, genelde enflasyon ile aynı düzeydedir...enflasyon arttıkça artar...ama reel faizler daha çok ülkeye duyulan güven, ekonomi politikalarının doğruluğu ile ilişkilidir.

    bir ülkede enflasyon artarken, reel faizler düşebilir(ülkeye duyulan güven artarsa)..bu durumda enflasyon artarken faizler düşer demek olayı çok basite indirgemek olur...ayrıca açık piyasa kurallarının geçerli olduğu bir ekonomide, reel faizleri global para akımları, likiditenin bolluğu vs de etkiler.

    yani reel faizi, pek çok parametre etkiler ve duruma göre bu etkiler çok farklı şekilde ortaya çıkabilir...kontrol etmek ve yönetmek zordur...daha çok orta vadede şekillenir...ama risksiz getiri denen ve genelde enflasyonla ilişkili olan kısımı kontrol etmek çok daha kolaydır...kısa vadeli ve hızlı değişim gösterir...mb faiz politikalarının etki ettiği yer de tam burasıdır.

    döviz almak demek, tl satmak demektir...tl satmak için de elinde tl olması gerekmez, çoğu alım-satım işi zaten elde dayanak varlık olmadan, belli bir teminat ile yapılıyor...kaldıraç da kullanıldığı için etkisi de yüksek oluyor...eğer tl nin maliyetini arttırısanız, yani faizi yükseltirseniz, tl yi satıp döviz almanın maliyeti artmış olur...tl yi açığa satan daha fazla maliyet, daha fazla risk almış olur.

    iii-) peki faiz artışı demek enflasyonu düşürmek demek midir? tabii ki hayır..enflasyonun tetikleyicisi pek çok faktör vardır...kurların düşüşü, döviz fiyatından etkilenen ürünler nedeniyle maliyetleri düşürücü etki yaptığı için enflasyona da olumlu katkı yapar...ama faizlerin yükselmesi de maliyetleri arttırıcı etki yapar..bu da enflasyona olumsuz etki yapar.

    kısa vadeli faizlerle oynayarak hastanın ateşini düşürmeye çalışırsınız...ama ateş düşürücü hastalığı tedavi etmez, kısa vadede rahatlama ve ferahlık sağlar...sürekli ateş düşürücü ile hastayı rahatlatmaya çalışmak bünyeye zarar verir...hastalığı tedavi etmek demek ise, (hastalık=enflasyon ve kur artışı)...orta vadeli tedbirler ile sağlam bir ekonomik politika ile piyasa aktörlerine güven vermek, üretimi ve verimliliği arttırmak...katma değeri yüksek üretim ile maliyetleri düşürüp, daha çok ihracat yapmak vs.

  5. daha çok yazılabilir bu konuda...ama şimdilik bu kadar yeterli sanırım...eğitim durumu ne olursa olsun, eğer bir görüşü savunmak isterseniz (ekonomi politikalarında mutlak doğrular olmadığı için) her zaman bir argüman bulabilirsiniz..etki etmeyi arzuladığınız kesimin değil ekonomi, hemen hiç bir konuda bir görüşü analiz edebilme kabiliyeti olamadığı için (ortalama vatandaşın durumu belli), işin içine biraz da dış güç, iç düşmanlar vs sosu eklerseniz...her görüşü kabul ettirebilirsiniz.

    bir de kraldan çok kralcı olan dalkavuklar var...onların görevi de ne olursa olsun kralın görüşlerini savunmaktır...kralın yanlış yöne gittiğini görseler bile, dalkavukluk gereği desteklemeye devam ederler...ve şöyle derler, "kral yanlış yapıyor gözüküyor, ama belki de bir bildiği vardır, yanlış yapmasında bile bir hikmet olabilir"..meşhur bir dalkavuğun dediği gibi, "ben kralın dalkavuğuyum, patlıcanın değil".

  6. yazılar uzun diye okuyamayanlar için özet,

    faiz= sebep değil sonuç...mb fazileri yükselterek kısa vadeli ateşi düşürür...bünyede yüksek ateşe bağlı büyük tahribatlar oluşmasını engeller..enflasyon ve paranın değerinin düşüşü ise hastalıktır...bu hastalığın tedavisi ise faizle değil, orta-uzun vadeli güven arttıcı politikalar, yapısal reformalarla olur.

  7. #4687

    ...:::Beyaz Yaka için Yatırım Koçluğu...:::

     Alıntı Originally Posted by Cautionary Yazıyı Oku
    yazılar uzun diye okuyamayanlar için özet,

    faiz= sebep değil sonuç...mb fazileri yükselterek kısa vadeli ateşi düşürür...bünyede yüksek ateşe bağlı büyük tahribatlar oluşmasını engeller..enflasyon ve paranın değerinin düşüşü ise hastalıktır...bu hastalığın tedavisi ise faizle değil, orta-uzun vadeli güven arttıcı politikalar, yapısal reformalarla olur.
    Yazdığınızı çoğu kişi biliyor ama bizde söze değil söylene bakılıyor. Seviliyorsa destekleyici, sevilmiyorsa karşı argümanlar üretiliyor. Bu nedenle konun özüne bir türlü girilmez. Yapısal reformu yıllardır bekliyoruz ama gelmiyor.


    iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    O egeli ben değilim

  8. 1.ci senaryo
    düşük faiz =======> aşırı tüketim=====> düşük tasarruf======>yüksek ithalat=====>yüksek kur

    2.ci senaryo
    düşük faiz======> yatırım=====> ihracat ======> tasarruf =====> düşük kur

    bizim ülkemizde hangisi yaşanır?
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

Sayfa 586/637 İlkİlk ... 86486536576584585586587588596636 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •