Sayfa 849/7020 İlkİlk ... 34974979983984784884985085185989994913491849 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 6,785 - 6,792 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Dolasip durduk butun ogleden sonra
    Iki yasami bir yapacagimiz bir yer arayarak
    Gurultuluydu yasam, ergindi, dusmandi
    Gencligimize gozdagi veriyordu
    Oysa circir boceklerinin hala ottugu bu yere varinca
    Bilseniz nice sessizlik bu ay altinda.



    Vagammo tutto il pomeriggio in cerca
    d’un luogo a fare di due vite una.
    Rumorosa la vita, adulta, ostile,
    minacciava la nostra giovinezza.
    Ma qui giunti ove ancor cantano i grilli,
    quanto silenzio sotto questa luna.

    Umberto Saba



  2. Sen bir pilic gibisin
    Taze ve beyaz.
    Esince ruzgar, tuyleri karisan
    Su icerken boynunu egen
    Ve toprakta esinen
    Ve yururken
    Senin sultanlara yarasir adimlarinla
    Agir agir giden
    Ve iterek gogsunu ileriye
    Calimla cimende gezinen
    Bir pilic gibisin sen.
    Erkeginden daha ustun bir pilic.
    Tanri'ya yaklastiran
    Tum gunahsiz hayvanlarin
    Tum disileri gibi.
    Eger yanilmiyorsam
    Yaniltmiyorsa eger beni gozlerim
    Baska hicbir kadinda degil
    Bunlar arasinda senin esin.
    Aksam
    Tavuklari bastirinca uyku
    Oyle sesler cikarirlar ki
    Bazen hastalanip inildediginde
    Tatlilar tatlisi sesini animsatir senin.
    Sen bilmezsin
    Kumeslerin yumusak ve uzunclu sesine
    Nasil benzedigini sesinin.
    Sen gebe bir duve gibisin
    Hafif
    Agirlasmamis daha
    Sen sakrak hatta,
    Boynunu ceviren
    Oksayinca,
    Boyun degil
    Yumusak pembeden bir et cemberi sanki.
    Karsilastiginda
    Duyarsan bogurdugunu
    O ses
    O denli yakinicidir ki
    Koparip bir tutam ot
    Edemezsin vermeden.
    Huzunluysen eger
    Iste ben de oyle sunuyorum
    Armaganimi sana.
    Sen disi bir kopek gibisin
    Uzanmis yere,
    Gozleri bunca tatli
    Ve acimasiz yuregi.
    Bastirilamayan bir ofkeyle tutusmus

    Umberto Saba



  3. bir mavi kus var yuregimde
    cikmaya can atan
    ama ben ondan gucluyum, kal,
    diyorum ona, kimsenin
    seni gormesine izin veremem.
    bir mavi kus var yuregimde
    cikmaya can atan
    ama viski dokuyorum ustune
    sigara dumanina
    boguyorum,
    fahiseler, barmenler ve
    bakkal ciraklari hicbir zaman
    bilmiyorlar onun orada
    oldugunu.
    bir mavi kus var yuregimde
    cikmaya can atan
    ama ben ondan gucluyum,
    yat lan asagi, diyorum ona,
    ocagima incir dikmek mi
    niyetin? Avrupa'daki kitap
    satislarimi sabote etmek mi?
    bir mavi kus var yuregimde
    cikmaya can atan
    ama zekiyim, sadece
    geceleri izin veriyorum cikmasina,
    herkes yattiktan sonra.
    orada oldugunu biliyorum, derim
    ona, kederlenme
    artik.
    sonra yerine koyarim yine
    ama hafifce oter
    tamamen olmesine de izin
    vermiyorum
    ve birlikte uyuyoruz
    gizli antlasmamizla
    ve insani aglatacak kadar
    guzel, ama ben
    aglamam, ya
    siz?



  4. Bir keciyle konustum
    yalnizdi cayirda
    bagliydi
    doymustu otla
    islanmisti yagmurla
    meleyip duruyordu orda.

    Meleyisi
    kardesti acima
    yanitladim onu
    ilkin saka yoluyla
    sonra dusundum ki
    sonrasizdir aci
    tektir, degismezdir sesi.
    Bu sesin inledigini duyuyordum
    yalnız bir kecide.

    Her derdin
    her yasamin
    yakindigini duyuyordum
    Sami yuzlu bir kecide.



  5. “Sabahin alti bucugunda bir calar saat sesiyle uyanip yataktan firlayan, giyinip zorla bir seyler atistiran, sicip, iseyip, disini fircalayan, sacini tarayan, baska birine buyuk paralar kazandirdigi bir yere ulasmak icin trafikle bogusan ve tum bunlara sahip olma firsati buldugu icin mutesekkir olmasi istenen biri hayattan nasil keyif alabilir?”


  6. "Nehrin yatagini bulup durgun suya akmasi cok uzun zaman aldi. / Ci volle molto tempo prima che il fiume trovasse il suo letto, e finché I'acqua stagnante cominciasse a scorrere. / It took a long time for the river to find its bed and the stagnant water to flow."



    Berlin Uzerindeki Gokyuzu (Il cielo sopra Berlino / Wings of Desire, 1987) Yonetmen: Wim Wenders

  7. “Ingilizce’de su iki kelimeden daha cok zarar verebilecek bir kelime yoktur: 'İyi is'. / Non ci sono due parole nella lingua inglese più dannose di 'buon lavoro'. / There are no two words in the English language more harmful than 'good job" Terence Fletcher



    Whiplash (2014) Yonetmen: Damien Chazelle

Sayfa 849/7020 İlkİlk ... 34974979983984784884985085185989994913491849 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •