Hayırlı günler değerli başlık sakinleri;
Aklıma geldi nedense....
Stockholm Sendromu Nedir?
Bu sendrom aslında, ilk olarak Freud tarafından ifade edilen bir savunma mekanizması olan özdeşim ve travmatik bağlanmanın bir bileşimine dayanmaktadır. Kişiler izole edildikleri yoğun travmatik deneyimler sırasında faillere karşı duygusal bağ kurarlar ve bu bağ yalnızca travmatik olayla sınırlı kalmaz. Her ne kadar adını Stockholm şehrindeki soygunlardan alsa da sendromunun açıklayıcılığı rehine – saldırgan ilişkilerinin ötesindeki pek çok ilişkiye (örneğin terörist kaçırma eylemleri, radikal dini tarikatlar, savaş esirleri, aile içi şiddet vb.) genişletilmiştir.
Stockholm Sendromu’ndan bahsedilmek için bazı şartların var olması gerekmektedir.
Yaşamsal (ölüm ihtimali, beden dokunumazlığı, psikolojik varlık, temel ihtiyaçların giderilmesinin tek bir kişiye bağlı olması vb.) tehlikenin varlığı
Sosyal/Fiziksel izolasyon
İzolasyonun kişinin kendi otonomisiyle kırılma ihtimalinin azlığı ya da kabullenilmişliği
Fail ya da faillerin olumlu davranış, tutum ve duygularla yaklaşması
Bu şartların sağlanması halinde çok uzun zaman gerektirmeden de kişilerin travmatik bağlanmayı yaşamaları olasıdır. Sürenin uzaması da bağın gerçekleşme ve kuvvetlenme olasılığı artırabilmektedir.
herhangi bir yorum yapmadım. Tıbbi açıklaması bu olabilir.
Acı veriyorsa geçmiş; geçmemiş demektir.
" Artık üç kişi takılıyoruz. Ben...Keyfim...Ve kahyası...Gerisinin......"
Yer İmleri