...::: Beyaz Yaka İçin Tasarruf ve Yatırım Koçluğu-2 :::...

[ÇiftçiDede]

Deva açıkladığı bilançosuyla ve de beklentileriyle çok daha fazlasını hak ediyor.Rtalb ve çok sayıda benzerleri tavan tavan giderken gerçek ederleri,tesis değerleri ,büyük ortak konumundaki perde arkasındakiler sorgulanmıyor, SPKya yakın ve meslek avantajı ceza yemiyecek şekilde mevzuata hakim olduklarını düşündürüyor

[ozbek]

��Değerli Dostlarımız,��

Milli Merkez Yürütme Kurulu Üyemiz, Milli Merkez Istanbul Başkanı Sayın Sevinç Dalyan'dan önemli uyarı...

Bilgi ve dikkatlerinize sunarım.

Saygılarımla,

Haluk Dural
Milli Merkez Genel Sekreteri

==========

Merhaba Arkadaşlar,

Avm'lere giden kişiler arasında bir kişi bile korona vurisü taşıyorsa sizde oraya gitmişseniz kesinlikle virus kaparsınız.

Çünkü AVM'lerin havalandırma sisteminde karışım havası kullanılır. Içerideki hava dışarıdan gelen taze hava ile karıştırılıp tekrar içeri verilir. Yani yüzde yüz taze hava ile çalışmaz.

Bunun nedeni çok büyük bir enerji kaybının engellemek içindir.

Içeriye verilen hava iklimin şartlarına göre ısıtılıp veya soğutulup verilir. Yuzde yüz taze hava kullanılırsa çok büyük bir enerji sarfiyatı olacağindan kullanılmaz.

Zaten bu şekilde yapılması yasak. Enerji tasarrufu olmayacağından ve binaların enerji kimlik belgesi sınıfına uymayacağından, yapılırsa bina kimlik belgesi geçersiz çıkar.

Kesinlikle AVM'lere 5 dk için bile olsa girmeyin. Giderseniz de bizlerle karantina döneminiz geçmeden görüşmeyiniz.

Ne garip bir ülke olduk, sahilde ve parkta yürümek yasak Avm'ler serbest.

Ben bunları uzmanlık alanım olduğu için sizlere önemini anlatabilmek için yazıyorum.

Saygılarımla,

Sevinç Dalyan

Makina Yük. Müh.

Makina Mühendisleri Odası Danışma kurulu Üyesi

[Wshark]

Mlsf kabul etsekte etmesekte ekonomi donmek zorunda. Herkes kendi sartlarina, duzenlerine ve saglik durumlarina gore kendi bireysel onlemlerini almak zorunda. Insallah bu sureci zamanla ve saglikla atlatacagiz

[Egeli]

Avm ekmek veya su olmadığı zaten gitmeyeceğiz. Ama bu orada prim üsülü çalışan asgari ücretli personelin yaşadığı zorluğu çözmeyecek.
Şu anda o meşhur çözülemeyen denklemlerden birini çözmeye çalışıyoruz.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Dudu]

Ben artik birak avmyi mecbur kalmadikca hic bir kapali alana girmem, buna hastane de dahil..
Yemek icin restorana gitmem.
Tras icin berbere gitmem.
Acik havada yapilabilen ne varsa onu yaparim ama..

Syg,

[callandor]

Selam
Ben de aksine bu karantina işine çok alıştım. Ofiste tekim. Vik vik eden yok. Arayan yok soran yok. Hatta haftaya eleman eksiği olduğu için üretime giriyorum. Karantina kalkınca septik şok yaşayabilirim [emoji16]

[Cautionary]

Herkes kendi imkanları çerçevesinde hayatını yönlendirecek. Zaten ayda bir avm ye giden benim gibiler bir süre daha avm ye gitmeyebilir tabii ki.

Ama, benim tuzum kuru diye o açılmasın, bu olmasın, şu yasak devam etsin diyemem.. kademe kademe normalleşmeliyiz..sosyal mesafe ve hijyen kurallarına riayet ederek kademeli geçiş olmalı.

Almanya’sı, Fransa’sı, İngiltere’si bile ekonomik olarak kapalılık halini sürdürmeyiz derken, bizim bu konuyu çok uzatmamız mümkün olamaz...bu konuyu hafife alıyor değilim, sadece realiteyi de göz ardı edemeyiz.

Mesela berberlerin randevulu ve hijyene uygun çalışması kararı daha önce alınabilirdi...avm ler de açılıyor diye dolup taşacak değil, sıkı kurallar nedeniyle çok tercih edileceğini düşünmüyorum.

[Cautionary]

Biraz konu dışı bir şeyler yazacağım; gündeme ilişkin, hayat felsefesine dair.

Yolda bir çanta içinde 1 milyon bulsanız ne yaparsınız? Çoğumuz, başka birisine ait olan bu parayı alıp keyifle harcamaz. Polise vs resmî bir kuruma teslim eder. Başınıza bir iş gelmeyeceğini, sorunsuz bir şekilde bu parayı kullanabileceğinizi bilseniz belki teslim eden sayısı biraz düşer. Yine önemli bir çoğunluk bu parayı teslim eder diye düşünüyorum, en azından benim gözlemlerim bu şekilde.

Bu konunun inanç vs ile de çok ilgisi yok. İnsan kalitesi yüksek(evrensel ahlaki değerleri benimsemiş Kişiler) tüm toplumlarda çoğunluk bu şekilde davranır.

Peki, kaybedilen miktar küçülüp, kayıp anonimleşince, kazanan taraf neden ahlaki bi4 sorun görmüyor genel olarak. Mesela kumarda para kazanınca, hak ettim, o zaman sorun yok duygusu oluşuyor. Yani, başka birilerinin daha küçük miktardaki paralarını ( ki bu kişiler de senin paranı almaya niyetli kişilerdir) alınca, üstüne yendim ve hak ettim duygusu oluşunca sorun yapmıyor çoğumuz. Oyunun kurallarını daha iyi bildiğin, daha iyi oynadığın, hatta küçük hileler yaptığın İçin kazandın, ve bu kazançta sorun görmüyorsun.

Ben felsefe olarak, her türlü şans oyununa, kumara karşıyım. Kapitalist düzenin, yoksul ve hayattan pek de beklentisi olmayan kişiler için kurduğu bir tuzak olduğunu düşünüyorum. İnsanlar hepten ümitsiz olmasın, ya çıkarsa umuduyla hayatlarını devam ettirsinler amaçlı güdüldüğünü düşünürüm.

Böylece, geniş halk kesimleri binde bir çıkma ihtimali olan bir piyango peşinde koşsun. Çalışan, araştıran, üreten çok küçük bir azınlık da pastanın büyük bir kısmını alsın. Kurulan tuzak bu.

Bu nedenle hayatım boyunca kumara karşı oldum. Milli piyango dahil, sayısal loto dahil hiç bir şans oyunu oynamadım..eskiden yüklü benzin ya da market alış verişinde çeyrek bilet verilirdi, onu bile almak istemezdim. Kasiyer şok olurdu, ama bedava, ya çıkarsa derdi

Daha gelişmiş bir toplum olmak İçin. Her şeyden önce tasarruf bilincini çok geliştirmemiz, ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerektiğini unutmamız gerekiyor...bu tasarrufları da, aç gözlü olmadan, çoğa tamah etmeden, rasyonel yatırımlara yönlendirmeliyiz.

Bu felsefeyi içselleştirdiğinizde, tavan tavan giden hisseler umurunuzda olmaz. Piyangodan ikramiye çıkmasına sevinmeyen kişi, rtalb hissem olsaydı param 10 a katlanırdı diye düşünmez. Çünkü alın teri olmayan kazançtan fayda gelmez, bunu bilir. Hak edilmeyerek gelen kazancın, kolayca elden gideceğini de bilir..zaten bu düşüncedeki bir kişi, bir zaman sonra kolay kazanılan paradan zevk almaz, çalışıp, didinip, sabrederek, az ama düzenli kazanınca mutlu olur. Zaten bu kazancın da bereketi çok olur.

Evet sevgili dostlar, borsamızda yatırım değil de, kumar peşinde koşanlar...keşke yukarıda anlatmaya çalıştığım bilinç düzeyinde olsalar..bu başlık ve Twitter da bu felsefe doğrultusunda yazmaya çalışıyorum...naçizane bir katkım oluyorsa, ne mutlu bana. Bu amaç bana yazma gücü veriyor zaten, yoksa çoktan bırakmıştım yazmayı...şunu da biliyorum, en iyi pekiştirme şekli, bildiklerini öğretmeye çalışmaktır. Bu şekilde bildiklerini özümseyip, daha başarılı bir şekilde uygulayabiliyorsun.