Apple için bir yazılım alma ihtiyacı hissettim, 5 gün önce falan 899TL idi, dedim kredi kartı kesim tarihi geçsin alırım. Hafta sonu ya da cuma günü 1399TL yapmışlar. Almadım tabi, daha da almam. O iş bitti.
899 dahi çok derken.
dedim yabancı sitede kaç dolar: 199USD.
Adamlar 7TL almışlar kuru. Daha önce bir kaç yazılım daha satın almıştım, genellikle yurt dışı fiyatından ucuz yaparlardı, zam yapınca da şimdiki gibi 7 değil zam sırasındaki güncel kur olan 5,5 gibi rakamı alırlar zammı yaparlardı.
Yukarıda yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.
Yoksa kurun tabanı 7 olacağını mı öngörüyorlar?
Dün Viob topiğinde de tatil fiyatlarından bahsedilmişti. Turizmcilerde kuru pek bir yukarıdan almışlar anlaşılan. Ya da yerli gelmesin her şartta yabancı gelsin derdindeler.
JLL Türkiye/ Ali Alkaş: Döviz borçlusu 120 AVM'nin bankalara geçme ihtimali var.
Yukarıda yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.
Yaptırımıda muafla geçtik,
Bugün enflasyonun berbat olduğu bi günde, süper teknikçilerimiz doğru tahmin etmiş gibi 5.40 altına salar.alkışlarız onları.
Dolar düşüyor , enflasyon hepimize giriyor
Elde kaldı Halkbank.Hadi o da hemen sonuçlansın sonra neymiş , nasılmış bizim düzgün ekonomimiz onu görelim.
Baskıyla iteleye iteleye , haberlerle buralara geldi.
Bide habersiz , bekleyişsiz ne oluyor ona bakalım.
Hesapta yanlış olan bir yöntem yok,bu yöntem makroekonomi kitaplarında öğretilen satınalma paritesi ile ilgili,ülke parasının dış ticarette hangi parite ile rekabetçi olabileceğini belirleyen bir yöntemdir,daha önce de forumda yazmış olduğum
herkesin anlayacağı basit bir örnekle anlatmaya çalışayım:
''Şöyle düşünelim; 1 USD=1 TL olsun. Bu tür bir kur seviyesinde de cari açığımızın sıfır olduğunu varsayalım. Ulaştırma maliyetleri ve korumacılık önlemlerinin olmadığı bir ortamda, Bizim ürettiğimiz 1 adet çamaşır Makinesi = 1000 TL ise, bu çamaşır makinesi'nin dolar bazında fiyatı 1000 ABD dolarıdır (Çünkü 1 USD =1 TL'dir). Aradan 2 yıl geçmiş olsun ve Türkiye'deki enflasyon izleyen 2 yılda toplam %40 olsun. Yani çamaşır makinesi'nin fiyatı 1000 TL'den 1400 TL'ye çıkmış olsun ve ABD'de bu sürede enflasyon 'sıfır' olsun. Eğer kurlar hala 1 USD = 1 TL ise bizim paramız ABD dolarına karşı aşırı değerlenmiştir. Yani adet çamaşır makinesi = 1400 USD seviyesine gelmiştir. Dolayısıyla ABD'li biri bizim ürettiğimiz 1400 USD'lık çamaşır makinesini değil kendi ürettikleri 1000 USD'lık Çamaşır makinesini satın alacaktır. Paramız aşırı değerli olduğu için, biz de kendi çamaşır makinemizi, televizyonumuzu, otomobilimizi veya buzdolabını almak yerine daha ucuza gelen diğer ülke mallarını (Bu örnekte ABD mallarını) almak isteriz(1400 TL yerine 1000 TL'ye). Zaten gelişmekte olan ülkelerdeki en büyük problemlerden biri ithal mallarını tüketmeye yönelik güçlü istektir. Şimdi örneğe tekrar dönecek olursak; eğer bu 2 yıl içinde enflasyon birikimli olarak %40 olmuşken, Türk lirası da dolara karşı %40 değer kaybetmiş olursa 1USD =1.40 TL olacaktır. Böylelikle bizim bir adet çamaşır makinemiz 1400 TL olsa dahi dolar fiyatı = 1400/1.40 = 1000 USD şeklinde olacak ve dış ticaret açığı oluşmasını engelleyecektir. TL'nin değer kaybetmesi, hem yerlilerden gelen ithal taleplerini sınırlayacak, hem de ihracatın sorunsuz devam etmesini sağlayacaktır. İşte bu mantıkla bir hesaplama yapılabilir.''
Sizin söylediğiniz bambaşka bir şey.Eğer bir ülke arkasında bilim ve teknoloji,askeri güç veya başka üstünlükleri varsa bu parasını daha değerli yapabilir ama paranın üretim maliyetlerinin öngördüğünden fazla değerli olması uluslararası ticarette rekabet gücünü kaybetmesine yol açar.Veya Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere tahvil hisse senedi gibi sıcak para şeklinde fon girişleri olması da paranın olması gerekenden daha değerli olmasına yol açar ve ülke bu değerli para ile büyük cari açık verir ve borç batağına batar.
Benim yaptığım hesaplama Türkiye'nin uluslararası ticarette rekabet gücünü koruması için denge kurunun hangi bandda olması gerektiği ile ilgili bir analiz.Ama başka faktörler devreye girdiği zaman nasıl 2003-2013 arası paramız aşırı değerli ise,şimdi de belli bir süre değersiz de olabilir,Çünkü bu hesaplama Türkiye'nin üzerinde olan politik ,jeostratejik riskleri,şirketlerimizin aşırı borçluluğunu,kısa vadeli borçlar/toplam borçlar rasyosunun çok yüksek olmasını ,merkez bankasının rezervlerinin yetersiz olmasını ve bu bütün riskleri ifade eden rating kuruluşlarının yatırım yapılamaz düşük notlarını yansıtmıyor.Sadece bu kurların uluslararası ticarette rekabet için yeterli olduğunu ifade ediyor.Dolayısıyla yapısal reformlar yapılana makroekonomik dengelerdeki derin bozulma kısmen de olsa düzeltilene ve ülkenin üzerindeki politik ve jeostratejik riskler azalana kadar,ülke parasının bir müddet denge kurunun üzerinde risk primi şeklinde değersiz seyretmesi şaşırtıcı olmayan bir gelişme olur.
Yer İmleri