Sayfa 994/7020 İlkİlk ... 49489494498499299399499599610041044109414941994 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 7,945 - 7,952 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. 1918 Nobel Fizik Odulu sahibi Alman fizikci Max Planck'in dogum yildonumu (23 Nisan 1858)



    "Hangi sahada olursa olsun, bilimle ciddi sekilde ilgilenen herkes, bilim mabedinin kapisindaki su yaziyi okuyacaktir. 'Iman et'. Iman, bilim adamlarinin vazgecemeyecegi bir vasiftir. / Jeder, der sich ernsthaft wissenschaftlicher Arbeit irgendeiner Art gewidmet hat, wird sich darüber klar, dass über dem Eingang zu den Toren des Tempels der Wissenschaft die Worte geschrieben stehen: Du musst Glauben haben. Es ist eine Eigenschaft, ohne die ein Wissenschaftler nicht auskommen kann."


  2. Fransiz roman ve kisa oyku yazari Jules Amédée Barbey d'Aurevilly'nin olum yildonumu (23 Nisan 1889)

    "Cok, cok uzun yillar onceydi, avlanmak uzere Bati'daki batakliklara gidiyordum, –o tarihlerde, gidecegim yerlerle tren baglantisi olmadigindan– Rueil Satosu kavsagindan gecen ve o sirada icinde tek bir yolcu bulunan — posta arabasina binmiştim. Her bakimdan dikkati ceken ve kibar cevrelerde SIK SIK karsilastigim icin tanidigim bu kisiyi, izninizle Brassard Vikontu diye adlandiracagim. Yersiz bir onlem herhalde! Paris'in kibar cevreleri denilen yuzlerce kisi onun gercek adini suraya konduruverir—Saat aksam bes sulariydi. Gunesin solgun isiklari, arabacinin her kirbac saklatisinda –yasamin aynasi gibi, her yola cikista kirbacini daima siddetle saklatir arabaci!– agir agir yukselen sirim gibi sagrilarini gordugumuz dort guclu atin dortnalasında ucarcasına ilerledigimiz, iki yaninda kavaklar ve cayirlar uzanan tozlu yolu aydinlatiyordu."



    "It is now a considerable number of years ago, that I went to shoot waterfowl in the marshes in the West, and — as there was no railway then — I took the diligence, which passed the crossroads near the Château de Rueil, and which at that precise moment only contained one person in the coupi. This person, a very remarkable man in every respect, and whom I knew by having often met him in society, I will ask your permission to introduce as the Vicomte de Brossard.The precaution is probably useless! The few hundreds of persons who con- stitute Parisian society are, no doubt, able to supply the real name. It was about five o'clock in the evening. The. sun shed its slanting rays on a dusty road, edged with pophtr trees and fields, through which we rattled, drawn by four stout horses, whose strong flanks rolled heavi- ly at each crack of the postilion's whip — a postilion always reminds me of life, there is a great deal too much whip-cracking at the outset."

  3. 1955 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan, Izlandali sair, oyku, roman, deneme ve elestiri yazari Halldór Laxness'in(Halldór Kiljan Gudjonsson) dogum yildonumu (23 Nisan 1902)

    "Bunlar guzel gunlerdi. Hayatin en guzel gunleri gibi, huzurlu, gosterissiz gunler; kucuk oglan o gunleri hic unutmadi. Hicbir sey olmaz; insan sadece yasar, nefes alip verir ve cani baska hicbir sey ama hicbir sey istemez." Ozgur Insan



    "Those were the good days. They were serene days and quite undemonstrative, like the best days in one's like; the boy never forgot them. Nothing happens; one simply lives and breathes and wishes for nothing more, and nothing more.â€

  4. Ingiliz asker sair Rupert Chawner Brooke'un olum yildonumu (23 Nisan 1915)

    "Olursem eger, uzak bir kosesinde yabanci diyarlarin.Sonsuza kadar Ingiltere'ye kalacak.Yattigim bir avuc toprak!”



    "If I should die, think only this of me: That there's some corner of a foreign field. That is for ever England."

  5. Amerikali Aktris Shirley Temple'in dogum yildonumu (23 Nisan 1928)






  6. James Cagney, Jean Harlow ve Edward Woods'un rol aldigi suc-drama Halk Dusmani (The Public Enemy - Nemico pubblico), 23 Nisan 1931'de New York City'de gosterime girdi.


  7. Italyan aktis Milena Vukotic'in dogum gunu (23 Nisan 1935)








  8. Fransiz yazar Pascal Quignard'nin dogum gunu (23 Nisan 1948)

    — Caldiginiz besteleri neden yayinlamıyorsunuz?

    — Ah! Cocuklarim, ben beste yapmiyorum! Hicbir zaman hicbir şey yazmadim. Bunlar cogunlukla gecmisteki bir adi ve bir zamanlar yasadigim zevkleri animsayarak uydurdugum kutsal su kaplari, su mercimekleri, yaban karanfilleri ve capcanli minik tirtillardan aldigim esinlerdir.

    — Ama sizin su mercimeklerinizin, tirtillarınizin muzik neresinde?

    — Ben yayimi cekince, hayat dolu yuregimin kucucuk bir parcasidir kanattigim. Benim yapmakta oldugum sey, icinde hicbir gunun bosa gecmedigi sikiduzen bir yasamdan baska bir sey degildir. Ben yazgimi yerine getiriyorum.



    — Why don't you publish the airs that you play?

    — Oh! my children, I do not compose! I never wrote anything. They are water offerings, duckweeds, wormwood, small alive caterpillars which I sometimes invent while remembering a name and pleasures.

    — But where is the music in your lenses and your caterpillars?

    — When I draw my bow, it is a small piece of my alive heart which I tear. What I do, it is only the discipline of a life where no day is holiday. I achieve my destiny.

Sayfa 994/7020 İlkİlk ... 49489494498499299399499599610041044109414941994 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •