Fitch tüpraşın notunu yatırım yapılamaz seviyeye çekti. Gelen cisim oldukça büyük.
Fitch tüpraşın notunu yatırım yapılamaz seviyeye çekti. Gelen cisim oldukça büyük.
Yukarıda yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.
Başkanım garan nasıl alalım mı?
Ben teknoloji özürlüyüm.O yüzden o yazıyı buraya kopyalayamam ama 2 hafta önceki erkan şahinözün para dergisinde yazdığı veda yazısını hepinizin okumasını çok isterdim.O kadar güzel açıklamış ki olayı ve gelen cisimi kesinlikle neyin arefesinde olduğumuzu anlıyorsunuz.Çok tarihi günler yaşayacağız ,önümüzdeki 5 yıl 1929 gibi bir şey bekliyorum ben.Ben demiyeyim ,fikir hırsızlığı olur,erkan şahinöz ün o yazısını bulup okumaya çalışın arkadaşlar)))))))))Zaten o düşünceleri yüzünden adamı işten attılar ya,milleti uyandırmasın istendi sanırım.
Borç Türk Telekom'un değil de ondan. O borç Telekom'un %55'inin 20 yıllığına işletme hakkını satın alan OTAŞ adlı bir firmaya ait.
Telekom kasasından yabancı bir firma için neden ödeme yapsın?. Ayrıca OTAŞ Telekom'un hissedarı dahi değil, sadece 2005-2025 arası işletme hakkını satın aldı.
Büyük firmalar ile kobiler arasında temel bir fark var. Bunu bilançolardan görmek mümkün olmaz. Daha temel bir konu. Dün de söylediğim gibi bir kobi borçludur ve bir anlamda fakirdir, ama sahibi zengindir. yıllar boyu firmanın kaynaklarını nasıl kendi hesabına aktaracağını detaylıca etüt etmiştir. Türkiye'deki kobi patronlarının ana stratejisi budur. O nedenle ciddi bir kredi krizinde zengin patron fakir kobisini stratejisi doğrultusunda ayakta tutabilir.
Büyük holdinglerde bu mekanizma tam tersidir. Holdingler zengin sahipleri *nispeten* daha az zengindir. Holdingler o nedenle aort damarından finansal sisteme bağlıdır.
Kobiler ise aslında kağıt üzerinde patronun vergi vermesini sağlayan kamu enstrumanlarıdır. Gerçek servet yıllar boyu kobi patronunun şahsi varlığında birikmiştir.
Türkiye'nin gerçekleri bu yönde. Bundan çok rahatsız olmayalım zira işte bu detay Türkiye'nin krizlere karşı dayanıklılığını sağlayan ana etmenlerin başında gelir. Gelişmiş ülkelerde ve örneğin Amerika'da dahi şirketleşme oranı halkın %6'sı civarındadır. (Türkiye'de serbest çalışan oranı sanırım %30'un üstünde).Gelişmiş ülkelerde ülkeyi büyük holdingler yönetir. Türkiye'yi ise temelde Kobiler ayakta tutar o nedenle gelişmiş ülkelere göre krizlerden daha çabuk ve esnek olarak sıyrılabilirler.
Telekom ile ilgili ekleme: Bankalara alacakları karşılığında Telekom hissesi rehin verilmemiştir. Sadece OTAŞ adlı firmanın sahip olduğu ve 2025 yılına kadar Telekomun %55 kar hakkı ile *işletme* hakkı devredilmiştir. 2025 yılında bu hak tekrar tüm mülkiyeti ile birlikte hazineye devredilecektir. 2025 yılında hazine tekrar bir işletme ihalesi açabilir. Ya da açmaz. Hatta bankalar hazine ile yaptıkları pazarlıklarda işletme hakkının ve kar dağıtımının 2030 yılına uzatılması için müzakere etmek istemişler ancak bu kamu ihale kanununa aykırı olduğu için (ek ihale gerektirdiğinden) şahsi fikrime göre hazine tarafından reddedilmiştir.
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
Yer İmleri