HURGZ - Hürriyet Gazetecilik

[STRATEJİ]

Değerli Arkadaşlar;

Bir kez daha altını çiziyorum. İdare mahkemeleri başvurusu yanında, hissedar sahiplerinin yine yasal bir hakkı daha var.

Bir hissedar olarak,

Yatırımcı İlişkileri
Nihan Sena HERTAŞ - Müdür
Tel: +90 212 449 60 30
Faks: +90 212 677 08 92
Faks: +90 212 677 01 82
E-mail: nshertas@hurriyet.com.tr

Adreslerinden, sözlü değil yazılı olarak;

HURRİYET Yönetim Kurulu'na iletilmek üzere Hürriyet Yatırımcı İlişkilerine başvuru yapalım. (Ben yaptım)

Bu başvuruda, Hürriyet Yönetim Kurulu'nun, gerekli gördüğü miktar kadar Şirket Paylarını Geri Alım programı kararı almasını talep edelim. Alınacak bu kararın hem Demirören Medya, hem küçük yatırımcılar, hem de global güçler tarafından ekonomik saldırı altındaki borsamıza destek ve güven getireceği belirtilmelidir.



SPK Muafiyet Kararı sonrasında, HURGZ'e hisselerine olan güvenin sarsılması ve kaybolmasıyla 1.39'dab 1.10'a inerek yatırımcısına zarar ettirmiştir.

Bizim gibi hissedarların tüm zararı toplamını 23 ise, Hisseyi o günkü kurla 1.61 TL, bugünkü kur üzerinden 2.20'den satın alan Demirören'in zararı daha fazla, 77'dir. Kaldı ki Demirören'in bugünkü kurla maliyeti olan 2.20'ye gelmesi için fiyatın %100 yükselmesi lazım ki aldığı fiyata gelsin. Bu örnekteki meramım, hissenin değer düşüklüğü Demirören'in de işine gelmez. Kim sahip olduğu şirketin değerinin düşmesini ister ki (hemen duyar gibi oluyorum, düşükten toplamak isteyenler), hele bu hisseler Ziraat Bankasına alınan krediler karşılığında rehin/ipotek/teminat olarak verilmişse.

Demirören Medya, Doğan Medya'yı Hürriyet için satın almamıştır. Hürriyet'in değeri DGZTE'den daha düşük değildir, öyle olsaydı Demirören, DGZTE için 138.3 Milyon DOLAR öderken, HURGZ için 155 Milyon Dolar ödemezdi. Bu satış esnasında Hürriyet haricinde 7 Medya şirketi daha olmak üzere toplam 8 tane şirket hep beraber satın alınmış, 916 Milyon DOLAR ödenmiştir.

Yine satın alma günkü kur üzerinde bu toptan satın almanın TL bedeli 4.08 MİLYAR TL iken, şu anda bu tutar TAM 5.6 MİLYAR TL'ye ulaşmıştır. Artan kur maliyeti 1.5 MİLYAR TL'dir. Bu Demirören'in satın aldığı medya varlıklarının TL bazında 1.5 Milyar TL daha maliyetinin arttığı anlamına gelmektedir.

Biz Hürriyet açısından bakalım. Hürriyet'in Demirören'e satın alma maliyeti o günkü kur üzerinden 691.0 MİLYON TL iken, bugünkü Kurdan 947 Milyon TL'dir. Yani tek başına kur artışından Hurriyetin TL bazında maliyeti 256.2 MİLYON TL artarken, muafiyet başvurusu öncesi 1.60 TL ve üzeri fiyatlarda seyreden Hisse fiyatları, 1.10 TL'lere inerek hem satın alana bir menfaat sağlamadığı gibi, bizim gibi diğer hissedarlarına borsa fiyatıyla maddi kayıplar getirmiştir.

SONUÇ OLARAK, başta bahsettiğim gibi, açıklamaya çalıştığım nedenlerle HURRİYET Yönetim Kurulu'nun ivedi olarak karar alıp, ŞİRKET GERİ ALIM PROGRAMI KARARI alması elzem bir durum arzetmektedir. Bunun için, yasal hakkımız olanı yaparak, yönetimi harekete geçirmek için Yatırımcı ilişkilerine yazılı başvuru yapmamız gerekmektedir.

Gün sızlanma günü değil, yasal ve hukuki şartlar dahilinde hak arama günüdür.

Saygı göstermeyen, saygı bulamaz, biz de hakkımızı ararken saygılı olalim ki, haklıyken haksız duruma düşmeyelim.

[ÇIRAK]

Değerli Arkadaşlar;

Bir kez daha altını çiziyorum. İdare mahkemeleri başvurusu yanında, hissedar sahiplerinin yine yasal bir hakkı daha var.

Bir hissedar olarak,

Yatırımcı İlişkileri
Nihan Sena HERTAŞ - Müdür
Tel: +90 212 449 60 30
Faks: +90 212 677 08 92
Faks: +90 212 677 01 82
E-mail: nshertas@hurriyet.com.tr

Adreslerinden, sözlü değil yazılı olarak;

HURRİYET Yönetim Kurulu'na iletilmek üzere Hürriyet Yatırımcı İlişkilerine başvuru yapalım. (Ben yaptım)

Bu başvuruda, Hürriyet Yönetim Kurulu'nun, gerekli gördüğü miktar kadar Şirket Paylarını Geri Alım programı kararı almasını talep edelim. Alınacak bu kararın hem Demirören Medya, hem küçük yatırımcılar, hem de global güçler tarafından ekonomik saldırı altındaki borsamıza destek ve güven getireceği belirtilmelidir.



SPK Muafiyet Kararı sonrasında, HURGZ'e hisselerine olan güvenin sarsılması ve kaybolmasıyla 1.39'dab 1.10'a inerek yatırımcısına zarar ettirmiştir.

Bizim gibi hissedarların tüm zararı toplamını 23 ise, Hisseyi o günkü kurla 1.61 TL, bugünkü kur üzerinden 2.20'den satın alan Demirören'in zararı daha fazla, 77'dir. Kaldı ki Demirören'in bugünkü kurla maliyeti olan 2.20'ye gelmesi için fiyatın %100 yükselmesi lazım ki aldığı fiyata gelsin. Bu örnekteki meramım, hissenin değer düşüklüğü Demirören'in de işine gelmez. Kim sahip olduğu şirketin değerinin düşmesini ister ki (hemen duyar gibi oluyorum, düşükten toplamak isteyenler), hele bu hisseler Ziraat Bankasına alınan krediler karşılığında rehin/ipotek/teminat olarak verilmişse.

Demirören Medya, Doğan Medya'yı Hürriyet için satın almamıştır. Hürriyet'in değeri DGZTE'den daha düşük değildir, öyle olsaydı Demirören, DGZTE için 138.3 Milyon DOLAR öderken, HURGZ için 155 Milyon Dolar ödemezdi. Bu satış esnasında Hürriyet haricinde 7 Medya şirketi daha olmak üzere toplam 8 tane şirket hep beraber satın alınmış, 916 Milyon DOLAR ödenmiştir.

Yine satın alma günkü kur üzerinde bu toptan satın almanın TL bedeli 4.08 MİLYAR TL iken, şu anda bu tutar TAM 5.6 MİLYAR TL'ye ulaşmıştır. Artan kur maliyeti 1.5 MİLYAR TL'dir. Bu Demirören'in satın aldığı medya varlıklarının TL bazında 1.5 Milyar TL daha maliyetinin arttığı anlamına gelmektedir.

Biz Hürriyet açısından bakalım. Hürriyet'in Demirören'e satın alma maliyeti o günkü kur üzerinden 691.0 MİLYON TL iken, bugünkü Kurdan 947 Milyon TL'dir. Yani tek başına kur artışından Hurriyetin TL bazında maliyeti 256.2 MİLYON TL artarken, muafiyet başvurusu öncesi 1.60 TL ve üzeri fiyatlarda seyreden Hisse fiyatları, 1.10 TL'lere inerek hem satın alana bir menfaat sağlamadığı gibi, bizim gibi diğer hissedarlarına borsa fiyatıyla maddi kayıplar getirmiştir.

SONUÇ OLARAK, başta bahsettiğim gibi, açıklamaya çalıştığım nedenlerle HURRİYET Yönetim Kurulu'nun ivedi olarak karar alıp, ŞİRKET GERİ ALIM PROGRAMI KARARI alması elzem bir durum arzetmektedir. Bunun için, yasal hakkımız olanı yaparak, yönetimi harekete geçirmek için Yatırımcı ilişkilerine yazılı başvuru yapmamız gerekmektedir.

Gün sızlanma günü değil, yasal ve hukuki şartlar dahilinde hak arama günüdür.

Saygı göstermeyen, saygı bulamaz, biz de hakkımızı ararken saygılı olalim ki, haklıyken haksız duruma düşmeyelim.

güzel kardeşim yazdıkların çok dogru çagrıya gitseydi demirören amca nın borsadan topluyacagı maksimum lot 25 miyonu bulmazdı yani çagrının demir örene maliyeti çok komik bir rakam olurdu çünkü halka açık ltların yazıyorum bazı arkadaşlar çarpıtıyor halka açık lotların yüzde 70 -75 elinde devir işlemi yapılırken dogandan gelen ve kendi topladıgı bu oyun başka yani çagrının demirörene maliyeti 7-8 milyon doları bulmaz demir ören kagıttaki tüm kurumsal yatırımcıların satmak istiyen olanın malını aldı anlaşmalı fiyattan sadece küçük yatırımcıyı almadı

[STRATEJİ]

güzel kardeşim yazdıkların çok dogru çagrıya gitseydi demirören amca nın borsadan topluyacagı maksimum lot 25 miyonu bulmazdı yani çagrının demir örene maliyeti çok komik bir rakam olurdu çünkü halka açık ltların yazıyorum bazı arkadaşlar çarpıtıyor halka açık lotların yüzde 70 -75 elinde devir işlemi yapılırken dogandan gelen ve kendi topladıgı bu oyun başka yani çagrının demirörene maliyeti 7-8 milyon doları bulmaz demir ören kagıttaki tüm kurumsal yatırımcıların satmak istiyen olanın malını aldı anlaşmalı fiyattan sadece küçük yatırımcıyı almadı

Sayın çırak, tüm dünyada borsaların yazılı kural gerçekleri ile yazılı olmadan işleyen gerçekleri vardır. Hepimiz bunun farkındayız. Bazılarımız bu gerçekleri benim gibi 1998 yılından beri içindeyse zaten fazlasıyla bilir. Kulak arkası da kalmadığı için bunu en iyi bilenlerdenim. Bazen mütevazi olmamak gerekir.

Şİmdi biz borsa gerçekleri başka, görmesek de hissediyoruz diyerek yola çıkarsak mı hakkımızı ararız? Yoksa hukuki şartları yerine getirerek mi?

Bunun aslı böyledir dersen adama delilin, kanıtın var mı derler? Var mı bir kanıtımız, YOKKKKKK. Öyleyse havanda su döğmenin, ben gerçekleri biliyorum bu işin gerçeği budur deyip, hukuki gerçeklere göre hareket etmezsek ne kazancımız olacaktır?

Gerçekçi olalım, realiletelere göre hareket edelim. Delilini, kanıtıını ortaya koyamadğınız hiç bir zan sizi bir yere götürmeyeceği gibi, sınırları aştığınızda haklıyken hukuken haksız duruma düşeriz.

Anlatmak istediğim budur. Tekrar söylüyorum, gün ağlama, sızlama günü değil, karar verilmiştir, karara karşı yapılacak tek şey hukuki alandır. Bu hukuki alan dışında, ben sadece CİMER'den Sayın Cumhurbaşkanımıza sesimizi duyurabilirsek ve kamuoyu oluşturabilirsek sonuç alabileceğimizi düşünüyorum. Bana göre çareler bunlardır. Başkaları daha güzel çareler bulursa şapka çıkarır, kendisine teşekkür ederiz.