Forumdaki çoğu kişinin özellikle sabit maaşlı çalışanların işveren hissesinden haberi yok. Sadece bordrodaki brüt maaşı görüyorlar. Brüt maaşın üzerine işveren %15-18 arası (işyerinin tehlike sınıfına göre) işveren hissesi ödüyor.
Örneğin 5.000TL net maaş alan bir beyaz yakalı için işveren her ay kabaca (yemek+kıdem tazminatı) 10.680TL gibi bir meblağ yatırmak zorunda. (eğer işveren her ay düzenli primini öder ve aksatmaz ise, 1 ay aksatırsa %5 iskontodan yararlanamıyor ve ödeyeceği meblağ gecikme faizi hariç 11.000TL'nin üzerine çıkıyor.)
O nedenle Türkiye'de çok sıkıntılı bir yakınsama oluşmaya başladı. Asgari ücret yükseldikçe , vasıflı elemanların maaşları da gelir vergisi kademesi ve sigorta priminin yüksekliği nedeniyle asgari ücrete yaklaşmaya başlıyor. Zira ciddi vergi yükünden dolayı işveren asgari ücrete yapılan zammı vasıflı iş gücüne yapamıyor.
Bu da aslında vasıflı iş gücü maaşlarının reel olarak düşmesi ve asgari ücretli çalışanlarında vasıf kazanamamaları durumunda daha yüksek oranda işsiz kalmaları demek.
Halbuki yüksek katma değerli bir toplum yaratabilmek için vasıflı iş gücünün maaşlarının artması vasıfsız iş gücüne uygulanan asgari ücretin ise gerilemesi gerekli.
Yer İmleri