Artan

99,00 10 18:10
16.477,50 10 18:10
134,20 10 18:10
71,50 10 18:10
291,50 10 18:10
Artan Hisseler

Azalan

87,30 -10 18:10
512,00 -9.94 18:10
11,87 -9.94 18:10
56,95 -6.64 18:10
32,60 -6.48 18:10
Azalan Hisseler

İşlem

25.705.427.996,65 18:10
25.126.837.234,00 18:10
19.159.886.780,88 18:10
15.041.630.827,90 18:10
14.530.506.819,80 18:10
Tüm Hisseler
Arama sonucu : 8000 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Dolarda Yukselis Kacinilmaz

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post
  1.  Alıntı Originally Posted by tospa Yazıyı Oku
    Ben o gençlerin kulağını çekeyim. 10 yıldır akademik personel olarak çalışıyorum. Tam göbeğindeyim işin ortasındayım gençlerin. Bilmez miyim. Her yıl kötüye daha kötüye gidiyoruz. Çok küçük bir azınlık hariç adam edilemez, imkansız. Hadi tamam ben taşrada çalışıyorum. Öğrencinin elek altı bize geliyor. Hacettepe mezunuyum. Oradaki hocalarımla sık sık görüşürüm onlarda aynı şeyleri söylüyorlar. Zor işimiz çok zor.
    Meslektaşız, yazdıklarınızın hepsini onaylıyorum. Yüzde on onbeş düzgün adam var, kalanı bir işe yaramaz. Yüzlerine de söylüyorum işveren olsam yüzde doksanınızı işe almam diye, gülüyorlar.

  2.  Alıntı Originally Posted by tospa Yazıyı Oku
    Ben o gençlerin kulağını çekeyim. 10 yıldır akademik personel olarak çalışıyorum. Tam göbeğindeyim işin ortasındayım gençlerin. Bilmez miyim. Her yıl kötüye daha kötüye gidiyoruz. Çok küçük bir azınlık hariç adam edilemez, imkansız. Hadi tamam ben taşrada çalışıyorum. Öğrencinin elek altı bize geliyor. Hacettepe mezunuyum. Oradaki hocalarımla sık sık görüşürüm onlarda aynı şeyleri söylüyorlar. Zor işimiz çok zor.
     Alıntı Originally Posted by pilavli Yazıyı Oku
    Meslektaşız, yazdıklarınızın hepsini onaylıyorum. Yüzde on onbeş düzgün adam var, kalanı bir işe yaramaz. Yüzlerine de söylüyorum işveren olsam yüzde doksanınızı işe almam diye, gülüyorlar.
    Merhaba sn. hocalarım, sizi tenzih ederek bir şey belirtmek istiyorum. Eğitim sistemindeki ve okullaşma eşitsizliğinden kaynaklanan sorunlarla , aile yapısındaki- kültürdeki yozlaşma birleşince ortaya gençlik bu.

    Şahsen ilkokuldan bu yana hep eğiticilerle sorun yaşadım. Oğlum şu anda Tıp okuyor. Bu çocuk ilkokulda öğretmenini eleştirmeye başladı. Adam boş olduğu için çocuklara şiddet uyguluyordu. Ortaokulu bir kolejde okudu. Maalesef orada da zeki çocukları bir sınıfa topladılar, diğerlerine hiç bakmadılar. Zeki çocukları test uzmanı yaparak dereceye sokmaya böylece okullarının reklamını yapmaya gayret ediyorlar. Lise devlet fen lisesi idi. İnanın tam bir rezaletti. Doktora yapan öğretmen sayısı ile övünüyordu müdür. Oysa öğretmenler kendine çalışıyor, çocuklara hiçbir şey vermiyorlardı. tamamen yüksek puan alan , zeki çocuklar toplandığı için zaten öğretmene ihtiyaç duymuyorlardı !! Lakin en azından öğretmen motive edebilir, kılavuzluk yapabilirdi. Her veli toplantısında en az 3 öğretmenle kavgam olmuştur. ( çocuğun , kendisinden zeki olmasını hazmedemeyen, çocuğu törpülemeye , aşağılamaya çalışan öğretmenlerle ).

    Şimdi de çocuk diyor ki ; ''Baba inan ki kocaman kocaman profesörler derse geliyor, slaytları yansıya koyuyor ve sadece slaytın aynısını okuyor, çıkıp gidiyor. Soru almıyor. bazı seçmeli ders hocaları ise , zaten soruları vereceğini söyleyerek sadece derse katılımı şart koşuyor ve ders boyunca şahsi meselelerini anlatıyor '' diyor. Bu ülke neden bu durumda diye artık şaşmıyorum. Hastanelerde neden doktor hataları arttı, hayatın her alanında ( inşaat, mimari, ekonomi, makine vb ) seviye neden düştü diye şaşmıyorum.

  3.  Alıntı Originally Posted by ressam Yazıyı Oku
    Merhaba sn. hocalarım, sizi tenzih ederek bir şey belirtmek istiyorum. Eğitim sistemindeki ve okullaşma eşitsizliğinden kaynaklanan sorunlarla , aile yapısındaki- kültürdeki yozlaşma birleşince ortaya gençlik bu.

    Şahsen ilkokuldan bu yana hep eğiticilerle sorun yaşadım. Oğlum şu anda Tıp okuyor. Bu çocuk ilkokulda öğretmenini eleştirmeye başladı. Adam boş olduğu için çocuklara şiddet uyguluyordu. Ortaokulu bir kolejde okudu. Maalesef orada da zeki çocukları bir sınıfa topladılar, diğerlerine hiç bakmadılar. Zeki çocukları test uzmanı yaparak dereceye sokmaya böylece okullarının reklamını yapmaya gayret ediyorlar. Lise devlet fen lisesi idi. İnanın tam bir rezaletti. Doktora yapan öğretmen sayısı ile övünüyordu müdür. Oysa öğretmenler kendine çalışıyor, çocuklara hiçbir şey vermiyorlardı. tamamen yüksek puan alan , zeki çocuklar toplandığı için zaten öğretmene ihtiyaç duymuyorlardı !! Lakin en azından öğretmen motive edebilir, kılavuzluk yapabilirdi. Her veli toplantısında en az 3 öğretmenle kavgam olmuştur. ( çocuğun , kendisinden zeki olmasını hazmedemeyen, çocuğu törpülemeye , aşağılamaya çalışan öğretmenlerle ).

    Şimdi de çocuk diyor ki ; ''Baba inan ki kocaman kocaman profesörler derse geliyor, slaytları yansıya koyuyor ve sadece slaytın aynısını okuyor, çıkıp gidiyor. Soru almıyor. bazı seçmeli ders hocaları ise , zaten soruları vereceğini söyleyerek sadece derse katılımı şart koşuyor ve ders boyunca şahsi meselelerini anlatıyor '' diyor. Bu ülke neden bu durumda diye artık şaşmıyorum. Hastanelerde neden doktor hataları arttı, hayatın her alanında ( inşaat, mimari, ekonomi, makine vb ) seviye neden düştü diye şaşmıyorum.
    Sn. ressam yazdıklarınızın hepsi doğrudur, liseden çok kötü, bomboş bir gençlik geliyor üniversitelere. Üniversitelerdeki eğitimin kalitesinin de standardı yoktur, bir denetimi yoktur, dersi veren hocanın namusuna bırakılmıştır. Çok iyi eğitim veren üniversite/bölüm/hocalar olduğu gibi aksi de mevcuttur. Nedenleri uzun ve karmaşıktır hepsini burada yazamam ama başlıcaları kontenjanların yüksekliği ve sınıfların kalabalıklığı, öğrencilerin kalitesizliğinin hocaları bıktırması ve mesafe koymak zorunda kalmaları, öğrencilerin çoğununun zaten dersi umursamayıp telefonlarıyla oynamaları bunu gören hocanın motivasyonunun kalmaması, iyi eğitim vermenin hocaya maddi veya kariyerde ilerleme anlamında bir katkısı olmaması (başka kriterlere bakılıyor) vb..
    Özellikle yaşlı profesörlerden bazıları heyecanını yitirmiş emekliliğini bekliyordur, dersi kötü anlatmanın dışında bilimsel çalışma da yapmıyordur, bunlara bir şey yapılamaz, genellikle yeni öğretim üyesi olmuş genç akademisyenler daha heveslidir, daha iyi ders anlatır, daha çok bilimsel araştırma yapar. Öğrenciler derslerde seçim hakkı olduğunda ünvanına bakıp profesörleri tercih ederler ama genç hocaları tercih etmeleri daha iyi olabilir (kesin kural değil, çok değişir).
    Bunlar o kadar önemli değil aslında, devir değişti, internet var, eskiden üniversiteler/hocalar bilgi kaynağıydı, şimdi internetten hiçbir hocanın bilemeyeceği kadar bilgiye iki tıkla ulaşıyorsunuz. Çocuğunuza önerim kendi kendini yetiştirsin, üniversite eğitimi artık ders anlatılan değil (dersi kendiniz çalışarak da öğrenebilirsiniz), kendiniz çalışırken anlamadığınız yerlerin ortak tartışıldığı, evde yapamayacağınız laboratuvar çalışmaları, staj, teknik gezi, işyeri eğitimi, grup çalışmaları, sosyal faaliyetler ve benzeri uygulamaların yapıldığı bir hale dönüşüyor.

  4.  Alıntı Originally Posted by ressam Yazıyı Oku
    Merhaba sn. hocalarım, sizi tenzih ederek bir şey belirtmek istiyorum. Eğitim sistemindeki ve okullaşma eşitsizliğinden kaynaklanan sorunlarla , aile yapısındaki- kültürdeki yozlaşma birleşince ortaya gençlik bu.

    Şahsen ilkokuldan bu yana hep eğiticilerle sorun yaşadım. Oğlum şu anda Tıp okuyor. Bu çocuk ilkokulda öğretmenini eleştirmeye başladı. Adam boş olduğu için çocuklara şiddet uyguluyordu. Ortaokulu bir kolejde okudu. Maalesef orada da zeki çocukları bir sınıfa topladılar, diğerlerine hiç bakmadılar. Zeki çocukları test uzmanı yaparak dereceye sokmaya böylece okullarının reklamını yapmaya gayret ediyorlar. Lise devlet fen lisesi idi. İnanın tam bir rezaletti. Doktora yapan öğretmen sayısı ile övünüyordu müdür. Oysa öğretmenler kendine çalışıyor, çocuklara hiçbir şey vermiyorlardı. tamamen yüksek puan alan , zeki çocuklar toplandığı için zaten öğretmene ihtiyaç duymuyorlardı !! Lakin en azından öğretmen motive edebilir, kılavuzluk yapabilirdi. Her veli toplantısında en az 3 öğretmenle kavgam olmuştur. ( çocuğun , kendisinden zeki olmasını hazmedemeyen, çocuğu törpülemeye , aşağılamaya çalışan öğretmenlerle ).

    Şimdi de çocuk diyor ki ; ''Baba inan ki kocaman kocaman profesörler derse geliyor, slaytları yansıya koyuyor ve sadece slaytın aynısını okuyor, çıkıp gidiyor. Soru almıyor. bazı seçmeli ders hocaları ise , zaten soruları vereceğini söyleyerek sadece derse katılımı şart koşuyor ve ders boyunca şahsi meselelerini anlatıyor '' diyor. Bu ülke neden bu durumda diye artık şaşmıyorum. Hastanelerde neden doktor hataları arttı, hayatın her alanında ( inşaat, mimari, ekonomi, makine vb ) seviye neden düştü diye şaşmıyorum.
    -Hazır sermaye ile hayata başlamadık,başlayanları ayrı tutarak; Son yıllarda,liseyi zar zor bitiren veya hayatında ders kitabı hariç eline kitap almamış,devlet memurluğuna bir şekilde kapağı atmış örneklerle,derslerle boğuşup kendini geliştirmiş emeğiyle kazanan özel sektör çalışanını kıyaslarsam devlet memurları çok daha avantajlı durumda.Hayata hazır sermaye ile girecekleri ayrı tutuyorum. Önünde hazır sermaye sahibi ve devlet memuru örneği olan genç de kafa patlatmayı boş iş olarak görüyor.
    -Okuduğum zamanında ders programında 13 ders,sadece 1 derste doçent,bitirme projesinde de 1 prof. görmüşken, yurtdışındaki üniversitede 6 nokta atış ders ve her derse profesörün girdiğini,okulun laboratuara 60 milyon dolar yatırdığını ve öğrencilerin laboratuar çalışmalarında geceyarısına kadar mesaiye kaldığını kıyasladığımda arada büyük fark görüyorum.
    -Aynı zamanda öğrencilikte ders dışında avarelikle vakit geçirirken, yurtdışında bir öğrenci iş bulma sorunu olmadan burada iyi yetişmiş bir orta gelirli kadar kazanması, bunun yanında eğer üniversiteye yakın oturmuyorsanız okul masrafının yurtdışındaki okul masrafına denk gelmesi beni eğitim yatırımcsı,dolayısıyla dolar borçlusu ve dolar yatırımcısı yapmış oldu.
    -Kaldı ki diyelim tüm bunları görmezden geldim ve genç çalışıp çabalayıp uzay mekiği yapacak kadar donanıma sahip oldu.Burada kalıp ilk Türk uzay mekiğini mi yapacak? Yüksek teknolojinin bir alanında en iyilerinden biri olmama rağmen ilk defa işsiz kaldım,çocuğu okutup tanzim satışta pazarcı mı yapayım? Herkes herşeyi bildiği için okumuş insana talep yok zaten.
    -Kısacası babadan kalma servet yoksa,yandaşlık yapıp ihale almayı beceremeyecekse,tamam efendim evet efendim diyerek bir memurluğa kapak atamayacaksa böyle bir eğitime yatırım,yatırım tavsiyemdir.

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •