Eurocontrol (Avrupa Sivil Havacılığı) başkanı ile bir toplantımız var. Resmi görevli lüksemburg'tayım... Hole-Antre gibi bir alan var. O arada Kahve yudumluyorum. O antre direkt binanın otoparkını görüyor..
Eurocontrol başkanı geldi dediler... Adam Opel Corsa Swing 1,2 motor aracını park etti.. İçeriye girdi, çok mütevazı... Yalın , anlaşılır, çok basit düzeyde verimli bir toplantı yapıldı...
Oysa, Ülkemde işler hiçte böyle değil... 22 yıldır sivil havacılığın içindeyim, brifieng lerde olaylar o denli çetrefilli, o denli karmaşılaştırıyoruz ki; çık çıkabilirsen işin içinden... Sanki ben sivil havacılıkta değilde, başka bir meslekteymiş gibiyim... Toplantılar çok ağdalı, konuya diret giremeyen, imalı ifadeler.... Lafı gediğine oturttumlar, iyi oldu hakettiler , filan....
Birçok toplantıda Türk olarak işimize asla profesyonel bakamıyoruz ve olayı duygusallaştırıp tamamen kişiselleştiriyoruz...
Sorunlar profesyonellikten uzak, duygusal pencereden kişiseleştirdiğimiz zaman ise; sorunları çözemiyor, halledemiyoruz....
Benim aram Ahmet ile iyi, ama Mustafa ile kötü.. Dur ben Mustafa'yı sunumda bir bozamayım da görsün gününü... Keza, Mustafa sunumunda haklı olsa bile...
Bu tip duygusal millet rasyonaliteden uzaklaşır, çözdüğü sorunlar yada imal ettiği ürünler sağlıklı olmaz.... İster se Mercedes e yada BMW ye binsin...
Belçika'da bir toplantım vardı... Eurocontrol binasını bulamadık... Taksi dön baba dön... Neyse toplantıya 15 dk geç intikal ettik... Uluslararası bir toplantı. Romanya, Sırbistan, Almanya, Danimarka, Türkiye, İspanya ve ev sahibi Belçika var... Tek geç kalan heyet biziz, Türkler...
Allahım bulamadık diyeceğim, rezil olacağız.. Düşün, düşün... Tam toplantı salonuna girdik biz hariç herkez bizi bekliyor. Toplantı başlamamış...
Başkan sizi bekledik, neden geç kaldınız? diye basitçe sordu...
Bende aklıma ilk gelen şeyi söyledim.. EUROCONTROL tabelasını dal kapatmış taksi şöförü ıskalamış binayı dedim...
Başkan
Mahcup bir şekilde AAA özür dileriz hallederiz hemen demişti...
Oysa dal vardı ama tabelanın %90 ı açıkta kolaylıkla okunuyordu... Ama adamlar ertesi gün o örten dalı budamışlar ve tabelayı tamamen ortaya çıkarmışlardı...
Oysa bizlerde bırakın tabelayı, bina yanıyor desen uyandıracak yetkili bulamazsınız.... Herkes sus pus...
Neyse....
Kalın sağlıcakla..
Yer İmleri