Değerli katılımcılar,

Davranışsal Finans; insanın piyasalara yaklaşımı/hareket tarzları, yaptığı hatalar ve sebepleri üzerinde bilimsel araştırmalar yapılan ve son yıllarda üzerinde çok çalışılan bir alandır.

İktisat teorisi, insanların rasyonel davranabildiklerini, benzer değerlere göre hareket ettiklerini, verileri yorumlamalarıneticesinde mantıklı kararlar verdikleri varsayımına dayanır.

Halbuki, insanlar özellikle piyasalar söz konusu olduğunda verileri çok farklı yorumlar ve değişen düzeylerde mantıksız davranırlar.

Bu alanda Nobel ekonomi ödülü alan bir araştırmacı; insanların kapsamlı öngörüleri, kısıtlı verilere dayandırarak hareket ettiklerini tespit etmişlerdir. Örneğin bir kaç yıl boyunca iyi prim yapmış veya çok önerilen bir enstrümanın gerçekten iyi bir karar verdiğimiz düşüncesine kapılırız. Yani destekleyici birkaç unsuru bir araya getirerek (temel analiz), bu bilgilerin önemini aşırı genellemeler yaparak harekete geçeriz.

Ancak piyasalar bu saydıklarımızdan daha komplike ve öngörülmesi zor yerlerdir. Örneğin insanlar kaybetmekten hiç hoşlanmaz, zarardan ise genellikle yeteri kadar korkmazlar. Kazanmanın uzun sürmeyeceğine inanarak hisseleri erken satmak veya kaybedenleri ise düzeleceğine dair bir beklentiyle uzun süreli elde tutmak buna çok iyi bir örnektir.

Okuduğum çoğu yabancı kaynakta genel olarak üzerinde durulan ve kazanmanın temel prensibi olarak uyguladığım en önemli hususlardan biri; karlı ppzisyonları tabi bir sistem dahilinde mümkün olduğunca uzun tutmak, zararlı pozisyonları ise kurallar dahilinde elden çıkarmaktır.

İnsanlar genelde tam tersini yapar, karlı pozisyonlardan ufakta olsa kar yapınca hemen satar, zarardan ise bunu kabul etmeyerek düzeleceği umuduyla zararın büyümesini izler. Bunu yaparsanız inanın çok az dayabilirsiniz, eninde sonunda oyun dışı kalırsınız....Net..

Bana göre düzeltilmesi gereken ancak zor olan en önemli husus; karda uzun oturacak, zararları ise minumum düzeyde tutacak bir oyun planıdır.

Örneklerle devam edeceğiz....