Sayfa 829/992 İlkİlk ... 329729779819827828829830831839879929 ... SonSon
Arama sonucu : 7935 madde; 6,625 - 6,632 arası.

Konu: Viop - XVIII

  1.  Alıntı Originally Posted by discretus Yazıyı Oku
    abd nin her alanda dengeli bir ekonomi olduğu gerçeğini gözden kaçırma.. asgari ücretin (hizmet sektöründe bir gösterge) genel ücretler dengesinde ne kadarlık yer tuttuğunu da araştırabilirsin mesela.. abd de hizmet sektörü gelişmiş olabilir.. ama uzay sektörü de var.. en büyük tarım üreticisi.. en büyük petrol üreticisi.. teknoloji..bilgisayar.. mikroçip..ilaç.. aklına ne gelirse.. adamlar her alanda öndeler.. ve arayı açmaya devam ediyorlar..

    şirketlerin kapitalist sistemin döngülerinde bazı unconventional adımlar atması (hisse geri alımları vb) şirketlerinin oldukça sağlıklı olduğu gerçeğini değiştirmiyor (***).. hatta oyle saglıklı bir sistem ki (TR ile karşılaştırıldığında) NASA varken özel sektör uzay yarışında devreye girdi ve şimdi geri geri park misali kalktığı yere geri dönebilen roketler bile yapıyorlar..

    (***) ki hisse geri alımının kötü bir şey olduğunu söylemek de doğru değil bu tür şeyler zaman zaman gerekir, zira kapitalist sistemin önemli özellklerinden birisi marksizm gibi aşırı idealize edilmiş bir kurgu yerine insan doğasını ekonominin temeline almasıdır..bir noktada ekonomik kriz olabilir ama bunlar öngörülen şeyler.. krizlerin olmasına izin verilmeli.. aksi takdirde sistem kendini yenileyemez.. son 10 yılda sadece abd genelinde değil dunya genelinde böyle bir aşırı korumacı (krizleri aşmak için uygulanan yöntemler) sistem var ki bence kapitalizmden uzaklaşıldığının emareleri var..
    Bu arkadaşlarda bi kapitalizm nefreti var... Nedendir anlaşılmaz.. Gelşmiş ülkeler bu şekilde fıstık gibi yaşayıp gidiyorlar. Geri kalmış ülkelerde, arap ülkelerinde ne olduğu belli olmayan sistemler var. Sürekli fakirlik, savaş, kargaşa ve gerileme var... Gelişniş ülkelerin üretim fabrikaları.
    Çin i gözlerinde çok büyütüyor bazıları. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler çin ile ticaret ini kestiği anda çin mahvolur. Çindeki işçi ücretleri ve onların çalışma koşullarını gördüğünüzde, neden çinde üretim yaptırıldığı yada mal alındığını çok iyi anlarsınız.
    Bu corona davası diğer ülkeleri akıllandırdı. Hani diyorlar ya troll arkadaşlar; avrupa ülkeleri, amerika dökülüyor, sağlık sistemleri çöktü, maske vs bulamıyorlar.
    Onlar bu tip ucuz şeyleri çin yada fakir ülkelerden aldığı için, üretmedikleri için bunu yaşadılar. Yoksa adamlar 10 kuruşluk maskeyimi üretemeyecek. Tabii bu olaydan derslerini aldılar.
    Ölüm oranlarının yüksek olmasının nedenide yaşlı nüfusunun çok fazla olması. Bizim bu kadar az ölüm oranına sahip olmamızın sebebi genç nüfusumuz. Bu nedenle hastanelerde yoğunluk olmuyor.
    Son olarak bizim vatandaşımız ülkesini sevmekle, partisini sevmeyi aynı kefeye koyuyor. Milliyetçi takılanların hemen hemen hepsinin vatan sevgisi tamamen duygusal. Vatandaş eve ekmek alamıyorum diye ağlarken, saraya 15 tane lüks araç alınıyor, birde üstüne 10 TL bağış toplanıyor. Bu nasıl bir vatan aşkı kardeşim. Bıktık bunların çakma vatan sevgisinden.

  2. Aslında tanker gemisi için en büyük maliyet yaktığı mazot
    O da sudan ucuz
    Boru hattının amortismanı yerine
    Hazır gemi boşta kalmasın hesabı o

    Bi diğer yandan

    Şu anda mazot benzinle aynı para
    Binek arabalar için

    Eskiden mazot yarı paraydı

    Ancak hep
    Böyle giderse

    Mazot=benzin=lpg de olabilir

  3.  Alıntı Originally Posted by NONAME Yazıyı Oku
    Yemekçi abime katılıyorum. Tebrik ederim.


    Kendi hayatımdan çıkarak biraz analiz yapmak istiyorum. Yaşadıklarım ve tecrübelerim. Belki bu kadar yaşı olmayanlar var.

    Kardeş 2000 yılında askerden geldim maaşım 450-500$ Şimdi 1000$.
    1997 de evlendim evimde sabit telefon bile yoktu. Sabit telefonu 1 yıl sonra aldım. Elektrikli süpürge de yoktu. Bunu da 1 yıl sonra alabildim. Alamamıştım. Şu çalıdan yapılan bir süpürge vardı. Onunla süpürürdük evi. Sobalıydı ev yerli kömür yakardık. Adam yıkar giderdi elimde taşırdım. 2000 yılından sonra ithal kömür sibirya kömürüydü galiba öyle deniyordu 1 ton alırdım. Kozalak toplardım memleketten biraz da çalı çırpı tutuşturmak için. Şimdi doğalgazlı evde yaşıyorum. Tabi yıllık 1500-1800 tl gibi bir maliyeti oluyor. Ama kömürde o kadar ama her yer ısınıyor. Banyo da dahil. 24 saat sıcak su.

    Şimdi evde 3 çocuk 3 bilgisayar var 3 süpürge var irili ufaklı farklı özellikte. Ev telefonu yine yok ama 4 cep telefon var. Acaba bizim çocuklar evlense ve evde süpürge olmasa bugün acayip karşılanır mı? Bilemiyorum.

    Ecevit saat 00.00 de ekonomik kurul toplantısından çıktı serbest kur rejimi yok dedi. Saat 03.00 Derviş çıktı serbest döviz kuru dedi.

    Ne o zaman aç kaldık ne şimdi. Porshe binmedik de Doğan S bindik işimizi gördü. Arabamız olmadığı zamanlar oldu. Ama hep şükrettik. Dolara hiç yatırım yapmadım. Bana ihanet gibi geldi. Altın,viop ve hisse dışında yatırımım olmadı.

    Her zaman pazara çıkarım. Bugünde çıktım. 100 tl harcadım. Kayısı(1 kg), Erik (1 kg), Marul (1 adet), Domates (5 kg), Muz (1kg) , Semiz (1/2 kg), Ispanak (1kg), Patlıcan (1 kg), Bakla (1 kg), Soğan (3 kg), Patates (5 kg), ekmek vb aldım.

    Hayat pahalı ben çocukken eti kurbandan kurbana görürdük. Ben kıyma alındığı hatırlamam. En çok balık isterdim annemden oda Hamsi. Genelde kışın 5-6 hafta alırdık.

    Herkes zekatı tam verse toplumda ekonomik yapı biraz düzelir. Bir de bayanların iş hayatına girmesi ekonomik yapıyı ve toplum yapısını bozduğunu düşünüyorum. Belki bu çoğumuza ters gelebilir. Ama ben devleti yönetsem her aileden 1 kişiyi kamuya işe alırdım. Tabi vasıflı ise ve çalışmak isterse. Mesela eşlerden biri devlet memuru olabilir. Köyde kalmayı ve köyde yaşamayı teşvik ederdim. İyi ki değilim.

    10 dairelik bir apartman oturuyorum. Param olmadığından değil.Hemen yanda bahçe var 50m2 falan. Komşulara dedim. Bahçeye bir şeyler dikelim. Onlar dediler biz dikmeyiz. Gittim 40 tl'ye fide alıp 30 biber 30 domates fidesi çilek, salatalık vb. diktim. Amaç bir ot it bitmesin. İki çocuklar bahçe işlerini görsün zor durumda kalırsa yapabilsin. Hatta balkonda saksıda bile yapıyorum. Ara sıra çocuklar çeşmeden su doldurup suluyoruz. Komşulara ikram ediyoruz tabi.

    Küçükken köyde yaşarken hazır gıda yemezdik. Bazı şeyleri bayramlarda Ankara'dan-İstanbul'dan gelen çocuklarda görürdüm. Benim yüzüm güneşten kavlamış olurdu. Onların yüzü güneş görmemiş gibi bembeyaz. Ama kendimi hiç ezik hissetmedim. Bisikletim olmadı. Fazla oyuncağım da yoktu. Okula başlamamıştım bir plastik kamyon istemiştim alamamıştı Annem. Çok ağlamıştım. Şimdiki ben çocuklarıma onu alsam burun kıvırır. Uzaktan kumandalı olacak, elektrikli araç olacak vs.

    Adam askeri ücretle çalışıyor ya da işsiz benden iyi cep telefonu var adama zekat versem, yardım etsem diyorum vicdanım el vermiyor. Yardım ederken gözümün görmediği tanımadığım kişilere yardım etmeyi tercik ediyorum. Sonra moralim bozulmasın diye. Üniversiteden sınıf arkadaşımın biri bu konuda bana yardım ediyor. Kendisi İstanbul'da yaşıyor. Aslında üniversitedeki sınıf arkadaşlarımızla grubumuz (wattsapp) var, yazışıyoruz, bazılarıyla da yazları buluşuyoruz. Siyasi düşüncesi önemli değil.

    Demem o ki. Biz köy çocuğuyuz. Benim emsallerimden köyde yaşayan kalmadı. Hepsi büyük şehirlere gitti. Tabi ben de köyde yaşamıyorum. Ama köy hayatı bizi zorluğa alıştırdı. Zor şartlarda büyüdüm. Şimdi nesil zorluk görmeden yaşıyor. Ve rahatlar. Ben köye gitsem zorlanmam ama bizim çocuklar ya da kendi çocuklarınız köyde yaşayabilir mi?

    Allah kimseyi işsiz bırakmasın. Ama çalışma azmi ve kuvveti versin. Tabi asgari ücretle geçinmek zor. Ama imkansız değil. Biraz çalışkansa ve çalışmayı seviyorsa yapabilir. Bir arkadaş vardı memur 5 çocuk babası. Cumartesi Pazar çorap satardı...Başka biri akşamları kahvede 6-11 arası çalışırdı. Sonra eşi de çalışmaya başlayınca oda bıraktı ek iş yapmayı. Ama hayat kolay değil. Özellikle yeni nesil için belki de bizim anne babamızda aynı şeyi düşünüyordu.

    Tabi hep şükrettim. Aldığımız ve verdiğimiz her nefese şükürler olsun.
    İnsanları siyasi düşüncesi, inanışı, hayat tarzı vs. nedeniyle yargılamayı bırakabilirsek ve aşağılamayı bırakabilirsek ülke olarak bir yerlere gelebiliriz. Bunu 28 Şubat'ı yaşamış ve mağdur biri olarak söylüyorum. O gün yaşananlara bakarsak çoğumuz bugün güler geçer. Hadi ya gerçekten yaşanmış mı der?

    İnternet toplumu yanlış yönlendiriyor. Herkes köşe dönme peşinde. Onda var bende niye yok. Onun arabası var bizde neden yok. Onun bilmem nesi var biz de neden yok. Tüketim toplumu tamamen. Yok kardeşim ben hava atmayı sevmiyorum. Son model araba olması son model eşyalarım olmasın. Hatta onu alacağım beklentisi olsun. Daha mutlu olursun.


    Siyasi düşüncenizi burada kabul ettirmeye çalışmayın. Din kimsenin tekelinde değil. Siz doğrusu yaşayın millete örnek olun. Hiç bir din kötülüğü emretmez.


    Bırakın herkes istediği hayatı yaşasın.
    baştan aşağı otur yerine sorğulama kafanı kullanma gözünü yum şükret... yazık..

  4. Şimdi o arkadasın hesap edemediği şu 1997 de dünyada cep telefonu yoktu. Cagrı cihazları vardı. Sımdı diyor ya 4 tane telefon var.

    Birde süpürge et kıymadan girmiş.

    Ozaman ne kredi vardı ne kredi kartı. Kimsenın borcu yoktu. Agzıyla söylüyor doğan s e biniyordum. Maas almıs geçinmiş parası artmıs araba almıs.

    O günlerde bir baba calısır evde 5 6 nufus yerdi. Kart kredi olmayınca aile borcsuz sekılde yasardı. Kimseye minnet duyulmazdı. Ve o paradan artırılıp ya kooperatife girilir ev alınırdı yada araba .

    Şimdi 1 kişi kendını gecındiremıyor kaldı ki 5 6 nufus gecındırsın. 2 kişi calısıyor evde cocuk varsa bittin. Cek cart cart kredi kartndan sonrada reisimix ne büyük eskıden yoktu sımdı var dıyor. Ama nasıl borclandıgını görmuyor.

    Eskıden borcsuz 6 nufus gecındırıp üstüne ev araba alan halk ozamandan memnun değil şimdiden memnun garip.

    Algı herşey düşünme sıfır

  5. Bugun deseler ki artık kredi kartı yasak kredi kullanmak yasak. Acaba 1 kişi calısıp 6 nufus geçindirip üstüne para artırıp ev araba alabilirmi. Kıyası böyle yapacaksın. Koymussun cebıne kartı sıkıldıgında cek 100 bın kredi cok rahatm cok luks yasıyorm. Tabi yasarsın.


  6. #6631
    Bu hükümetin işi gücü insanları borçlandırıp tüketimi patlatmak. Hatta dini bayramları da manipüle ederek 9 güne çıkartarak milleti tüketsin diye zorla turızm yerlerine yönlendirmişti geçmişte

    SNE-LX1 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    ben insanlığın basit temel taşıyım.
    beni yıkan kendi saltanatını yıkar.(şahanşahna)

  7. Demografi tabi ki inanilmaz onemlidir. Zaten yaşlandıkları için uydurdular bu endüstri 4.0 filan muhabbetlerini ama bizzat içeriden bildiriyorum hayaldir, yalandır. Ne beklendiği kadar verimli olacaktır ne de umulduğu gibi kahrolası türklere olan ihtiyaçlarını yok edecektir. ( Almanlar bunu sırf Türkler ile yaşadıkları göçmen işçi deneyimi sonucu bulmadıysa bir şey bilmiyorum ) Demografi sadece üretim değil tüketim için de çok güçlü katalizördür. Japonyanın son 30 yılı aslında batının başına gelecekleri çok güzel özetliyor bu iş parayla değil sırayla biz de 50 sene sonra bu noktaya geleceğiz mesela. Batı 'ya sarsılmaz bir imana gerek yok bilmiyorum gittiniz mi yaşadınız mı çalıştınız mı ama bir zamanlar benim de yüksek beklentilere kapılıp hayal kırıklığı yaşamışlığım vardır.

    Bu dediklerimden çıkmasın ki biz iyiyiz veya iyi olacağız, olmayacağımız çok açık. Ancak dünya sahnesinde güç dengesi değişmeye müsait görünüyor Çin çok dikkatli izlenmeli derim.

Sayfa 829/992 İlkİlk ... 329729779819827828829830831839879929 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •