BUNU YAZAN YANDAŞ BASIN: KGF İLE VERİLEN KREDİLER HEPİMİZE GİRİYOR.
Özel bankaların bir kısmı KGF kredileriyle kendi bilançolarını düzeltme derdine düşmüş durumda.
Batmak üzere olan KOBİ kredilerini, bilançoda zarar görülmemesi için Hazine kefaletine alıyorlar.
Mesela, müşterisinin aksamış kredisi var. 90 gün ödenmediğinde temerrüde düşüyor.
Banka o müşteriyi çağırıyor. Eski borcundan 5-10 fazla para vermeyi teklif ediyor. Müşterisi de güle oynaya teklifi kabul ediyor.
Banka kendi alacağını Hazine kefaletiyle açtığı krediden çekiyor.
Zaten bıçak sırtındaki müşterisi de cebine giren parayla nefes alıyor.
Alan memnun, satan memnun hesabı...
Bunun kime mi zararı var?
Elbette Hazine'ye...Yani size, bana...
Banka kendi sermaye yeterlilik rasyosunu yükseltip, takipteki kredi oranını düşürürken, ayıracağı karşılığı da azaltmış oluyor.
Anlayacağınız, batık kredinin riskini devlet babanın sırtına yükleyip, kendi parasını kurtarıyor. İşin içinden tereyağından kıl çeker gibi sıyrılıyor.
Soruyorum size... Eski kredisini ödeyemeyen bir KOBİ'nin kefaletle çektiği parayı ödeme şansı var mı? Bana sorarsanız yok.
Umarım, bu anlatılanları BDDK da duyuyordur. KGF sistemi yürürlüğe girdikten sonra hangi bankanın rasyolarında yükseliş oldu veya hangilerinin takipteki kredi oranlarında geçmişe göre yüksek miktarda düşüşler var? Bu soruların cevaplarını izliyorsa riskini devlete yüklemek isteyen 'uyanık bankaları' bulabilir.
http://www.sabah.com.tr/yazarlar/dil...-sulandirdilar





Yer İmleri