Artan

145,20 10 16:21
38,72 10 16:32
156,20 10 16:31
1,32 10 16:30
13.620,00 9.99 16:31
Artan Hisseler

Azalan

30,96 -10 16:32
14,64 -9.96 16:32
74,05 -8.13 16:32
28,80 -7.1 16:31
97,00 -7.09 16:32
Azalan Hisseler

İşlem

9.588.240.082,25 16:32
7.227.940.309,67 16:32
5.320.869.898,77 16:32
5.186.794.176,90 16:32
5.034.490.990,70 16:32
Tüm Hisseler
Arama sonucu : 8042 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Viop - XXII

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post
  1. #1
     Alıntı Originally Posted by kamil79 Yazıyı Oku
    örnekleri var da.... sonuç ne ?
    Şuan mb dolar satışı yapamıyor. Örnekleri var dediğin zamanlarda bol bol dolar satıyorlardı. Son 1 haftalık süreçte yaşananlar her şeyi açıklıyor zaten. Adamlar yakalamış bizi, veriyor sopayı. Bizimkilerde tık yok.
    Portföyümün %78 i dolar-euro, %19 u altın (ki son iki haftaya kadar altın-gümüş oranı %60 idi), %3 viop long yani TL olmasına karşın ben bu kadar rahat değilim. Tamam elinde satacak doları yok ama faiz silahı var ve çekerse kısa vadede sıkıntı yaratır. Orta uzun vadede ise sana katılıyorum, çünkü faiz eldeki son silah.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  2.  Alıntı Originally Posted by JAS Yazıyı Oku
    Portföyümün %78 i dolar, %19 u altın (ki son iki haftaya kadar altın-gümüş oranı %60 idi), %3 viop long yani TL olmasına karşın ben bu kadar rahat değilim. Tamam elinde satacak doları yok ama faiz silahı var ve çekerse kısa vadede sıkıntı yaratır. Orta uzun vadede ise sana katılıyorum, çünkü faiz eldeki son silah.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
    Çeksin de görelim üstat... Bugüne kadar kaç kez faiz yükselttiler. Sonuç?
    O kadar faizle oynadılar, o kadar swap oyunu oynadılar, o kadar dolar sattılar... Ama şuan dolar yeni zirvede. Dolarda göstergeler al vermişken zirveden 100 de 25 yapmadan bırakmazlar. Zaten çıktıktan sonra bir anda faiz arttırıyorlar ki, bu da düzeltme için bahane oluyor. Bu sefer her şey daha farklı gibi duruyor üstad. Bu sefer faiz işe yaramayabilir. Çünkü yabancılar bizimkilere güvenmiyor. Sende çok iyi biliyorsun ki; geçmişte dolar çıkarken borsada para çıkışı olmazdı. Dolar yükseldikçe borsaya para girerdi. Şimdi ise dolar çıktıkça borsadan çıkıyorlar. MB -30 milyar dolar eksideyken ve finans sitemi yabancılar için tuzaklarla kurulu iken ne olabilir ki başka.

    ALİ BABACAN ÇOK GÜZEL SÖYLEMİŞ
    Depoda 10 liralık benzin varken bile 100 km hızla gidebiliriz.....

  3. #3
     Alıntı Originally Posted by kamil79 Yazıyı Oku
    Çeksin de görelim üstat... Bugüne kadar kaç kez faiz yükselttiler. Sonuç?
    O kadar faizle oynadılar, o kadar swap oyunu oynadılar, o kadar dolar sattılar... Ama şuan dolar yeni zirvede. Dolarda göstergeler al vermişken zirveden 100 de 25 yapmadan bırakmazlar. Zaten çıktıktan sonra bir anda faiz arttırıyorlar ki, bu da düzeltme için bahane oluyor. Bu sefer her şey daha farklı gibi duruyor üstad.
    Tek ayrıldığımız nokta kısa vadede benim bazı büyük zigzaglar göreceğimize dair beklentim. Yoksa iktidar devam ettiği sürece orta uzun vadede fakirleşeceğimizi ve yeni Arjantin olacağımızı düşünüyorum. Umarım Venezuela olmayız.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  4.  Alıntı Originally Posted by JAS Yazıyı Oku
    Tek ayrıldığımız nokta kısa vadede benim bazı büyük zigzaglar göreceğimize dair beklentim. Yoksa iktidar devam ettiği sürece orta uzun vadede fakirleşeceğimizi ve yeni Arjantin olacağımızı düşünüyorum. Umarım Venezuela olmayız.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
    Dik kafalılığa devam edip; "devlet benim, istediğimi yaparım" demeye devam ederlerse sonumuz o olacak zaten üstad.....

  5.  Alıntı Originally Posted by kamil79 Yazıyı Oku
    Dik kafalılığa devam edip; "devlet benim, istediğimi yaparım" demeye devam ederlerse sonumuz o olacak zaten üstad.....
    Yukarida bir entride yazmıştım..
    İNAT la bu işler yürümüyor.

    Dik kafalılık=İnat

  6. #6
     Alıntı Originally Posted by boschyatirim Yazıyı Oku
    Yukarida bir entride yazmıştım..
    İNAT la bu işler yürümüyor.

    Dik kafalılık=İnat
    Inat degil o bence, caresizlik.

    Kanundan kacmanin korku ve caresizligi.

  7. #7
     Alıntı Originally Posted by JAS Yazıyı Oku
    Portföyümün %78 i dolar-euro, %19 u altın (ki son iki haftaya kadar altın-gümüş oranı %60 idi), %3 viop long yani TL olmasına karşın ben bu kadar rahat değilim. Tamam elinde satacak doları yok ama faiz silahı var ve çekerse kısa vadede sıkıntı yaratır. Orta uzun vadede ise sana katılıyorum, çünkü faiz eldeki son silah.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Piyasalarda neler oluyor...ne oldu...

    -Türkiye ekonomisi üretim yapısı dışa bağlı,yıllardır cari açık veren bir ülke.Üretim yapısını düzeltip,dış ticaret açığı vermeyecek hale getirmesi gerekirken,-özellikle Özal döneminden itibaren-, yurt dışından borçlanarak ve portföy yatırımları ile bir miktar da doğrudan dış yatırımlarla cari açığını finanse ediyordu.

    -Yatırım ortamının kötüleşmesiyle zaten uzun zamandır doğrudan yatırım gelmiyordu ama kamu otoritelerinin swap kısıtlamalarından aktif rasyosuna kadar aldıkları arka arkaya oyun devam ederken oyunun kurallarını değiştiren kararlar dışarıdan portföy yatırımları kanalıyla giren döviz girişini kuruttu,sadece portföy girişlerini kurutmadı Türkiye'nin CDS risk puanını 600'e kadar çıkarttı,yurt dışından dolar cinsinden borçlanmanın yıllık maliyeti %8.5'ın üzerinde çıktı,bu maliyetlerle borçlanmak şirketler için intihar olduğundan şirketler ve bankalar borç çevirme oranlarını döviz nakit pozisyonlarına göre düşürebildikleri kadar düşürmeye başladılar,son 1 yılda 22.8 milyar dolar net dış borç ödemesi yaptılar.
    https://www.paraanaliz.com/2020/dovi...altiyor-49884/

    -Sonuç olarak;bu yıl cari açık hızla artarken,bu açığı kapatmak için portföy yatırımı gelmek bir yana yılbaşından bu yana kabaca 11.8 milyar dolar portföy yatırımı döviz yabancıların ellerindeki TL cinsinden tahvil ve hisse senetlerini satmalarıyla yurt dışına çıktı,şirketlerimiz ve bankalarımız dış borç çevirme oranını düşürerek son 1 yılda yurt dışına 22.8 net dış borç ödemesi yaptılar,borçlanmanın maliyetinin zirve yapmasıyla muhtemelen önümüzdeki aylarda borç çevirme oranı daha da düşecek(şu anda %75),şirketlerin borç ödemeleri için piyasadan döviz talebi artacaktır.(Not:Önümüzdeki 1 yıl içinde 169.5 milyar dolarlık kısa vadeli dış borç ödememiz var ve bu miktar gsyih'ımıza göre çok yüksek bir oran)

    -Diğer yandan da merkez bankası çok yüksek oranlı parasal genişleme yaptı,para bastı,emisyon oranı zıpladı,bütçe açığı rekor kırdı,piyasada büyük TL bolluğu oldu,tüketici kredileri patladı,bunların sonucunda da enflasyon beklentileri çok yükseldi,yurt içi yerleşikler yıllarca binbir emekle kazandıkları birikimlerin enflasyonda erimemesi için faizlerin reel olarak negatif olduğu bir ortamda hızla dövize ve altına hücum etmeye başladılar.Zaten temel ekonomi kanunundur.TL'nin arzı hızla artarken ,dövizin arzı hızla azalırsa döviz,TL karşısında hızla değer kazanır.

    -Yine ekonominin temel kanunlarındandır,"imkansız üçleme" vardır,yani sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ülkede aynı anda hem faizi hem de döviz kurunu kontrol edemezsiniz.Buna rağmen bizim ekonomi yönetimimiz bu teorinin gerçekliğini sınamak için geçen yılbaşından bu yana 10 milyar doları kamu bankalarının gerisi merkez bankasının kabaca 103 milyar dolar dövizini hovardaca harcadılar,üstelik bu harcamanın önemli bir bölümünü kendilerine ait olmayan ödünç alınan dövizlerle yaptılar ve milletin parasıyla çok pahalıya mal olmuş bir ders almış oldular.

    -Şimdi ortada ,iktisat fakültelerinin birinci sınıflarında ekonomiye giriş dersini almış olan ,başlangıç düzeyde ekonomi öğrencilerinin bile yapmayacağı hataları yapmış,liyakat sahibi olmayan ekonomi yönetiminin yarattığı büyük bir enkaz var.Bu enkaz nasıl kaldırılacak...Ekonomi yönetiminin önünde az sayıda seçenek var;birincisi tam sermaye kontrollarına geçmek,bu durumda Özal öncesi dönemde olduğu gibi sadece Hazine dışarıdan borçlanabilir,net borç ödeyici olarak ekonomimizin büyüme hızı düşer,hatta daralır,zaten tarihi yüksek oranlarda olan işsizlik daha da artar.Siyasi iktidarların pek hoşuna gitmeyecek bir seçenek.İkincisi ya faizi ya da kuru serbest bırakmak.Yüksek faizde bankalar BDDK'nın aktif rasyosu zorlamasıyla verdiği çok düşük faizli sabit tüketici kredileri ve düşük faizli Hazine tahvillerinden büyük zarar yazar,zaten geçen yılın sonunda banka öz kaynaklarının %98'ine ulaşan sorunlu kredi vardı,pandemi ve yüksek faiz ortamında batık krediler daha da artar,şirketler gsyih'nın %70'ine yaklaşan aşırı borçlu oldukları için bu sadece yüksek oranlı bir iflas yaratmaz,bankacılık sektörünü de sallar.Döviz serbest bırakılırsa,bankaların kamular hariç açık pozisyonları olmadığı için kur artışından etkilenmezler,sadece kur riskini hedge etmemiş şirketler batar,burada esas zararı,bizim de önceki sayfalarda yazdığımız gibi,eski tecrübeli Hazine bürokratlarının bütün uyarılarına rağmen yabancı para ile borçlanmasını arttıran,daha önce büyük çabalarla sıfıra indirilen içeriden yabancı para ve altın cinsinden borçlanmayı yeniden başlatan ve total borçlanmada yabancı para cinsinden borçlanmanın %50'ye geldiği Hazine,devasa açık pozisyonu olan merkez bankası ve kamu bankaları görür.Kırk katır mı,kırk satır mı...Bütün seçeneklerin olumsuz sonuçları var , ama içlerinde daha az olumsuz sonuçları olacak seçenek dövizi serbest bırakmak gibi gözüküyor...
    Kur artışını dengeleyecek faiz en az %20'dir ,çünkü halkın hissettiği enflasyon en az %25,daha aşağısında döviz ve altından TL'ye para yönelmez,zaten yukarıdaki alıntımda yazdım kur artışının tek nedeni yurt içi yerleşikler değil,esas nedeni yurt dışı borç ödemeleri,cari açık finansmanı ve yurt dışına portföy çıkışları nedeniyle ,sistem dışına yoğun döviz çıkışı,dolayısıyla dövizin önünü kesmek bakımından onun sonucu da şüpheli,sadece kur artışını biraz azaltabilir ,ama ekonomi yönetiminin %8.25'den %20 ve üzerine politika faizini arttıracağına hiç ihtimal vermem sistematik olarak çok daha büyük risk yaratır,bu nedenle politika faizini kozmetik olarak birkaç puan yükseltip kuru serbest bırakmak ve arz talebe göre doğal seviyede dengelenmeye bırakmak en az hasar verecek çözüm gözüküyor.

  8. #8
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Kur artışını dengeleyecek faiz en az %20'dir ,çünkü halkın hissettiği enflasyon en az %25,daha aşağısında döviz ve altından TL'ye para yönelmez,zaten yukarıdaki alıntımda yazdım kur artışının tek nedeni yurt içi yerleşikler değil,dolayısıyla dövizin önünü kesmek bakımından onun sonucu da şüpheli,sadece kur artışını biraz azaltabilir ,ama ekonomi yönetiminin %8.25'den %20 ve üzerine politika faizini arttıracağına hiç ihtimal vermem sistematik olarak çok daha büyük risk yaratır,bu nedenle politika faizini kozmetik olarak birkaç puan yükseltip kuru serbest bırakmak ve arz talebe göre doğal seviyede dengelenmeye bırakmak en az hasar verecek çözüm gözüküyor.
    İyi ki varsın Sv Dostum. Ellerine emeğine sağlık.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •