Sayfa 709/1006 İlkİlk ... 209609659699707708709710711719759809 ... SonSon
Arama sonucu : 8042 madde; 5,665 - 5,672 arası.

Konu: Viop - XXII

  1. #5665
     Alıntı Originally Posted by Ayasofya 2005 Yazıyı Oku
    RTE kolay kolay kabul etmez faiz artışı. Ama şu var faizi artırıp sonra görevden alabilir fatura yine ona kesilir. Yada ekonomi nin başına ersin ozince gibi biri gelir ve tam yetki ile gerekli hukuki düzenlemeleri de yspilirsa dolar duman olur gibi ama reis hangisini seçer.
    Ekonominin başına Ersin Özincenin getirilmesi RTE nin ruhuna terstir. Mümkün değil.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  2. #5666
     Alıntı Originally Posted by Ayasofya 2005 Yazıyı Oku
    Bu dolarcilari bur türlü bozamadılar. 8 TL ye çekip satmaları istenebilir. Dolar orayı görürse de enflasyon ve faiz kökten bozulmaz mi
    Bu ekonomi yönetiminden zaten farklı bir şey beklenemez.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  3. #5667
     Alıntı Originally Posted by KOÇ Yazıyı Oku
    Faiz artırmaya sebep olur işte.
    Para bulma çalışmalarıda sürecek.
    Sonrasında 10 yıl dolardan bir nane olmaz
    KOÇ, bu konuda sana katılmıyorum. 2000-2008 yılları arasında olanın aynısını bekliyorsun ana ne bizim ülkenin ne de ABDnin dinamikleri buna uygun değil.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  4. Daha önceki zıplamalarda da gördük %3-6 artış bir şey yapmaz uzun vade. %25 olsa bile çare olur mu

  5.  Alıntı Originally Posted by KOÇ Yazıyı Oku
    Faiz artırmaya sebep olur işte.
    Para bulma çalışmalarıda sürecek.
    Sonrasında 10 yıl dolardan bir nane olmaz
    İMF ile anlaşması bile doları 100 de yüz arttırır. Ondan sonra yataya girse, düşse ne olacak dostum. Arjantin pesosu ortada. Her imf anlaşmasında 100 de 100 değer kaybediyor, 100 de 25 geri çekiliyor ve tekrar çıkışa devam ediyor. Her halukarda bir yerlerden para bulmak zorundalar. Öyle ya da böyle doların çok gideri var. MB rezervlerinin bayağı ekside olduğunu öğrenince olay zaten bitti(bu bize açıklanan, daha yüksektir büyük ihtimal).
    Dolar koptu gidiyor. Var mı engelleyebilen, konuşabilen. Takip ediyorum, ne bir müdahale, ne de bir konuşan var. Aslında çözüm belli. Ama söylediğim gibi. Bu ortamda doları iyi bir hoplatmadan bırakmazlar.

  6. #5670
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye/İstanbul
    Gönderi
    4,126
    Belki olağanüstü toplanır.
     Alıntı Originally Posted by EGEDUK Yazıyı Oku
    20 Ağustosta MB cılız/sembolik bir faiz artışı yaparsa kurun yukarı hareket etmesi olası.
    Hiç bir şey göründüğü gibi değildir.
    Hiç bir şey göründüğü gibi değildir...

  7.  Alıntı Originally Posted by JAS Yazıyı Oku
    Ekonominin başına Ersin Özincenin getirilmesi RTE nin ruhuna terstir. Mümkün değil.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
    Ağabey siz rasyonel düşünüyorsunuz şöyle olursa böyle olur. Twitter a girin berat albayrak yanındayız twitlerini okuyun . Sonra berat albayrak gidermi anlarsınız. Adamlar berat albayragi kahraman görüyor. Halk gormesede yonetim oyle goruyorki o twitler atiliyor. Faiz artışı da sadece dalgalanma yaratır 20 30 kuruşluk düzeltme olur. Içerdeki döviz zaten emirlerinde isteseler hepsini satabilirler. dövizin düşmesi icin Faiz artışı tek başına yetmez. Dth lardaki çözülme düşüşü tetiklemez. Dışardan para gelmesi lazım. Onun içinde senaryo lazim.

  8. #5672
     Alıntı Originally Posted by JAS Yazıyı Oku
    Portföyümün %78 i dolar-euro, %19 u altın (ki son iki haftaya kadar altın-gümüş oranı %60 idi), %3 viop long yani TL olmasına karşın ben bu kadar rahat değilim. Tamam elinde satacak doları yok ama faiz silahı var ve çekerse kısa vadede sıkıntı yaratır. Orta uzun vadede ise sana katılıyorum, çünkü faiz eldeki son silah.

    Lenovo P1a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Piyasalarda neler oluyor...ne oldu...

    -Türkiye ekonomisi üretim yapısı dışa bağlı,yıllardır cari açık veren bir ülke.Üretim yapısını düzeltip,dış ticaret açığı vermeyecek hale getirmesi gerekirken,-özellikle Özal döneminden itibaren-, yurt dışından borçlanarak ve portföy yatırımları ile bir miktar da doğrudan dış yatırımlarla cari açığını finanse ediyordu.

    -Yatırım ortamının kötüleşmesiyle zaten uzun zamandır doğrudan yatırım gelmiyordu ama kamu otoritelerinin swap kısıtlamalarından aktif rasyosuna kadar aldıkları arka arkaya oyun devam ederken oyunun kurallarını değiştiren kararlar dışarıdan portföy yatırımları kanalıyla giren döviz girişini kuruttu,sadece portföy girişlerini kurutmadı Türkiye'nin CDS risk puanını 600'e kadar çıkarttı,yurt dışından dolar cinsinden borçlanmanın yıllık maliyeti %8.5'ın üzerinde çıktı,bu maliyetlerle borçlanmak şirketler için intihar olduğundan şirketler ve bankalar borç çevirme oranlarını döviz nakit pozisyonlarına göre düşürebildikleri kadar düşürmeye başladılar,son 1 yılda 22.8 milyar dolar net dış borç ödemesi yaptılar.
    https://www.paraanaliz.com/2020/dovi...altiyor-49884/

    -Sonuç olarak;bu yıl cari açık hızla artarken,bu açığı kapatmak için portföy yatırımı gelmek bir yana yılbaşından bu yana kabaca 11.8 milyar dolar portföy yatırımı döviz yabancıların ellerindeki TL cinsinden tahvil ve hisse senetlerini satmalarıyla yurt dışına çıktı,şirketlerimiz ve bankalarımız dış borç çevirme oranını düşürerek son 1 yılda yurt dışına 22.8 net dış borç ödemesi yaptılar,borçlanmanın maliyetinin zirve yapmasıyla muhtemelen önümüzdeki aylarda borç çevirme oranı daha da düşecek(şu anda %75),şirketlerin borç ödemeleri için piyasadan döviz talebi artacaktır.(Not:Önümüzdeki 1 yıl içinde 169.5 milyar dolarlık kısa vadeli dış borç ödememiz var ve bu miktar gsyih'ımıza göre çok yüksek bir oran)

    -Diğer yandan da merkez bankası çok yüksek oranlı parasal genişleme yaptı,para bastı,emisyon oranı zıpladı,bütçe açığı rekor kırdı,piyasada büyük TL bolluğu oldu,tüketici kredileri patladı,bunların sonucunda da enflasyon beklentileri çok yükseldi,yurt içi yerleşikler yıllarca binbir emekle kazandıkları birikimlerin enflasyonda erimemesi için faizlerin reel olarak negatif olduğu bir ortamda hızla dövize ve altına hücum etmeye başladılar.Zaten temel ekonomi kanunundur.TL'nin arzı hızla artarken ,dövizin arzı hızla azalırsa döviz,TL karşısında hızla değer kazanır.

    -Yine ekonominin temel kanunlarındandır,"imkansız üçleme" vardır,yani sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ülkede aynı anda hem faizi hem de döviz kurunu kontrol edemezsiniz.Buna rağmen bizim ekonomi yönetimimiz bu teorinin gerçekliğini sınamak için geçen yılbaşından bu yana 10 milyar doları kamu bankalarının gerisi merkez bankasının kabaca 103 milyar dolar dövizini hovardaca harcadılar,üstelik bu harcamanın önemli bir bölümünü kendilerine ait olmayan ödünç alınan dövizlerle yaptılar ve milletin parasıyla çok pahalıya mal olmuş bir ders almış oldular.

    -Şimdi ortada ,iktisat fakültelerinin birinci sınıflarında ekonomiye giriş dersini almış olan ,başlangıç düzeyde ekonomi öğrencilerinin bile yapmayacağı hataları yapmış,liyakat sahibi olmayan ekonomi yönetiminin yarattığı büyük bir enkaz var.Bu enkaz nasıl kaldırılacak...Ekonomi yönetiminin önünde az sayıda seçenek var;birincisi tam sermaye kontrollarına geçmek,bu durumda Özal öncesi dönemde olduğu gibi sadece Hazine dışarıdan borçlanabilir,net borç ödeyici olarak ekonomimizin büyüme hızı düşer,hatta daralır,zaten tarihi yüksek oranlarda olan işsizlik daha da artar.Siyasi iktidarların pek hoşuna gitmeyecek bir seçenek.İkincisi ya faizi ya da kuru serbest bırakmak.Yüksek faizde bankalar BDDK'nın aktif rasyosu zorlamasıyla verdiği çok düşük faizli sabit tüketici kredileri ve düşük faizli Hazine tahvillerinden büyük zarar yazar,zaten geçen yılın sonunda banka öz kaynaklarının %98'ine ulaşan sorunlu kredi vardı,pandemi ve yüksek faiz ortamında batık krediler daha da artar,şirketler gsyih'nın %70'ine yaklaşan aşırı borçlu oldukları için bu sadece yüksek oranlı bir iflas yaratmaz,bankacılık sektörünü de sallar.Döviz serbest bırakılırsa,bankaların kamular hariç açık pozisyonları olmadığı için kur artışından etkilenmezler,sadece kur riskini hedge etmemiş şirketler batar,burada esas zararı,bizim de önceki sayfalarda yazdığımız gibi,eski tecrübeli Hazine bürokratlarının bütün uyarılarına rağmen yabancı para ile borçlanmasını arttıran,daha önce büyük çabalarla sıfıra indirilen içeriden yabancı para ve altın cinsinden borçlanmayı yeniden başlatan ve total borçlanmada yabancı para cinsinden borçlanmanın %50'ye geldiği Hazine,devasa açık pozisyonu olan merkez bankası ve kamu bankaları görür.Kırk katır mı,kırk satır mı...Bütün seçeneklerin olumsuz sonuçları var , ama içlerinde daha az olumsuz sonuçları olacak seçenek dövizi serbest bırakmak gibi gözüküyor...
    Kur artışını dengeleyecek faiz en az %20'dir ,çünkü halkın hissettiği enflasyon en az %25,daha aşağısında döviz ve altından TL'ye para yönelmez,zaten yukarıdaki alıntımda yazdım kur artışının tek nedeni yurt içi yerleşikler değil,esas nedeni yurt dışı borç ödemeleri,cari açık finansmanı ve yurt dışına portföy çıkışları nedeniyle ,sistem dışına yoğun döviz çıkışı,dolayısıyla dövizin önünü kesmek bakımından onun sonucu da şüpheli,sadece kur artışını biraz azaltabilir ,ama ekonomi yönetiminin %8.25'den %20 ve üzerine politika faizini arttıracağına hiç ihtimal vermem sistematik olarak çok daha büyük risk yaratır,bu nedenle politika faizini kozmetik olarak birkaç puan yükseltip kuru serbest bırakmak ve arz talebe göre doğal seviyede dengelenmeye bırakmak en az hasar verecek çözüm gözüküyor.

Sayfa 709/1006 İlkİlk ... 209609659699707708709710711719759809 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •