Anadolu Efes CEO su CAN ÇAKA, Hayalimiz, Anadolu Efes i gelecek 2 yıl içinde mobil ve dijital bir şirkete dönüştürmek diyor. Projeye göre şirket, 2021de Türkiyede dijitalleşmesini tamamlayacak ve 2023te de şirketin diğer ülkelerdeki operasyonlarında dijitalleşme süreci bitecek.

50 yıla Dünyanın en büyük 10 bira şirketinden biri olma unvanını sığdıran Anadolu Efes, iddiasını sürdürmek için 1990larda başladığı dijital dönüşüme hız verdi. Bu amaçla 2019da Anadolu Efes Dijital Mükemmellik Yolculuğu (Digital Excellence Journey-DEX) için SAP ile güçlerini birleştirdi. Oluşturulan 127 kişilik takım, üretimden satışa, mali işlerden tedarike tüm iş süreçlerini dijitalleştirmek için yola çıktı. Efes 2.0a dönüşümün yolculuğu olan DEX projesinin Türkiye ayağının 2021 sonunda, yurt dışı ayağının ise 2023te tamamlanması bekleniyor. Proje kapsamında Anadolu Efes, kendisiyle birlikte tüm ekosisteminin de dijitalleşmesine destek olmayı amaçlıyor. Anadolu Efes CEOsu Can Çaka, Uzun vadede Türkiyede iyi bir mobil, dijital şirket dendiğinde Anadolu Efesin ilk akla gelen şirketlerden biri olmasını istiyoruz diyor. Çaka, mart başı karşılaştıkları COVID şokunda DEXin büyük faydasını gördüklerini anlatıyor. Çaka Dijitalleşme çalışmalarına önceden başlamasaydık, muhtemelen hiç kesinti olmaksızın aynı şekilde çalışmaya devam etme konusunda sıkıntı yaşardık diye konuşuyor. Çaka ile Anadolu Efesin dijitalleşme yolculuğunu konuştuk:

Dijitalleşme süreci ne zaman ve hangi departmanlarda başladı?

1990lı yılların sonunda ERP diye adlandırdığımız kurumsal uygulamalar tarafında SAPyi seçip büyük bir projeyle süreçlerimizi ERP sistemlerine taşıyan, o konuda öncülük eden bir şirketiz. Yani 1990lı yıların sonundan başlayarak dijital yatırımları sürekli yapan bir şirketiz. İlk SAP yatırımlarımıza doğal olarak öncelikle finans, üretim gibi iç süreçlerimizi ERPye taşıyarak başladık. Ancak günümüz dünyasında dijitalleşme hızlandı, büyük verinin kullanımı çok arttı. Şirketimizi bir adım daha ileriye taşımak için 2019da yepyeni bir vizyon ortaya koyduk.

Nasıl bir vizyon bu?

Anadolu Efesi büyük veriyi daha fazla, daha akıllıca kullanan, daha esnek ve hızlı hareket edebilen mobil ve dijital bir şirket yapabilmek istiyoruz. Bugün birçok sektörde köklü şirketlerin yerini dijital çağda doğan şirketlere bıraktığı bir dönemi yaşıyoruz. Veriyi iyi kullanan, mobiliteyi sağlayan dijital şirketlerin de her türlü endüstride yıkıcı, dönüştürücü bir değişime yol açtığına tanıklık ediyoruz. Mobil ve dijital bir şirkete dönüşme vizyonumuza sadece kendi açımızdan bakmıyoruz. Ekosistemimizdeki iş ortaklarımızı, distribütörlerimizi, bayilerimizi, satış noktalarını da dijitalleştirerek iç süreçlerimizi daha esnekleştirip, daha yalınlaştırıp, daha hızlandırabilmek istiyoruz. Ek olarak iş süreçlerini yürütürken ortaya çıkardığımız veriyi daha iyi ve hızlı kullanabilmeyi amaçlıyoruz.

Dijitalleşmeye bugün hangi departmanlarda devam ediyorsunuz?

Dijital Mükemmeliyet Yolculuğu diye adlandırdığımız bu yolculuğumuz içinde 8 başlıkta 8 ayrı program oluşturduk. Şirketin finanstan satışa, üretimden satın almaya, planlamadan lojistiğe her alanına dokunuyor ve bütünleşik olarak değerlendiriyoruz. Bunlar bir dişlinin birbiri üzerine oturan çarkları gibi...

Anadolu Efes bugün dijital bir şirket olmanın hangi aşamasında?

İlk adım analiz ve değerlendirme, tasarım adımıydı, onu tamamladık. Şu anda da ikinci yani geliştirme adımındayız. Üçüncü adımı da gelecek yıl hayata geçirmek istiyoruz. Türkiye için 2021de büyük bir kısmı hayata geçmiş olacak. Daha sonra da yurt dışı operasyonlarımız gündemde.

İlk bakışta dijitalleşmenin somut sonuçları ne oldu?

Öncelikle hedefimiz, bu şirketi daha esnek, çevik, akıllı ve mobil hale getirebilmek. Zaten bu projeyi tam hayata geçirmedik. Yani sonuçları hakkında konuşmak için de erken... Ama farklı yetkinlik alanlarında sonuç elde etmeye başladığımız alanlar var. Mesela satış sistemlerinde yaptığımız planlamalar, yönlendirmeler ve ölçümlemeler sayesinde temsilcilerimizin satış noktalarında geçirdiği süreyi azaltıyoruz. Böylece sipariş alma ve sahadaki varlık yönetim süreçlerini hızlandırarak onların ticari ortaklarımızı yönlendirme, onlara danışmanlık yapma gibi satış geliştirme süreçlerine daha fazla odaklanmalarını sağlıyoruz. Başka bir örnek lojistik, nakliye tarafında... Dijital harita ve dinamik rota teknolojileriyle bayilerimizin sevkiyatında ve kendi sevkiyatlarımızda tasarruf sağladık. 2019 yılında dünyayı 6 kez dolaşabilecek kadar kilometreyi tasarruf ettik. Bunun karşılığında da 29 bin ton karbondioksit, emisyon azaltımı sağladık. Bunlar sürdürülebilirlik ve daha verimli çalışmamız için önemli kazanımlar. Yine şirket içinde arkadaşlarımızın elle yürüttüğü birçok süreci, robotik süreçlere taşımaya başladık ve bunun sonucunda süreçlerimizi 5 kat daha hızlı ve verimli hale dönüştürdük. Kısaca dijitalleşmede bir adım daha ileriye gidebildiğimiz her alanda çok ciddi anlamda verimlilik sağlayabildiğimizi gördük.

Dijitalleşme paydaş ilişkilerinize nasıl yansıdı?

Öncelikle satış noktalarımızla ilişkilerimizi farklı bir seviyeye çıkarmaya çalışıyoruz. Rutin olan; soğutucularımızın takibi, sipariş takibi gibi işleri dijitalleştirerek hızlandırmayı hedefliyoruz. Yarattığımız verimliliği ise şöyle kullanıyoruz: Satış noktalarımız tüketicilere nasıl daha iyi hizmet verebilir, nasıl onların isteklerini daha iyi anlayabilirler araştırıyoruz. Bunlarla ilgili elde ettiğimiz iç veriyi satış noktalarımız adına kullanıyor, onları yönlendirip bir nevi iş geliştirme danışmanlığı yapıyoruz. Ayrıca onlara yine kendi yarattığımız online dijital platformlar üzerinde farklı fonksiyonlar da sunuyoruz. Böylece gelişimlerine de katkıda bulunuyoruz. Satış noktalarımızı da bir anlamda dijitalleştiriyoruz.

Dijital dönüşüm satın alma, tedarik süreçlerinizi nasıl değiştirdi?

Dijitalleşmeye, mobile yaptığımız yatırımlar aslında bizim kendi satın alma optimizasyonumuzu, üretim optimizasyonumuzu da geliştiren süreçler. Aynı şekilde onları da bizim için tutacakları stoklar ve yapacakları üretim planlamalarında bir nevi danışmanlık vererek yönlendiriyoruz. Satın alma ve üretimimizi de bir üst seviyeye taşımayı amaçlıyoruz. Çünkü bu zincirin zayıf halkası kadar güçlüsünüz.

Teknolojiye yatırım yapıyor olmanız pandemide nasıl bir avantaj sağladı?

Bizim bu süreçte çok hızlı adapte olmamızı sağladı. Mart ayı ortasında evden çalışmaya karar verdiğimizde aslında bütün süreçlerimizi yönetebildik. Tabii ki üretim tesislerimiz yerlerinde çalışmak zorundaydı ama finans, satın alma, planlama gibi diğer meslek fonksiyonlarının hepsi evden bu süreçleri destekleyebildi. Planlamamızı yapabildik, tedarikçilerimizle çalışmamıza devam edebildik ve uzaktan çalışmaya 1 gün içinde geçtik.

Global pandemi dijitalleşme sürecinizi ne kadar ve nasıl hızlandırdı?

Birincisi aslında çok hızlı adapte olduk ve uzaktan çalışarak tüm süreçlerimizi kesintisiz devam ettirebildik. Çok iyi bir planlama yaparak özellikle en zor dönem olan nisan, mayısta işlerimizi aynı şekilde devam ettirebildik. COVID döneminde özellikle teknoloji altyapısına yaptığımız yatırımlar, uzaktan çalışma konusunda bizi yönlendirdi. En uç noktadaki arkadaşlarımızla bile iletişimi artırarak ihtiyaçlarını daha hızlı dinledik, daha hızlı karar verdik ve daha hızlı destekledik.

Dijitalleşme sürecinde zorlandığınız noktalar oldu mu?

Böyle süreçlerin en önemli tarafı insana dokunuyor oluşu. Kimi işlerin süreçlerinin değişmesi bazen çalışanlarda tedirginlik yaratabiliyor. Kimi farklı beklentiler içerisinde. O tedirginlikleri aşabilmek, onları işin içine çekebilmek, hedefleri anlatabilmek ve o hedef doğrultusunda hep birlikte çalışabilmek çok önemliydi. Başta öngördüğümüz en önemli zorluk buydu. Ayrıca dijitalleşmenin getirdiği verimlilikler ortaya çıkıp arkadaşlarımızın bugüne kadar farklı alanlarda kullandığı enerjiyi, başka bir alana taşımamız gerektiğinde onlara o yeni yetkinlikleri kazandırabilmek önemli. Bu yetkinliklerin ne olduğu ve bu yetkinlikleri onlara nasıl kazandıracağımız konusunda digilabs dediğimiz bir eğitim programını hayata sokuyoruz. Ekibin süreci daha iyi anlayıp hissedebilmesi için her 3 ayda bir veri analitiği ya da robotik süreçlerle ilgili farklı bir adımı hayata geçirdik. Yine 50den fazla elle yapılan süreci yazılım robotlarıyla destekledik. Arkadaşlarımız böylece bazı işlerin çok daha farklı, hızlı ve etkin yapılabileceğini gördü. Hatta daha önce dijitalleşme anlamında hiç düşünmediğimiz senaryoları bize geri bildirim olarak sunuyorlar. Düşünülmeyen kısımları da böylece dijital yolculuğumuzun içerisine ekliyoruz.

Dijitalleşme alanına daha ne kadar ve nasıl yatırım yapmayı planlıyorsunuz?

Bu yolculuğa başladığınız zaman durmanız mümkün değil. Hayalimiz Anadolu Efesi gelecek 2 yıl içinde mobil ve dijital bir şirkete dönüştürmek. Birçok alanda yarattığınız verimlilikle, müşteri memnuniyetiyle çok ciddi geri dönüşü olan, kendi kendini fonlayan projelerden bahsediyoruz. Önümüze çıkacak yeni geliştirme alanlarında da hem yaratılacak kaynağa hem yaratılacak verimliliğe bakıp değişimler yaparak yolculuğa devam edeceğiz.

Dijital dönüşüm süreci şirket genelinde ne zaman tamamlanır?

Türkiye için 2021 sonunda tamamen hayata geçmiş olacak. 2022 ve 2023te de Anadolu Efesin diğer ülkelerindeki operasyonlarında dijitalleşme süreci tamamlanacak. Bu proje içerisinde 8 ayrı programda zaten ihtiyaç olan her alana dokunduk ve oradaki geliştirmeler devam ediyor.

Uzun vadede ne gibi planlarınız var?

Uzun vadede Türkiyede iyi mobil, dijital şirket dendiğinde Anadolu Efesin ilk akla gelenlerden biri olmasını istiyoruz. Dışarıda da bunun görülebilir etkilerinin bilfiil yansıdığı bir duruma gelmeyi planlıyoruz.