Sayfa 6438/7020 İlkİlk ... 54385938633863886428643664376438643964406448648865386938 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 51,497 - 51,504 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Italyan ressam Luigi Fabron’un dogum yildonumu ( 26 Eylul 1855 )

    Paesaggio primaverile, XIX secolo




    Paesaggio invernale, XIX secolo


  2. Alman – Perulu, Fransiz vatandasi ressam Albert Lynch’in dogum yildonumu ( 26 Eylul 1860 )

    Fraiches du jardin, XIXe siècle




    The Jolly Boat, 19th century


  3. Amerikali ressam Arthur Bowen Davies’in dogum yildonumu ( 26 Eylul 1862 )

    Dancing Children, 1902 ( Brooklyn Museum )




    Freshness of the Wounded, ca. 1917 ( Brooklyn Museum )


  4. Amerikali yazar, sair ve avukat Max Ehrmann’in dogum yildonumu ( 26 Eylul 1872 )





    Gurultu ve karmasanin arasinda sessizce yol al
    ve hatirla, sessizligin icinde nasil bir barisin var olabilecegini
    mumkun olabildigince, ama tutsak olmadan,
    tum insanlarla iyi gecin.
    gerceklerini sessiz fakat acik bir sekilde ifade et;
    ve digerlerini dinle,
    donuk ve cahil olanlar dahil;
    cunku onlarin da kendilerine gore bir hikayeleri vardir.
    yuksek sesle konusan, agresif kisilerden uzak dur,
    onlar ruha sikinti verenlerdir.
    eger kendini baskalariyla kiyaslarsan,
    ya kibirli ya da uzuntulu olursun;
    cunku her zaman senden daha iyi ve daha kotu olan birileri olacaktir.
    basarilarindan planlarin kadar sevinc duy
    ne kadar mutevazi olursa olsun, kendi kariyerine duydugun ilgiyi kaybetme
    cunku o, zamanin degisen hazinesi karsisinda sahip oldugun gercek mulktur.
    is iliskilerinde tedbiri elden birakma;
    cunku dunya aldatmacalarla doludur.
    fakat bu tedbirinin, seni erdeme karsi kor etmesine izin verme
    cunku hala pek cok insan, yuksek idealler icin yasamaktadir
    ve her yerde yasam, kahramanliklarla doludur.
    kendin ol!
    ozellikle, sevmedigin halde seviyormus gibi davranma.
    sevgi hakkinda kuskucu da olma;
    cunku sevgi, tum o coraklik ve hayal kirikliklarina ragmen
    ayni cimen gibi ansizin buyuyecektir.
    yillarin rehberligini nazik bir sekilde kabul et,
    gencligine dair seyleri ise asaletle terk et.
    beklenmedik bir talihsizlikte seni koruyan guc olmasi icin, ruhunu besle.
    fakat kendini karanlik hayallerle de strese sokma
    bil ki, pek cok korku, bitkinlik ve yalnizliktan dogar
    tum bu disiplinin otesinde,
    kendine nazik ol!
    cunku sen de en az agaclar ve yildizlar kadar,
    bu evrenin cocugusun
    ve burada olmaya hakkin var.
    kavrasan da kavramasan da
    suphesiz, evren olmasi gerektigi gibi islemektedir.
    bu sebeple, Tanriyla baris icinde ol,
    kendini onun ne olduguna inandirmis olursan ol,
    ve emek ve verimlerin ne olursa olsun,
    yasamin gurultulu karmasasi icinde, ruhundaki huzuru koru.
    tum yalanlarina, angaryasina ve hayal kirikliklarina ragmen,
    dunya hala guzeldir.
    neseli ol!
    mutlu olmak icin gayret et!

  5. Belcikali Empresyonist ressam Georges-Émile Lebacq’in dogum yildonumu ( 26 Eylul 1876 )

    Ruines à Reninghe, 1917




    Neige à Bruges, 1919


  6. 1948 yilinda Nobel Edebiyat Odulu'nu kazanan Amerikali sair Thomas Stearns Eliot'in dogum yildonumu ( 26 Eylul 1888 )





    " Eger dusunseydim dunyaya yeniden donebilecek birine yanit verdigimi, bu alev titremeyi birakirdi. Fakat eger duydugum dogruysa, yani bu derinliklerden kimse asla yasayarak donmeyecegi icin, yanitlarim seni rezilce korkuya kapilmadan. " Dante, Cehennem ( Canto 27, 61-67 )

    Gidelim oyleyse, sen ve ben,
    Eterlenmis hasta gibi bir masada
    Serilmisken aksam goge karsi;
    Bildik yari issiz sokaklar arasindan gecerek gidelim
    Tek gecelik ucuz otellerdeki huzursuz gecelerin
    Mirildanan inziva koselerine
    Ve bicki tozlu ve istiridye kabuklu lokantalara:
    Sinsi bir niyetin usandirici bir savi gibi
    Ezici bir soruya seni surukleyen sokaklara...
    Ah, ‘bu nedir?’ diye sorma.
    Gidelim ve yapalim gorusmemizi.

    Gelir ve gider kadinlar odada
    Konusurlar Michalengelo hakkinda.

    Pencere camlarina sirtini surten sari sis
    Pencere camlarina burnunu surten sari duman
    Aksamin koselerinde dilini yaladi,
    Lagim sularinin golcuklerinde oyalandi...



    Simdiki zamanin ve gecmis zamanin
    Her ikisi belki de icindedir gelecek zamanin,
    Ve gelecek zaman kapsanir gecmis zamanda.
    Eger zaman hep buradaysa
    Yakasi birakilmaz butun zamanlarin.
    Bellekte adimlarin yankisi
    Gecmedigimiz gecitten asagi gecerek
    Hic acmadigimiz kapidan
    Girelim gul bahcesine.



    " Sonumdadir benim baslangicim. / Nella mia fine è il mio principio. " Dort Kuartet / Quattro quartetti

  7. Varoluscu felsefenin onde gelen isimlerinden Alman filozof Martin Heidegger'in dogum yildonumu ( 26 Eylul 1889 )



    " Varlik ve zaman, birbirlerini karsilikli olarak belirler, ancak boyle bir tarzda ne birincisine – Varlik – zamansal bir sey denir ne de ikincisine – zaman – / Sein und Zeit bestimmen sich wechselweise, jedoch so, dass jenes – das Sein – weder als Zeitliches noch dieses – die Zeit – als Seiendes angesprochen werden können. "



    " SINIR bir seyin sona erdigi yer degildir, tersine bir seyin ozunun basladigi yerdir. / Die Grenze ist nicht das, wobei etwas aufhört, sondern die Grenze ist jenes, von woher etwas sein Wesen beginnt. "

  8. Nazi Almanyasi'ndan kacarak sigindigi Turkiye'de de ogretim gorevliligi yapmis olan cagdas neopozitivist Alman dusunur Hans Reichenbach'i,n dogum yildonumu ( 26 Eylul 1891 )



    " Mavi gozluk takan bir kimse her seyi mavi gorur. Bu kimse mavi gozlukleriyle dogmus olsaydi, maviligi tum seylerin gerekli bir yuklemi sayacakti. Maviligin, nesnelerin bir ozelliği degil, nesnelere kendisinin, daha dogrusu tasidigi gozlugun yuklediği bir ozellik oldugunu bu kimsenin anlamasi uzun zaman ister. "



    " Ein Mensch, der eine blaue Brille trägt, sieht alles blau. Wäre er mit dieser Brille geboren, so würde er Bläue als eine notwendige Eigenschaft aller Dinge ansehen, und es würde eine gewisse Zeit dauern, bis er entdeckte, daß er es ist oder vielmehr seine Brille, die die ganze Welt blau färb. "



    " Bir aciklama arayan filozof, akli, nesnelerin ozelliklerini belirleyen toze benzetmektedir. Ornegin, demir dedigimiz toz, onunla yapilan koprunun ozelliklerini belirler. Bu benzetisin ne denli yersiz oldugu ortadadir. Demir ile kopru ayni tur maddedendir; oysa, akil vucudumuzu olusturan madde turunden degildir, ve de eylemlerimizin maddesel tasiyicisi imis gibi gorulemez. "



    " Auf der Suche nach einer Erklärung sieht unser Philosoph nun die Vernunft als gleichbedeutend mit einer Substanz an, welche die Eigenschaft der Dinge, die aus ihre bestehen, bestimmt. Die Substanz Eisen bestimmt z.B. die Eigenschaften einer eisernen Brücke. Dies ist offensichtlich eine sehr schlechte Analogie. Eisen ist dieselbe Art Stoff wie die Brücke; aber Vernunft ist kein Stof von der Art menschlicher Körper und kann daher nicht der materielle Träger menschlicher Handlungen sein. "

Sayfa 6438/7020 İlkİlk ... 54385938633863886428643664376438643964406448648865386938 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •