Küresel ponzi

[Achiles]

Kur Korumalı Rus Ruleti...şarjörlü tabancayla...

Koltukla beraber, bu pimi çekilmiş el bombasını da miras bırakıyorum (?)

e507 den

[Rj16]

Kur Korumalı Rus Ruleti...şarjörlü tabancayla...

Koltukla beraber, bu pimi çekilmiş el bombasını da miras bırakıyorum (?)

e507 den

Hocam geçekten Rus ruleti olarak mı görüyorsunuz?
Ben SIFIR faizle vatandaşın devleti fonlaması olarak görüyorum.
Vatandaş eğer KKM'ye 100bin Dolar yatırdıysa geriye en fazla 100bin dolar karşılığı TL alabiliyor.
Devlete faiz yükü yok. Devlet diğer tüm yöntemlerde ağır faiz yüklerinin altına giriyor.

%99 dışa bağımlı olduğumuz Doğalgaz, %90 dışa bağımlı olduğumuz petrol bu kadar yüksek fiyatlardan işlem görürken hiçbir faiz oranıyla enflasyonu dizginlememiz mümkün değil.

Kimse konuşmuyor ama Tahvil faizleri korkunç bir hızda aşağı iniyor. Devletin bütçeyi fonlama maliyeti her geçen gün aşağı iniyor. Dışarıdan gelen sıcak paraya ihtiyaç olmadan ekonomideki çarkları çevirmeyi yavaş yavaş öğreniyoruz.
Ekonomimizi bağımsız hale getirmek istiyorsak bu yolu öğrenmekten başka çaremizde yok.

[Achiles]

Hocam geçekten Rus ruleti olarak mı görüyorsunuz?
Ben SIFIR faizle vatandaşın devleti fonlaması olarak görüyorum.
Vatandaş eğer KKM'ye 100bin Dolar yatırdıysa geriye en fazla 100bin dolar karşılığı TL alabiliyor.
Devlete faiz yükü yok. Devlet diğer tüm yöntemlerde ağır faiz yüklerinin altına giriyor.

%99 dışa bağımlı olduğumuz Doğalgaz, %90 dışa bağımlı olduğumuz petrol bu kadar yüksek fiyatlardan işlem görürken hiçbir faiz oranıyla enflasyonu dizginlememiz mümkün değil.

Kimse konuşmuyor ama Tahvil faizleri korkunç bir hızda aşağı iniyor. Devletin bütçeyi fonlama maliyeti her geçen gün aşağı iniyor. Dışarıdan gelen sıcak paraya ihtiyaç olmadan ekonomideki çarkları çevirmeyi yavaş yavaş öğreniyoruz.
Ekonomimizi bağımsız hale getirmek istiyorsak bu yolu öğrenmekten başka çaremizde yok.

Sn RJ16,

Parasal genişlemeye gittiler, çarklar durmasın, seçim öncesi kriz çıkmasın, işsizlik patlamasın diye....

Ve enflasyonu, bu saydıklarımın yerine fışkırtmayı tercih ettiler.

Enflasyon farkı arttığından, kur fışkıracağından, rezervleri sattılar.

Bunu yapmaya başlamadan önce, büyük şirketlerin döviz kredilerini sabit kurdan kapattılar. (Arka kapıdan gizlice sabit kurdan döviz verdiler, Kavcıoğlu ilk katıldığı TV programında bunu açık açık söyledi zaten; açın bakın bilançoları 'herkes aldı' dedi. Muhalefetin 128 milyar dolar nerede muhabbeti, tabi o siyasi söylem asıl rakam 42 milyar dolar.)

Yani 42 milyar doları, doları kontrol altına almak için değil de, dolar borcu olan şirketleri kurtarmak için harcadılar. Sonucunda yine fırladı, alan 42 milyar doları aldıktan sonra tabi.

Başlangıçta bu özel sektör kriziydi, kamu komple bu krizi üzerine aldı, çünkü dağıttığı krediler, beton sektörü bağlantılı bankacılık sektörü patlayabilir, zincirleme reaksiyona yol açabilirdi.

Rezerv bitince, daha önce denenmiş, ve bakın zinhar bunu tekrar yapmayın dedikleri yönteme giriştiler, KKM sayesinde dolardan çözülen mevduatın ZK sını da sattılar, swap yaptılar onu da sattılar, ihracaat yapan şirketlerin dolar gelirlerine düzenleme getirdiler..v.s..v.s..

Özel sektörün krizini, önce kamu üzerine alıp, sonrada halkın üzerine yıktılar.

Enflasyonu düşük gösterdiler, olmadı, detayını artık açıklamayı durdurdular.

Enflasyona endeksli maaş zamlarını dolayısıyla düşük yaptılar, herkesin alım gücünü reel anlamda düşürdüler.

Bu arada, kendi sanayicilerine, oluk oluk düşük faizli kredi dağıttılar yatırım yapsınlar diye, hepsinin dolar aldığı ortaya çıktı, ben demiyorum Sn Kavcıoğlu listesi elimde isterseniz tek tek söyliyeyim dedi sanayicilerle yaptığı toplantıda...

Yani...ilk başta iliklenen düğme yanlıştı, gerisi de yanlış geldi.

Saydıklarımın nesini onaylıyayım, erteleme var burada, ve kar topu gibi büyüyen ertelemiş bir kriz var.

Ya Yunanistan'la ABD bir işlere kalkışırsa,
Ya ABD gri listeden kara listeye alırsa birilerini, ikaz etti adam geldi,
Ya...
Ya...

Ne diyelim, nereye bağlayalım;

O özelleştirme gelirlerini betona değil de fabrikaya yatıracaklardı,

Kamuda itibardan tasarruf olmaz deyip savurganlık değil de, Japon gibi, Alman gibi, sadelik, tevazu tasarruf yapılacaktı,

Rezerv ne olursa olsun, kötü gün parası deyip, dokunulmayacaktı,

Dış siyasette bir o yana, bir bu yana zigzag yapılmayacaktı, sonra da yanıldım deyip işin içinden çıkılmayacaktı,

Yağmalanmayacaktı, gördük işte 3 ncü 4 ncü sınıf bürokratın 180 milyon dolar götürdüğü yerde, bir büro çalışanının (pudra şekerci) Porche 4x4 lerle gezdiği yerde, diğerleri ne yapmıştır kimbilir.

Bir günde gelmedik buraya, girişi var, gelişmesi var, uzatması var, çaresizlik var, çaresizlikten gerekirse yakarım herşeyi riske atarımı var.

Yeter ki, seçim kaybedilmesin, yeter ki sonrasında, gel bakalım 'nerden buldun' diye sorulmasın var, hani ilk iş 2003 te kaldırdıkları mevzu...

Bu saatten sonra faiz arttırmak filan geçti zaten o işler, şöyle durum, ev almışız krediyle, ipotekli aslında bankaya, sonra tefeciye evin tapusunu tekrar ipotekleyip elden para almışız evin %50 si kadar bakmış kaçı ödenmiş kaçı kalmış, sonra onunla borsaya girip hisse almışız, sonra o hisseleri teminat gösterip VİOP ta poz açmışız, full açığız yani, en küçük bir kıvılcımda ne olacak sonu malum.

Siz söyleyin, bu yaklaşımların, başından itibaren, neresinden tutalım...Yeter ki erenlere bir şey olmasından başka bir yorumu yok bunun.

Doğru halk devleti, devlet de erenleri fonluyor (800 trilyon kredi aldınız son 6 ayda gidip dolar almışsınız dedi Kavcıoğlu), özel sektörün yükü halka aktarıldı özetle, enflasyon şeklinde finanse ediyoruz.