PRTAS - ÇBS Printaş

[2onur2=]

yıllar yıllar yıllar
evvel zaman içinde,,,,

Bağımsız denetimi yapılsa kimin eli kimin cebinde ortaya çıkar özel boya güzel boyamı oldu istanbuldan ankarayamı taşındı belkide uzay çalışmalarına katılmış seramik boya üretine başlamıştır.

[2onur2=]

2 onur 2 olurmu sence yakın zamanda da fabrika arsası maşallah her yeri kiralık sanırım.

Bence kira işinden birşey çıkmaz maaşlarına yetsin yeter dolap çeviriyor olsalardı çarşafları kapa gönderirlerdi özel durum varki ya bizi gönderecekler ondan sonra gelecekler bizim ömrümüz yetmezse sıra evlatlarımızda demektir umurlarında olursa beklerler olmazsa kimse bu senin mirasın demez. Unutulur gider.

[2onur2=]

'Hayellerim de yoruldu..."

Bence yorulma yeteri kadar yorgun var morale de ihtiyaç mış yanlız yürünen yol çekilmez.

[levoysalı horofira]

ArkadaÅŸlar elimizdeki hisseleri nerede ve nasıl satacaz, bilen var mı

23049PCD8G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Hadi buyurun buradan yakın Arkadaş,doğmamış çocuğa don biçiyor ya biçare Namık Kemal'in sözlerini hatırlamak zorunda kaldım.. Hayırlı sahurlarınız olsun..Allah ,oruç ve tüm ibadetlerinizi kabul eylesin..Amin..

[garibanca]

Bence yorulma yeteri kadar yorgun var morale de ihtiyaç mış yanlız yürünen yol çekilmez.

Siz de olmasanız prtaş hiç çekilmeyecek. İyi ki varsınız.

[garibanca]

DOKTOR TARIK NUSRET'İ TANIR MISINIZ?

Duydunuz mu hiç adını?
O bir doktordu
O bir babaydı..
Çok acılı bir hikayesi vardır.
Bilmemiz gereken..
Anlatmamız gereken..
Herkesin okuması gereken...
Çanakkale Savaşında siperlerin gerisinde yaralı askerlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey Müorfindi.

Doktorlar yaralı askerlere ağrı kesici bulmakta zorlanıyorlardı. Bu yüzden bir nöbet tutuluyordu.
Hastaların ameliyatı için hazırlanan çadırın önüne bir masa kurulmuştu..
Sedye ile gelen her yaralı, burada masaya koyuluyordu. Doktorun elinde enjektör, enjektörün içinde ağrı kesici..
Doktor ilk muayeneyi yapıyordu ve yaşama olasılığı olan, ameliyat edilmesi halinde yaşayacağına inandıkları askerlere ağrı kesiciyi yapıyordu..

Oysa gelen her yaralının ağrı kesiciye ihtiyacı vardı. Fakat herkese yetecek kadar ağrı kesici yoktu..
Doktor duygusal karar vermemek için yaralıların yüzüne bakmamakta, iyileşme şansı yüksek olan yaralılara ağrı kesici yapmaktaydı..
Yine doktorun önüne bir asker getirilir
Yaralının ağır yaralarına bakan doktor, askerin iyileşemeyeceğini öngörür ve ona ağrı kesiciyi yapmaz..

O sırada askerden iniltili bir ses duyulur..
"Baba!"
Herkesin gözü doktora çevrilir, yaralar içinde kıvranan asker doktorun öz oğludur..
Doktor buna rağmen yine ağrı kesiciyi oğluna yapmaz ve bir kaç saat sonra da oğlu şehit olur..
Doktor, şehit olan oğlunun cansız bedenine sarılır ve şöyle der:

"Affet oğlum, o senin hakkın değildi"
İşte bu topraklar hakkı olmadığı için tek bir ağrı kesiciyi bile oğlundan esirgeyen o güzel insanlar tarafından vatan yapılmıştır.

Ve bizim..
Çanakkale savaşını kazandığımız o tarihi anlardan biri de hiç şüphesiz Doktor Tarık Nusret'in hakkı olmadığı için öz oğluna ağrı kesici yapmadığı o an'dır..

Tarihin tozlu sayfalarına adını kazımış tüm kahramanlara sonsuz saygıyla, minnetle...

[2onur2=]

Geçmişini unutanlar yaptığı hatalardan ders çıkarmayanlar asla geleceğine yön veremezler.
Bu hikayelere göz yaşı dökmemek imkansız tarihimizin içinde bu hikâyeler çok unutmamak uyanık olmak zorundayız 18 Mart Geçilemez Çanakkale Zaferimiz Kutlu Şehitlerimizin Ruhları Rahat OLSUN.
Garibanca Yine her zaman olduğu gibi eşsiz harika bir paylaşımdı sağolasın.

[akant2017]

DOKTOR TARIK NUSRET'İ TANIR MISINIZ?

Duydunuz mu hiç adını?
O bir doktordu
O bir babaydı..
Çok acılı bir hikayesi vardır.
Bilmemiz gereken..
Anlatmamız gereken..
Herkesin okuması gereken...
Çanakkale Savaşında siperlerin gerisinde yaralı askerlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey Müorfindi.

Doktorlar yaralı askerlere ağrı kesici bulmakta zorlanıyorlardı. Bu yüzden bir nöbet tutuluyordu.
Hastaların ameliyatı için hazırlanan çadırın önüne bir masa kurulmuştu..
Sedye ile gelen her yaralı, burada masaya koyuluyordu. Doktorun elinde enjektör, enjektörün içinde ağrı kesici..
Doktor ilk muayeneyi yapıyordu ve yaşama olasılığı olan, ameliyat edilmesi halinde yaşayacağına inandıkları askerlere ağrı kesiciyi yapıyordu..

Oysa gelen her yaralının ağrı kesiciye ihtiyacı vardı. Fakat herkese yetecek kadar ağrı kesici yoktu..
Doktor duygusal karar vermemek için yaralıların yüzüne bakmamakta, iyileşme şansı yüksek olan yaralılara ağrı kesici yapmaktaydı..
Yine doktorun önüne bir asker getirilir
Yaralının ağır yaralarına bakan doktor, askerin iyileşemeyeceğini öngörür ve ona ağrı kesiciyi yapmaz..

O sırada askerden iniltili bir ses duyulur..
"Baba!"
Herkesin gözü doktora çevrilir, yaralar içinde kıvranan asker doktorun öz oğludur..
Doktor buna rağmen yine ağrı kesiciyi oğluna yapmaz ve bir kaç saat sonra da oğlu şehit olur..
Doktor, şehit olan oğlunun cansız bedenine sarılır ve şöyle der:

"Affet oğlum, o senin hakkın değildi"
İşte bu topraklar hakkı olmadığı için tek bir ağrı kesiciyi bile oğlundan esirgeyen o güzel insanlar tarafından vatan yapılmıştır.

Ve bizim..
Çanakkale savaşını kazandığımız o tarihi anlardan biri de hiç şüphesiz Doktor Tarık Nusret'in hakkı olmadığı için öz oğluna ağrı kesici yapmadığı o an'dır..

Tarihin tozlu sayfalarına adını kazımış tüm kahramanlara sonsuz saygıyla, minnetle...

yerli yerinde paylaşımın için sağolasın garibanca.umarım vatan sevgisi olan güzel nesiller yetiştiririz