Değerli Reha Kaya;
Farzı misal 1915’te Çanakkale geçilseydi ve İtilaf Devletleri İstanbul’u ele geçirseydi, elbette tarihin akışı ciddi biçimde değişirdi. Osmanlı Devleti büyük ihtimalle 1915–1916’da çöker, İstanbul uzun süre işgal ya da mandater bir yönetim altında kalırdı. Ortadoğu’nun sınırları daha erken çizilir, Rusya’ya yardım koridoru açıldığı için belki Bolşevik Devrimi bile farklı bir seyir izlerdi. Anadolu’da bir direniş ortaya çıkabilirdi ama sınırları, sonuçları ve lider kadrosu bugünkünden çok farklı olabilirdi.
Ancak bu büyük siyasi ihtimaller ne olursa olsun, halkın kaderi açısından çok büyük bir değişim olmayabilirdi.
Çünkü bu toprakların tarihine baktığımızda Hititlerden Roma’ya, Bizans’tan Osmanlı’ya, oradan Cumhuriyet’e yönetimler değişmiş ama halkın temel sorunları çoğu zaman değişmemiştir.
Topraksız halk, ister krallar ister padişahlar ister cumhurbaşkanları tarafından yönetilsin, üretim araçlarına sahip değilse sömürülmekten tam anlamıyla kurtulamamıştır.
Bugün İngiliz mandasına girmiş Irak, Suriye ve Mısır’ın hâlâ zengin olmaması da bunu gösteriyor: Sömürge yönetimi ya da farklı bir bayrak, halkı otomatik olarak refaha kavuşturmaz. Mesele yönetimin ismi değil, toprağın, sermayenin ve eğitimin kimde olduğudur.
Ama bu noktada dünyanın bize gösterdiği çok önemli bir karşı örnek var: Japonya, Güney Kore ve Tayvan. Bu üç ülke, 20. yüzyılın ortasında çok ciddi yoksulluk ve savaş yıkımı yaşamalarına rağmen, geniş kapsamlı toprak reformları, eğitim yatırımları, üretime dayalı sanayileşme ve güçlü kurumsal yapı sayesinde fakir halkını birkaç on yılda orta sınıfa dönüştürdü. Yönetim biçimleri değişti, dış baskılar oldu ama halkın kaderini değiştiren şey devletin kim olduğu değil; toprağın köylüye verilmesi, eğitim seviyesinin yükselmesi ve üretim ekonomisinin kurulmasıydı.
Bu örnekler gösteriyor ki halkın kaderi bir savaşın kazanılıp kaybedilmesiyle değil; toprağın, üretimin ve eğitimin halka ne kadar verildiğiyle değişir. Eğer bu unsurlar halkın lehine dönüştürülmezse, ister İttihatçılar yönetsin, ister İngiliz mandası gelsin, ister bambaşka bir devlet kurulsun… halk yine ağır vergi, yoksulluk ve geçim mücadelesi altında ezilmeye devam ederdi.
Kısacası Çanakkale’nin geçilmesi dünya tarihini alt üst edebilirdi; ama halkın gündelik hayatı, emeğin değeri ve yoksulluğun ağırlığı açısından çok büyük farklar yaratmayabilirdi. Tarihte defalarca gördük: Asıl değişmeyen şey, yönetim değil; toprağın ve üretimin kimde olduğudur.
Çanakkale geçilmediyse 1918 - 1923 arasında Istanbul a nereden geldi İngilizler? Işınlandılar mı?
Istanbulun Kurtuluşu
30 Ekim 1918 - 6 Ekim 1923
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0...Kurtulu%C5%9Fu
Geldikleri gibi gitmediler: İtilaf Devletleri'nin İstanbul işgali
Düşman kuvvetleri 5 yıllık işgal döneminde geldikleri gibi gitmedi.
https://www.indyturk.com/node/254406...stanbul-işgali
Değerli Kastirsef;
“Çanakkale geçilmedi” ifadesi, 1915’teki Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları'nda İtilaf Donanması’nın boğazı zorla aşarak İstanbul’u işgal girişimlerinin başarısız olması anlamına gelir.
Bu, İstanbul’un hiçbir şekilde işgal edilemeyeceği anlamına gelmez. Tarihte pek çok kez olduğu gibi, savaşın başka cephelerinde gelişen olaylar sonucu devlet teslim olur veya ateşkes imzalanırsa, başkent askeri direniş olmaksızın işgal edilebilir.
Olan şey tam olarak budur:
1. Çanakkale 1915’te geçilemedi → İstanbul kurtuldu.
Bu Türkiye için büyük bir askerî başarıdır.
2. Ancak 1918’de Osmanlı, başka cephelerde çöktü.
Devletin savaşacak gücü kalmayınca Mondros Ateşkesi imzalandı (30 Ekim 1918).
Bu ateşkes, İtilaf Devletleri’ne istedikleri stratejik noktaları işgal etme hakkı veriyordu.
3. İtilaf donanması 1918’de İstanbul’a “savaşarak” değil, ateşkes gereği “kabul edilmiş” şekilde girdi.
Yani kimse ışınlanmadı; Boğaz’dan girdiler, çünkü artık Osmanlı ateşkesle buna izin vermişti.
1915’teki durumdan tamamen farklı bir siyasi-askerî tablodan söz ediyoruz.
4. 1923’te Türk ordusu Mudanya Mütarekesi’ni imzalatarak işgali sona erdirdi.
İtilaf kuvvetleri geldikleri gibi gitmek zorunda kaldı, çünkü bu kez Türkiye savaşın galibi pozisyonundaydı ve koşulları biz belirledik.
DOLAR 5 GAYME OLACAK!
Bu imza, Subat 2017 tarihine aittir!
Yer İmleri