Sayfa 1036/2452 İlkİlk ... 3653693698610261034103510361037103810461086113615362036 ... SonSon
Arama sonucu : 19612 madde; 8,281 - 8,288 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #8281
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Dünyanın merkezi İstanbul
    Gönderi
    1,824
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Merkez bankası haftalık istatistikleri(10 Aralık haftası)

    -Merkez Bankasının -altın hariç- brüt döviz rezervleri 855 milyon dolar azaldı.

    -Yabancılar 104.2 milyon dolarlık hisse senedi , 54.4 milyon dolar hazine tahvili sattılar.

    -Yerlilerin Döviz tevdiat hesapları,parite etkisinden arındırılmış olarak(altın ve kıymetli maden hesapları dahil) ;

    -GERÇEK KİŞİLER:71 milyon dolar azalış

    -ŞİRKETLER: 834 milyon dolar döviz hesabı artış


    Geçen hafta mevduat bankalarında 16.785 milyar TL kredi artışı olmuş,kabaca 1.322 trilyon TL vadeli mevduata 4.067 milyar TL haftalık faiz tahakkuk etmiş toplam 20.852 milyar TL mevduat artışı olması gerekirken 9.352 milyar tl artmış,11.500 milyar TL mevduat bankadan çekilmiş.
    sn. deniz43, yazınızın son kısmında bankalardan çekilen 11,500 milyar TL para (anlıkta 735 milyon usd ye denk) sadece 1 haftalık dönemde çekilen para mıdır? Olağandışı yüksek bir rakam gibi geldi bana. yanılıyor muyum?

  2. #8282
     Alıntı Originally Posted by cennetyolu Yazıyı Oku
    sn. deniz43, yazınızın son kısmında bankalardan çekilen 11,500 milyar TL para (anlıkta 735 milyon usd ye denk) sadece 1 haftalık dönemde çekilen para mıdır? Olağandışı yüksek bir rakam gibi geldi bana. yanılıyor muyum?
    Rakam tahmini bir rakam,geçen hafta 1 haftalık dönem içinde çekilen para(10 Aralık haftası)

  3. #8283
    Thursday December 16 2021 Actual Previous Consensus
    10:00 PM
    MX
    Interest Rate Decision 5.5%
    5% 5.25%

    Meksika merkez bankası politika faizini 0.5 puan arttırarak %5'den %5.5'a yükseltti.

  4. #8284
    Sn Deniz, TCMB'nin ilgili sayfasında https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?/evds/dashboard/311 (2016Ocak -2021Ekim) arasında M1 ve M3 yıllık artış verileri grafik üzerinde verilmiş. Grafikte kabaca her iki verinin de 2019/9-2021/9 arasında parabolik bir yükseliş yaşandıktan sonra eski artış seyrine döndüğü gözleniyor. İzninizle iki soru sormak istiyorum: İlgili dönemdeki artışı nasıl yorumluyorsunuz ve bu artışın gerek enflasyondaki artış, gerekse dolarizasyonla bağı hakkında neler söyleyebilirsiniz? Teşekkür ederim.
    Son düzenleme : Azurit; 17-12-2021 saat: 06:02.
    İşte Hendek! İşte Devekuşu!

  5. #8285
     Alıntı Originally Posted by Azurit Yazıyı Oku
    Sn Deniz, TCMB'nin ilgili sayfasında (https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?/evds/dashboard/311 2016 Ocak -2021Ekim) arasında M1 ve M3 yıllık artış verileri grafik üzerinde verilmiş. Grafikte kabaca her iki verinin de 2019/9-2021/9 arasında parabolik bir yükseliş yaşandıktan sonra eski artış seyrine döndüğü gözleniyor. İzninizle iki soru sormak istiyorum: İlgili dönemdeki artışı nasıl yorumluyorsunuz ve bu artışın gerek enflasyondaki artış, gerekse dolarizasyonla bağı hakkında neler söyleyebilirsiniz? Teşekkür ederim.
    Para arzındaki zıplama 2020 yılında pandemi döneminde verilen maddi destekler ve kredi genişlemesinden kaynaklanıyor olabilir,M3 bununla orantılı hareket etmiş.M1'in kabaca %10'u dolaşımdaki para geri kalan kısmı ise vadesiz mevduat,vadesiz mevduatlarda büyük ölçüde döviz mevduat.2019 yılı sonunda döviz tevdiat hesabının 36.6 milyar doları vadesiz iken,2020 yılı sonunda bu rakam 69.9 milyar dolara yükselmiş ama vadeli döviz hesabı 102.4 milyar dolardan 98.6 milyara düşmüş,dolayısıyla M1 de oransal olarak zıplama olmuş.Niye olmuş,pandemi döneminde acil nakit ihtiyacı,döviz cinsinden faizlerin ihmal edebilecek kadar düşük seviyelere gerilemesi,ekonomi yönetimine duyulan güvensizlik nedeniyle paranın vade beklemeden istenilen an çekilebilme imkanı gibi sebepler olabilir.Şu anda ise döviz tevdiat hesapları daha düşük,muhtemelen yastık altına ya da yurt dışı ödemelerine veya hesaplarına gidip sistemden çıkmış bir tutar var,2021 den 2022 ye oransal para arzının düşmesi ise TL kredilerindeki yıllık artışın %18.5'a kadar düşmesinden kaynaklanıyor.
    Para arzındaki artış enflasyon yaratır,buna şüphe yok ama tek neden bu değil,serbest piyasa mekanizmalarının ,regülasyonların tam işlememesi,dağıtım kanallarında oligopol yapılaşmalar,kimi sektörlerde tekelleşmeler,üretimde kullanılan temel girdilerde çok fazla vergi yükü olması,yolsuzluk ekonomisinin maliyet olarak ürün ve hizmet fiyatlarına yansıması gibi enflasyonu oluşturan ve sürekli kılan bir çok neden vardır ama para arzının yükselmesi en önemli nedendir.
    Dolarizasyonun nedenleri için ise, bu başlıkta önceki sayfalarda yazılmış çok sayıda yazı var ama çok kısa olarak,2 temel nedeni var diyebiliriz 1)Mevcut yönetime duyulan güvensizlik nedeniyle birikimlerini koruma refleksi 2)Enflasyonun TL mevduatta birikimleri eritmemesi için döviz cinsinden varlıklara geçiş.

  6. #8286
    Türkiye borsası hakkında yazmayı pek tercih etmiyorum ,ama borsa endekslerinde gelinen seviye ile ilgili olarak ,aşağıdaki uyarıları yapmak gerekiyor

    -Bankaların sermayesi paradır ve bu sermayede reel olarak büyük aşınma var,mevcut ekonomik konjonktür nedeniyle kredi borcunu ödeyemeyen şirketler artacak,bu da bankaların sermayesinden yiyecek.

    -Sanayi şirketlerinin fabrika ,arsa ,makine teçhizat gibi duran varlıklarının enflasyon ortamında değerlendikleri doğru ama bu değerlenme dövizin artış oranı hatta enflasyon kadar olmuyor,ayrıca bina,makina teçhizat gibi duran varlıklar zaman içinde eskiyor değer kaybediyor.

    -Halkın satınalma gücü çok azalmış durumda,asgari ücret artsa da bu öncelikli olarak,kira,gıda,ısınma,elektrik gibi temel ihtiyaçlara gidecek,iç pazara yönelik satış yapan şirketlerin cirosu önemli ölçüde düşecek,eğer bu şirketler yüksek borçluluk oranına sahip şirketler ise,borçlarını ödeyebilecek nakit üretemiyebilirler.Dış pazarlara mal satan şirketlerin de cirosunun ne kadarının dışarıya ne kadarının içeriye satıştan oluştuğuna bakmak lazım,döviz kurlarındaki artışın onlara da olumsuz etkisi olacaktır.
    Bir şirket satışlarının tamamını dış pazarlara yapsa da ,eğer çok yüksek döviz cinsinden borcu varsa,borçlama maliyetlerinin artması nedeniyle bu şirketlerin de sıkıntı yaşayabileceğine dikkat etmek gerekiyor,ayrıca yurt dışına sattığımız ürünlerin içinde yüksek teknoloji ürünleri çok düşük olduğu ve katma değeri düşük ürünler olduğu için keskin uluslararası rekabet nedeniyle,yurt dışına yapılan satışlarda iç pazara göre daha düşük kar marjları olduğuna dikkat etmek gerekiyor.

    -Döviz kurlarının zıplaması nedeniyle,şirket değerlemelerinin dövize orantılı olarak artması gerektiği pek rasyonel bir düşünce değil.Şirketin sermayesini,satışlarını ve karını da döviz cinsinden hesaplandığı zaman, gelinen yerde değerlemelerin ekonominin risklerinin yansıtılmadığı, şişmiş değerleme fiyatları olduğu görülecektir.
    Tüm borsa yatırımcılarının ellerinde tuttukları hisse senetlerine ait şirket bilançolarını rayiç döviz kurlarını dikkate alarak yeniden detaylı incelemesini,özellikle döviz cinsinden borçlarının ne olduğunu araştırmalarını,önümüzdeki dönemde nasıl bir bilanço getirebileceğini analiz etmesini öneririm.
    Son düzenleme : deniz43; 17-12-2021 saat: 07:46.

  7. #8287
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Türkiye borsası hakkında yazmayı pek tercih etmiyorum ,ama borsa endekslerinde gelinen seviye ile ilgili olarak ,aşağıdaki uyarıları yapmak gerekiyor

    -Bankaların sermayesi paradır ve bu sermayede reel olarak büyük aşınma var,mevcut ekonomik konjonktür nedeniyle kredi borcunu ödeyemeyen şirketler artacak,bu da bankaların sermayesinden yiyecek.

    -Sanayi şirketlerinin fabrika ,arsa ,makine teçhizat gibi duran varlıklarının enflasyon ortamında değerlendikleri doğru ama bu değerlenme dövizin artış oranı hatta enflasyon kadar olmuyor,ayrıca bina,makina teçhizat gibi duran varlıklar zaman içinde eskiyor değer kaybediyor.

    -Halkın satınalma gücü çok azalmış durumda,asgari ücret artsa da bu öncelikli olarak,kira,gıda,ısınma,elektrik gibi temel ihtiyaçlara gidecek,iç pazara yönelik satış yapan şirketlerin cirosu önemli ölçüde düşecek,eğer bu şirketler yüksek borçluluk oranına sahip şirketler ise,borçlarını ödeyebilecek nakit üretemiyebilirler.Dış pazarlara mal satan şirketlerin de cirosunun ne kadarının dışarıya ne kadarının içeriye satıştan oluştuğuna bakmak lazım,döviz kurlarındaki artışın onlara da olumsuz etkisi olacaktır.
    Bir şirket satışlarının tamamını dış pazarlara yapsa da ,eğer çok yüksek döviz cinsinden borcu varsa,borçlama maliyetlerinin artması nedeniyle bu şirketlerin de sıkıntı yaşayabileceğine dikkat etmek gerekiyor.

    -Döviz kurlarının zıplaması nedeniyle,şirket değerlemelerinin dövize orantılı olarak artması gerektiği pek rasyonel bir düşünce değil.Şirketin sermayesini,satışlarını ve karını da döviz cinsinden hesaplandığı zaman, gelinen yerde değerlemelerin ekonominin risklerinin yansıtılmadığı, şişmiş değerleme fiyatları olduğu görülecektir.
    Tüm borsa yatırımcılarının ellerinde tuttukları hisse senetlerine ait şirket bilançolarını rayiç döviz kurlarını dikkate alarak yeniden detaylı incelemesini,özellikle döviz cinsinden borçlarının ne olduğunu araştırmalarını,önümüzdeki dönemde nasıl bir bilanço getirebileceğini analiz etmesini öneririm.
    Paylaştığınız değerli görüşleriniz için teşekkür ederim. Geniş yığınların daha çok yoksullaşmasının kaçınılmaz olduğu, giderek ivmeleneceği anlaşılan bir servet transferine neden olan mevcut durumun zaten tarihsel olarak var olan unsurlarına 2019 -2021 arası parasal genişlemenin yol verdiği anlaşılıyor.

    Bu sadece Türkiye'de değil, gelişmiş-gelişmemiş tüm kapitalist ülkelerde aynı dönem yaşanan parasal genişlemelerin kaçınılmaz bir sonucu. Her ülkenin meşrebiyle orantılı enflasyon olarak yansıyor. Ülkeyi, diğerlerinden belirgin olarak bu gelişmeye karşı alınan tutum ayırıyor. Tüm diğer ülkelerde -yetersiz de olsa- sıkılaşma çabaları öne çıkarken, Türkiye tersini yapıyor ve tabloyu ağırlaştıran, deyim yerinde ise ateşin üstüne benzin dökme anlamına gelen bir politika izliyor.

    Sonuç: Giderek ivmelenen enflasyon ve geniş yığınlarda kabaran bir umutsuzluk ve güven kaybı ve doğal olarak yaşanan dolarizasyon. Sürdürülebilir değil, ama vazgeçildiği anda bile başa dönmek ne yazık ki mümkün değil. Son üç ay, ibretlik bir dönem olarak dünya ekonomi tarihine geçecek.
    İşte Hendek! İşte Devekuşu!

  8. #8288
    Bugün ABD'de "Quadruple Witching" günü

    -What Is Quadruple Witching?(Quadruple Witching Nedir)
    Quadruple witching (also called "quad witching") refers to the third Friday of every March, June, September and December. On these days, derivatives (e.g. market index futures, options futures, stock options, stock futures) expire, usually resulting in increased volatility.

    -How Does Quadruple Witching Work?(Quadruple Witching Nasıl Çalışır)
    Although futures and options generally expire on the third Friday of every month, quadruple witching only occurs four times per year.

    On quadruple witching days - and especially during quadruple witching hours - it's common for investors to try and unwind their futures and options positions before the contracts expire. This often includes repurchasing contracts and closing out position market capitalizations

    Why Is Quadruple Witching Important?(Quadruple Witching Niçin Önemlidir)
    Quadruple witching days are usually accompanied by considerable stock and derivative price volatility, as well as increased trading volume. As a result, investors can anticipate and plan for the potential effects of these relatively turbulent trading days.

Sayfa 1036/2452 İlkİlk ... 3653693698610261034103510361037103810461086113615362036 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •