-
Amerikali roman yazari Kathleen E. Woodiwiss’in dogum yildonumu (3 Haziran 1939)
“28 Ekim 1066
Savasin gumburtusu artik cinlamiyordu. Yaralilardan yukselen cigliklar ve iniltiler teker teker sessizlige gomulmustu. Gece sessizce uzanmis, zamansa durmus gibiydi. Sonbahar ayi, renkli ve bitkin, belli belirsiz ufkun uzerinde parildiyor ve avlanan bir kurdun uzaklardan gelen ulumasi geceyi titretip, tuhaf sessizligi zemine daha siki hapsediyordu. Sis parcaciklari bataklik boyunca, parcalanmis ve dogranmis olulerin uzerindeydi. Taslarla hafifce desteklenmis balciktan alcak duvar, kasabanin parcalanmis erkekleriyle bir kefen gibi ortulmustu. On ikiden buyuk gostermeyen genc bir oglan babasinin yaninda yatiyordu. Darkenwald Malikanesi’nin muazzam govdesi bunun otesinde uzaniyor, kulesinin diregi gogu deliyordu.
Aislinn malikanenin icinde, kizila boyanmis zeminde, Darkenwald’in bir onceki lordu olan babasinin derebeyligini idare ettigi tahtin onunde oturmaktaydi. Incecik boynuna kalin bir ip gecirilmisti. Bu iple, Lord Erland’in makaminda dinlenen, zirhli, uzun, esmer bir Norman’in sol bilegine baglanmisti. Ragnor de Marte, bes para etmez seyler icin bile malikaneyi altust edip deliler gibi kosturan, yatak odalarinin merdivenlerine tirmanip, arayislari icin agir kapilari kirarcasina acan, hazine sandiklarinin altini ustune getirip daha degerli seyleri onune serili bir ortunun ustune koyan adamlarini izliyordu. Aislinn kisa bir sure once belinden cekip alinan mucevher kakmali hancerini ve telkari kemerini, bir zamanlar evini onurlandiran diger hazinelerin olusturdugu yiginin icinden tanidi.” Kurt ve Kumru

“October 28, 1066
The clash of battle rang no more. The screams and the moans of the wounded were silenced one by one. The night lay quiet and time seemed suspended. The autumn moon, bloody hued and weary, shone upon the indistinct horizon, and the distant howl of a hunting wolf shivered down the night, locking the eerie silence tighter upon the land. Shreds of fog drifted through the marsh over the split and hewn bodies of the dead. The low wall of earth, weakly buttressed by stones, was covered with the heroic shroud of the town’s butchered manhood. A young boy of no more than twelve summers lay beside his father. The great black bulk of Darkenwald’s hall rose beyond this, the shaft of its single watchtower piercing the sky.
Within the hall Aislinn sat upon the rush-covered floor before the chair from which her father, the late lord of Darkenwald, had ruled his fief. A rough rope was knotted about her slender neck. It bound her by its length to the left wrist of a tall, dark Norman who rested his mail-clad frame upon the rough-hewn symbol of Lord Erland’s status. Ragnor de Marte watched as his men tore the hall apart in a rampaging search for the smallest item of value, climbing the stairs to the bedchambers, slamming heavy doors open in their search, rummaging through coffers, then casting on a cloth spread before him the more worthy trophies. Aislinn recognized her jeweled dagger and gold filigree girdle, torn from her hips only a short time ago, thrown into the pile among the other treasures that had graced her home.”
"Bir kadin dunyanin en yumusak ama ayni zamanda en keskin bicagidir. / A woman is the softest yet the sharpest steel this earth can bear."
-
Buyuk Turk sairi Nazim Hikmet'in olum yildonumu (3 Haziran 1963) / Muore il grande poeta Turco Nazim Hikmet. / The great Turkish poet Nazim Hikmet died on June 3, 1963




Bu sonbahar gecesinde
kelimelerinle doluyum;
zaman gibi, madde gibi ebedi,
goz gibi ciplak,
el gibi agir
ve yildizlar gibi piril piril
kelimeler.
Kelimelerin geldiler bana,
yureginden, kafandan, etindendiler.
Kelimelerin getirdiler seni,
onlar : ana,
onlar : kadin
ve yoldas olan...
Mahzundular, aciydilar, sevincli, umutlu, kahramandilar,
kelimelerin insandilar.
-

Yaprak dokumune rastlamak yine de burar icimi
hele bulvarlarda yaprak dokumune
hele kestaneyseler
hele cocuklar geciyorsa oralardan
hele gunesliyse hava
hele iyi bir haber almissam o gun dostluk ustune
hele o gun sancimiyorsa yuregim
hele sevdigimin beni sevdigine inanþyorsam o gun
hele o gun insanlarla ve kendimle aram iyiyse yaprak
dokumune rastlamak burar icimi
hele bulvarlarda yaprak dokumune
hele kestaneyseler.

Bu yil guz baslarinda guneyde
Denize kuma gunese bulaniyorum
Aðaca bulaniyorum
Bala bulanir gibi elmalara
Geceleri gok yuzu kokuyor ekin gibi
Geceleri iniyor tozlu,sicak yola gokyuzu
Yildizlara bulaniyorum.
Denize, kuma, gunese, elmaya, yildizlara
Alisiyorum,gulum,
iyice alisiyorum.
Denize, kuma, gunese, elmaya, yildizlara
Karisip gitmenin zamani geldi.

"Yurumek iyiye, hakliya, dogruya
Dovusmek yolunda iyinin, haklinin, dogrunun
Zaptetmek iyiyi, hakliyi, dogruyu."
-
Yeni Gercekcilik akiminin en onemli ve De Sica ve Visconti ile Italyan sinemasinin tarihini yazan eserlerin yonetmeni ve senaryo yazari Roberto Rossellini'nin olum yildonumu (3 Haziran 1977)
-
1939 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Finli yazar Frans Eemil Sillanpä’nin olum yildonumu (3 Haziran 1964)
"Oluler bile kalkarlar, nicin ayri ayri mezarlara gomulduklerini hayretle sorarlar; bu ayriligin nedenini hatirlamaları onlar icin imkansizdir."


"Even the dead arise and wonder why they have been buried like this, in separate graves, for they cannot possibly remember what that was supposed to mean."
-
Ingiliz rock grubu Queen, 12.studyo albumu A Kind of Magic’i 3 Haziran 1986’da EMI Records etiketiyle piyasaya surdu.
-
Brian De Palma'nin yonettigi, Kevin Costner, Sean Connery, Robert De Niro ve Andy Garcia'nin oynadigi suc-drama The Untouchables (Dokunulmazlar), 31 yil once bugun vizyona girdi. ( 3 Haziran 1987)

-
Iki Akademi odullu Meksika asilli Amerikali Aktor Anthony Quinn'in olum yildonumu (3 Haziran 2001)

Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri