Sayfa 136/7020 İlkİlk ... 36861261341351361371381461862366361136 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 1,081 - 1,088 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Fransız sair ve fabl yazari Jean de La Fontaine'nin olum yil donumu (13 Nisan 1695)



    "Gozlerimiz guzellere bakmaktan, Ellerimiz altinlari avuclamaktan, Alamaz kolay kolay kendini. Az kisi vardir dunyada bal tutup parmagini yalamayacak.

    Eve oteberi goturmeye alismis, Akli basinda bir coban kopegi, boynunda efendisinin aksam yemegi, gidiyormuş yoluna tipis tipis . Tokgozlu bir kopekmis bu; gerçi bazen, Hele guzel yemekler tasidigi zaman, Acgozlu oldugu gunleri ariyormus, Ama tutuyormus yine de kendini. Yani basimizda duran dunya nimeti, Hangimizin agzini sulandirmaz ki? Gariptir, insanlar alisamaz da, Kopekler alisir tokgozlu olmaya. Her neyse, bizim kopek giderken boyle, Boynunda guzelim bir et yemegiyle, Bir comar gelmiş, tadina bakmaya kalkmis. Ama agzinin sulari bosuna akmis; Bizimki koydugu gibi malini yere, Saldirmis ustune olduresiye. Gel gelelim, baska kopekler sokun etmis; Disten korkmaz sokak köpekleri hem de. Bakmis basa cikamayacak hepsiyle, Guzelim et nasil olsa gume gidecek; -"Baylar", demis bizim akilli kopek; "Hirlamayin, ben payimi alayim da, Ust tarafi sizin olsun"... Bunu der demez de kapmis bir yagli parca. Ardindan comar, zagar magar tumu birden, Ususmus yemegin ustune, kapan kapana, Hepsi iyi kotu zikkimlanmis talandan.

    Bir sehir de böyle talan edilir iste. Paralar sunun bunun sutune emanettir; Kahyası, kethüdasi er gec yukunu tutar. En akillisi ornek olur otekilere. Gorulecek seydir dogrusu bu adamlarin, Yiginlarla parayi nasil temizledikleri. Kazara cikar da vicdanli biri, Halkin parasını korumak cabasiyla, Abuk sabuk laflar etmeye kalkarsa, Anlatilir kendisine enayilik ettigi... O da fazla uzatmadan teslim olur Ve bir gun bakarsin ilk parsayi o vurur."



    "We have not eyes too proof against the fair,Nor hands too proof against the gold ; And very few a treasure hold,With faithfulness enough and care.

    Homeward a certain dog the dinner bore, Which like collar round his neck he wore. Temperate was he, more than he wished to be,When he beheld delicious food ! But such he was ; "and weak, alas ! are we.Against temptation, seeing something good. Strange thought ! that temperance should be learnt by dogs, And men remain unteachable as hogs !Our dog thus furnished, holding on his way, Met with a cur who wished to seize his prey. His pleasing hopes were not all realized. The dog, who much his master prized, Laid down the dinner, to defend it light ;And now behold a dreadful fight.Some other dogs soon - ed the fray,Those dogs who on the public feed,And bites or blows but little heed. Our dog, who saw he could not beat them all, And that the meat must to the victors fall, Desired his part, and like a sage he spoke :" Good Sirs, no strife - a lunch shall me suffice,Do with the rest as suits your choice." He said, and first a lumping piece he took ; The cur and other thieves with greedy eye, With equal stomachs to the cheer apply ; Each had his share, or finger in the pie.

    From this I form the emblem of a town, Where public funds at people's mercy lie,And magistrates and others in the gown, Can fill their clutch."Tis pastime to behold, When they've example from some brother bold, How clean they sweep a heap of crowns awayOr if some scrupulous mind persist With silly reasons to defend the prey, They soon the timid sot enlist.Tis no great task to bring him in, He's oft the readiest to begin."

  2. George Frideric Handel'in Messiah orotoryosu, 275 yil once bugun (13 Nisan 1742) ilk kez Dublin, Fishamble Street'teki Great Music Hall'de sahnelendi.




  3. Fransız psikanalist ve psikiyatr ("Freud'den bu yana en tartismali psikanalist - The most controversial psycho-analyst since Freud") Jacques Lacan'in dogum yil donumu (13 Nisan 1901)



    "Daima dogruyu soylerim. Ama dogrunun tamamini degil. Cunku dogrunun tamamini kimse soyleyemez. Her seyi soylemek imkansizdir. Yeterince kelime yoktur. Dogruyu, gercek olana yaklastiran da bu imkansizliktir."

  4. Irlandali yazar, oyun yazari, elestirmen ve sair Samuel Beckett'in dogum yil donumu (13 Nisan 1906)



    "Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil."



    "Dunyadaki gozyasi miktarı sabittir. Aglamaya baslayan biri icin, bir yerlerde bir baskasi keser aglamayi. Ayni sey gulmek icin de gecerlidir.Bizim kusak hakkinda kotu bir sey soylemeyelim oyleyse, onceki kusaklardan daha bedbaht degiliz cunku. Iyi seyler de soylemeyelim. En iyisi hicbir sey soylemeyelim.Nufusun arttigi bir gercek."

  5. Irlandalı sair, yazar ve cevirmen Seamus Heaney'in dogum yil donumu (13 Nisan 1939)

    Tek bildigim karanliga acilan bir kapi.
    Disarda, eski dingiller, paslanan demir cemberler;
    Icerde, dovulen orsun kesik cinlayislari,
    Sasirtici yelpaze kuyrugu kivilcimlarin
    Ya da su verildikce sertlesen nalin cikardigi islik.
    Ortada bir yerde olmalı ors,
    Bir ucu dort kose, obur ucu tek boynuzlu bir hayvan,
    Cakili duruyor orda: onunde, nalbantin
    Bicimi ve muzigiyle buyudugu bir sunak.
    Bazan, deriden onlugu, killi burnuyla
    Kapinin pervazina yaslanip hizla akan trafikte
    Toynaklarin cikardigi sesleri hatirliyor,
    Sonra hirsla gercek demiri dovmek
    Ve atesi koruklemek icin iceri giriyor homurdanarak.



    Tutto ciò che conosco è una porta sul buio.
    Fuori vecchie assi e cerchi di ferro arrugginiti,
    dentro il timbro acuto dell'incudine martellata,
    l'improvvisa sventagliata di scintille
    o il fischio di un nuovo ferro che si forgia nell'acqua.
    L'incudine deve essere da qualche parte al centro,
    cornuta come un unicorno, quadrata
    da una parte e inamovibile: un altare
    dove lui si consuma in forma e musica.
    A volte, col grembiule di cuoio, i peli nel naso,
    appare allo stipite, riscopre il rumore
    di zoccoli in movimento tumultuoso,
    poi sbuffa e rientra, sbatte e schiocca,
    per tirar fuori con forza il vero ferro, lavorare ai mantici.

  6. Amerikalı seslendirme sanatcisi ve aktor Ronald Francis "Ron" Perlman'in dogum gunu (13 Nisan 1950)


  7. Ingiliz yazar Ian Fleming, James Bond serisinin ilk romani Casino Royale'i 13 Nisan 1953'de yayinladi.




  8. Henry Fonda, Lee J. Cobb, Martin Balsam'in oynadigi, Sidney Lumet'in yonettigi 12 Angry Men (12 Ofkeli Adam), 13 Nisan 1957 tarihinde New York'ta gosterime girdi.






Sayfa 136/7020 İlkİlk ... 36861261341351361371381461862366361136 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •