Sayfa 1499/7020 İlkİlk ... 4999991399144914891497149814991500150115091549159919992499 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 11,985 - 11,992 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Fransiz roman yazari Marc Levy’nin dogum gunu (16 Ekim 1961)

    “Zaman zaman iki ruh tek bir ruhu olusturmak uzere karsilasir. Boylece sonsuza dek birbirlerine bagimli olurlar. Birbirlerinden asla ayrilmaz, o yasamdan bu yasama hep birbirlerini bulurlar. Bu dunyevi yasantilari sirasinda bir yari digerinden kopup da onlari baglayan yemini bozacak olursa, ruhlarin ikiside hemen olur. Biri yolculugunu bir digeri olmadan surduremez.” Gelecek Sefere



    “Il arrive que deux âmes se rencontrent pour n'en former plus qu'une. Elles dépendent alors à jamais l'une de l'autre. Elles sont indissociables et n'auront de cesse de se retrouver, de vie en vie. Si au cours d'une de ces existences terrestres une moitié venait à se dissocier de l'autre, à rompre le serment qui les lie, les deux âmes s'éteindraient aussitôt. L'une ne peut continuer son voyage sans l'autre.”



    “Hikaye, senin gulumsemelerin ve yoklugunla bitiyor. Cocuklugumdan kalma piyanonun tuslari uzerindeki parmaklarinin sesini hala duyuyorum. Her yerde aradim seni, baska alemlerde bile aradim. Buldum da, nerede olursam olayim senin bakislarinda uyuyorum. Senin tenin benim tenim. En cilgin hayallerin, yuregin murekkebiyle yazildigini biliyorum artık. Tasavvur bile edemedigim bir sey verdin bana, hayatimda seninle gecirdigim her saniyenin diger her saniyeden daha degerli oldugu bir zamani yasattin bana. Sen bir dunya yarattin. Yaz mevsimine nasil girilirse, iste sen de oyle girdin benim hayatima. Ne ofke ne de pismanlik duyuyorum. Bana yasattigin anlarin bir ismi var, buyulu anlar onlar. O buyuyu hala tasiyorlar. Sen olmasan da, artik asla yalniz olmayacagim, cunku sen bir yerlerde yasamaya devam ediyorsun.” Sizi Tekrar Gormek



    “Ainsi se referme l'histoire sur tes sourires et le temps d'une absence. J'entends encore tes doigts sur le piano de mon enfance. Je t'ai cherchée partout, même ailleurs. Je t'ai trouvée, où que je sois, je m'endors dans tes regards. Ta chair était ma chair. De nos moitiés, nous avions inventé des promesses ; ensemble nous étions nos demains. Je sais désormais que les rêves les plus fous s'écrivent à l'encre du coeur. J'ai vécu là où les souvenirs se forment à deux, à l'abri d'une seule confidence où tu règnes encore. Tu m'as donné ce que je ne soupçonnais pas, un temps où chaque seconde de toi comptera dans ma vie bien plus que tout autre seconde. J'étais de tous les villages, tu as inventé un monde. Te souviendras-tu, un jour ? Je t'ai aimée comme je n'imaginais pas cela possible. Tu es entrée dans ma vie comme on entre en été. Je ne ressens rien ni colère ni regrets. Les moments que tu m'as donnés portent un nom, l'émerveillement. Ils le portent encore, ils sont faits de ton éternité. Même sans toi, je ne serai plus jamais seul, puisque tu existes quelque part.”

  2. Fransiz filozof Gaston Bachelard’in olum yildonumu (16 Ekim 1962)

    “Iste hayalimiz, bilgic ve felsefi hayalimiz boyle calisir, butun kuvvetleri siddetlendirir, hayatta da olumde de mutlagi arar. Madem ki kaybolmak gerekmektedir madem ki olum icgudusu en rahat hayata bile kendini kabul ettirmektedir, oyleyse butun halinde olelim ve kaybolalim. Hayatimizin atesini bir ustun-atesle varligin ta kalbine yoklugu oturtacak olan, alevsiz ve kulsuz, insanustu bir ustun- atesle yok edelim. Ates kendi kendini yiyince, guc kendine karsi donunce, varlik yitip gidisi aninda butunsellesiyormus gibi gorunur, yok olusunun siddeti var olusunun en ustun kaniti, en acik kanitiymis gibi gorunur.” Atesin Psikanalizi



    “In this way, then, does our scientific and philosophic reverie work: it accentuates all forces; it seeks the absolute in life as in death. Since we must disappear, since the instinct for death will impose itself one day on the most exuberant life, let us disappear and die completely. Let us destroy the fire of our life by a superfire, by a superhuman superfire without flame or ashes, which will bring extinction to the very heart of the being. When the fire devours itself, when the power turns against itself, it seems as if the whole being is made complete at the instant of its final ruin and that the intensity of the destruction is the supreme proof, the clearest proof, of its existence.“





    "Ask, baskasina aktarilan bir atestir. Ates ise, ancak yakalaniverecek bir asktir. / L'amore è un fuoco da trasmettere. Il fuoco è un amore da sorprendere. / Love is a fire that is to be transmitted, fire is but a love whose secret is to be detected."


  3. John Schlesinger’in yonettigi, Julie Christie, Peter Finch ve Alan Bates’in rol aldigi romantik drama Bir ask yetmez (Far from the Madding - Via dalla pazza folla), 16 Ekim 1967’de Londra’da gosterime girdi.


  4. Ingiliz-Amerikali rock grubu Jimi Hendrix, Grammy Odullu 3.ve son albumu Electric Ladyland’i 16 Ekim 1968’de Reprise etiketiyle piyasaya surdu.


  5. Ingiliz Synthpop ve new wave grubu Eurythmics, cikis albumu In the Garden’i 16 Ekim 1981’de RCA Records etiketiyle piyasaya surdu.


  6. Nijeryali yazar ve sair Wole Soyinka, “Genis bir kulturel bakis acisi ve sairane bir sezi uslubu ile sundugu hayatinin tiyatrosu icin" gerekcesiyle 16 Ekim 1986 tarihinde Nobel Edebiyat Odulunu kazandi.



    Pas olgunluktur, pas
    Ve benzi sari misir tuyleri;
    Cicek tozları ciftlesmek uzeredir
    Kirlangiclar dansa durdugu zaman
    Okun ucundaki tuy gibi
    Ucusmakta misir saplarinin iplikcikleri
    Isigin hizasinda. Ve biz isitmekten sevincli
    Rüzgarin toplu yuruyusunu, isitmek
    Ovadaki bicki sesini, misirlarin birakildigi yerde
    Bambu kiymiklari gibi icine islediği.
    Biz toplayicilar, simdi
    Puskullerin ustundeki pasi beklerken, cekilir
    Alacakaranliktan uzun golgeler, kaplanir celenk gibi
    Sazdan samandan arabalar tutsuler icinde. Su yuklu saplar
    Tohumun curugune yururler - biz bekleriz
    Pasin soz verdigini.



    Rust is ripeness, rust,
    And the wilted corn-plume
    Pollen is mating-time when swallows
    Weave a dance
    Of feathered arrows
    Thread corn-stalks in winged
    Streaks of light. And we love to hear
    Spliced phrases of the wind, to hear
    Rasps in the field, where corn-leaves
    Pierce like bamboo slivers
    Now, garners we,
    Awaiting rust on tassels, draw
    Long shadows from the dusk, wreathe
    The thatch in woods-smoke. Laden stalks
    Ride the germ’s decay- we await
    The promise of the rust

  7. Patrick Swayze, Jennifer Grey ve Jerry Orbach’in rol aldigi Ilk Dans Ilk Ask (Dirty Dancing - Balli proibiti), 16 Ekim 1987’de Ingiltere’de vizyona girdi.


  8. Emily Brontë'nin ayni isimli romanindan uyarlanan, Juliette Binoche ve Ralph Fiennes'in rol aldigi Ugultulu Tepeler (Wuthering Heights - Cime tempestose), 16 Ekim 1992 tarihinde Londra'da vizyona girdi.










Sayfa 1499/7020 İlkİlk ... 4999991399144914891497149814991500150115091549159919992499 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •