Sayfa 1542/2154 İlkİlk ... 5421042144214921532154015411542154315441552159216422042 ... SonSon
Arama sonucu : 17227 madde; 12,329 - 12,336 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #12329
    Faiz Oranlarına İlişkin Basın Duyurusu
    Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri
    Şahap Kavcıoğlu (Başkan), Taha Çakmak, Mustafa Duman, Elif Haykır Hobikoğlu, Emrah Şener.

    Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 10,5'ten yüzde 9'a indirilmesine karar vermiştir.

    Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye'nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları yüksek enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artarak devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.

    2022'nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gerçekleşmiştir. Yılın ikinci yarısına dair öncü göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir. Bununla birlikte, imalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkileri daha belirgin hale gelmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve ilave tedbirleri devreye alacaktır. Uygulanacak politikalar aralık ayında açıklanacak olan 2023 Yılı Para ve Kur Politikası metninde kapsamlı olarak ilan edilecektir.

    Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 150 baz puan düşürülmesine karar vermiştir. Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiş, ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar vermiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB'nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.

    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

  2. Şimdi ne olacak Deniz Hocam piyasalar tek haneleri faize nasıl tepki verecek? Dolar bist vs?

  3. #12331
     Alıntı Originally Posted by cevdet _060 Yazıyı Oku
    Şimdi ne olacak Deniz Hocam piyasalar tek haneleri faize nasıl tepki verecek? Dolar bist vs?
    Piyasanın %100 beklediği ve fiyatladığı bir karardı.Sürpriz olan bir şey olmadığı için ,fiyatlamalara bir etkisi olmaz.

  4. #12332
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://tradingeconomics.com/turkey/money-supply-m1

    https://tradingeconomics.com/turkey/money-supply-m2

    Parasal genişlemeyi yaratan ,merkez bankasının para basmasından ziyade bankaların kredi genişlemesi vasıtasıyla yarattıkları paradan kaynaklanıyor.Tabii bankaların para yaratma imkanları sınırsız değil,sermaye yeterlilik rasyosunu sağlama zorunlulukları var.Diğer önemli parametre de merkez bankasının para politikasının ne derece sıkı ya da gevşek olduğu.Sıkı para politikalarında borçlanmanın maliyeti artıp kredi talebi azalıyor, reel faizlerin düşük hele negatif olduğu durumlarda ise herkes kredi (bedava para) talep ediyor.
    Merkez bankası bilançosunun para arzıyla ilgili verisinin diğer tarafını piyasadan çapraz kontrol edebiliyoruz,bu nedenle güvenilir denilebilir.

    Borsa şirketleri ile ilgili söyledğim şeyleri ise tekrar edeyim.İstisnaları olabilir ama temel analiz olarak borsa şirketleri aşırı primli hak ettikleri değerin çok üstünde işlem görüyorlar,speküle ediliyorlar.Birincisi enflasyon muhasebesi uygulanmadığı için çok yüksek enflasyon ortamında fiktif karları hem de sermayeleri ağır şekilde vergilendiriliyorlar,ikincisi ülke ekonomisinden kaynaklanan büyük riskler şirketlerin piyasa değerlemesinde hiç bir şekilde iskonto edilmiyorlar.
    Ülke ekonomisinin üzerinde yürüdüğü yol ,her an kırılabilecek ince bir buz tabakası.Türkiye ekonomisi %70 oranında dış girdiye bağımlı,yıllık 120 milyar dolara koşan yıllık dış ticaret açığı,1 yıllık vadede 185 milyar dolarlık kısa vadeli dış borç ödeme takvimi,eksi hanedeki merkez bankası net döviz rezervleri ile hergün 3 milyar oradan 5 milyar öteden dış borç alarak gün kurtarılmaya ,seçime kadar bir ödemeler dengesi krizine girilmemesi için can havliyle gayret sarfediliyor.Eğer Rusya doğalgaz ve diğer enerji ithalatımız için yapmamız gereken ödemeleri seçim sonrasına ertelerse seçime kadar bu tablo sürdürülebilir.Ama seçimden sonra daha da birikmiş dış borç yükü ile bu akıl dışı makroekonomik politkaların sürdürülebilmesi imkansız.Bin tane yama yapılmış balonun patlaması kaçınılmaz.Bir ödemeler dengesi krizi olunca ve dış kaynak girişi durunca da Türkiye ekonomisinin çarklarının durması ve bunun şirket bilançolarını fena halde bozması kaçınılmaz.Borsa geleceği satın alır ama bu risklerin hiç birinin iskonto edilmediğni görüyoruz.İktidar değişse de farklı bir iktidar gelse de sonuç değişmez.

    Enflasyonu artıran temel neden para arzındaki artıştır,bunun da çok büyük ölçüde sebebi merkez bankasının para politikasıdır (linki tıklayın lütfen)

    https://www.hisse.net/topluluk/showt...49#post6017049

    enflasyon olunca paranız da değersizleşir satın alma gücü azalır.Enflasyon olmayan ya da size göre çok az enflasyon olan bir ülkenin parasına da aynı oranda değer kaybetmesi,o ülkenin malını ya da hizmetini satın alma gücünün azalması beklenir.Suni olarak bunu geçici olarak geciktirebilirsiniz ama ekonominiz dünyaya açıksa,kapalı ekonomi değilseniz,oluşan dış ticaret arbitajı nedeniyle döviz fiyatınız önünde sonunda bileşik kaplar misali ülkeler arası enflasyon farkı seviyesinde kaçınılmaz olarak dengelenir.Eğer uzun zaman kuru baskı altında tutarsanız patladığı zaman ekonomiye çok daha fazla hasar verir.Şu anda yapılan da o ,düdüklü tencere sürekli alttan ısıtılıyor ,ama buhar çıkışına izin verilmiyor.1 yıl içinde olacakları hep beraber göreceğiz.

    Bu söylediklerimden sonra;,daha önce ifade ettiğim gibi,kimseye borsadaki pozisyonlarını kapatmasını önermiyorum.Madem speküle ederek balonu şişiriyorlar,bedava para dağıtıyorlar,herkez çeşmeden para akarken -stoploss seviyesi koyarak- pozisyonlarını korusun,küplerini doldurmaya devan etsin.Ama yine daha önce ifade ettiğim gibi,daha önce borsayla hiç ilgisi olmayan kişilerin bu seviyelerden borsaya girmesini pek tavsiye etmem.
    Arkadaşlar özelden soruyorlar;"KKM ve merkez bankası talimatlarıyla döviz kuru geçici olarak değil,kalıcı olarak kontrol edilemez mi "diye.Edilemez arkadaşlar,yukarıda yazdım,yeniden alıntı yapayım:"
    "Enflasyonu artıran temel neden para arzındaki artıştır,bunun da çok büyük ölçüde sebebi merkez bankasının para politikasıdır (linki tıklayın lütfen)

    https://www.hisse.net/topluluk/showt...49#post6017049

    enflasyon olunca paranız da değersizleşir satın alma gücü azalır.Enflasyon olmayan ya da size göre çok az enflasyon olan bir ülkenin parasına da aynı oranda değer kaybetmesi,o ülkenin malını ya da hizmetini satın alma gücünün azalması beklenir.Suni olarak bunu geçici olarak geciktirebilirsiniz ama ekonominiz dünyaya açıksa,kapalı ekonomi değilseniz,oluşan dış ticaret arbitajı nedeniyle döviz fiyatınız önünde sonunda bileşik kaplar misali ülkeler arası enflasyon farkı seviyesinde kaçınılmaz olarak dengelenir.Eğer uzun zaman kuru baskı altında tutarsanız patladığı zaman ekonomiye çok daha fazla hasar verir.Şu anda yapılan da o ,düdüklü tencere sürekli alttan ısıtılıyor ,ama buhar çıkışına izin verilmiyor.1 yıl içinde olacakları hep beraber göreceğiz."

    Yüksek enflasyonda paranız sadece içeride değer kaybetmez satın alma gücü azalmaz,enflasyon olmayan ya da size göre çok düşük enflasyon olan ülkelerin paraları karşısında da değer kaybetmesi beklenir, aynı TL ile sadece içeride değil dışarıda da satın alma gücünün aşınması beklenir.Ama suni baskılama yöntemleri ile buna set çekilmeye kalkılırsa ne olur.Haydi ihracatın artması için rekabetçi kurun önemini ikinci planda tutalım,ihracatta sadece döviz kuru yeterli değil yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili ihracat için innovasyon ,arge iyi eğitimli donanımlı insan kaynağı gereksinimi gibi başka faktörler de var.Ama ithalat patlar arkadaşlar.Bir örnek üzerinden gidelim:

    1usd:18 TL olsun

    Bu parite ile x ürününden yurt dışında 1000 dolara alınan ürün burada 18 000 TL'ye alınabiliyor olsun.
    1 yıl sonra diyelim ABD'de yine 1000 dolara alınırken burada %100 enflasyon nedeniyle 36 000 TL'ye alınabiliyor olur.
    Yani Türkiye'de aldğın fiyattan ABD'den yarı fiyatına,ya da 2 tane alırsın.İthalat öyle bir patlar ki,buna döviz yetişteremezsin

    Örneğin buzdolabını Arçelik'ten daha ucuza Samsung'dan alırsın ,televizyonu Vestel'den daha ucuza LG'ye alırsın.Daha şimdiden fiyatlar bu doğrultuda evrilmeye başlamış.Aşağıda Samsung ve Arçelik fiyatlarına bakın.

    https://www.carrefoursa.com/buzdolab...and%3ABRN-2799

    https://www.arcelik.com.tr/buzdolabi...c=aw.ds&page=1

    1 sene sonra bu gidişle Arçelik'in buzdolabı fiyatıyla Samsung'dan buzdolabı yanında çamaşır makinası ve bulaşık makinası bedavaya gelir.

    Döviz kurunda istikrar ancak tek yolla sağlanır;enflasyonu %2 seviyelerine indirmek yoluyla.Bunun dışında hem para arzını ikiye katla,hem enflasyonu patlat,hem de döviz kurlarını karakuşi yöntemlerle tutmaya çalış,dünyaya açık bir ekonomide mümkün değildir arkadaşlar,ancak geçici bir süreyle fay hattında çok yüksek enerji biriktirmek şartıyla mümkün olabilir.Bu sene 120 milyar dolara koşan dış ticaret açığı,gelecek yıl 200 milyar dolara yol almaya başlar ve baraj yıkılır ve karşısına çıkan her şeyi de önüne katıp su altında bırakır.
    Hiç mi imkanı yok;Bir tane var,Kuzey Kore tipi dünyaya kapanmış bir ekonominiz olur, dış ticareti ,ithalat ve ihracatı sadece devlet elindeki döviz miktarına göre yapar,o zaman dövizi de ,faizleri de sabitleyebilirsiniz ama o ülke yokluklar ülkesi olur,refah seviyesi çok düşer,dünya halklarının sahip olduğu bir çok imkandan mahrum yaşarlar.

  5. #12333
    2 ay önce arçelik ve simensi karşılaştırdım diyatlar neredeyse baaşabaştı. Ama kalite anlamında simens daha iyi.olduğuna kanaat getirip tüm beyaz eşyayı simensten aldık.
    Aynı şey otomobildedw geçerli. TÜRKİYEDE üretilen megan ile dışarıdan getirilip Türkiyede montajı yapılan focus arasında neredeyse fiyat farkı yoktu
    69 mu yok daha neler. Bu yıl mı? İmkansız.Bozguncular ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?

  6. #12334
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Dünyanın merkezi İstanbul
    Gönderi
    1,716
    Deniz bey, şimdiki hükümet/ekonomi yönetimi özellikle USD TL kuruna uzun zamandır baskı uygulamaya devam ediyor, ama gizli ama aleni.. her türlü yöntemle..
    Peki yakın zaman içinde bir erken seçim kararı alınırsa/alındığında bu kurun ve borsa İstanbul un ilk andaki ve sonrasındaki tepkisinin hangi yönde olması beklenebilir? Bir öngörünüz var mı?
    mesela ilk anda kurda -geçici de olsa- birkaç TL lık düşme beklemek mantıksız mı olur? Neden derseniz yeni bir yönetimle gelecekte rasyonel politikalara dönüş yapılacağı beklentisi yada umudunun doğması.bu da bireysellere ve kurumsallara kurda satış yaptırtabilir...Diğer yandan borsamızın da politika faizlerinin olması gereken seviyelere gelmesi beklentisinden dolayı öncelikle sert düşüş yaşayabileceğini tahmin ediyorum. Tabi bizim borsamız yerlilerin güdümünde kontrollü bir borsa olduğundan ne derece gerçekci bir tahmin olur orası da ayrı..

  7. #12335
     Alıntı Originally Posted by cennetyolu Yazıyı Oku
    Deniz bey, şimdiki hükümet/ekonomi yönetimi özellikle USD TL kuruna uzun zamandır baskı uygulamaya devam ediyor, ama gizli ama aleni.. her türlü yöntemle..
    Peki yakın zaman içinde bir erken seçim kararı alınırsa/alındığında bu kurun ve borsa İstanbul un ilk andaki ve sonrasındaki tepkisinin hangi yönde olması beklenebilir? Bir öngörünüz var mı?
    mesela ilk anda kurda -geçici de olsa- birkaç TL lık düşme beklemek mantıksız mı olur? Neden derseniz yeni bir yönetimle gelecekte rasyonel politikalara dönüş yapılacağı beklentisi yada umudunun doğması.bu da bireysellere ve kurumsallara kurda satış yaptırtabilir...Diğer yandan borsamızın da politika faizlerinin olması gereken seviyelere gelmesi beklentisinden dolayı öncelikle sert düşüş yaşayabileceğini tahmin ediyorum. Tabi bizim borsamız yerlilerin güdümünde kontrollü bir borsa olduğundan ne derece gerçekci bir tahmin olur orası da ayrı..
    Üretici fiyat endeksine bakarsak ;ABD'de son 1 yılda üretici maliyetleri %8.0 artarken,Türkiye'de bu artış oranı %157.69.Ama bu artış oranlarıın farkı döviz kurlarına çok az yansımış durumda.Çünkü merkez bankasının yılın ilk 10 ayında döviz kurlarını tutmak için yaptığı 95 milyar dolarlık döviz satışı var.Yani TL şu anda aşırı değerli,serbest piyasa arz ve talep dinamikleri normal seyrinde çalıştığı zaman ,bu kadar devasa bir dış ticaret açığı olduğu için önce sert bir devalüasyon olur,iktidarın değişip rasyonel politikalara dönüş yapılması bu gerçeği değiştirmez.Zaten iktidar değişirse IMF'ye gitmekten başka çaresi yok,çünkü ülke ekonomisi tam bir enkaz haline gelmiş durumda,halının altına süprülen pisliklerden de ne çıkacağını tam bilmiyoruz.Zaten IMF'nin ilk talep edeceği de yüksek oranlı bir devalüasyon olur.Ama devalüasyon olduktan sonra, faizler reel pozitif bölgeye çıkarsa ,döviz kurları ilk çıktığı yüksek seviyeden daha sonra ,bir miktar geri gelmesi beklenebilir.
    Borsamız ile ilgili görüşlerimi ise yukarıda ifade etmiştim.
    Akıl ve bilim dışı politikalarla bu kadar bozulmuş olan ekonominin makrodengelerini yeniden toparlayıp rayına sokmak zaman alacak bir iş.Ekonomiyi kim yönetirse yönetsin elinde sihirli değnek olmayacak ,üstelik birçok sorunun ve borç ödemesinin de seçim sonrasına ertelenmesine çalışılıyor,bu seçimler sonrası ekonomini yönetiminin yüünü daha da artıracak.Örneğin dün bir açıklama yapıldı,sadece Kamu-Özel işbirliği kapsamında Gelecek yılın bütçesinden ödenecek para 47 milyar TL,buna köprüler,tüneller,yollar ,havaalanları için ödenecek paralar dahil değil ve bu ödemeler önümüzdeki yıllarda da giderek artan oranlarda yapılmaya devam edilecek.
    Son düzenleme : deniz43; 25-11-2022 saat: 07:06.

  8. #12336
    TÜRKİYE'NİN MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜMÜ(25 Kasım 2022)

    1)ENFLASYON

    Tüketici enflasyonu: TUİK:%85.51;ENAG:%185.34
    Üretici(şirketler) enflasyonu:%%157.69(TUİK)


    2)DIŞ BORÇ

    444.392 milyar dolar
    (1 yıl içinde ödemesi yapılacak kısmı=185.291 milyar dolar)


    3)KAMU BORCU

    3.808 trilyon TL(Kamu-Özel projeleri hariç)

    https://tradingeconomics.com/turkey/government-debt

    4)GENİŞ İŞSİZLİK ORANI(Atıl işgücü oranı)

    %20.3

    5)GSYİH

    Bir önceki yılın aynı dönemine göre %7.6,bir önceki çeyreğe göre %2.1 artış

    6)DIŞ TİCARET AÇIĞI


    91.102 milyar dolar
    (Yılın ilk 10 ayında)

    7)CARİ AÇIK

    37.977 milyar dolar(revizyondan sonra)
    (yılın ilk 9 ayında)

    8)BÜTÇE AÇIĞI


    128.8 milyar TL

    (Yılın ilk 10 ayında)

    9)MERKEZ BANKASI POLİTİKA FAİZİ

    %9.5

    10)MERKEZ BANKASI NET DÖVİZ REZERVLERİ

    (+)29.637,957 milyar dolar altın varlık;(-)87.482,145 milyar dolar döviz yükümlülük=(-)57.844,187 milyar dolar merkez bankası net döviz rezervi

    (14.11.2022 itibariyle)

    11)TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTU

    Yatırım yapılabilir seviyenin 6 kademe altı

Sayfa 1542/2154 İlkİlk ... 5421042144214921532154015411542154315441552159216422042 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •