Temettu Etkisizligi

[Oralet_Osman]

Yabancı yatırımcılar genel olarak düzenli temettü geliri için yatırım yapmazlar. Yabancı yatırımcı için öncelik şirket paylarının (borsa veya borsa dışı(özkaynak büyümesi ile)) değer kazanmasıdır. her yıl alınan temettünün yabancı yatırımcı için ödenecek vergiler (yerel mevzuata uyum sorunları yanında) bir de yurtdışına transferi sorunu bulunmaktadır. yabancı yatırımcının ülkesi ile eğer karşılıklı vergi anlaşması yok ise, hem temettü için yurtiçinde stopaj hem de kendi ülkesinde gelir vergisi ödemek durumunda kalacaktır.
Bu sebeple yabancı yatırımcılar, şirket değeri belirli bir sınırı geçtikten sonra paylarını satarak ayrılmayı tercih ederler. sizinde bildiğiniz gibi tüzel kişiler için 2 yıllık iddet süresi (elde tutma süresi) sonunda yapılan pay satışlarında, değer artış kazancı gelir vergisinden müstesnadır.
İşte bu sebeple, yabancı yatırımcılar, şirket değerinin maksimizasyonu için temettü dağıtımını istemezler.
Zira, dağıtılmamış temettü, olası pay satışında "geleceğe yönelik beklenti" oluşturduğundan satış fiyatı çarpanlarını yukarı çeker. yani pay fiyatı güncel (tahta değeri) daha yukarıda teşekkül eder. Benzer şekilde temettüyü bünyede tutarak hızlı büyüme ivmesi gösteren şirket, artan özkaynağın ilave etkisi ile çok daha hızlı büyüme ivmesine girer, asıl hisse satış fiyatını oluşturan bu ivmedir, şirketin yıllık dağıttığı temettü yada temettü oluşturma performansı değil.
Yabancı yatırımcının KY'den farkı, yıl sonunda elde edeceği temettü gelirine değil, 5 yıl sonraki şirket performansını hesap etmeye çalışıp, o performansı fiyatlayıp yatırımı için en yüksek getiriyi elde etme arzusudur.

Yukarıda özetle aktardıklarım, ....... A.Ş. özelinde bir uygulama olmayıp, genel olarak yurt içinde yatırım yapan yabancı yatırımcıların beklentileri üzerine şahsi görüşlerimdir.

Yaklaşık 25 yıllık mesleki tecrübesi olan borsaya kote bir şirketin finans bölümü üst düzey yetkilisiyle yaptığım görüşmede bana verdiği cevap. Kurumsal büyük yatırımcılar temettü için falan almıyorlar hisseyi.

[ctugrul]

Değişik gorüşler var elbet. Buda başarılı bir Türk KY görüşü. Deneyimlenmiş başarıya ulaşmış.

http://m.haberturk.com/yazarlar/abdu...cilara-ogutler


SM-G920F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

[erhanacikgoz1]

Değişik gorüşler var elbet. Buda başarılı bir Türk KY görüşü. Deneyimlenmiş başarıya ulaşmış.

http://m.haberturk.com/yazarlar/abdu...cilara-ogutler


SM-G920F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

deneyim var 44 yıl boyunca almış almış almış

deneyim var 5 yıl boyunca her gün 3 saatini borsa bilanco teknik temelle geçirmiş.

Başarı ve tecrübenin tanımı yanlış anlaşılmakta hep.

Yani bu piyasalarda uzun süre geçirmiş ancak işlevsel olarak yada araştırma öğrenme olarak hiçbirşey yapmamış birisini sırf piyasa da bilmem kaç yıl bulundu diye tecrübeli addedemeyiz. BU doğru olmaz.

Tecrübe bu değildir tecrübe yıl ile ölçülmemeli piyasada iyi olmak için illa 20 yıl boyunca bulunmanmı gerekir ? mesela ozman yeni bir iş kurmuş kişilerin başarısı çoğunlukla tesadüf olmalı. genç girişimciler yeni iş kurmuşların hepsi aslında tecrübesizmidir ?

Nasıl oluyordu daha dün okuldan mezun olmuş bir girişimci 20 yıldır bu işi yapan bir dükkan sahibini ilk 3 senede geçebiliyor ?

bilgi almak öğrenmek üniversite okumak master yapmak bunlar değersiz mi ?

O yüzden benim naçizane tavsiyem tecrübeyi yıl ile tanımlamayın. 20 yıllık borsacı var her gün sadece 5 dakıkasını ayıran.

5 yıllık borsacı var her günün 3 saatini borsaya ayıran. tecrübeyi baz alırken her gün için ayrılan zamanı baz almayıp direk geçirilen yıla odaklanarak kişileri daha tecrübeli addedip yanlış yargılarda bulunuyoruz.

Geçirilen zaman ve bu zamanın verimli geçirilip geçirmediği asıl önemli olan.

Peki kimin daha tecrübeli oldugunu nasıl anlarız.? tabiki bunu anlamak zor kimin ne kadarsüre borsayla haşirneşir oldugunu bilmediğimiz için karar vermek güç.

İşte bu sebeple kişilerin kendi tecrübelerini kendilerinin edinmesi bence daha değerli tabi düm bu tecrübeleri elde edinmek için bazı özelliklerede ihtiyaç var;

1-yenilikçi olmalıyız.

2-ön yargılı olmamalıyız.

3-Denemeliyiz.

4-araştırmalı öğrenmeliyiz.

5-vb.

uzun lafın kısası araştır öğren dene kendin tecrübe edin zaten doğru yolun ne olduguna karar vereceksin. Mantıklı olmalıyız kişilerin kararları seni etkilememeli. Onun bildiği şeyin senin nasıl bilmediğine veya öğrenmediğine odaklan.

Örneğin birine bugun hisse soruyor çoğu insan şu hisse nasıl hocam vesaire gibi oda diyorki şurası kötü. Sizde diyorsunuzki orası kötü olabilir ama burası iyi vesaire. yaw boşversene onun bildiği şeyi nasıl nasıl bilmiyorsun oraya odaklan. Onu öğrenmeye calıs.

Neden kötü burası de düzelme şansı ne de niçin böyle de bu neden hisseyi kötü yapar de sorgula yani.

Ama çoğu yatırımcı genelde ya muhalefet eder. yada orası öyle ama şurasıda şöyle gibi savunmaya geçer. En iyi ihtimalle hmm ozman almayayım bari der. Direk yargıda bulunur.

Kimse sormuyorkı burası neden kötü ilerde şirketin bu kötü olan noktasındaki bu yer ne gibi sorunlara yol açar gelecekte bu ne gibi performansı etkileyebiliyor vesaire ? neden sorgulanıp sorulmuyor böyle diyen kaç kişi tanıyorsunuz formun %5 belki soruyordu geri kalanlar hepsi biraz önce bahsettiğim şeyleri yapıyor.

Yani bizde kısacası hazıra konma çok fazla kimsenin öğrenmeye araştırmaya okumaya ayıracak vakti yok iken ne hikmetse başarılı olmaya olan istek haddiden fazla başarılı olmak için ne kadar çalıştın ? gerçekten bu başarıyı hak ettin mi ?

neyse durum bu yakın zamanda balık verenlere ve balık isteyip hazıra konanlara inat balık tutmayı öğretebileceğim bir web site açacağım. Ben temel hayat felsefem Özgürlükçüdür, yani birilerine bağımlı olmayı sevmem. O yapıyorsa bende yaparım derim. O öğrendiyse bende öğrenirim derim.

Özgürlük her insan için en önemli değerimizdir. Balık verenler ise herzman sizi kendine bağımlı yapar onsuz yaşayamassınız çünkü ona bağlısınızdır o balık vermezse aç kalır para kazanamazsiniz. Peki bunun yerine size balık tutmayı öğretseydi özgür olursunuz ona ihtiyacınız kalmaz.

İşte benimde amacım bu insanları özgürleştirmek birilerine ona buna bagımlı kalmasın kendi kararını kendi versin kendi değerlendirsin. Ben mantıklı yolları ve nedenlerini açıklayarak veririm. Kişide bakar sorgular kararını öyle verir.

En çok zorlandıgımız kısım ise aslında sorgulamak. BU bizim önümüze geçen en büyük engel. SORGULAMADĞIMIZ SÜRECE KOYUN GİBİ İNANMAYA DEVAM EDECEĞİZ. Umarım bu engeli bir gün aşarız.

Çocuklarınıza sorgulamayı öğretin.
Soru sorsunlar, yanıt arasınlar.
Sorgusuz hiçbir şeyi kabul etmesinler.

[ctugrul]

Erhan bey,
Hep aynı şeyi yapıyorsunuz.

Birisi çıkıp armut iyidir diyor. Çünkü ben yedim güzeldi diyor. Siz çıkıp "Armut iyide elma kötümü?" diyorsunuz. Sonrasında sayfalarca elmanın faydalarını güzelliğini anlatıyorsunuz.

Armut iyiydi diyeni fikrini paylaştığına pişman ettiğiniz gibi birde şaşkınlık içinde hiç haketmediği bir suçlamayla karşı karşıya bırakıyorsunuz. Halbuki adam elma kötü dememişti sadece armut yemis onuda güzel bulmuş, bu görüşünüde herkesle paylaşmıştı.

Argumanlarınızıda bir sürü felsefi yaklaşımla destekliyorsunuz. "Elma girmeyen eve doktor girer" "Elma ye dişlerin sapasağlam olsun" gibi.

Armut iyi diyen "Elma kötüdür" demiş olmuyor Erhan bey. Sadece ben yedim güzeldi demiş oluyor.

"Armut yedim güzeldi" cümlesini "Elma kötüdür" veya "Armut'tan başka bir şey yemeyin" şeklinde anlayan varsa vay haline zaten.

Bakın yazımın en başında özellikle vurgulamışım "Değişik görüşler var elbet" demişim. İlla armut iyidir, sadece onu yiyin dememişim.

Yani bazısına armut bazısına elma iyi, güzel gelir, bazısı ikisinide beğenir bazısı ikisinide beğenmeyip portakalı sevebilir. Bunda bir yanlışlık yok. Aksini söyleyende yok.

SM-G920F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

[erhanacikgoz1]

Erhan bey,
Hep aynı şeyi yapıyorsunuz.

Birisi çıkıp armut iyidir diyor. Çünkü ben yedim güzeldi diyor. Siz çıkıp "Armut iyide elma kötümü?" diyorsunuz. Sonrasında sayfalarca elmanın faydalarını güzelliğini anlatıyorsunuz.

Armut iyiydi diyeni fikrini paylaştığına pişman ettiğiniz gibi birde şaşkınlık içinde hiç haketmediği bir suçlamayla karşı karşıya bırakıyorsunuz. Halbuki adam elma kötü dememişti sadece armut yemis onuda güzel bulmuş, bu görüşünüde herkesle paylaşmıştı.

Argumanlarınızıda bir sürü felsefi yaklaşımla destekliyorsunuz. "Elma girmeyen eve doktor girer" "Elma ye dişlerin sapasağlam olsun" gibi.

Armut iyi diyen "Elma kötüdür" demiş olmuyor Erhan bey. Sadece ben yedim güzeldi demiş oluyor.

"Armut yedim güzeldi" cümlesini "Elma kötüdür" veya "Armut'tan başka bir şey yemeyin" şeklinde anlayan varsa vay haline zaten.

Bakın yazımın en başında özellikle vurgulamışım "Değişik görüşler var elbet" demişim. İlla armut iyidir, sadece onu yiyin dememişim.

Yani bazısına armut bazısına elma iyi, güzel gelir, bazısı ikisinide beğenir bazısı ikisinide beğenmeyip portakalı sevebilir. Bunda bir yanlışlık yok. Aksini söyleyende yok.

SM-G920F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

ustad sorunda bu ya zaten aslında bende ne elma kötü ne armut kotu diyorum ama yazdıgım her yazı sankı bir tarafı iyiler bir tarafı kötülermişim gibi anlaşılıyor.

Yukardaki yazıda ters olan ne var ? tamamen bam başka birşeyden bahsediyorum. Eleştirimde tecrübeden bahsediyorum.

Hem orelet osmanı hemde sizin yazınızı eleştiriyorum oda yazmış ya 25 yıllık.............vesaire diye Kişinin neyi savundugunu sallayın geçin diyorum yani burda ne elmayı kayırıyorum ne armutu ama farkettinizmi siz aslında bana anlatmaya calısıtıgınız şeyi yapmışsınız.

Yazıyı tekrar okuyun orelet osman ve sizde eğer bir tarafsanız ben her ikinizide eleştiriyorum. Kişilerin ne kadar tecrübeli oldugunu belirleyen şeyin piyasada 25 yıl 40 yıl geçirmiş olması değilde ne kadar aktif iş yaptıgıyla alakalı diyorum. yani ne elma ne armut hiçbirisiyle ilgili bir yorumum yok yukardaki yazıda.

Ha elma kötü armut iyi meselesınde dahi sık sık tekrar ettiğimi hala söylerim. ben elmada armutta yerim diye defalarca söyledim. benim için içindeki vitaminler güzelse elmada yerim dedim. Ve meydan okudum dedimki ben meyvenin vitamınlerı hangisinde iyi ise elmada armutta yerim doğru olan bu değil mi önemli olan vitamini bol olan hangisiyle onu yemek değil mi diyorum ve topu size atıyorum peki ya siz hem elmadan hemde armuttan yermisiniz diyorum.

Fakat sizlerden hayır elma asla yemem cevabı alıyorum. Neden ben her ikisinide mantıklı sebeplerden ötürü yiyebileceğimi söylerken böyle anlaşılıyorum bu 1 ikincisi siz niçin armut da yerim diyemiyorsunuz mantıklı sebebiniz ne ?

Benim her iki meyveyide yiyebileceğimi hatta yediğimi hatta cogunlukla armut olanı daha fazla tukettıgımıde söyledim. fakat bu durum elmayı kötü yapmaz dedim arada armutunda vitamının bol oldugu zamanlar olur onuda yerim dedim. Burada bir ön yargı veyahutta elmayı kötüler elmaya tavır almış birisi var mı size nasıl öyle görünebiliyorum armut tuketıyorum dememe rağmen.

Aynı soruyu siz kendinize sorun bir kere dahi elmanın vitamınlerının bol oldugu bir zamanda elbetteki elmada yenilebilir diyemediniz. E haliyle diyemeyince bende acaba neden elmaya önyargılısınız bakın bilim adamları elmanın da yararlı oldugu argumanları içindeki vitamınlerının bollugunu gösterebilmiş olmalarına rağmen hala daha illa ben armut yiyecem arkadaş demenin mantıklı bir tarafı kalmıyor otomatık olarak objektif olmadıgınızı yanlı oldugunuzu düşündürüyor insana.

Haksızsam haksız oldugum yeri söyleyin.

NOT: Tecrübe ile ilgili bu eleştirimi sadece bu sayfada değil yaklaşık 3 adet farklı konu başlıgında bu vb şekilde yazı ile eleştirdim. yani yazı elma armutla hiçbir alakası olmadan yazdım aslında sistemcili trade sayfasındada biri geldi dediki 40 yıllık bir sistemci varmış o şöyle yapmış kazanmış amerıkayı keşfe gerek yok onun yöntemini izleyelim demiş. bende tutum aynı sekılde tecrübe kişinin ne kadar süre sistemcilik yaptıgı değil ne kadar süre aktif şekilde ilgilendiriğidir vesaire cok benzer şikilde "tecrübeye olan yaklaşımını" eleştirdim.

yani yazdıgım yazıda inanın ne armut aklıma geldi ne elma tamamiyle tecrübeye olan bakış acısının dogru olmadıgını tecrübeyi hesaplarken cok daha ayrıntılı ve kritik bakılması lazım bu işe dedim.

Yukarda anlatılan kısaca şudur:
senin yazdıkların ne oreletın yazdıkları doğru kabul edilmemeli sen otur kendın dene kendın tecrübe et. dogru yolu boyle bulmalısınız hem güvenilir de olur.

[erhanacikgoz1]

Şimdi aklıma geldi bu konuyu daha iyi anlatabilmek için elma armut yerine aslında

kırmızı elma ve sarı elma olarak ikiye ayırabiliriz.

ikisininde vitaminleri aslında aynı

kırmızı elma temettü veren olsun

sarı elma vermeyen olsun.

Bazan kırmızı elma almaya gidiyorsunuz pazara kırmızı elma ver 1 kilo deyip alıyorsunuz

eve geliyorsunuz birde bakmışsınız ki kırmızı elma sarı elmaya dönüşmüş. yani o sene temettü dağıtmamış.

Bu sefer pazarcıya geri gidip ben kırmızı elma istemiştim sense bana sarı elma vermişsin al istemiyorum ben bunları deyip iade ediyorsunuz.

Halbukı alacagınız tat vitamin vb de aynı olacak. Dolayısıyla iade etmen şart değildi. Neden iade ediyorsun diyorum.

E işte cunku o kırmızı değil diyorsunuz. bende kırmızı veya sarı ne farkeder önemli olan vitamini alıyor olmak elma sarıda olsa kırmızıda olsa vitaminini yine alacaksın. Denilmesi acıklanmasına ıspatlanmasına rağmen illade kırmızı elma demenin mantıgı ne.

Aynı şeyi bana soruyorsunuz pazardan özellikle gidip sarı elma istedim ancak aldıgım bu sarı elma eve gelınce kırmızıya dönüştü yani temettü dağıttı. ben yemeye devam ederim alacgım vitaminde bir eksiklik olmayacağını bildiğim için.

Hangimiz bir taraf ?????????????????????

ozman sen elmanın vitamininden cok rengine göre değerlendiriyorsun demektir. Peki önemli olan renkmi işte bunu tartışabiliriz.

bende sana mecburen bak kırmızıda olsa sarıda olsa vitamin önemli diyorum.

Bu seferde ee sen sarı elmayı kayırdınmı deniyor. kayırıyor olsam nasıl olurda kırmızı elmayı tuketırım. kayıran sensın kı demekkı kırmızıdan şaşmıyorsun.

Sen derken tüm taraflı bakanları kastediyorum.

[erhanacikgoz1]

önemli olan nedir pazara cıktıgınızda vitamini en yüksek olan meyveyi yani elmayı almaktır.

gidip portakal greyfurt incir alacağına vitamini en yüksek meyve olan "elmayı" almaktır önemli olan.

gidip elma dururken incir alma cunku incir vitamin bakımından elmaya nazran daha az vitamin içeriyor

Buradaki incir benzetmesini dandirik hisselerin takma adı gibi düşünebilirsiniz.

vel hasılı sen elmaları seçebildiğin sürece bu elmanın kırmızısı yeşili sarısının bir önemi yok.

Kırmızı elma = temettü dağıtan yükske karlı şirket
sarı elma = temettü dağıtmayan yüksek karlı şirket
yeşil elma bedelsiz dagıtan yüksek karlı şirket.
ELMA=YÜKSEK KARLI ŞİRKET

bittiiiiiiii mesele bu işte yüksek karlı şirketi aldıgın sürece sarısıymış kırmızısıymış her tur elmayı yerim. ve sizde yemelisiniz.

Gidip incir greyfut alırsan evet bende karşı gelirim cunku onunde elma gibi vitamin bakımından zengin bir meyve dururken niye incir aldın niye greyfurt aldın derim stem ederim. bak burada elma var derim.

ama tutupta elma alacaksan illa kırmızısı olsun ılla sarısı olsun illa yeşili olsun dersen sormak zorunda kalırım. sarısı yeşili kırmızısı farketmiyor niçin illa sarı olmalı niçin illa yeşil olmalı diye sorarım bunda ne var ? ha bana desenki evet erhan bende aynı şekilde elma alırım pazardan sarısı yeşili farketmez okey sorun yoktur. cunku vitaminine baktıgını bilirim.

Ama illa kırmızı elma dersen. Bu adamın kırmızı elma tarlası mı var da illada kırmızı elma yemelisiniz diye propaganda yapıyor. Sarı elma üreticileri bu adamın düşmanımı Niçi sarı elma üreticilerine bir ön yargısı var.

elma elmadır niye sınıflara renklere ayırıyorsun bunu sarı yeşil diye.

[ayberk_08]

önemli olan nedir pazara cıktıgınızda vitamini en yüksek olan meyveyi yani elmayı almaktır.

gidip portakal greyfurt incir alacağına vitamini en yüksek meyve olan "elmayı" almaktır önemli olan.

gidip elma dururken incir alma cunku incir vitamin bakımından elmaya nazran daha az vitamin içeriyor

Buradaki incir benzetmesini dandirik hisselerin takma adı gibi düşünebilirsiniz.

vel hasılı sen elmaları seçebildiğin sürece bu elmanın kırmızısı yeşili sarısının bir önemi yok.

Kırmızı elma = temettü dağıtan yükske karlı şirket
sarı elma = temettü dağıtmayan yüksek karlı şirket
yeşil elma bedelsiz dagıtan yüksek karlı şirket.
ELMA=YÜKSEK KARLI ŞİRKET

bittiiiiiiii mesele bu işte yüksek karlı şirketi aldıgın sürece sarısıymış kırmızısıymış her tur elmayı yerim. ve sizde yemelisiniz.

Gidip incir greyfut alırsan evet bende karşı gelirim cunku onunde elma gibi vitamin bakımından zengin bir meyve dururken niye incir aldın niye greyfurt aldın derim stem ederim. bak burada elma var derim.

ama tutupta elma alacaksan illa kırmızısı olsun ılla sarısı olsun illa yeşili olsun dersen sormak zorunda kalırım. sarısı yeşili kırmızısı farketmiyor niçin illa sarı olmalı niçin illa yeşil olmalı diye sorarım bunda ne var ? ha bana desenki evet erhan bende aynı şekilde elma alırım pazardan sarısı yeşili farketmez okey sorun yoktur. cunku vitaminine baktıgını bilirim.

Ama illa kırmızı elma dersen. Bu adamın kırmızı elma tarlası mı var da illada kırmızı elma yemelisiniz diye propaganda yapıyor. Sarı elma üreticileri bu adamın düşmanımı Niçi sarı elma üreticilerine bir ön yargısı var.

elma elmadır niye sınıflara renklere ayırıyorsun bunu sarı yeşil diye.

Sizin şu anlama gelen cümlenize: İki elmada esas itibariyle aynı vitamini (Hisse Kazancını.) veriyor tarzı yaklaşımınıza katılıyorum. Ancak şu küçük noktayı belirtmeden geçemeyeceğim:

Kırmızı elmanın şekline zarar vermeden suyunu (Temettüsünü .) içebiliyoruz. Bu vitamin oranı yüksek suyu, (Temettüyü.) hiç bir şey yapmaksızın bardağımıza otomatikman koyan bir sistemde vardır. Fakat Sarı (Yüksek karlı ama temettü vermeyen hisse.) elmanın şekline zarar vermeden suyunu (Temettüsünü ) içemiyoruz. Bu sebeple sarı elmanın suyunu alabilmek için (Yani hisse karını alabilmek için.) düzgün ve dikkatli bir biçimde bıçakla (Hisseyi doğru zamanda bozmamız gerekiyor.) kesmemiz gerekiyor, bu kesme işlemi az çok bir risk oluşturuyor. Bu risk gerçekleşirse (Yani uygun maliyette yaptığımız portföyü hatalı bir dönemde satarız ve zarar ederiz.) elimizi keseriz, derhal hastaneye giderek bazı şeylere katlanmak(Örneğin zaman ve parasal bedel.) zorunda kalırız.

Bu çerçeve ilk bakışta veya derinlemesine yapılan bir analiz neticesinde sarı elma ile kırmızı elmanın vitamin oranın aynı olduğu yaklaşımı doğru olsa bile kırmızı elmanın vitaminli suyunu içme kolaylığı olması sebebiyle kırmızı elma (Temettü veren hisse.) bir adım öndedir.

İlaveten Sarı elmanın (Temettü vermeyen ama çok yüksek karlı hisseler.) suyunu Genç yaşta bıçak ile çıkarmak kolay ama Yaşlılık döneminde, Sarı elmanın suyunu bıçakla çıkarma çok tehlikelidir. Özellikle Yaşlılık dönemi geldiği zaman Sarı elmanın(Temettü veremeyen Hissenin değer artış kazancını alacağız diye.) suyunu çıkaracağız diye elimizi keseriz. Bu arada Kurban Bayramında Kurbanı kesen uzman kasapların (Örneğin portföy yönetimdeki şahısların zararları.) el kesme kazalarını örnek göstermek isterim.


Saygılarımla takdirinize sunarım.
Yatırım tavsiyesi değildir.