Ben EV konusunun, globalcilerin oynadığı oyunun araçlarından biri olduğunu düşünüyorum. 10 yıl sonra, 10-15 tane mega büyük şirket, en zeki, kullanışlı %1-2 lik kesim....bir de taşeron rolünde, düşük karla çalışan alt yükleniciler.
Dünyayı, bu 10-15 şirket yönetip, sömürecek...kalan insanlar da boğaz tokluğuna getir götür işlerinde çalışır..evinde hamster gibi yaşar...ruhsuz ve hastalıklardan burnunu dışarı çıkarmaya korkan bir toplum oluruz.
Zaten, dünya batarsa, bu süper engiler marsa gider, orada yaşar.
Büyük reset dedikleri konu bu...toplumun belki de üçte ikisi hiç çalışmayacak ve bunlar minimum geçinme parası ile yaşamaya çalışacak...adamlar, ayak altında dolanmayın, bu para ile evinizde yiyin, için, sanal gerçekliklerle idare edin..oyun, vs, ölene kadar takılın denecek.
Bu konuda çok karamsarım. EV ye o yüzden çok kılım, bu işlerin sembolü gibi geliyor bana.
Son düzenleme : Cautionary; 21-04-2021 saat: 14:07.
Önemli dönüm noktalarını, beğendiğim analizleri Twitter dan da paylaşıyorum...@cautionary53
Dünya gibi güzel bir yer varken. Adamlar neden marsa gitsin. Onlar kendilerine burada bir yer bulur.
Benim gözlemim önümüzdeki 25 yılda sahiplik kavramı çok değişecek. Salt mülkiyet anlamında düşünmeyin. Hayatta sahiplik hissettiğiniz kavramlardan da bahsediyorum.
Ama bunun için toplumun kafa yapısının değişmesi gerekiyor. Bu da ancak nesillerin değişmesi ile oluyor.
Diğer yandan ev konusu güzel konu bence ben kıbrıs olsam bir tane içten yanmalı araç sokmam adaya.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
O egeli ben değilim
Bildiğim kadarıyla, gazla çalışan araçların çevreye zararı, ev lerden çok da fazla değil...öte yandan bu ev(elektirikli araç) lerin pilleri atık hale gelince ne olacak, bunları nerelerine sokacaklar...pillerin ömrü 10-15 yıl bildiğim kadarıyla.
öte yandan bu araçların tükettiği elektrik nereden gelecek..nükleer santraller ayrı sıkıntı, diğer fosil kaynaklar da aynı şekilde çevreye zarar vermeyecek mi?
yenilenebilir enerji kaynaklarının, dominant hale gelmesi 5-10 yıl daha sürer...o zamana kadar elektirik tüketimi demek, çevreye zarar demek aynı şekilde.
Önemli dönüm noktalarını, beğendiğim analizleri Twitter dan da paylaşıyorum...@cautionary53
reslerin emdiği rüzgar enerjisinin, geslerin topraktan sakındığı güneşin doğaya nasıl bir etkisi var bilemiyorum.
Elektrikli motorlarındaki hareketin enerjiye geri dönüşebilmesi, tam duruşta enerji tüketimi olmaması büyük avantaj.
Elektriğin üretim verimi, iletim kaybı hesaplandığında ortaya nasıl bir hesap çıkıyor bilemiyorum.
Bu konuyla az çok ilgilenenlerinde bildiği üzere enerjide bir ana güç kaynağınız bulunmak zorunda. Yenilenebilir enerji kaynakları olan güneş ve rüzgar düzensiz olduğu ve elektrik tüketimi gün içinde sabit olmadığı için zamanla devreye girip çıkacak kaynaklarınız olmakla beraber bunların güvenilir olması gerekiyor. Burada termik, nükleer, doğalgaz veya mazottan başka şansınız yok.
Normalde radyo aktiviteyi nötralize edebilecek bir yolunuz olsa nükleer enerji aslında en süper enerji kaynağı. Çevreye etkisi minimum ama radyo aktivite kontrol edilemediği için herhangi bir kazada çok büyük bir bedel ödüyorsunuz. Diğer yandan atıklarda benzer şekilde zararsız hale gelmediği için belki yüzlerce yıl sonra zararsız hale gelecek nükleer atıklar mevcut.
Bu nedenle cevap şuna geliyor elimizdeki fazla olan rüzgar ve güneşi ne yapabilir. Bununda cevabı bu enerji bir yöntemle bir taşıyıcı ortama taşıyıp bunu daha sonra kullanmak. Bunun içinde elde iki temel malzeme var birincisi batarya ikincisi hidrojen. Bununlarında kendine has problemleri var.
Batarya konusuna gelirsek insanlık belkide hiç olmadığı kadar batarya teknolojilerine bağımlı oldu. Bu nedenle yine bir 10 sene içinde bu alanda sorunu çözecek bir kırılım gelebilir. Veya geri dönüşüm teknolojileri gelişebilir.
Tüm bu konuda aslında en büyük kısıt elektrik şebekesinin elektrikli araçlara uygun olmak için ciddi yatırım gerektirmesi, aynı internet gibi düşünün. Siz şebekeye yatırım yapıyorsunuz ama esas parayı youtıbırlar, elektrikli araç üreticileri, aksesuarcılar kazanıyor.
Türkiyeye gelirsek bizdeki temel konu akaryakıttan bu kadar güze gelir elde eden devlet elektrikli araçla bu gelirinden vazgeçer mi ? Bundan sonra diğer konuları tartışabiliriz.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
O egeli ben değilim
Selam,
Alintiladigim ilk paragrafta benim ongorum hafiza donanimlarinda oldugu gibi bir gelisim egrisi. Yasi yeten kullanicilar zamaninda 1MB RAM icin $100-150 arasi bedeller odediklerini hatirlayacaklardir.
Ikinci paragrafta ise ABD ornegi var onumuzde. Tum dunya 220V ile donerken adamlar hala 110V'de israrci. Bence once bu uyumsuzlugun giderilmesi gerekecek gibi geliyor.
Batarya teknolojisi her gecen gun gelismekte. Hem performans olarak, hem hizli sarj etme ozelligi olarak, hem de buyukluk olarak. Daha kucuk ebatlarda batarya uretimi uzerine calismalar var.
Ornegin Volkswagen batarya uretimi icin QuantumScape isimli bir firmaya bir yatirim yapmakta. Bu firma su anki bataryadan farkli olarak batarya uretme iddiasinda olan bir firma. Farkli bir batarya teknolojisi kullaniyor. Henuz seri uretimde degil.
Yine ayni sekilde dunyada geri donusum firmalari da cogalmakta ve buyumekteler. Ornegin Umicore neredeyse butun metalleri geri donusturmekte. Ana isi geri donusum.
Her yeni sektor, baska yeni sektorler olusturmakta. Degisimden kacis yok![]()
Yer İmleri