Sayfa 58/207 İlkİlk ... 848565758596068108158 ... SonSon
Arama sonucu : 1652 madde; 457 - 464 arası.

Konu: SAHOL - Sabancı Holding

  1.  Alıntı Originally Posted by veysel karani Yazıyı Oku
    15-20 yıl önce (tamda hatırlayamıyorum) bir devlet büyüğü (ismi lazım değil, lakin daha da büyüdü şimdi ) ilkokul ziyaretinde öğrencilere çok çalışın da hep pekiyi alın demek yerine, '' pekiyi alacaksınız da ne olacak '' tarzında laflar söylemişti '', sanırım şimdide 100 üzerinden 45 geçiyor yani soruların yarısından azını bile bilsen başarılı oluyorsun ( bir nevi yapılan işin %45'ini doğru yapman yeterli anlamına geliyor ). Bu kadar yani bilgiye doğru yapılan işe verilen önem. Sonuçların güzel olması değil de güzel gösterilmesi kısmı süper ama !
    Sn. veysel karani, ne yazik ki halkimizin bir kismi da aydinlik bir gelecek yerine rahat bir gelecegi tercih ediyor ancak sonuclar ortada... Yazik demekten baska insanin elinden bir sey gelmiyor.

    ' Hayatta en hakiki mursit ilimdir ,fendir' diyen kisinin de burada (kendi adima pek saygi duydugum ve hatta sevdigim kisi) hakkini teslim etmek isterim....

    Yine kendi adima bu memlekette umitsizlige dusme hakkini kendimde bulmuyorum. Umarim sevgili halkimiz da gercekleri gorecektir...Saygilar....

  2. #458
     Alıntı Originally Posted by Laozi Yazıyı Oku
    Öncelikle bu depremden zarar gören arkadaşlara geçmiş olsun ve yakınlarını kaybedenlere de bassagligi dilerim.

    Ben de su anda depremin etkiledigi bir bolgedeyim. Kendi adima boyle bir durumda eger gercekten ihtiyaci yoksa ve sadece ekonomik kaygilar ile satis yapanlari kiniyorum. Burada oncelik sizlerin de belirttigi gibi depremden etkilenen insanlara aittir (evi hasar gorup de care arayan insanlar). Borsanin kapatilmasi ise gercekten ihtiyaci olan insanlar icin iyi degil. Umarim bu konuda yoneticiler akilli bir formul bulabilir.

    Hepimize gecmis olsun ve saygilar. Umarim bilim ve fen ile kendimize yon veren bir toplum oluruz aksi halde cok canlarimiz gidiyor.
    Borsanın ihtiyacı olan için kapalı kalması olumsuz olabilir günlük al,sat yapanlar için fakat hisselerin çoğu tabanda zaten satma şansınız olmaz depremlerden etkilenen 10 ilde okullar 1 mart tarihine kadar kapalı ayrıca Adıyaman ve Hatay illerinde günlük hayat durmuş durumda eğer çarşamba borsa açılırsa borsada bence düşüş devam eder bunu bilmek için uzman olmaya gerek yok ayrıca borsa zaten depremden önce düzeltme düşüş yaşamaya devam ediyordu deprem düşüşü hızlandırdı.Kapanması gerekirdi borsanın fakat geç kapandı umarım çarşamba borsa kapalı kalmaya devam eder açılmaması daha iyidir.1999 yılından yaşanan depremden daha büyük deprem 2 tane 7 üzeri depremler ve karada oluyor denizde olmuyor depremler.

  3. #459
    Sahol F/K 2,34 bedava 2 yılda yatırdığın parayı geri veriyor çarşamba düşüş olursa Sahol satan düşünsün böylede bir durum var.

  4.  Alıntı Originally Posted by Laozi Yazıyı Oku
    Sn. veysel karani, ne yazik ki halkimizin bir kismi da aydinlik bir gelecek yerine rahat bir gelecegi tercih ediyor ancak sonuclar ortada... Yazik demekten baska insanin elinden bir sey gelmiyor.

    ' Hayatta en hakiki mursit ilimdir ,fendir' diyen kisinin de burada (kendi adima pek saygi duydugum ve hatta sevdigim kisi) hakkini teslim etmek isterim....

    Yine kendi adima bu memlekette umitsizlige dusme hakkini kendimde bulmuyorum. Umarim sevgili halkimiz da gercekleri gorecektir...Saygilar....
    İnsanın kaderi; davranışlarının, alışkanlıklarının, karakterinin bir sonucudur. Elbette buna; yaşadığı toplumum niteliği ve coğrafyasının da etkisi vardır. Akıl ve bilimi önemsemez ülkem insanı. Çıkarı en önemli önceliğidir. İnsanı değerlendirmede birinci önceliği dindar olmasıdır. Dindar görünümlü bir insan bile, aklı ve mantığı ile hareket eden liyakatli bir insanın önüne kolayca geçebilir bu toplumda.
    O yüzden akıllı insanlarla yönetilemez bu ülke. Akıllı ve iyi niyetli insanları zaten sevmez ülkem insanı. Akıllı insan; mantıklı ve hukuka dayalı hareket eder. Dayatmayla hukuk inşa edilmiş toplum , hukukun uygulanması için destek olmaz köstek olur. Toplumsal mutabakatla benimsenmemiş olduğu için hukuk işlemez bu ülkede. Bizlerde bu yüzden hukuku uygulayacak yönetim de bulamayız. Geldiğimiz durum ancak buna benzer kelimelerle tanımlanabilir. Yaşanan felaketlerde temel etken budur. (Bu paragrafı tekrar yazmamak için daha önceki özel bir mesajımdan alıntıladım.)
    Güçlü görülmezsen ve çevrene gerektiğinde tehdit oluşturamazsan muhtarlık bile yapamazsın bu memlekette. İnsanlara kurallar benimsetmek çok zordur. Hukuki ve makul olan, hümanist yaşam tarzı olan, zalim ve gaddar özellikleri olmayan insanların yaşam alanı sürekli daraltılır bu ülkede. Hele bir de maddi olanakların kısıtlıysa yaşadığına bin pişman ederler. Legal yaşayan, ahlaklı olan, inancını kendi içinde yaşayan, toplumsal değerlere önem veren toplumsal kesim; zorbalar, düzenbazlar tarafından ezilmektedir. Zorbalar her alandadır. Apartmanda, mahallede, okulda, ihalede, belediyede, merkezi idarede.
    Bu ülkenin felaketi bitmez, bitmeyecektir. İrrasyonelliğin sonucudur bu. Muhafazakar davranış tarzı, hep aptallıkla yan yana gider nedense. Halbuki toplumun değer yargıları, kültürü, gelenek ve görenekleri bir zenginlik olması gerekirken.
    Yazılacak çok şey var. Ama felaketler yaşandıktan sonra anlamı kalmıyor. Acının had safhada yaşandığı şu anda dillendirmek belki gereksiz. Acılar, elbet bir süre sonra azalacak. O zamanlarda olayları neden ve sonuç ilişkisi ile değerlendirip, doğru şeyler yapmaya doğru yönelemez isek kaderimiz değişmeyecek.

  5.  Alıntı Originally Posted by Salih Karakaya Yazıyı Oku
    İnsanın kaderi; davranışlarının, alışkanlıklarının, karakterinin bir sonucudur. Elbette buna; yaşadığı toplumum niteliği ve coğrafyasının da etkisi vardır. Akıl ve bilimi önemsemez ülkem insanı. Çıkarı en önemli önceliğidir. İnsanı değerlendirmede birinci önceliği dindar olmasıdır. Dindar görünümlü bir insan bile, aklı ve mantığı ile hareket eden liyakatli bir insanın önüne kolayca geçebilir bu toplumda.
    O yüzden akıllı insanlarla yönetilemez bu ülke. Akıllı ve iyi niyetli insanları zaten sevmez ülkem insanı. Akıllı insan; mantıklı ve hukuka dayalı hareket eder. Dayatmayla hukuk inşa edilmiş toplum , hukukun uygulanması için destek olmaz köstek olur. Toplumsal mutabakatla benimsenmemiş olduğu için hukuk işlemez bu ülkede. Bizlerde bu yüzden hukuku uygulayacak yönetim de bulamayız. Geldiğimiz durum ancak buna benzer kelimelerle tanımlanabilir. Yaşanan felaketlerde temel etken budur. (Bu paragrafı tekrar yazmamak için daha önceki özel bir mesajımdan alıntıladım.)
    Güçlü görülmezsen ve çevrene gerektiğinde tehdit oluşturamazsan muhtarlık bile yapamazsın bu memlekette. İnsanlara kurallar benimsetmek çok zordur. Hukuki ve makul olan, hümanist yaşam tarzı olan, zalim ve gaddar özellikleri olmayan insanların yaşam alanı sürekli daraltılır bu ülkede. Hele bir de maddi olanakların kısıtlıysa yaşadığına bin pişman ederler. Legal yaşayan, ahlaklı olan, inancını kendi içinde yaşayan, toplumsal değerlere önem veren toplumsal kesim; zorbalar, düzenbazlar tarafından ezilmektedir. Zorbalar her alandadır. Apartmanda, mahallede, okulda, ihalede, belediyede, merkezi idarede.
    Bu ülkenin felaketi bitmez, bitmeyecektir. İrrasyonelliğin sonucudur bu. Muhafazakar davranış tarzı, hep aptallıkla yan yana gider nedense. Halbuki toplumun değer yargıları, kültürü, gelenek ve görenekleri bir zenginlik olması gerekirken.
    Yazılacak çok şey var. Ama felaketler yaşandıktan sonra anlamı kalmıyor. Acının had safhada yaşandığı şu anda dillendirmek belki gereksiz. Acılar, elbet bir süre sonra azalacak. O zamanlarda olayları neden ve sonuç ilişkisi ile değerlendirip, doğru şeyler yapmaya doğru yönelemez isek kaderimiz değişmeyecek.
    Insanoglu, tekamul edeceksin ilahi kaderi ile gelir bu dunyaya.

    Bu tur acilarin tumu, onun tekamul surecini hizlandirir.

    Vah ona bu acilari yasatanlarin haline.

  6.  Alıntı Originally Posted by Salih Karakaya Yazıyı Oku
    İnsanın kaderi; davranışlarının, alışkanlıklarının, karakterinin bir sonucudur. Elbette buna; yaşadığı toplumum niteliği ve coğrafyasının da etkisi vardır. Akıl ve bilimi önemsemez ülkem insanı. Çıkarı en önemli önceliğidir. İnsanı değerlendirmede birinci önceliği dindar olmasıdır. Dindar görünümlü bir insan bile, aklı ve mantığı ile hareket eden liyakatli bir insanın önüne kolayca geçebilir bu toplumda.
    O yüzden akıllı insanlarla yönetilemez bu ülke. Akıllı ve iyi niyetli insanları zaten sevmez ülkem insanı. Akıllı insan; mantıklı ve hukuka dayalı hareket eder. Dayatmayla hukuk inşa edilmiş toplum , hukukun uygulanması için destek olmaz köstek olur. Toplumsal mutabakatla benimsenmemiş olduğu için hukuk işlemez bu ülkede. Bizlerde bu yüzden hukuku uygulayacak yönetim de bulamayız. Geldiğimiz durum ancak buna benzer kelimelerle tanımlanabilir. Yaşanan felaketlerde temel etken budur. (Bu paragrafı tekrar yazmamak için daha önceki özel bir mesajımdan alıntıladım.)
    Güçlü görülmezsen ve çevrene gerektiğinde tehdit oluşturamazsan muhtarlık bile yapamazsın bu memlekette. İnsanlara kurallar benimsetmek çok zordur. Hukuki ve makul olan, hümanist yaşam tarzı olan, zalim ve gaddar özellikleri olmayan insanların yaşam alanı sürekli daraltılır bu ülkede. Hele bir de maddi olanakların kısıtlıysa yaşadığına bin pişman ederler. Legal yaşayan, ahlaklı olan, inancını kendi içinde yaşayan, toplumsal değerlere önem veren toplumsal kesim; zorbalar, düzenbazlar tarafından ezilmektedir. Zorbalar her alandadır. Apartmanda, mahallede, okulda, ihalede, belediyede, merkezi idarede.
    Bu ülkenin felaketi bitmez, bitmeyecektir. İrrasyonelliğin sonucudur bu. Muhafazakar davranış tarzı, hep aptallıkla yan yana gider nedense. Halbuki toplumun değer yargıları, kültürü, gelenek ve görenekleri bir zenginlik olması gerekirken.
    Yazılacak çok şey var. Ama felaketler yaşandıktan sonra anlamı kalmıyor. Acının had safhada yaşandığı şu anda dillendirmek belki gereksiz. Acılar, elbet bir süre sonra azalacak. O zamanlarda olayları neden ve sonuç ilişkisi ile değerlendirip, doğru şeyler yapmaya doğru yönelemez isek kaderimiz değişmeyecek.
    Çok güzel bir analiz yapmissiniz diye dusunuyorum. Elinize saglik... Kendi adima her sozunuze katiliyorum...

    Deprem konusunu hem daha once de yasamis ve hem de mesleki olarak duzeltmeye cok (elden gelen kadar) caba harcamis bir kisiyim.

    Bir ulkenin ve hele ki deprem ulkesinin sehirlerinin zemim etutleri yalilmadan nasil olur da o zeminin uzerine bina insaa edilir diye sormak bile anlamsiz kaliyor bizim memleketimizde. Bu boyutta bir deprem her yerde hasar verir ancak en azindan Hatay ve Iskenderunda olan tabii afet degil dupeduz cehalet kaynakli cinayettir...

  7. Hisse geri alımında ödenen %15 stopaj sıfırlandı..

    Yönetim inşaallah şirketi ederine getirir artık.Geri alım için ayrılan meblağın büyük kısmı duruyor.

    genel krl kararı olmaksızın şirketler yönetin krl kararı ile hisse geri alımı yapabilecekler.

    deprem bölgesindeki müşterilerin hesapları temerrüte düşmesi durumunda,aracı kurumlar 30 haziran 2023 tarihine kadar,müşterinin malını satamayacaklar..

    Bes fonları on gün içinde hisse senedi ağırlıklarını %10 dan %30 çıkaracaklar.

  8. Su normal atmosfer basıncında 100 derece de kaynar. Kıçını yırtsan, tüm dünya kaynamasın diye dua etse yine 100 derece oldu mu ısı vermeye devam edersen kaynamaya başlar. Yani 99 derece ye kadar ısıtırsan kaynamaz. St37 çelik de 37kgf/mm2 çekme dayanımına sahiptir onu da bu değerin üzerinde yük ile çekersen akmaya başlar ve uzayarak kopar. Yani ilahi bir kader diyeceksen suyun 100 derecede kaynaması değişmez yada çeliğin cinsine göre çekme dayanımına, yani bu doğa kurallarına denebilir. Yağmurun hangi şartlarda yağacağı, hangi incelikte hangi kalitede camın hangi şartlarda kırılacağı bellidir, yada arabanın hangi hızda hangi yol şartlarında hangi tekerlek ve fren sistemi ile durabileceği mesafe de . Bu kurallara göre yaşadın yaşadın, yaşamaz isen öyle dua ile falan kimse ne arabayı durdurabilir nede yağmuru yağdırabilir, suyu kaynatmayı söylemiyorum bile. Yani diğer değiş ile kafanı kullandın kullandın, doğa ve evrenin kanunlarına ve düzenine uydun uydun, uymaz isen sen gidersin başkaları gelir (ama dua ile değil tabi ) . Bilim ne işe yarar, işte tam burada, bu uymamız gereken kanunların bulunmasında, bağlantıların bulunmasında. Tabiatın bu kurallarının yasalarının işlememesini beklemek ama şimdi ama sonra sadece felaket getirir. Doğa yasaları kişiye göre değişmez ve isteğe bağlı değişmez. 4milyar yıl öncede aynıydı şimdi de.

Sayfa 58/207 İlkİlk ... 848565758596068108158 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •