Sayfa 6647/7020 İlkİlk ... 5647614765476597663766456646664766486649665766976747 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 53,169 - 53,176 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Yeni Zelandali sair James Keir Baxter’in olum yildonumu ( 22 Ekim 1971 )





    Yapayalniz dogduk
    ve yalniz olecegiz;
    Henuz gorduk kizaran bulutlari
    parlayan karli dagin ustunde.

    Yayla yolu uzerinde
    yuru dur, garipcik:
    Teslim et goktekine
    kizgin yuregini.

  2. Sylvester Stallone, Brian Dennehy ve Richard Crenna’nin basrollerini paylastigi Ilk kan ( First Blood - Primo sangue ), 22 Ekim 1982’de Amerika’da vizyona girdi.





    Murdock : Kendini guvende hissedebilirsin. Dunyanin en gelismis silahlarina sahibiz. / You can feel totally safe because we have the most advanced weapons in the world available to us.

    Rambo : Ben en buyuk silahin akil oldugunu sanirdim. / I've always believed that the mind is the best weapon.

    Murdock : Zaman degisti. / Times change.

    Rambo : Bazilari icin ? / For some people.

  3. Rus asilli Amerikali sair Joseph Brodsky'nin, 22 Ekim 1987 tarihinde " Dusuncelerinin acikligi ve siirsel bir yogunluk ile doldurulmus, kapsamli yazarligi icin " gerekcesiyle Nobel Edebiyat Odulunu kazandigi aciklandi.

    ( Odul, kendisine 8 Aralik 1987'de Isvec'te torenle verildi. )






    Keske burda olsaydin canim
    keske burda olsaydin.
    Bilmek istemezdim hic
    yildizlar ne zaman belirir,
    Ne zaman suyu siyirip gecerler
    icini cekip uykusunda yer degistiren ay.
    Isterdim ki hala yetseydi bir ceyreklik
    numarani cevirmeye.

    Burda olsaydin canim,
    bu yarimkurede,
    ben otururken verandada
    birami yudumlayip.
    Aksam olmus, gunes batiyor;
    erkek cocuklar bagiriyor ve martilar agliyor.
    Neye yarar unutmak
    izleyen olumse onu ?

  4. Fransiz dusunur Louis ( Pierre ) Althusser’in olum yildonumu ( 22 Ekim 1990 )



    “ O gunden beri sanirim sevginin ne oldugunu da ogrendim: atilganca kendi duygulari ustune ‘abartmali’ iddialara girmek degil, karsisindakine ozenle davranmak, onun arzularina ve ritmine saygi gostermek; hicbir sey istememek, verileni kabul etmeyi ogrenmek ve bununla yetinmek; her armagani yasamin bir surprizi olarak kabul etmek; ayni armagani ve ayni surprizi iddiasizca, hic zorlanmaya basvurmadan, karsidakine de yapabilmek. Ozetle, yalin ozgurluk! Cezanne neden Sainte-Victoire Daginin her aninin ayri resmini yapmisti? Her anin isigi ayri bir armagandir da ondan. ” Gelecek Uzun Surer



    “ Depuis, je crois avoir appris ce qu'est aimer : être capable, non de prendre ces initiatives de surenchère sur soi et d'« exagération », mais d'être attentif à l'autre, respecter son désir et ses rythmes, ne rien demander mais apprendre à recevoir et recevoir ch**ue don comme une surprise de la vie, et être capable, sans aucune prétention, et du même don et de la même surprise pour l'autre, sans lui faire la moindre violence. En somme la simple liberté. Pourquoi donc Cézanne at-il peint la montagne Sainte-Victoire à ch**ue instant ? C'est que la lumière de ch**ue instant est un don. ”

  5. Amerikali hard rock grubu Pearl Jam, ilk konserine 22 Ekim 1990’da Washington, Seattle, Off Ramp Cafe’de cikti.




  6. Ingiliz yazar, sair, elestirmen ve ogretmen Sir Kingsley William Amis’in olum yildonumu ( 22 Ekim 1995 )



    “ Akli basinda olmanin odulleri cok fazla olmayabilir; ama neyin komik oldugunun bilinmesi onlardan birisidir. ”



    “ Yapmak istedigin seyi yapmak, yapmak istedigin seyin fazlasini yapmak icin gereken tek egitim ve tek on hazirlikti. ”

  7. Ingiliz casus romanlari yazari Eric Clifford Ambler'in olum yildonumu ( 22 Ekim 1998 )



    " Bizim olumsuz diye algiladiklarimiz bile er ya da gec olurler. Gunun birinde Titian'in ya da Beethoven'in son yapitlari da dunyadan yok olup gidecekler. Eger ozenle saklanirsa, tuval ve basili notalar yasayabilir, ama onlarin verdikleri mesaji alacak gozler ve kulaklari tasiyan kisiler olduklerinde, en olumsuz calismalar da olecektir. " Korkuya Yolculuk



    " Even that which we commonly regard as immortal dies sooner or later. One day the last Titian and the last Beethoven quartet will cease to exist. The canvas and the printed notes may remain if they are carefully preserved but the works themselves will have died with the last eye and ear accessible to their messages. "




    " O yasami, manastirdakiler gibi iyi ve kotu diye yargilamaz, tek yaptigi yasami dusunmektir. Ona gore bir kimse icin iyi olan bir sey baskasi icin kotu olabilir, demek ki iyiyle kotuden soz etmek sacmadir. "



    " He does not think of good things and evil things as they do in the convent, but only of things. He says that a thing that is good for one person may be evil for another, so that it is stupid to talk of good and evil. "

  8. Kanadali yazar Yann Martel, 22 Ekim 2002 tarihinde Pi'nin Yasami ( Life of Pi - Vita di Pi ) romaniyla The Man Booker Prize Odulunu kazandi.



    " Korkuya ilgili bir sey soylemem gerek. Yasamin tek gercek rakibidir. Yalnizca korku hayati yenebilir. Zeki, kalles bir dusmandir, bunu cok iyi biliyorum. Namussuzdur, hicbir kanuna ya da gelenege saygisi yoktur, merhamet nedir, bilmez. Bulmakta hic zorluk cekmedigi en zayif noktanizdan vurur sizi. Ise her zaman zihninizden baslar. Kendinizi sakin, guvenli ve mutlu hissettiginiz bir anda. Sonra ilimli bir kuskunun kiligina burunerek, tipki bir casus gibi beyninize suzulur. Kusku inanmayisla karsilasir ve inanmayis onu disariya atmaya calisir. Ama inanmayis az silahli bir askerdir. Kusku onu kolayca alt eder. Endiselenmeye baslarsiniz. Mantiginiz sizin icin mucadele eder. Guveninizi yeniden kazanirsiniz. Mantik en son teknolojik silahlarla donanmistir. Ama inanilmaz gibi gorunse de, ustun taktiklerle ve yadsinmaz zaferlere karsin, mantik tuzaga dusurulur. Kendinizi giderek zayif ve kararsiz hissedersiniz. Kuskunuz dehsete donusur. Korku kacinmaya, hatta unutmaya calistiginiz sozcuksuz bir karanliga donusurse, sizi bozguna ugratan dusmaninizla hic savasmamis oldugunuzdan, kendinizi korkunun yeni saldirilarina acmis olursunuz. "



    " I must say a word about fear. It is life's only true opponent. Only fear can defeat life. It is a clever, treacherous adversary, how well I know. It has no decency, respects no law or convention, shows no mercy. It goes for your weakest spot, which it finds with unerring ease. It begins in your mind, always. One moment you are feeling calm, self-possessed, happy. Then fear, disguised in the garb of mild-mannered doubt, slips into your mind like a spy. Doubt meets disbelief and disbelief tries to push it out. But disbelief is a poorly armed foot soldier. Doubt does away with it with little trouble. You become anxious. Reason comes to do battle for you. You are reassured. Reason is fully equipped with the latest weapons technology. But, to your amazement, despite superior tactics and a number of undeniable victories, reason is laid low. You feel yourself weakening, wavering. Your anxiety becomes dread. If you don't, if your fear becomes a wordless darkness that you avoid, perhaps even manage to forget, you open yourself to further attacks of fear because you never truly fought the opponent who defeated you. "

Sayfa 6647/7020 İlkİlk ... 5647614765476597663766456646664766486649665766976747 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •