begenmedigim degil, bastan sona mantik sinirlarini zorlayan bir vergi kanunu ve bunu koruyup kollayan amme alacaklari kanunu ! bastan sona sacma
bir onceki konuya atfen ben ornegin vergi mufettisi olsam bugun Turkiye'de bir teftis yapip ceza kesmek yada idari yaptirim uygulamak istesem bunu yapamadigim tek (bakin tek diyorum) bir sirket bile olmaz. takir takir keserim istedigime istedigimi.
sonra uzlasma icin belli bir rakam ustu icin subjektif diyorsunuz. surec zaten bastan sona subjektif.
ne kadar vergi sevici bir dunya olduk bu arada ! temel soru devletin vergi toplamasi icin daha fazla zorlayici ve kisitlayici bir alan yaratmasi olmamali. devlet dediginiz mekanizma zaten subjektif kriterler cercevesinde calisan bir mekanizmadir. buna ne kadar gelir ve yetki alani yaratirsaniz "bir kesmin kayrildigi" bir duzen icinde olursunuz.
bu devlet olgusu oyle kutsal mutsal falan bir sey degildir. aksine kim baski unsuru olarak daha orgutlu ise (ornegin bugun ogretmenler, yarin polisler vs.) onun ekonomik olarak kayrildigi sistemin verimli kaynaklarinin aktarildigi yerlerdir.
vergilerin ya da cezalarinin bir grup lehine silinmesi yada diger gruba (mesela dogan) baski unsuru olusturmasida bir ornektir.
vergi hukuku ve amme alacaklari ile ilgili fikirlerim fazlasi ile mevcut ama bunu aktarmanin bir onemi de yok. cunku oncelikli olarak teorik duzeyde bazi hususlarin toplumsal uzlasma duzeyinde bir evreye gelmesi lazim. yoksa mevcut duzende o olmus , yerine yeni birseyler karalanmis cok da onemli degil
Yer İmleri