Sayfa 108/637 İlkİlk ... 85898106107108109110118158208608 ... SonSon
Arama sonucu : 5090 madde; 857 - 864 arası.

Konu: ...:::Beyaz Yaka için Yatırım Koçluğu...:::

  1.  Alıntı Originally Posted by ctugrul Yazıyı Oku
    Çok teşekkür ederim. Sunumda 5-6 adet kurama değiniliyor.

    Ancak hiç birisinde ihtimal kavramı yok. Bu kavram çok önemli. Ben onun olduğu kuramı öğrenmek istiyorum.

    Bunun bir formülü varsa, çok şeyi değiştirir. Düşünsenize 6 ay sonra BIST 100'ün farzi-misal %60 ihtimalle %30 yükseleceğini söyleyen bir formül olduğunu.

    Bunların hepsi kuram elbette. 3-5 ekranda tüm verilerin toplandığı ve o ekranları görenlerin pek çok piyasayı yönlendirdiği bir dünyada yaşıyoruz. O piyasaları oluşturanların yazdığı kurallarla işleyen piyasalarda işlem yapıyoruz. Örneğin FOREX’te sistem tüm dünyada 5-6 büyük kuruluş üzerinden yürüyor. Kim nerede ne pozisyon almış görüyor, ona göre hareket ediyorlar. Borsada da buna benzer durum söz konusu.

    Şimdi düşünün, birisiyle kavga ediyorsunuz ve karşınızdaki adamın, sizin her hareketinizi önceden görebilme yetisi var. Bu adama karşı kaybetmemenin yolu nedir? Mümkün değil değil mi?

    Bu kuramların hepsi, araya İngilizce karıştırmayı madem çok seviyoruz, maalesef fu.. ing bu..sh.t, nothing more.

    Bu adama karşı kaybetmemenin tek yolu ise onunla kavga etmemek.

    Onunda adı uzun vadeli yatırımcılık.





    SM-G920F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Sevgili ctugrul,

    Bu modeller, belirli yaklaşımlarla ortaya konuyor. Mesela etkin piyasa teoremi bundan 50 yıl kadar önce ortaya atılmış. Özetle der ki, yeni bir bilgi-haber piyasa oyuncularına aynı anda ulaşır ve bu durum fiyatlara anında yansır. Ama reel hayatta böyle mi, insider ı var, ya da bazı haberler piyasaya servis edilmeden önce bazı büyüklere önceden servis edilmiyor mu? Şimdi bu durum teoremin işe yaramaz olduğunu göstermez, sadece belli koşullar altında belli çıkarımlar ortaya koyar. Koşullara ne kadar yaklaşılırsa, sonuçlar o denli beklentilere uygun çıkar.

    Gelelim diğer konuya..Beklenen getiri için CAPM teorisi var, BG=RF+BETA(RX-RF)..desperado nun eklediği linkte basit bir anlatımı var. Özetle der ki, hangi asseti alacağımıza, onun beklenen getirisini, piyasanın risksiz getirisinden çıkararak, ve beta çarpanıyla çarparak belirlemeliyiz. Bu konular 1-2 saatlik okumayla halledilebilecek konular, çoğu arkadaş da biliyordur zaten.

    Esas konuya dönecek olursak. Bu getirinin gerçekleşme ihtimalini nasıl belirliyoruz. En başta söylediğim gibi, bu bir model ve ihtimalin %30 ya da %40 alınmasına takılmayın. Aslında konu bir karar ağacı mekanizması. Yani iki yol var, hangisini tercih etmeliyiz konusunda matematiksel bir modelle karar vermemize yardımcı oluyor.

    Bir modeli anlatırken özellikle basit anlatımla yola çıkılır ki, önce konu kolayca anlaşılsın. Sonra da detaylara girilebilsin. Bu nedenle konuyla ilgili yazı-tura örneğini verdim. Yoksa bir hissenin yıldan yıla getirisini kesin bir şekilde tahminlemek mümkün değil. Ama şu yapılabilir, arma arıma gibi yöntemler var. geçmişteki verilere bakarak, bir sonraki verinin %90 ihtimalle hangi aralıkta olacağı tahmin edilebilir....mesela geçmiş 20 yıllık getirilere bakılarak, bir hisse %80 ihtimalle %30 getiri sağlar diyebiliriz. teknik analiz dediğimiz şey nedir? geçmiş verilere bakarak, bir ihtimal ortaya koymak düşecek-çıkacak demektir. Yoksa hiç bir zaman %100 böyle olacak demek değildir.

    Borsa, ve geleceğe yönelik fiyat tahminleri, bilanço tahminleri vs tüm tahminler aslında bir ihtimal hesabıdır. Bizim yaptığımız ise, bu ihtimallerden yüksek olduğunu düşündüğümüz ihtimal yönünde pozisyon almaktır.

  2. Eğer opsiyon fiyatlaması gibi daha derin konulara girilecekse, mutlaka olasılık teorisi okunmalıdır. Black&scholes opisyon fiyatlaması teoremi de olasılık hesabıdır bir yerde...oyun teorisi, davranışsal finans vs hepsi temelde olasılık konusuna dayanır.

    O yüzden iktisat nobellerini genelde matemetikçiler alır...çünkü işin pratiği farklı olsa da, iktisatın bilim olarak anılmasını sağlayan matemetikçilerdir.

  3.  Alıntı Originally Posted by diproyal Yazıyı Oku
    Sorry, you do not have access to this article!
    Başka bir kaynaktan erişebilirsiniz diyerek eklemiştim zaten Bu makaleyi google da taratın biyerden denk getirebilirsiniz ben öyle bulmuştum. Bulamazsanız özelden mail adresinizi yazın ben bulup göndereyim.

  4. #860
    ihtimal, olasılık hepsi bir derecede önemli tabii ama zaten insanlar rakamlara dayandırmasa da olasılıksal olarak hemen hemen her kararında bir değerlendirme yapıyor. her kararının arkasında avantaj, dezavantajlar, yani kazanç ve risklerin değerlendirilmesi insanların kafasında genelde vardır. sağlıklı değerlendirmelerde bunlar yapılıyor zaten.

    burada genelde kelimesi önem kazanıyor. neden genelde dedim, çünkü insanlar bazen, bazıları da çoğu kez sağlıklı değerlendirme yapmadan duygularına kapılabiliyor, sosyal medyada, ya da gerçek hayatta başka birinden duyduklarıyla gaza gelip yatırım kararlarını verebiliyorlar.

    burada insanın kendi duygusal yapısını tanıması ve yatırım kararlarını da ona göre vermesi lazım. bunun da olasılıkta matematiksel bir hesaplaması var zaten. siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz; riskten kaçınan, riski seven, orta seviyede emniyetli gibi gibi. bunların da hesaba katılmasıyla yapılan bir yatırım olasılık değerlendirmesi kendi adımıza daha doğru sonuçlar verebilir.

  5.  Alıntı Originally Posted by Cautionary Yazıyı Oku
    Sevgili ctugrul,

    Bu modeller, belirli yaklaşımlarla ortaya konuyor. Mesela etkin piyasa teoremi bundan 50 yıl kadar önce ortaya atılmış. Özetle der ki, yeni bir bilgi-haber piyasa oyuncularına aynı anda ulaşır ve bu durum fiyatlara anında yansır. Ama reel hayatta böyle mi, insider ı var, ya da bazı haberler piyasaya servis edilmeden önce bazı büyüklere önceden servis edilmiyor mu? Şimdi bu durum teoremin işe yaramaz olduğunu göstermez, sadece belli koşullar altında belli çıkarımlar ortaya koyar. Koşullara ne kadar yaklaşılırsa, sonuçlar o denli beklentilere uygun çıkar.

    Gelelim diğer konuya..Beklenen getiri için CAPM teorisi var, BG=RF+BETA(RX-RF)..desperado nun eklediği linkte basit bir anlatımı var. Özetle der ki, hangi asseti alacağımıza, onun beklenen getirisini, piyasanın risksiz getirisinden çıkararak, ve beta çarpanıyla çarparak belirlemeliyiz. Bu konular 1-2 saatlik okumayla halledilebilecek konular, çoğu arkadaş da biliyordur zaten.

    Esas konuya dönecek olursak. Bu getirinin gerçekleşme ihtimalini nasıl belirliyoruz. En başta söylediğim gibi, bu bir model ve ihtimalin %30 ya da %40 alınmasına takılmayın. Aslında konu bir karar ağacı mekanizması. Yani iki yol var, hangisini tercih etmeliyiz konusunda matematiksel bir modelle karar vermemize yardımcı oluyor.

    Bir modeli anlatırken özellikle basit anlatımla yola çıkılır ki, önce konu kolayca anlaşılsın. Sonra da detaylara girilebilsin. Bu nedenle konuyla ilgili yazı-tura örneğini verdim. Yoksa bir hissenin yıldan yıla getirisini kesin bir şekilde tahminlemek mümkün değil. Ama şu yapılabilir, arma arıma gibi yöntemler var. geçmişteki verilere bakarak, bir sonraki verinin %90 ihtimalle hangi aralıkta olacağı tahmin edilebilir....mesela geçmiş 20 yıllık getirilere bakılarak, bir hisse %80 ihtimalle %30 getiri sağlar diyebiliriz. teknik analiz dediğimiz şey nedir? geçmiş verilere bakarak, bir ihtimal ortaya koymak düşecek-çıkacak demektir. Yoksa hiç bir zaman %100 böyle olacak demek değildir.

    Borsa, ve geleceğe yönelik fiyat tahminleri, bilanço tahminleri vs tüm tahminler aslında bir ihtimal hesabıdır. Bizim yaptığımız ise, bu ihtimallerden yüksek olduğunu düşündüğümüz ihtimal yönünde pozisyon almaktır.
    Konu felsefi tartışmaya döndü. Şu aşağıdaki cümlenize

    "Şimdi bu durum teoremin işe yaramaz olduğunu göstermez, sadece belli koşullar altında belli çıkarımlar ortaya koyar."

    birisi çıkıp "İşe yarar olduğunuda göstermez" diyebilir.

    Kısa bir özet geçelim. Öncelikle sayfanızın bu platformdaki en faydalı başlıklardan birisi olduğunu düşünüyorum. Zira, eğitim seviyesi belli ortalamalarda gezen, yaşça genç ve beyaz yakalı denilen nispeten tecrübesiz üyelere hitap ediyor. Sizi canı gönülden tebrik ederim.

    Belli ki eğitim geçmişiniz ve çalıştığınız firmalar çok kaliteli bunun yanı sıra o firmalardaki görevleriniz belliki orta-üst düzeymiş ve finans piyasalarına olan ilginiz ile araştırmaya yönelik bir yapınızda var. Bunu da paylaşma ile taçlandırıyorsunuz.

    Sizi, bizlerin olasılık hesaplarını bilmediğimiz, iyi üniversitelerden mezun olmadığımız, araştırıp okumadığımız hadi biraz hafifletelim, olasılık hesaplarını, varsayımı, teoriyi bilmediğimiz düşüncesine iten nedir bilemiyorum. Eğer bizden kaynaklanan bir durumsa, öyle olmadığını kendi adıma belirtmek isterim. 35 yıllık beyaz yaka geçmişim var. Bunun hepsi dünyanın en büyük firmalarında, hem yurtiçi hemde yurtdışında geçti. Bu ülkenin başına okullardaki eğitim seviyesini diplere vurduracak uygulamalar belası henüz sarılmamışken, ülkenin halen bir numaralı okulu olduğunu düşündüğüm önce Robert sonra 1971 yılında adı değişen Boğaziçi'nin ilk mezunlarından sayılırım. Devletimiz bizi sağolsun yurtdışında yüksek lisansa gönderdi taa o zamanlar.

    Neyse, dolayısı ile bahsettiğiniz konuları anlıyoruz az biraz
    Teorilere, bilime elbette saygımız var, ancak biz burada bilim yapmıyoruz. İnsanların gerçekten para kazanıp, kaybettikleri bir arenada, insanlara yön gösterecek paylaşımlarda bulunuyoruz.

    Bu kadar karmaşık ve sizinde ifade ettiğiniz üzere ne doğruluğu ne yanlışlığı kanıtlanmamış, "Uygun koşullar olduğunda" iddia ettiği sonuçlara ulaşacak düşünceler, yaklaşımlar, formüller dizini ile bir yere varmak mümkün değil.

    Evrenin sonu ile ilgilide bir sürü teori var, "Büyük çöküş", "Isının yok oluşu" vb. Elbette bu teorilere baz teşkil eden çalışmalar belli programlar ve amaçlar çerçevesinde yapılıyor ama bunların gündelik hayatını sürdüren insanlara hiç bir faydası yok.

    Bahsi geçen teorilerinde hemen hepsi öyle. Belli veya ideal veya önceden belirlenmiş koşullar oluştuğunda, XXX sonucunu elde eden teoriler bu piyasalarda hiç bir işe yaramaz. Çünkü bu piyasalar laboratuvar değil. Hiç bir koşul önceden belli veya belirlenmiş değil!

    Geçmişteki verilere bakılarak bir sonraki verinin tahmini işide büyük bir fantaziden ibarettir, bana göre. Teknik analiz demişsiniz. Çok ileriye gitmeye gerek yok. Bu işin piri sayılan bir sürü adamın youtube'a koyduğu videolara bakın zaten gerçek ortada. Bilse kendi kazanacak zaten.
    O olasılık hesaplarını teorilerini ortaya atan bilim insanları, bunları gerçek hayatta yapabiliyor olsa, ortalık çok zengin istatistikçiler, olasılık hesapçıları ile dolu olurdu! E peki nerde bu adamlar? Üniversitelerdeler! 7-8000TL'ye ders verip hayatlarını idare ettirmeye çalışıyorlar. Hep veriyorum bu örneği, bilmem kaç yıl önceydi. Televizyonlar bu Bolinger bandı yaklaşımını ortaya koyan, kendi adıda Bolinger olan beyfendiyi davet ettiler Türkiye'ye. Konferanslar verdi, TV'lerde geceler boyu çıktı anlattı. Sordular arkadaşa, şu an durum bu ne olur önümüzdeki dönem diye. Muhtemelen çıkacak dedi. Endeksi yerlerden kazıdılar sonraki 7-8 ay.

    Dünya düzeni kurulmuş. Bizler bu kurulu düzenin sadece bir parçasıyız. O düzeni kuranların, bu basit olasılık hesapları, teoriler, teoremler veya varsayımlar, yada, üç beş çizgi çiziktirip para kazanmaya çalışanlara müsaade edeceğini gerçekten düşünmüyorsunuzdur umarım. Onlar müsaade ederse kazanırsınız. Hep kaybetmenizede izin vermezler, hep kazanmanızada. Umutlar hep yeşil kalmalıdır. Yada en iyi ihtimalle, kendileri hedefledikleri kazanca ulaşırken seninde nemalanmana izin verirler.

    Bizim bilim yapan insanlara, bilime, bilim çerçevesinde oluşturulan herşeye saygımız sonsuz.
    Ama finans piyasalarındaki durum farklı.

    Yaptığınız her hareketi gören, analiz eden, değerlendiren, nereye stoploss koyduğunuzu, hangi karı elde edip çıkmak istediğinizi biliyorlar. Her bir lotun kaydı var.

    Her hareketinizi önceden bilen adamla kavga ederseniz kazanamazsınız. Sadece o izin verirse bir kaç yumruk sallarsınız. Kaybetmemenin tek yolu onunla kavga etmemektir. Mümkünse dost olmaktır. Bunda istisnalar olabilir ancak asla kaideyi bozmaz!

    Bunun tek yolu KY için uzun vadeli yatırımdır.
    E mühendisiz ya herkesten akıllıyız. En iyi okullardan mezunuz, parlak çocuğum, herkesten de iyi biliyorum! Bende, çok takıldım bu hesaplamalara, teorilere varsayımlara zamanında. Hiç biri olmadı. Ya az kazandım ya kazanamadım, izin verildiği zaman yüzüm güldü sadece. Ne mi yaptım? Onuda başka başlık altında yazdım.

    Bir ipucu sadece; öyle mühendis olmaya, yüksek lisans yapmaya, dünyanın en büyük firmalarında bilmem ne başkan yardımcısı olmaya dayanmıyor. Sadece görmemeye, duymamaya hatta kafasız olmaya dayanıyor.

    Sevgiler

  6.  Alıntı Originally Posted by ctugrul Yazıyı Oku
    ....

    Bunun tek yolu KY için uzun vadeli yatırımdır.
    ....

    Sevgiler
    Yazınızın ana fikrine gonulden katılıyorum...zaten bu başlığa gelip okuyan, paylaşımda bulunan hemen herkes de aynı gorustedır bence...önemli olan da bu nokta zaten.

    Şunu da mazur görün lütfen...bu başlığın müdavimleri en az üni mezunudur, çoğu yüksek lisans yapmış, doktoralı olan da vardır...ego yüksekliği ise ortak özelliktir...pek çoğumuz kalburüstü firmalarda çalışıyordur...Boğaziçi denen okulda ben de okudum, elektrik elektronik te yüksek lisans yaptım...belki az biraz burnu havada tavrım varsa oradan almışımdır..o okulda verilen en nadıde özellik budur zaten.

    Yani bu başlıkta öyle kendini beğenmiş tavırlara girme niyetim yok...hemen herkes aynı durumda sonuçta...istem dışı, ya da başka kasıtla yazılmış şeylerden de alınganlık gösterip rahatsız olmayın lütfen.

    Son olarak...finans piyasalarında olan hemen herkes bir nevi kahinlik yapıyor, geleceği tahmin etmeye çalışıyor...bu nedenle bu piyasalarda alçakgönüllü olunması zor, işin doğası kendini beğenmeyi gerektiriyor...kendini bilirsen, kendini geliştirebilirsin...ama öyle veya böyle kendini beğenenlerin meydanı burası.

  7. Buraya nerden geldik...Özetin özeti şu;

    Yüksek getiri yüksek risk demek, yüksek getiri peşinde koşmak, kazanma ihtimalini düşürür...genç beyaz yakalılara tavsiyemiz, erken ya da ekonomik olarak rahat bir emeklilik için, riski az, enflasyon üzeri %10 reel getiri..bunu 20-25 yıl boyunca ortalama getiri olarak sağlarsanız..45 de erkenden emekli olabilir, 55 Den sonra da refah içinde bir emeklilik yaşayabilirsiniz.

  8. Iyi de bu getiriyi nasıl elde edeceğiz... Ilk basta hisse sendi denirken ilerleyen sayfalarda bir baktik ki sadece bir kac hisseye yatırım yapanlar dışında uzun vadeci yatırmcilar enflasyona yenik düşmüş.. Bu konuda burdaki bazi temettu emeklileri yorum bile yapmadı. Sanırım gercekle yuzlesmek istemediler.. Onca sene temettu hissesi toplayarak elde ettikleri birkimleri aslinda vadeli mevduat hesabında değerlendirseler daha fazla paraya sahip olacaklari gerçeğini görmezden geldiler. Yazılanlari sadece okuyup geçtiler...ama diger iletilerinde "temettu emeklisiyiz" diye vurgulamayi es gecmediler.. Simdide kariyer yarısı baslamis.. Ama gecen senelerin kaybi ile ilgili konusmak yine kimsenin isine gelmemiş....

    Bu konuda bir kısim gecen 10 + surede enflasyonu yenen hisselerin gelecekte e aynı performansı sergileyecegini idda ederken bir kisimda bunun imkansız olduğunu idda etti ama sonuca varılamadi... Bu noktada kafasi karisan genc beyaz yatırımcı şimdi de kariyer yarılsarini izlemekle meşgul.....

Sayfa 108/637 İlkİlk ... 85898106107108109110118158208608 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •