
Originally Posted by
KaraKemal
cımbızlamak değil, ilk ve son cümleleri aldım ki, arası komple demek için, öbür türlü okuma zorluğu oluyor uzun yazılar vs
ekonomi şöyle kötü böyle zayıf şu kadar borçlu falan görüşleri hiç değişmez, bu işlerle haşır neşir olmaya başlayalı beri aynı muhabbettir, sadece ton farkı olur.. ekonomi iyi yönetilmiyor lafları da böyle, mesela büyük sermayenin iyi yönetimden anladığı borçların düzenli ödenmesi ve alabileceği max faizi alabildiği yönetimdir, ahalinin anladığı iyi yönetim- sağlık eğitim hizmetlerinin iyi ve ucuz olması, iş buluyor olması, maaşıyla aysonunu getirebiliyor olması falandır, ahali cebine bakar neticede.. 2001-2002 itibariyle bütçe harcamalarının %80'den fazlası faiz ödemelerine giderdi, bugün %10- 12 falan.. ekonomi yönetimleri için küresel ekonominin rüzgarı önemli bir faktördür, ülkeler kendi para politikalarıyla buna uyum sağlamaya çalışır- ama TR tipi ülkelerin global finansal düzleme etki edebilmesi söz konusu değildir.. lakin maliye politikası ülkenin kendi politikasıdır, yani ekonomi yönetimlerinin esas karnesi bütçe performanslarıdır..
TL'nin değeri şu olmalıdır bu olmalıdır tarzı tartışmaların sonu yok.. ama mesela şu rating meselesi tartışmaya açık- sen dersin ki, tabii faizin yüksek olur çünkü notun düşük- ben diyebilirim ki, faizin düşük olamasın diye bizim notu çöp seviyesinde tutuyorlar.. tartışma gelir şuna dayanır; piyasa arz/talebe göre ve makro göstergeler ışığında fiyatın objektif biçimde belirlendiği bir serbest pazar mıdır ? yoksa büyük ellerin manipüle edebildiği bir pazar mı? yani büyük bankalar, fed, ratingçiler, mass media falan hep beraber hareket ederek bir hedef uğruna belli bir fiyatlamayı dikte etmek için kuvvetli rüzgarlar estirme kabiliyetine sahip midir ??
Yer İmleri