Enteresan tespitler olmuş, burada zamanında söylemeye çalıştığım şeylerdi aslında, tabi genel itibariyle kimsenin duymak istemediği acı gerçekler nihayetinde. Düzenli cari açık veren ülke, aile, kurum ne derseniz deyin sürdürülebilir bir ekonomisi olması mümkün değil. Para bol ve ucuzken bu zafiyetler görünmez, para değerini bulmaya başlayınca da herkesin gözüne batmaya başlar, özellikle cari açığı kapatmak için borç verenlerin.
90'ların enflasyonlu döneminde bile insanlar bu devran böyle sürer zannetti, sonra 2000 krizi ile duvara beklendiği gibi toslandı. Sonrasında ciddi kazanımlar olmuştu ve bingo, çoğunda geri adım atıldı, dolayısıyla hoşgeldin enflasyon, sürekli artan kur, hiç yükselemeyen veya saman alevi gibi yükselip tekrar düşen borsa. Enflasyonist ortamda hiç kimse hele ki ücretli karlı çıkamaz. Şimdiki 90'lardan farklı bazı açılardan, negatif yönde maalesef, detayına girmeye gerek yok, objektif herkes görebilir.
O zamanlar cari ve bütçe açığı vardı, buna double deficit derler direk duvara götürür. Son yıllarda bütçe iyi, cari açık devam ediyordu, şimdi bütçe de bozulma yönünde soru işaretleri var. Sonuçta basiretli kararlarla bu tersine çevrilebilir ama hiç öyle bir işaret yok, işaretler tam tersi yönde. Ayrıca eskiden Türkiye'de enflasyon varken dünyada da birçok ülkede vardı, şimdi kalmadı, bu taraftan bakınca da ayrı bir tuhaflık.
Bu yazı yatırım tavsiyesi olarak değerlendirilemez.
“invest only if you would be comfortable owning a stock, even if you had no way of knowing its daily share price.” ― Benjamin Graham
Yer İmleri