
Originally Posted by
cüneytt
ve printaşta battım...
Sene 2000' ler, ÇBS PRİNTAŞ' ın yabancılara satışı haberi dolanıyor ortalıkta. Tesadüf bu ya, muhasebe birimindeki genç bizim şirketin SAP sorumlusunun yeğeni. Birgün, müdürler toplantıdayken bu arkadaş odadan çıktı, benim masaya yöneldi, eğilip "Printaş satılmış, haberin olsun" dedi. Hemen dealer' ı aradım, kademelerde ne var dedim, şu kadar var dedi. Kaldır alayını dedim. Arkadaş yan odadan bağırıyor "kim kurcaladı oğlum bu tahtayı" diye, ben pis pis gülüyorum tabi. Neyse, bizim şirkette duyan herkes abandı hisseye, tavan kapadı. Ertesi gün piyasada haberi aldı, onlarda saldırınca ikinci tavan geldi. İkinci seans ben hisse ile vedalaştım, sonra da bir daha bakmadım. 
Bir başka anım, Mehmet abi vardı şirkette, kalender birisi. Birgün geldi, Oğuz dedi, al şu benim hesabıda sen yönet, oyna borsada dedi. Geçmiş gün yanılmıyorsam 800 TL civarında bir rakamdı. Abi dedim, sakat iş, ben bu sorumluluğu alamam. Al sen, batarsa batsın önemli değil dedi. Aradan baya bir müddet geçti, piyasalar sakat, göçtü-göçecek, ben ne var ne yok boşalttım herşeyi. Mehmet abinin de hesabına girdim onunkileri de vermeye başladım. Sonra birşey dikkatimi çekti, Mehmet abinin para 12000 TL ye yakın bir rakama ulaşmıştı. Ulan dedim, kıçında kurt var sanki, ordan oraya zıplayıp durdun şu kadar kazanamadın.
Uzun lafın kısası, kader-kısmet işi, nerede sana uğrayacağı belli olmuyor.
Ekin biçe biçe deste olur, borsacı çarpıla çarpıla usta olur
Burada yer alan görüş ve öneriler kişisel fikirlerimi içeriyor olup yatırım tavsiyesine girmez. Bu uyarıyı dikkate almanızı rica ederim.
Yer İmleri