NE MUTLU TÜRKÜM DİYENEYERLİ MALI YURDUN MALI HERKES ONU KULLANMALI
Türkiye'de hala ucuz ürünler var.
Yazayım, belki faydalanan olur.
Osmangazi köprüsü (184 TL)
Normalde 1533 TL, 1349 TL'sini Recep ödüyor.
Yani bayramda, 100.000 kişinin geçmesi bir şey ifade etmiyor. 304.000 kişi geçmeli ki , devlet para ödemesin.
Eskihisar - Topçular feribotu (105 TL) (22:00 - 10:00 arası)
Garibim İDO, tıkandı kaldı.
İBB Sosyal tesisleri
Seçim var geçiremiyorlar.
Tunç Soyer olsa affetmezdi. Kahvaltı tabağı 40 TL.
Beykoz sahil tesisleri favorim.
Denize sıfır kahvaltı.
Kelepir fiyatları paylaşalım, birlikte faydalanalım.
Bugün borsada dün pirim yapan bankalar bugün döküldu ama borsa %2 kapattı 6700 üstünde,ne götürdü borsayıki ?
Saray’daki kanlı gece ve peş peşe çıkan 19 çocuk tabutu
3. Murat 1595’te öldü,
tahta 5 kardeşini de katlederek oturmuştu.
Ayasofya Camisi avlusundaki türbede 54 kişi yatmaktadır.
Bunlardan 20’si oğlu, 23’ü kızıdır.
Türbede yatan oğulların yaşı küçüktür,
hatta altı aylık olanları bile vardır ama hepsinin ölüm tarihi 1595’tir.
Peki, 1595’de ne oldu?
3. Mehmed, 26 Mayıs 1566 tarihinde Manisa’da dünyaya gelmişti.
Fatih Sultan Mehmed’e benzesin diye büyük dedesi Kanuni Sultan Süleyman,
ona Mehmed adını vermişti.
3. Murat öldükten sonra oğlu 3. Mehmet babasının ansızın vefatı haberini,
annesi ve Dârüssaâde Ağası Gazanfer Ağa’nın gönderdiği Ferhad Ağa’dan aldı.
Şehzade Mehmed, yanında yakın adamları Lala Mehmed Bey, Mîrâhur Ahmed Ağa
olduğu halde ağır kış şartları içinde Mudanya İskelesi’ne geldi ve
oradan bir kadırga ile 16 Cemâziyelevvel (27 Ocak) Cuma günü İstanbul’a ulaştı.
Onun gelişine kadar III. Murad’ın ölümü ustalıkla gizlenmişti.
Ancak Venedik elçisinin raporuna göre bu on bir günlük sürede birtakım bilgiler dışarıya sızmış,
yer yer karışıklıklar olmuş ve zor kullanılarak kontrol sağlanmaya çalışılmıştı.
Yeni padişah saraya gelir gelmez uzun süredir görmediği annesiyle buluştu,
hemen cülûs merasimi ve biat töreni yapıldı.
O gün cuma hutbesinde babasının öldüğü ve
yerine kendisinin geçtiği ilân edildi, adına hutbe okundu.
O gece sarayda elim olaylar cereyan etti…
Babasının cenazesinden 1 gün sonra Saray’dan 19 tabut daha peş peşe çıktı.
3. Mehmet tahta çıkar çıkmaz verdiği ilk emirle birlikte çoğu bebek olan
tam 19 kardeşi boğularak öldürüldü.
Selim,
Beyazıt,
Mustafa,
Osman,
Cihangir,
Abdullah,
Abdurrahman,
Hasan,
Ahmet,
Yakup,
Alemşah,
Yusuf,
Hüseyin,
Korkut,
Ali,
İshak,
Ömer,
Alaüddin ve
Davut…
Sonraki yıllarda hakkında çıkan dedikodular nedeniyle
16(21) yaşındaki oğlu Şehzade Mahmud’u da öldürttü.
Rivayet odur ki; 3. Mehmet 20 kız kardeşini, babasından gebe 17 eşini öldürttü ve
ergenlik çağındaki iki kardeşinden gebe 7 cariyeyi de denize attırdı.
Hatta Şehzade Mahmud’u öldürttükten sonra Mahmud’un annesini ve
hizmetçilerini de denize attırdığı söylenir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda tahtı ele geçirmek için isyan çıkarma ihtimali olan
erkek akrabaların öldürülmesi vacipti(!).
Ancak dikkat edin, böyle bir ihtimali olanlar öldürülürdü.
Henüz çocuk ya da bebek olanlara kolay kolay dokunulmazdı.
Mehmed’in cülusunda öldürülen şehzade sayısı
Osmanlı tarihindeki en yüksek sayıdır.
Keza daha kundaktaki çocukların öldürülmüş olması hasebiyle de en trajik hadisedir.
Bu korkunç ve yürek parçalayan olaya,
devrin kroniklerinde ve sonraki dönem Osmanlı tarihlerinde
değinilmiş olmakla birlikte büyük oranda da görmezden gelinmiştir.
Şehzadelerin cenazelerinin babalarından bir gün sonra saraydan çıkarıldığını aktarır Selaniki.
“On dokuz nefer şehzadeler içün serviden tabutlar ihzâr olunup ve
cenâzelerine lâzım olan esbâb-ı mühimme hâzır u âmâde oldukta
içerüde dilsiz ve dinsiz, feryâd u fgânların işitmez üzerlerine musallat olup, maslahatların bitürüp.” diyerek şehzadelerin öldürülmesinden hemen önce
birtakım hazırlıkların yapıldığını söyler.
Ve “dilsiz ve dinsiz” olarak isimlendirdiği cellatlarla şehzadelerin boğdurulduğunu aktarır.
Selaniki’nin cellatlar için kullandığı ifadeler şehzadelerin
ölümüne yönelik tepkisini ortaya koymaktadır.
Ayrıca bu ifadelerle Selaniki, sorumluluğu cellatların üzerine yıkarak
sistem ve saray eleştirisini hafifletmiş ve perdelenmiştir.
Aynı yüzyılın büyük seyyahı Evliya Çelebi, on dokuz şehzadenin öldürülüşünü
hikayeleştirerek ve sinematografk bir üslupla şöyle anlatmıştır:
“Murad Han’ın ölümü sırasında hünkarlık yasası gereği
on dokuz şehzadeyi bir seferde şehit ettiler.
Hatta biri o kadar küçük imiş ki kestane yerken cellat öldürmeye gelince o şehzade
“Katlan kestanemi yiyeyim sonra boğ” der.
Acımasız cellat hemen şehit eder.
Birini de şehit etmeye gelip annesi kucağından alır,
bir bucakta boğazdan boğarken annesinin sütü burnundan,
ruhu ağzından çıkıp ruhunu teslim eder” (Evliya Çelebi, 1996:147).
Evliya bu acı hadiseyi “hünkârlık yasası gereği” ifadesi ile
tarihsel bir bağlama oturtmakla birlikte olayın vahametini anlatmaktan çekinmemiştir.
Saraydan tabutlar çıktığında Evliya Çelebi’nin naklettiğine göre
“İstanbul halkının feryatlarını gökteki melekler duymuştu.”
19. yüzyıl tarihçilerinden Hayrullah Efendi ise cenaze merasimlerinden bahsederken;
“o gün öyle meşum bir gün idi ki” diyerek
şehzadelerin öldürüldüğü günü lanetli bir gün olarak tanımlar.
Haremdekilerin kucaklarından alınan velinimetlerinin
cellatlar tarafından öldürülmesinin ardından feryat figan ederek
acılarını dışa vurduklarına dikkat çeker.
Ancak onun belki de bu olaydaki yanlışlığı vurgulamak için anlatısına eklediği konu,
şehzade annelerinin haremden çıkarılıp evlendirilmesidir.
Hanedanın, namusu olarak gördüğü harem cariyelerinin
başka birileriyle evlendirilmesinin hanedanın namusuna halel getirdiğini düşünmektedir.
3. Mehmet öldüğünde, 1. Ahmet yerine tahta oturdu.
3. Mehmet’in cenazesi de Ayasofya’ya götürüldü.
Cenaze namazı kılınacaktı.
Ama genç padişah gelmemişti!
1. Ahmet, “Taht sahibi olmak için 39 kardeşini ve
bir oğlunu öldüren adam babam da olsa katildir.
Ben katil bir adamın cenazesini kılmam!
Varın siz kılın!” diyerek daveti reddetti.
Ölümlerin acısı yıllarca unutulmamıştı ki, padişah babasının cenaze namazını dahi kılmak istememişti.
1909 yılında tahta çıkan Mehmed Reşad da kılıç kuşanma merasimi sonrası
atalarının mezarlarını ziyaret etti ancak 3. Mehmed’i ziyaret etmedi.
Bunun nedeni sorulduğunda ise
"Ben çocuk katilinin kabrini ziyaret etmek istemiyorum" demiştir.
Devamı Linkde.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/s...tu-690507h.htm
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENEYERLİ MALI YURDUN MALI HERKES ONU KULLANMALI
Akbank 30 Milyar üzeri kâr yazmış.
akşam viop artıydı.
Sanayide sıkıntı var.azda olasa
Burada alım gücü zayıfladı.Ondan şirketler kafalarını yurt dışına çevirmeli.
Gıdacılarda dahil.
Buradakilerin 23 milyon yardım alan dışında para ve gıda bulacakları ortam azaldı.Suç artacak tahminim.
Yollarda normal bir şeymiş gibi yok karnım aç yok su alacam biraz para diyenler çoğaldı dün Ostim iş ve işçi merkezinde bile başıma geldi.
Yardım mardım yok dedim.Devlet veriyor daha ne istiyorsun dedim.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENEYERLİ MALI YURDUN MALI HERKES ONU KULLANMALI
Günaydın.
Uçan ÜLKE de yaşıyoruz hala dilenen var yahu.
Artık Almanya ya bile yardım etmemiz gerek nede olsa Din kardeşlerimiz orada zor durumda demi ya.
Tanrı Muhtac etmesin kimseyi.
Her kes Balık tutmalı demi ya.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENEYERLİ MALI YURDUN MALI HERKES ONU KULLANMALI
Yer İmleri