Bu hiperenflasyon ortamında evini dükkanını kiraya veren aptal o zaman. Çıkarken kanun kiracıdan yana, satmak istersen malın en az %10 u çöpe gitti. Bir de malın kullanıldığı için eskidiğinden amortisman da %10 desen %10 da oradan gitti. Yani bakkal hesabı gayrımenkulu kiraya verdiğin anda en az %20 si gitti malının.
Boş durması daha mantıklı gayrımenkulun. Nasıl olsa durdukça değerleniyor. Talebin yüksek olduğu anda alıcıya çakarsın, paranı altında dövizde park edersin, sonra fiyat ucuzdan yeni gayrımenkul almaya çalışırsın. Boş tutup kar edince satmaya devam edersin. Dolu olan kiracılı olan evi dükkanı kimse almak istemiyor. Küllü zarar yani evi dükkanı kiraya vermek. Akıllı işi değil bu zamanda. Ya da kiracı ile uğraşan mafyalar dadanıyor, onlar da zaten hepten pislik herifler.
Turizmdeki kara delik! Herkes Airbnb yapıyor kimse vergi ödemiyor
Türkiye de aşırı artışların önüne geçmek için getirilen yüzde 25 kira sınırı dolayısıyla, daha yüksek gelir elde etmek isteyen ev sahipleri Airbnb ye yöneldi.
https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/...emiyor-6984665
90'lı yıllarda hiperenflasyonun olduğu dönemde bile böyle kiracı- ev sahibi kavgası yoktu.
kiracı, kiraladığı evin malikinin kendisi olmadığını bilir buna göre ev sahibine saygılı davranırdı. Ailemin kiracıları eve gelir, çay ve çörek eşliğinde kiralar belirlenir, anlaşılır ve muhabbet sonrası giderlerdi. Kimse kimseyi kırmazdı. Kiracılar "ben çıkmıyorum kolaysa çıkar" falan demezlerdi. "Kanunlar kiracıdan yana" diye bir laf konuşulmazdı zira evin mülkiyet hakkının ev sahibinde olduğu, rayiç ne ise onun ödenmesi gerektiği bilinirdi.
öğrenciler, öğretmenlerine kafa tutmazdı. Öğrenci öğretmenini velisine şikâyet ettiğinde öğrenciye kızılırdı.
hastalar, doktorlara randevuya zamanında gelmediklerinde, 3-4 saat geç kaldıklarında "kusura bakmayın, geç kaldım" derlerdi. "Sıram geçmiş, ne zaman alacaaaan beni" demezlerdi.
Ne olduysa son 15-20 yılda oldu. Kim ne derse desin, gelecekte daha da kötü olacağını düşünüyorum. Bu devirde ev sahibi olup evini kiralamak akıl kârı değil. Çok eviniz olmadıkça, şirketleşmedikçe bu iş zor. Muhtemelen yapılmak istenen de bu. Yakında yüzlerce evi kiralayan şirketleri görürsek şaşırmayın, bireysel ev sahipliğinin biteceği bir döneme hazırladılar bizi yıllardır. Bu yazdığımı da bir forumda okumuştum yıllar önce dersiniz o gün geldiğinde.
Paylaşımlarım asla yatırım tavsiyesi değildir. Kendi aklınıza ve tecrübelerinize göre yatırımlarınıza yön veriniz.
Tebrik ederim. Çok güzel özetlemişsiniz. Doğrulama yaparsanız, en büyük 5 siyasi partimiz, AKP CHP MHP İYİP ve HDP, tamamen küreselciler (globalist) tarafından yönetiliyor veya yönlendiriliyorlar. Söylemleri ve eylemleri WEF ne diyorsa o doğrultuda. Birbirlerinden hiçbir farkları yok. Patronları aynı.
World Economic Forum un (WEF) direktifleri doğrultusunda hareket ediliyor. Hem İktidar hem Ana Muhalefet böyle hareket ediyor. Dolayısı ile 5 partinin de gizli patronu WEF olduğu için görüntü de farklı olsalar bile arka tarafta aynı patrona çalışıyorlar.
Bu sebeple bu yerel seçimde 5 büyük partinin dışında birilerine oy vermek yerel seçimlerde WEF e olumsuz bir sinyal vermek adına doğru bir karar olabilir. En azından ben şu anda kendi adıma böyle bir karar aldım, bu yerel seçimde kesinlikle küçük partilerden birisine veya bağımsız adaylardan birisine iyice araştırarak oy vereceğim. Yeter ki WEF ile ilişkileri olmasın ve hatta mümkünse WEF in söylemlerinin karşısında olan söylemleri olsun.
WEF in ne yapmak istediği hakkında bilgi almak isteyenler burayı okuyabilir:
WEF Mülkiyetsizleştirme Yasası
https://www.mirathaber.com/mulkiyetsizlik-yasasi-2/
WEF AJANDA 2030
http://www.geoced.org/ajanda-2030/
Siz evinize kiracı mi ariyorsunuz yoksa ev sahibi olduğunuz icin size üst insan gözü ile bakıp saygı duyan itaatkar bir alt tabaka insan mi)
Eskiden kiracı saygıda kusur etmezdi, bir dediğini iki etmezdi, şikayet ederse kızılirdi diyip kiracıyı öğrenciye ev sahibini öğretmene benzetmek sağlıklı bir düşünce tarzı değil bence
SM-A725F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Yer İmleri