Sayfa 2368/2460 İlkİlk ... 136818682268231823582366236723682369237023782418 ... SonSon
Arama sonucu : 19675 madde; 18,937 - 18,944 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. sn.deniz43.. son mb sunumunda rezerv artışının % 85 i yurtiçi döviz satışından deniliyor.. hesabıma göre yaklaşık 110 milyar dolar civarı.. dth larda eksilme yok o kadar.. döviz kredileri de bunun içine katılıyor..

  2. #18938
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Yılın son haftası itibariyle:


    Merkez bankası net döviz rezervleri


    *BİN 25.12.2024 Çarşamba
    Dış varlıklar 5,562,162,052
    Dış yükümlülükler 709,579,838
    Bankalar döviz mevduatı 2,654,961,738
    Kamu döviz mevduatı 440,057,044
    NET DÖVİZ REZERVİ(TL) 1,757,563,432
    1USD 35.2162
    NET DÖVİZ REZERVİ(USD) 49,907,810
    Altın rezervi 53,693,575
    Swap ile merkez bankasına 16,724,000
    emanet gelen para

    Swap hariç net rezerv(altın dahil) 33,183,810
    Swap hariç net rezerv(altın hariç) -20,509,764


    (+)53.693,575 milyar dolar altın varlık;(-)20,509,764 milyar dolar döviz yükümlülük=(+)33.183,810 milyar dolar merkez bankası net döviz rezervi


    Merkez bankasının rezerv artışının esas unsuru,ihracat tutarlarının %30'nunun kendisine yatırılması zorunluluğunu getirmesi.Bu da yıllık 261.4 milyar usd ihracattan merkez bankasına kabaca 91.4 milyar usd yatırıldığı manasına geliyor(10.6.2024 tarihine kadar %40'ı yatırılıyordu)

    Merkez bankasının oluşturduğu rezervin geri kalanı da çok büyük oranda,çok daha ucuz maliyetli olduğundan şirketlerin döviz kredisi alıp TL'ye çevirmesinden ve bankaların döviz pozisyon fazlasının merkez bankası rezervlerini artırmasından kaynaklanıyor.
    Şirketlerin yılbaşından bu yana aldığı döviz kredisi 38.5 milyar usd,Şirketlerin ihracat gelirlerinden zorunlu merkez bankasına giden+yerli bankalardan alınan döviz kredileri toplamı 129.9 milyar usd ediyor ki,merkez bankasının rezerv artışının esas kısmını oluşturuyor.

    Yılbaşından bu yana döviz tevdiat hesaplarından çözülen miktar ise 15.7 milyar usd ile sınırlı.

    Yani ne bireysellerden ne de yabancılardan koşa koşa büyük miktarda döviz satışı yok.Merkez bankası ihracatçıların döviz kazançlarının %30'unu kendisine yatırma zorunluluğunu kaldırmadan,dövizin fiyatının piyasada arz talebe bağlı olarak serbestçe oluştuğunu söyleyemeyiz.

    Rezervin artışının bir bölümü de merkez bankası rezervlerindeki altının hem miktar olarak artmasından , hem de usd/ons olarak değer kaynaklanmasından kaynaklanıyor.1 yıl önce rezervde 18.2 milyon ons altın 20.5 milyon onsa,fiyatı da 2077 usd/ons'dan,2615 usd/ons 'a yükselmiş,altın rezervinin değerinde kabaca 15.8 milyar usd'lık artış olmuş.

    Ama buna rağmen sonuncusu 2024 Ocak-Ekim dönemi için 13 Aralık tarihinde merkez bankası tarafından yayınlanan ödemeler dengesi tablosunda ülkeye giriş kadar çıkış da olduğu için döviz rezerv varlıklarda bir artış görmüyoruz,0.7 milyar usd neredeyse sıfıra yakın:

    OCAK-EKİM 2024 DÖNEMİ ÖDEMELER DENGESİ TABLOSU(milyar usd)

    Dışardan sermaye girişleri:64.690
    Doğrudan yatırımlar:8.459
    Portföy yatırımları:33.492
    Diğer:22.739

    Yurt içi yerleşiklerin dışarıda yatırımları: (-)45.862
    Doğrudan yatırımlar:5.241
    Portföy yatırımları:21.474
    Diğer:19.147

    Net yatırım gideri: (-)12.572
    Yabancı sermayeye yapılan ödemeler:23.617
    Yurt dışından elde edilen sermaye kazançları:11.045

    Net hata noksan : (-)14.732

    Rezerv varlıklar:0.723

    https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/conn...4c3490-peVGJtp
     Alıntı Originally Posted by Joe Dalton Yazıyı Oku
    sn.deniz43.. son mb sunumunda rezerv artışının % 85 i yurtiçi döviz satışından deniliyor.. hesabıma göre yaklaşık 110 milyar dolar civarı.. dth larda eksilme yok o kadar.. döviz kredileri de bunun içine katılıyor..
    Doğru.Ben de 26 Aralık tarihinde bu başlıkta yazmıştım.

  3.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://www.reuters.com/world/us/tru...ay-2025-02-07/


    Trump says he will announce reciprocal tariffs on many countries next week


    Trump says US auto tariffs remain on the table
    Higher tariffs to pay for extending 2017 tax cuts
    Trump, Republicans to unveil tax and spending plan this weekend
    Trump often complains about 10% EU car tariff vs 2.5% US duty
    https://x.com/schuldensuehner/status...193878547?s=46
    Adaylar sirali tam liste
    Banko ab ve vietnam plase irlanda


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

  4. #18940
    Sunday February 09 2025 Actual Previous Consensus
    04:30 AM
    CN
    Inflation Rate YoY JAN 0.5%
    0.1% 0.4%
    04:30 AM
    CN
    Inflation Rate MoM JAN 0.7%
    0% 0.8%
    04:30 AM
    CN
    PPI YoY JAN -2.3%
    -2.3% -2.1%


    Ocak ayında Çin'de enflasyonda bir kıpırdama olmuş.

  5. #18941
    https://www.ekonomim.com/is-dunyasi/...-haberi-798711

    https://i.ekonomim.com/storage/files...lar-1-bjss.png


    https://i.ekonomim.com/storage/files...lar-3-iun7.png


    Ücretler reel olarak inanılmaz oranlarda düşmüş.1980'lerin başlarında BP,Mobil,Shell,Ünilever,Netaş gibi uluslararası şirketlerin Türkiye bölümünde yeni işe başlayan ingilizce bilen bir İTÜ,ODTÜ mezunu mühendis net 3 bin usd maaş ile işe başlıyordu.Ayrıca yılda 4 maaş ikramiye,yıl sonunda ise performansa göre şirket yıllık karından bonus(prim) ödemesi yapılıyordu.

    200'ün üzerinde apartmandan bozma gecekondu üniversite açıp,buralara 4 işlem yapmaktan bile aciz ,sıfır puanla bile öğrenci kabul edip,üniversiteleri diploma basma makinası hale getirince, bomboş olarak ,buralardan diploma alanlar da asgari ücrete bile çalışmaya razı olunca,böyle komik ücretler ortaya çıkmış.Eskiden dar gelirli ailelerinin çocukları ,çalışkan başarılı öğrencilerin üniversite eğitimiyle hayatları değişebiliyor,sınıf atlayabiliyorlardı.Bu iktidar döneminde her şeyi sulandırdıkları,değersizleştikleri gibi ,üniversite diplomasını da değersizleştirdiler, çok çalışıp başarılı olurlarsa sınıf atlama hayallerini ellerinden aldılar.
    Olan bir avuç iyi eğitimli üniversiteli gençlere oldu.Onlar da hak ettiklerini alamadıkları için geleceklerini yurt dışında arıyorlar artık.


    Ne yapılması gerektiğini de söyleyeyim.

    1.Eskiden olduğu gibi, orta eğitimde sınıfta kalma ve ikmale kalma uygulamasına geri dönülmeli.2 sene üst üste sınıfta kalan meslek okullarına gönderilmeli,gitmek istemiyorlarsa açık öğretime devam edebilmeli veya sanayide,ticarette iş hayatında çırak olarak çalışmaya başlayabilirler.


    2.Üniversite girişlerinde sıralama yanında başarı sınavı da olmalı.Tercih edilen bölüm için en az 50/100 başarı barajı getirilmeli.Böyle olursa mevcut üniversitelerin %90'ı öğrenci yokluğundan kendiliğinden kapanır.Buralar da üniversiteyi kazanamayan öğrenciler için ,kısa dönemde hayata hazırlayan uygulama ağırlıklı meslek okullarına dönüştürlebilir.
    Bu suretle üniversite diploması da yeniden hak ettiği değeri alır,buralardan mezun olanlar da yeniden emeklerinin karşılıklarını alırlar.
    Son düzenleme : deniz43; 09-02-2025 saat: 06:14.

  6.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://www.ekonomim.com/is-dunyasi/...-haberi-798711

    https://i.ekonomim.com/storage/files...lar-1-bjss.png


    https://i.ekonomim.com/storage/files...lar-3-iun7.png


    Ücretler reel olarak inanılmaz oranlarda düşmüş.1980'lerin başlarında BP,Mobil,Shell,Ünilever,Netaş gibi uluslararası şirketlerin Türkiye bölümünde yeni işe başlayan ingilizce bilen bir İTÜ,ODTÜ mezunu mühendis net 3 bin usd maaş ile işe başlıyordu.Ayrıca yılda 4 maaş ikramiye,yıl sonunda ise performansa göre şirket yıllık karından bonus(prim) ödemesi yapılıyordu.

    200'ün üzerinde apartmandan bozma gecekondu üniversite açıp,buralara 4 işlem yapmaktan bile aciz ,sıfır puanla bile öğrenci kabul edip,üniversiteleri diploma basma makinası hale getirince, bomboş olarak ,buralardan diploma alanlar da asgari ücrete bile çalışmaya razı olunca,böyle komik ücretler ortaya çıkmış.Eskiden dar gelirli ailelerinin çocukları ,çalışkan başarılı öğrencilerin üniversite eğitimiyle hayatları değişebiliyor,sınıf atlayabiliyorlardı.Bu iktidar döneminde her şeyi sulandırdıkları,değersizleştikleri gibi ,üniversite diplomasını da değersizleştirdiler, çok çalışıp başarılı olurlarsa sınıf atlama hayallerini ellerinden aldılar.
    Olan bir avuç iyi eğitimli üniversiteli gençlere oldu.Onlar da hak ettiklerini alamadıkları için geleceklerini yurt dışında arıyorlar artık.


    Ne yapılması gerektiğini de söyleyeyim.

    1.Eskiden olduğu gibi, orta eğitimde sınıfta kalma ve ikmale kalma uygulamasına geri dönülmeli.2 sene üst üste sınıfta kalan meslek okullarına gönderilmeli,gitmek istemiyorlarsa açık öğretime devam edebilmeli veya sanayide,ticarette iş hayatında çırak olarak çalışmaya başlayabilirler.


    2.Üniversite girişlerinde sıralama yanında başarı sınavı da olmalı.Tercih edilen bölüm için en az 50/100 başarı barajı getirilmeli.Böyle olursa mevcut üniversitelerin %90'ı öğrenci yokluğundan kendiliğinden kapanır.Buralar da üniversiteyi kazanamayan öğrenciler için ,kısa dönemde hayata hazırlayan uygulama ağırlıklı meslek okullarına dönüştürlebilir.
    Bu suretle üniversite diploması da yeniden hak ettiği değeri alır,buralardan mezun olanlar da yeniden emeklerinin karşılıklarını alırlar.
    Sn deniz ben universite konusunda akademisyenlerin de sorumlulugu oldugunu dusunuyorum. Eskiden universiteye giderdiniz ama mezun olamazdiniz. Birine diploma vermek. Daha otesi imza yetkisi vermek. Ben bu insanin yetkinligine kefilim demek.
    Diger konuda eskiden bilgiye ulasmak zordu. Simdi daha kolay bu da daha cok insanin yetismesi anlamına geliyor. Bu da ister istemez ucretleri dusuyor. Ama ulasilabilir olmakta girisimciligi destekliyor.
    Bizdeki sorun girisimci cikmamasi ulkede girisimci deyince akla kebapci, pastaci, hamburgerci geliyorsa bunun disindaki girisimler desteklenmiyorsa bir seylerin daha iyiye gitmesi zor.

  7. Sn.deniz43,yalnız 1980'li yıllarda bugün Kemal Sunal filmlerinden hatırladığımız ek iş yapan, pazarda limon satan kamu çalışanları vardı.
    Benim anne ve babam devlet memuru idi ve o yıllarda özel sektöre göre maaşları düşüktü.

    2002 senesinde TR nüfusu 70 mio. gibiyken kamu personeli sayısı 2,6 mio. civarı idi.
    Günümüzde TR nüfusu 85 mio. iken kamu personeli sayısı 5,6 mio.na çıktı.
    Oransal olarak iki kat.
    Oysa bilgisayarlar sayesinde yapılacak iş azalmış iken.

    Kamuda maaşlar ise minimum özel sektör ort.nın iki katı oldu.

    Bir tarafta cumartesi tatili dahi yapmadan haftada 60-70 saatini çalışan diğer yanda 40 saat çalışıp 2-3 kat maaş alanlar.

    Bu sizce sürdürülebilir mi?

    Üniversiteler hakkındaki görüşlerinize harfiyen katılıyorum.

  8. #18944
     Alıntı Originally Posted by value Yazıyı Oku
    Sn.deniz43,yalnız 1980'li yıllarda bugün Kemal Sunal filmlerinden hatırladığımız ek iş yapan, pazarda limon satan kamu çalışanları vardı.
    Benim anne ve babam devlet memuru idi ve o yıllarda özel sektöre göre maaşları düşüktü.

    2002 senesinde TR nüfusu 70 mio. gibiyken kamu personeli sayısı 2,6 mio. civarı idi.
    Günümüzde TR nüfusu 85 mio. iken kamu personeli sayısı 5,6 mio.na çıktı.
    Oransal olarak iki kat.
    Oysa bilgisayarlar sayesinde yapılacak iş azalmış iken.

    Kamuda maaşlar ise minimum özel sektör ort.nın iki katı oldu.

    Bir tarafta cumartesi tatili dahi yapmadan haftada 60-70 saatini çalışan diğer yanda 40 saat çalışıp 2-3 kat maaş alanlar.

    Bu sizce sürdürülebilir mi?

    Üniversiteler hakkındaki görüşlerinize harfiyen katılıyorum.
    Sürdürülemez bir durum.

Sayfa 2368/2460 İlkİlk ... 136818682268231823582366236723682369237023782418 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •