Sayfa 8/774 İlkİlk ... 6789101858108508 ... SonSon
Arama sonucu : 6189 madde; 57 - 64 arası.

Konu: Referandumda Neden EVET

  1. Kimse ile tartışmak niyetinde değilim, bilinsin. Şahsi görüşlerimi paylaşıyorum. Herkesin görüşü kendini bağlar.

    Ülkemizin yakın tarihini gayet iyi bilen ve "profesyonel" siyasiler dahil kimseye pabuç bırakmayacak birisinin demokratik bir ortamda şahsi bir görüşü olarak algılansın.

    Referandum konusunda, ideolojik yobazlık ketenperesine düşmeden, mevcut durum ile taslak maddeleri teker teker inceleyerek karar vermek gerekir.

    Burada (sitede) derin ve ağır bir muhalif anlayış hakim. Kah göstere göstere, kah çaktırmadan belli bir görüş baskılanıyor.

    Kim ne derse desin, şu anda sistem sakat. Yönetim krizlerine gebe. Zaten öyle dizayn edilmiş bir darbe anayasası ve yönetim sistematiği bulunuyor. Bir de Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesi ile Başbakan-Cumhurbaşkanı çatışması ihtimali iyice güçlendi. Eskisi gibi Cumhurbaşkanının TBMM tarafından seçilmesi de bu saatten sonra mümkün değil. O sistematik otomatik kriz üreteci idi.

    Sakat sistemi düzeltmenin yönü bu referandum mu? Daha iyisi önerilene kadar maalesef bu. Bütün işi gücü "istemezük" olan, hiç bir alternatif öneri sunmak gibi bir derdi bulunmayan, doğru veya yanlış her öneriye ve çalışmaya çoğu yalan yanlış argümanlarla karşı çıkan bir muhalefet anlayışı da ortada. Buradaki pek çoğu katılmayabilir ama zihnini yoklasın o halde. Muhalefetin hangi alternatif önerisine şahidiz?

    Yok "tek adam" olacakmış, yok "diktatörlük" gelecekmiş.. Kimse martaval okumasın. Bu kafa Menderes'e de "diktatör" dedi, Özal'a da "diktatör" dedi. Erdoğan'a da "diktatör" dedi. Bu ülkeye diktatörlük kaç defa gelecek? Oysa bu ülkenin tarihinde gerçek diktatörler de oldu... Zülfiyare dokunur... Burası gerçekleri tartışabilecek olgunlukta bir site olmaktan maalesef hala çok uzakta.. Merak eden siayset terminolojisi açısından "dikta" ve "diktatör" tanımlarına bir baksın, bir de tarihimizdeki uygulamaları ve dönemleri önyargısız olarak kıyaslasın diktayı da diktatörleri de görür amma ne bu dürüstlük ne de bu zihniyet çoğumuzda henüz mevcut değil...

    Bununla birlikte, önümüzdeki referandumda dileyen "evet" der, dileyen "hayır".. Yeter ki konuyu dürüstçe değerlendirelim.

    Muhalefet tarafında gerçekçi, elle tutulur bir argüman görememenin acziyeti üzüntü verici... Bu kafaya göre zaten "dikta" ile yönetildiğimiz için hiç bir etkisi de yok iddialarının... Ölmüş eşek kurttan korkmaz. Korkmamalı... Menderes'ten beri ölmüş eşeği yalanlarla korkutmaya çalışıyorlar, gelişsinler artık biraz...

    Benim referandumdaki oyumu belirleyen kriter şu:
    7 Haziran seçimlerinde bu ülkede bırakalım koalisyonu, hükümet bile kurulamadı. Mevcut sistem içerisinde bu tehlike de var. 1 Kasım seçimlerinde halk gerekli aksiyonu almasaydı şu an siyasi kriz içerisindeydik.

    Artık bu ülkede koalisyon olması bile değil, hükümet kurulamaması gibi bir tehlikeyle karşılaşmak istemiyorum. Bunun için EVET..

    "dikta" ve "diktatör" palavralarına da zerre kadar inanmıyorum, iddia sahiplerine göre zaten "dikta" var... Hatta bu iddia sahipleri, 2007 senesinde, yargı-bürokrat-muhalefet işbirliği ile 367 kepazeliği icad ederek TBMM'ni yani parlamentoyu bizzat kendileri kilitlemişti... İşe bakın ki, "dikta" sahipleri parlamentoyu çalıştırmak istediğinde sözde demokrat(!)lar parlamentoyu kilitlemişti, "dikta" sahipleri referanduma yani halka soralım dediğinde "demokrat(!)lar halka sorulmasın diye kıvranmıştı...

    Şimdi de nasıl bir "dikta" ise, halk karar versin diye anayasa değiştirmeye çalışıyor; diktadan şikayet eden "demokrat" muhalefet Mecliste kürsü işgal ediyor, bacak ısırıyor; TBMM aşamasında engel olamayınca, referandum kararı onaylanmasın diye yırtınıyor. Karar çıkınca da bir tanecik makul, gerekçeli, taslak değişiklik önerisi ile hazır elde bulunan anayasayı kıyaslayan eleştiri öne süremiyor; ihtimal hesapları ile Menderes'ten beri alışık olduğumuz "diktatör" masalına sığınıyor..

    Oysa 1925-1950 arasını tarafsız bir gözle, ideolojilerden bağımsız bir zihinle, siyaset bilimi açısından değerlendirebilen biri, muhalefetin 1950'den beri seslendirdiği (ki, halk o tarihten itibaren hiç bir zaman bu siyasi duruşu tek başına iktidar ile ödüllendirmemiş ve sürekli muhalefette bırakmıştır) her iddianın bizatihi gerçekten yaşatıldığını ibretle görecektir... Bunu görebilmek ne yazık ki bazılarımız için henüz mümkün değil... "tarafsız bir gözle, ideolojilerden bağımsız bir zihinle, siyaset bilimi açısından değerlendirebilen biri" olmak gerek...

    Sonuç ne olursa olsun, milletin dediği olur. İster "hayır", ister "evet".. Her iki sonuç da başımızın tacıdır. Ancak, bugün "hayır" diyenlerin, muhtemel bu sonuç çıktığında, hazırdaki sistem krizlerini nasıl çözeceklerini de izah edebilmesi gerekir... Çok bekleriz ama gerekir...
    Himmete muhtaç bir dede, gayrıya nasıl himmet ede.
    Yazdıklarımız hiç bir şekilde YTD.

  2. #58
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Gurbet
    Yaş
    61
    Gönderi
    9,075
    Blog Entries
    3
     Alıntı Originally Posted by UMA Yazıyı Oku
    Kimse ile tartışmak niyetinde değilim, bilinsin. Şahsi görüşlerimi paylaşıyorum.

    .
    .
    .
    .
    .

    Sonuç ne olursa olsun, milletin dediği olur. İster "hayır", ister "evet".. Her iki sonuç da başımızın tacıdır.
    Sonuç cümlenizi demiyorlar ama genel olarak.

    Ne diyorlar. Terörist olduğumuzu söylüyorlar. Dış güçlerin destekçisi olduğumuzu söylüyorlar. Kendi besleyip büyüttükleri, daha düne kadar balkonlarda okyanus ötesine el salladıkları, elebaşına efendili mefendili sıfatlarla hitap ettikleri feTÖ ile eş tutan söylemlerde bulunuyorlar.


    Şimdi size soruyorum.

    Demokratik tercihimden dolayı o ve onun gibi sıfatları hakediyor muyum. ?

    Demokratik tercihimi etkilemek için bu tür söylemleri geliştirmek, densizlik, siyasi ahlaksızlık ve dahi anayasal suç değil midir. ? Bkz. TC Anayasası.

    "Hayır diyeceklere ne yapalım" diye sorulan soruya tabanca sıkarak cevap veren bir video görüntüsü var internette. Buna ne diyeceksiniz. ? ( O olay yapan kişiyi bağlar demeyin, yapan kişinin siyasi kimliğini da bağlar unutmayın.)



    Ve ben (şahsi görüşüm) Türk Milletinin aklıyla alay etmeye çalışanların bir gün hak ettiklerini bulacaklarına inanıyorum.

  3. #59
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Gurbet
    Yaş
    61
    Gönderi
    9,075
    Blog Entries
    3
     Alıntı Originally Posted by UMA Yazıyı Oku
    Kimse ile tartışmak niyetinde değilim, bilinsin. Şahsi görüşlerimi paylaşıyorum.

    .
    .
    .

    Kim ne derse desin, şu anda sistem sakat. Yönetim krizlerine gebe. Zaten öyle dizayn edilmiş bir darbe anayasası ve yönetim sistematiği bulunuyor. Bir de Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesi ile Başbakan-Cumhurbaşkanı çatışması ihtimali iyice güçlendi. Eskisi gibi Cumhurbaşkanının TBMM tarafından seçilmesi de bu saatten sonra mümkün değil. O sistematik otomatik kriz üreteci idi.

    .
    .
    .
    Kim sakatladı bu sistemi acaba. ? pkk mı, feTÖ'mü, Almanya mı, Hollanda mı, Amereika mı, dış güçler mi, ? Hıı.. Kim sakatladı. ?


    Bu biraz da, feTÖ'yü F Tipi koduyla pohpohlaya pohpohlaya sokmadığı yer bırakmayıp, sonra da feTÖ ilan etmeye benziyor.

    Önce sistemi sakatla, sonra da bu sistem sakat de.

    Değiştirelim de....

    Peki yeni sistem de sakatsa ne yapacağız. O zaman ne diyeceğiz. ?

    Hadi canım sen de...

    Bana azıcık aklı selim ve tutacak bir tarafı olan cümlelerle gelin. İkna olamıyorum yoksa.

    Çünkü salak değilim.

  4. #60

  5. #61

  6.  Alıntı Originally Posted by DeliKAN Yazıyı Oku
    Kim sakatladı bu sistemi acaba. ? pkk mı, feTÖ'mü, Almanya mı, Hollanda mı, Amereika mı, dış güçler mi, ? Hıı.. Kim sakatladı. ?


    Bu biraz da, feTÖ'yü F Tipi koduyla pohpohlaya pohpohlaya sokmadığı yer bırakmayıp, sonra da feTÖ ilan etmeye benziyor.

    Önce sistemi sakatla, sonra da bu sistem sakat de.

    Değiştirelim de....

    Peki yeni sistem de sakatsa ne yapacağız. O zaman ne diyeceğiz. ?

    Hadi canım sen de...

    Bana azıcık aklı selim ve tutacak bir tarafı olan cümlelerle gelin. İkna olamıyorum yoksa.

    Çünkü salak değilim.
    İlk mesajımda şahsi gerekçemi bildirmiş olmakla birlikte, herkesin kendi vicdanına göre, istediği kararı vermesi gerektiğini, yeter ki dürüstçe değerlendirilmesi gerektiğini de ifade etmiştim.

    Bu alıntıda bariz bir hesap sorma gayreti var. "Sistemi kim sakatladı hıı" diye soruyor. Belli ki sistemi mevcut iktidarın sakatlayıp, şimdi de bu referandumu gündeme getirdiği fikrinde... Gerçekten bilgi sahibi olmak isteyenler vardır umuduyla izah edelim...

    Sistem zaten en baştan sakat dizayn edilmişti. Güçsüz siyaset hedeflenmişti. Siyaset güçsüz olsun ki, iyi saatte olsunlar sisteme istediği gibi müdahil olabilsin hesabına kasten sakat kurgulanmıştı... Hatta öyle ki, yaptığı korkunç muhalefete rağmen, hiç bir şey üretmeyen, hiçbir eser ortaya koymayan, hiçbir alternatif ortaya koymayan, sürekli kendi devri saadetinde(!) bizzat yediği haltları başkasına yamayıp iftira atan bir parti %25 gibi akılalmaz bir oranda oy alabildikçe, sistemin mutemet elemanı olduğu için yargı-bürokrasi-asker-sözde STK ve candaş AD vb. medyası eliyle TBMM'nin sabote edilmesi, kilitlenmesi dahil; %18 oy almış bir koalisyon ortağının %18'lik cürmüne rağmen tüm meclisi erken seçime götürmesine izin verecek kadar zaten sakattı.. Yetmezmiş gibi, 2015 7 Haziran seçimlerinde de gördüğümüz üzere, %40 küsur oy alıp en yakın rakibine %15 fark atan bir partinin hükümeti kuramaması gerçeğini de daha dün yaşadık... Bahsettiğimiz bu tehlike ve kusurlar, en baştan sistemin içindeydi yani...

    Mevcut hükümet, bu hususlardan %18'lik koalisyon ortağı (MHP) 2002 erken seçimi için tek başına harekete geçebildiğinde henüz yeni kurulmuştu...

    Arkadaşın kast ettiği esasen şu; Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi meselesi.. Oysa o konuda da 2007 yılında; TSK yöneticilerinin, bizzat o zamanki anamuhalefet partisi liderinin, bahis konusu candaş medyanın ısınma hareketlerinden sonra; Anayasa Mahkemesi'nin bugün hala utanç kaynağı olan 367 kepazeliğine imza atarken; bütün bu süreçte, şu günlerde "demokrat" geçinen, "parlamenter sistem savunucusu" numaraları yapan anamuhalefet; hem bizzat bu ısıtma ve pişirme işinin baş aşçısı idi hem de devletin memurları olan malum bürokratlar asla hadleri olmayan sözlere ve eylemlere imza atarken, ne demokrasiyi ne de parlamentoyu savunuyordu.. İşte bu dönemde, Cumhurbaşkanını seçme yetkisi olan TBMM; AYM, anamuhalefet ve bilumum iyi saatte olsunlar ekibi tarafından çalışması engellenerek yetkisinde olan Cumhurbaşkanını seçme görevini yapamadı...

    Hükümet de, bu konuyu referanduma götürdü, halka sordu. Halk da "artık ben seçeceğim" dedi, noktayı koydu... Arkadaşın kastı buysa da, sorumlusunu yanlış yerde arıyor..

    Zaten biz de "evet" gerekçemizde Cumhurbaşkanını da Başbakanı da halkın seçmesinin getirdiği yeni durum üzerinden değil; şu gerekçeden bahsetmişiz:
     Alıntı Originally Posted by UMA
    Artık bu ülkede koalisyon olması bile değil, hükümet kurulamaması gibi bir tehlikeyle karşılaşmak istemiyorum. Bunun için EVET..
    Parlamenter sistem, parlamentoda bir teklif görüşülürken teklif sahibi milletvekillerinin bacağını ısırarak, kürsüye kendini kelepçeleyerek değil; 367 kepazeliğini icad ederek değil; bu icada binaen TBMM'ni yani parlamentoyu çalışamaz hale getirerek değil; adam gibi haddini bilerek, had bilmeyen bürokrasinin de haddini bildirerek, TBMM'ni her daim çalıştırarak sevilir, savunulur ve de korunur...

    Bu arada, kimseyi de ikna etme derdinde değiliz. Demokrasi var, herkes kararını kendince verilmelidir.

    Ancak, "aklı selim" ve "tutacak bir tarafı olan cümleler" görmek isteyen, dikkatle ve yaşanmış gerçekleri de unutmadan her iki mesajı da okursa hangisinin sloganlardan ibaret, hangisinin içerik sahibi olduğunu da görür...

    Bir forumda "hadi canım sen de" falan gibi, seviye sorunlu ifadeleri yazabilmek, hele hiç tanımadığı, diğer forumdaşlara hitaben kullanmak da zaten bu seviye sorununun başka bir dışa vurumu olsa gerek.

    Seviyeyi koruyalım lütfen...
    Himmete muhtaç bir dede, gayrıya nasıl himmet ede.
    Yazdıklarımız hiç bir şekilde YTD.

  7. demokrasi varmış
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  8. #64
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Gurbet
    Yaş
    61
    Gönderi
    9,075
    Blog Entries
    3
     Alıntı Originally Posted by UMA Yazıyı Oku

    Bir forumda "hadi canım sen de" falan gibi, seviye sorunlu ifadeleri yazabilmek, hele hiç tanımadığı, diğer forumdaşlara hitaben kullanmak da zaten bu seviye sorununun başka bir dışa vurumu olsa gerek.

    Seviyeyi koruyalım lütfen...
    Seviye sorunu olduğunu düşünüyorsan Yönetimi Bilgilendir butonunu kullanın.

    Sizinle de bir daha muattap olmamaya çalışacağım çünkü imzanız beni (her nedense) rahatsız etti.

    Bir daha bakın imzanıza isterseniz.

    """"

    Nevrim döndü, midem bulandı, gözlerim karardı.

Sayfa 8/774 İlkİlk ... 6789101858108508 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •