Sayfa 269/637 İlkİlk ... 169219259267268269270271279319369 ... SonSon
Arama sonucu : 5090 madde; 2,145 - 2,152 arası.

Konu: ...:::Beyaz Yaka için Yatırım Koçluğu...:::

  1. #2145
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Istanbul/Montreal
    Yaş
    65
    Gönderi
    36,666
    Ustad mustad degilim.
    Ustad diye gecinenlerin, tabii zamaninda benim de, egosunu piyasanin nasil bir anda sondurdugunu bir kac kere gordum.
    Basit bir temettu emeklisiyim.
    Sihirli formul filan yok, beklemeyin.
    Varsa da ben bilmiyorum.
    Calisin, kazanin, tasarruf edin ve yatirim yapin.
    Hepsi bu.
    Bu kadar basit.
    Zaman faktorunu gozardi etmeyin.
    En buyuk iki yardimciniz zaman ve sabir, bunu hic aklinizdan cikartmayin.
    Syg,
    Sabir ve zaman: iste benim bahadir askerlerim.. TOLSTOY

  2.  Alıntı Originally Posted by Cautionary Yazıyı Oku
    Şirketlerde kraldan çok kralcı orta kademe yöneticler var. Bir tanesi yakın arkadaşım..Dedim ki, çalışanlara bu kadar baskı yapıp hayatlarını zehir ediyorsunuz. Çoğunun da psikolojisi bozuk. Zaten beyaz yaka dediğin kesim, ailenin iyi huylu çocuğu, kavgayla gürültüyle işi olmaz...vergisini tam ve zamanında öder...kimseyle didişmez..çalışanın biri bir gün tırlatacak, şirkette salonun ortasında kafayı yöneticisine koyacak, sonra tekme tokat girişecek...tamam belki iş yerinde son günü olacak, ama kendiyle beraber bir yöneticiyi de pert edecek...o yönetici zaten o şirkette bir daha kolay kolay barınamaz, alay konusu olur...söyle yönetici arkadaşlarına, bu piyangonun çıktığı kişi olmamak için fazla eziyet etmesinler, kişilik haklarına tecavüz etmesinler.

    Eskiden, şirket sahibi-patron vs olmadan da orta-üst seviye yönetici beyaz yaka kesim, patron gibi yaşardı...ben de biraz kıl olurdum, ama artık acıyorum bu kesime, bence çoğusu da acınacak durumda olduklarının farkındalar..bir tuzaktalar, farkındalar, ama kurtulamıyorlar.
    Türkiye'nin sayılı şirketlerinin birinde üst düzey yönetici olarak çalışıyorum. Kendi yaşam tecrübenizi tüm şirketlerin gerçeği olarak yansıtmanız doğru değil. Belli ki yarım kalan bir hesaplaşmanız var ama burayı okuyan genç arkadaşların iş hayatının ve yöneticiliğin o kadar da kötü olmadığını bilmesi gerekiyor.

    Öncelikle büyük şirketlerde orta-üst düzey yöneticiler iyi kazanırlar. Alınan ikramiyelerle birlikte tüm harcamalar sonrası çok ciddi miktarda bir parayı biriktirebilirsiniz. Bunun aksini iddia edenler ya doğru şirkette çalışmıyordur ya da gerekli kalifikasyonlara sahip değildir. Ayrıca özel sağlık sigortası, sekreter, şahsa tahsis araba, emeklilik fonuna şirket desteği gibi çok ciddi yan hakkarı vardır.

    İyi yöneticiler olduğu gibi çalışanı ezen ve hakkını yiyen yöneticiler de vardır. Ancak bu tarz yöneticiler iyi şirketlerde uzun süre barınamazlar. Çünkü bu tarz yöneticiler adam yetiştirmedikleri için iyi şirketlerde farkedilir ve ayıklanırlar. Ayrıca iyi şirketler devamlı 360 derece değerlendirmeler (yöneticinin temas ettiği tüm kişilerden geri bildirim alınması) yaparak yöneticilerini takip eder. Şirketiniz bu tarz bir şirket değilse beyaz yaka olarak kendinizi geliştirmenizi ve iyi bir şirkete geçmenizi öneririm.

    Özel şirketler elbette insan kaynağını en ucuza temin etmek ister. Bu eskiden de böyleydi, şimdi de böyle, ileride de böyle olacak. Ancak bizler beyaz yakalı çalışanlar olarak kendimizi geliştirerek ve farklılaşarak, yani çalıştığımız şirkete farklı şekillerde katma değer sağlayarak (yönetsel veya uzmanlık olarak) kazancımızı arttırabiliriz. Eğer çalıştığınız şirkette girdiğiniz günden beri aynı işi yapıyorsanız elbette 40-50 yaşına geldiğinizde korkmalısınız. Çünkü aynı işi daha ucuza ve daha hızlı yapacak kişilerin gelmesiyle rekabet sizi eleyecektir. Böyle bir durumda sorgulayacağınız taraf şirketiniz değil kendiniz olmalısınız. Eğer ben kendimi geliştirmek istemiyorum ama iş güvencem olsun diyorsanız kamu size daha uygun olacaktır.

    Özetle özel sektörde beyaz yakalı çalışan olmak kendini geliştirerek farklılaşanlar için her zaman fırsatların olduğu bir alandır. Kendini geliştirmeden yerinde sayanlar ise rekabet tarafından orta uzun vadede ayıklanacaklardır. Umarım iş hayatına yeni başlayan arkadaşlar için bu yazdıklarım faydalı olur.

  3. Anlayamadığım bi konu var yardımcı olabilirseniz sevinirim.
    Nakit temettü verilmesi şirketten çıkış olması nedeniyle hisse fiyatını aynı oranda düşürür deniyor,
    aynı şekilde bedelsiz sermaye artırımı da hisse fiyatında aynı oranda düşüş gerektiriyor.
    Ben temettü ve bedelsiz tarihlerine baktığımda grafiklerde bu düşüşleri göremiyorum hatta aynı kaldığı ya da yükseldiği olmuş.
    Grafiklerde düzeltme mi yapılıyor yoksa piyasa bu düşüşleri absorbe edecek şekilde alıma mı geçiyor.
    Bir de pratikte bedelsiz artırımın şirkete çeşitli faydaları varmış okuduğum kadarıyla ancak hisse sahibine (şirketin kendine sağladığı faydaların hisse sahiplerine sağlayacağı dolaylı etkisi dışında) faydasını kısaca açıklayabilir misiniz?
    Sahip olunan hisse sayısının artması müteakip dönemde alınacak temettü miktarını artırır deniyor. Bence artırmaz... Burasını da anlayamadım.

    Teşekkürler.

  4. #2148
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Şişli-İstanbul
    Gönderi
    1,689
     Alıntı Originally Posted by thron Yazıyı Oku
    piyasada işler her geçen gün daha da kötüye gidiyor, çalışma şartları kötüleşiyor.

    uzun süredir hantallığı ile nam samış bir Alman şirketinde çalışıyorum, son iki yılda işler o kadar değişti ki 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

    örneğin bugün normalde mesai yok ama Skype a bakınca birkaç kişinin aktif olduğunu görüyorum (ben de dahil) bir de tabii aktif olmadan çalışanlar var.

    olası tüm terfi pozisyonlarına, bekar olan bıraksan günde 15 saat çalışabilecek kişiler atanıyor (genellikle bekar kadın)

    insanların bırakın hobileri, aileleri ile bile ilgilenebilecek vakti kalmıyor.

    filmlerde gördüğümüz işkolik ruh hastası tipler birkaç yıla komple etrafımızı saracak.

    amerikan filmlerinde gördüğümüz garip tipler maalesef artık gerçeğimiz olmak üzere.

    bu noktada gelecek için yatırım her geçen gün daha hayati oluyor.

    bizden geçti ama oğlumun bu saçmalıklar ile uğraşmasını istemiyorum.

    ne gerekiyorsa yapacağım.
    ++++Dediklerinize birebir katılıyorum. Tahminimce S......... isimli şirkette çalışıyorsunuz [emoji4]

    SM-N920C cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  5.  Alıntı Originally Posted by whale Yazıyı Oku
    Türkiye'nin sayılı şirketlerinin birinde üst düzey yönetici olarak çalışıyorum. Kendi yaşam tecrübenizi tüm şirketlerin gerçeği olarak yansıtmanız doğru değil. Belli ki yarım kalan bir hesaplaşmanız var ama burayı okuyan genç arkadaşların iş hayatının ve yöneticiliğin o kadar da kötü olmadığını bilmesi gerekiyor.

    Öncelikle büyük şirketlerde orta-üst düzey yöneticiler iyi kazanırlar. Alınan ikramiyelerle birlikte tüm harcamalar sonrası çok ciddi miktarda bir parayı biriktirebilirsiniz. Bunun aksini iddia edenler ya doğru şirkette çalışmıyordur ya da gerekli kalifikasyonlara sahip değildir. Ayrıca özel sağlık sigortası, sekreter, şahsa tahsis araba, emeklilik fonuna şirket desteği gibi çok ciddi yan hakkarı vardır.

    İyi yöneticiler olduğu gibi çalışanı ezen ve hakkını yiyen yöneticiler de vardır. Ancak bu tarz yöneticiler iyi şirketlerde uzun süre barınamazlar. Çünkü bu tarz yöneticiler adam yetiştirmedikleri için iyi şirketlerde farkedilir ve ayıklanırlar. Ayrıca iyi şirketler devamlı 360 derece değerlendirmeler (yöneticinin temas ettiği tüm kişilerden geri bildirim alınması) yaparak yöneticilerini takip eder. Şirketiniz bu tarz bir şirket değilse beyaz yaka olarak kendinizi geliştirmenizi ve iyi bir şirkete geçmenizi öneririm.

    Özel şirketler elbette insan kaynağını en ucuza temin etmek ister. Bu eskiden de böyleydi, şimdi de böyle, ileride de böyle olacak. Ancak bizler beyaz yakalı çalışanlar olarak kendimizi geliştirerek ve farklılaşarak, yani çalıştığımız şirkete farklı şekillerde katma değer sağlayarak (yönetsel veya uzmanlık olarak) kazancımızı arttırabiliriz. Eğer çalıştığınız şirkette girdiğiniz günden beri aynı işi yapıyorsanız elbette 40-50 yaşına geldiğinizde korkmalısınız. Çünkü aynı işi daha ucuza ve daha hızlı yapacak kişilerin gelmesiyle rekabet sizi eleyecektir. Böyle bir durumda sorgulayacağınız taraf şirketiniz değil kendiniz olmalısınız. Eğer ben kendimi geliştirmek istemiyorum ama iş güvencem olsun diyorsanız kamu size daha uygun olacaktır.

    Özetle özel sektörde beyaz yakalı çalışan olmak kendini geliştirerek farklılaşanlar için her zaman fırsatların olduğu bir alandır. Kendini geliştirmeden yerinde sayanlar ise rekabet tarafından orta uzun vadede ayıklanacaklardır. Umarım iş hayatına yeni başlayan arkadaşlar için bu yazdıklarım faydalı olur.
    sn. whale,
    sn. cautionary nin yazısını alıntılamış olsanızda konuyu açan kişi olarak birkaç birşey yazma ihtiyacı hisseetim.

    öncelikle burada vurgulanan konu iş özel hayat dengesini neredeyse ortadan kalkması haftalık 40 saat olan çalışma saatinin pratikte 60 a dayanmasıdır

    peki insanlar niye 60 saat çalışıyor kendilerini heyecanlandıran şirketlerini fezaya çıkaracak projeler için mi?
    Tabii ki hayır, yapılan büyük oranda amelasyon veya ego sahibi bir yöneticiden laf duymamak için aynı işin kırk şekilde incelenmesinden ibaret.

    360 derece masalınızı da pratikte uygulayan falan yok kusura bakmayın.

    tabii ki iyi kurumlar iyi yöneticiler vardır ama sayıları süratle azalıyor, zira yönetici dediğim adam da bir üstünün izin verdiği ölçüde iyi olabilir. bir üstü haftalık 300 adam saatlik iş beklerken kimse 200 saatlik iş yapamaz.

  6.  Alıntı Originally Posted by ALCE Yazıyı Oku
    Anlayamadığım bi konu var yardımcı olabilirseniz sevinirim.
    Nakit temettü verilmesi şirketten çıkış olması nedeniyle hisse fiyatını aynı oranda düşürür deniyor,
    aynı şekilde bedelsiz sermaye artırımı da hisse fiyatında aynı oranda düşüş gerektiriyor.
    Ben temettü ve bedelsiz tarihlerine baktığımda grafiklerde bu düşüşleri göremiyorum hatta aynı kaldığı ya da yükseldiği olmuş.
    Grafiklerde düzeltme mi yapılıyor yoksa piyasa bu düşüşleri absorbe edecek şekilde alıma mı geçiyor.
    Bir de pratikte bedelsiz artırımın şirkete çeşitli faydaları varmış okuduğum kadarıyla ancak hisse sahibine (şirketin kendine sağladığı faydaların hisse sahiplerine sağlayacağı dolaylı etkisi dışında) faydasını kısaca açıklayabilir misiniz?
    Sahip olunan hisse sayısının artması müteakip dönemde alınacak temettü miktarını artırır deniyor. Bence artırmaz... Burasını da anlayamadım.

    Teşekkürler.
    Sn. ALCE,

    Türkiye'de ve Dünya'da veri ekranlarının büyük bir kısmı fiyatları düzeltilmiş (temettü ve bölünmelerden arındırılmış) gösterir. Burada amaç; teknik analiz yapılırken, temettüsü ve bölünmesi olmayan senetleri de eşit şartlarda değerlendirmeye imkan tanımaktır.

    Google finans, Yahoo finans gibi kaynaklarda ise kısmi yada tamamen düzeltilmemiş fiyatları bulabilirsiniz.

    Sahip olunan hisse sayısının alınacak temettüyü (oranı değil) doğrudan etkilemesi gayet doğal. Bedelsiz,bedelli yada temettü ile bir şekilde artan hisse sayısı aynı oranda daha fazla temettü geliri demektir.

    Not: Son sorunuzu yanlış anladıysam kusura bakmayın lütfen.

  7.  Alıntı Originally Posted by whale Yazıyı Oku
    Türkiye'nin sayılı şirketlerinin birinde üst düzey yönetici olarak çalışıyorum. Kendi yaşam tecrübenizi tüm şirketlerin gerçeği olarak yansıtmanız doğru değil. Belli ki yarım kalan bir hesaplaşmanız var ama burayı okuyan genç arkadaşların iş hayatının ve yöneticiliğin o kadar da kötü olmadığını bilmesi gerekiyor.

    Öncelikle büyük şirketlerde orta-üst düzey yöneticiler iyi kazanırlar. Alınan ikramiyelerle birlikte tüm harcamalar sonrası çok ciddi miktarda bir parayı biriktirebilirsiniz. Bunun aksini iddia edenler ya doğru şirkette çalışmıyordur ya da gerekli kalifikasyonlara sahip değildir. Ayrıca özel sağlık sigortası, sekreter, şahsa tahsis araba, emeklilik fonuna şirket desteği gibi çok ciddi yan hakkarı vardır.

    İyi yöneticiler olduğu gibi çalışanı ezen ve hakkını yiyen yöneticiler de vardır. Ancak bu tarz yöneticiler iyi şirketlerde uzun süre barınamazlar. Çünkü bu tarz yöneticiler adam yetiştirmedikleri için iyi şirketlerde farkedilir ve ayıklanırlar. Ayrıca iyi şirketler devamlı 360 derece değerlendirmeler (yöneticinin temas ettiği tüm kişilerden geri bildirim alınması) yaparak yöneticilerini takip eder. Şirketiniz bu tarz bir şirket değilse beyaz yaka olarak kendinizi geliştirmenizi ve iyi bir şirkete geçmenizi öneririm.

    Özel şirketler elbette insan kaynağını en ucuza temin etmek ister. Bu eskiden de böyleydi, şimdi de böyle, ileride de böyle olacak. Ancak bizler beyaz yakalı çalışanlar olarak kendimizi geliştirerek ve farklılaşarak, yani çalıştığımız şirkete farklı şekillerde katma değer sağlayarak (yönetsel veya uzmanlık olarak) kazancımızı arttırabiliriz. Eğer çalıştığınız şirkette girdiğiniz günden beri aynı işi yapıyorsanız elbette 40-50 yaşına geldiğinizde korkmalısınız. Çünkü aynı işi daha ucuza ve daha hızlı yapacak kişilerin gelmesiyle rekabet sizi eleyecektir. Böyle bir durumda sorgulayacağınız taraf şirketiniz değil kendiniz olmalısınız. Eğer ben kendimi geliştirmek istemiyorum ama iş güvencem olsun diyorsanız kamu size daha uygun olacaktır.

    Özetle özel sektörde beyaz yakalı çalışan olmak kendini geliştirerek farklılaşanlar için her zaman fırsatların olduğu bir alandır. Kendini geliştirmeden yerinde sayanlar ise rekabet tarafından orta uzun vadede ayıklanacaklardır. Umarım iş hayatına yeni başlayan arkadaşlar için bu yazdıklarım faydalı olur.
    Yazdıklarıma neden bu kadar tepki gösterdiniz ki? Siz iyi bir yönetici iseniz, sayınız azalıyor diyorum işte. Ayrıca büyük bir şirkette orta üst düzey bir yönetici ne kadar kazanıyor biliyorum yaklaşık olarak, Allah daha çok versin. İnanın gözüm yok, hatta daha çok kazanmalısınız diyorum işte. Zaten 19 yıl ayni şirkette uzman seviyesinde çalışan biri olarak benim de imkankarim( maaş, ikramiye, yan haklar) oldukça tatminkardı...buna rağmen kendi isteğimle işten ayrıldım ve yeni bir başlangıç yaptım.

    Mevzu şahsi durumlarımız değil zaten...genel gidişattan bahsediyoruz, ve her sene beyaz yakanın işi zorlaşıyor diyoruz...birkaç istisna sektör olabilir..ama mesela bir bankacı şube müdürü, neredeyse 18 sene önceki parayı alıyor... Telekom sektöründe uzman maaşları dolar bazında yarıya indi 5 senede, şu an belli bir iş karşılığında 100 tl alan uzmanın yaptığı işi 10 sene sonra uzman olacak genç arkadaş yine 100 tl ye yapacak, ama alım gücü yarıya inecek maalesef...gidişat böyle işte.

  8. @whale,

    Aklıma gelmişken bir soru sorayım..beyaz yaka dünyasında alınan maaş söylenmez, ama işe aldığınız gençlerin maaşını söyleyebilirsiniz sanırım..,itü, otdu, Boğaziçi gibi kalbur üstü uni lerden mezun, iyi derece İng. bilen yeni bir mezuna ikramiye, yıl sonu primi vs hepsi dahil, net olarak kaç tl veriyorsunuz( ortalama soruyorum, ve tabii ki brüt ücret politikası nedeniyle vergi sistemi kaynaklı net ücret ilerleyen aylarda düşecektir...ben işte bunun aylık ortalamasını soruyorum).

    Bir de bu yeni parlak gelecegin direktör adaylarına yıllık % kaç maaş artışı veriyorsunuz.

Sayfa 269/637 İlkİlk ... 169219259267268269270271279319369 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •