Sayfa 322/637 İlkİlk ... 222272312320321322323324332372422 ... SonSon
Arama sonucu : 5090 madde; 2,569 - 2,576 arası.

Konu: ...:::Beyaz Yaka için Yatırım Koçluğu...:::

  1. #2569
     Alıntı Originally Posted by temettü2023 Yazıyı Oku
    Soda gecen yil sanirim hisse basin 22 kurus temettu vermis ayrica da yuzde 10 bedelsiz vermis . Uzun vadede hem temettu veren hem de bedelsiz veren bu sanayi sirketini alip biriktirmek nasil olur . Soyle elimde 1 milyon yada 500 bin soda hissesi olsa sanirim lord olurum . Oldukca guzel bir gelir getirir beyaz yakanin tasmali olmasindan kurtulusunun yolu budur. Oyle bir hisse bulmali ki o hisse her sene yumurtmali ciftlige yeni kuzular tavuklar yavrular girmeli bu konuda da soda tskb ii gibi duruyor. Boyle hisseleri kesfedip uzun vadede her ay yillarca kenara atmak lazim diye dusunuyrm

    SM-G570F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    hocam her ay soda+şişe alarak cam sektörü sepeti yapıyorum. bu iki şirketin diğer camlarda da ortaklıkları olduğu için bileşik getiri sağlama potansiyeli olduğunu düşünüyorum. her ay aldım bir zararını görmedim.

    portföydeki 13 hisseden ikisi ve bence bist ortalamasının çok üzerinde gelecek vaat ediyor.

    siz yine de araştırın. faaliyet raporlarına falan da bakarsınız.

  2.  Alıntı Originally Posted by ivarol44 Yazıyı Oku
    Uzun vade yatırımcılığı buna benzetirim..
    Çin, Bambu ağacının yetişmesi, olumlu ısrar için güzel bir örnektir. Çinliler bu ağacı şöyle yetiştirir:
    Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez.
    Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez.
    Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır.Akla gelen ilk soru şudur: Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta da mı Yoksa beş yılda mı ulaşmıştır? Bu sorunun cevabı Tabii ki beş yıldır. Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edebilir miydik? …
    Bir başarının şartları her zaman çok basittir
    - Bir süre için çalışın,
    - Bir süre tahammül edin,
    - Her zaman inanın,
    - Ve hiçbir zaman geri dönmeyin.
    SM-J500F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Ben de size alternatif hikaye uydurayım.
    O Çinli beş sene sonunda bambu çıkmayınca ehh yeter be demiş toprağı kazmış ki tohum falan yok ilk yıl çürümüş börtü/böcek yemiş, beş yıldır boş toprağı sulayıp gübreliyor. Komşuları ilk yıl çıkmayınca başka ürün ektiklerinden dört yıldır tarım yapıyorlar bu da öyle aç parasız boşuna bekliyormuş. Neyse ki on onbeş sene beklemedim diye kendini avutmuş.

    (Sn. ivarol44 üzerinize alınmayın, borsaya yönelik anlattınızsa benim uydurduğum gibi örnek de çoktur, o yüzden yazdım, aklımızda olsun, her zaman sabrın sonu selamet olmuyor).

  3.  Alıntı Originally Posted by oguzvortex19 Yazıyı Oku
    Ssk Emeklilik konusu da konuşuluyorken ,

    atıyorum 40 yaşına geldik ozamana kadar 18-19yıl prim ödemiş olalım. Önceki yıların primleri de tcmb enflasyona göre bugünkü değeri hesaplansın.

    SSK ya ben emeklilik hakkımdan vazgeçiyorum 60 yaşını bekleyemeyeceğim işi de bırakıyorum, ödediğim "SSK işçi+işveren " tutarını atıyorum(200K TL) cash alma imkanımız olabiliyor mu?


    hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    Bugün bir gazetede haber vardı...diyelim yaş ve sigortalılık süresi koşulunu sağladın...ama prim gün sayısını dolduramadın...yaşın da olmuş 65 filan...bu durumda ben emeklilik umudumu kaybettim, ödediğim primlerin karşılığı olan parayı bana ödeyin diyebiliyormuşsun..bu durum aslında devletin de işine geliyor, o kişi emekli olsa, belki devlete kendisnin ve öldükten sonra diğer hak sahiplerinin alacakları düşübüldüğünde maliyeti 100x ise, birikmiş paranı alırsan muhtemelen 50x alacaksın...ne yapıp edip prim gün sayısını doldurmak çok mantıklı yani.

  4. Sn. Cautionary hatırlarsanız geçenlerde prim günü sayısını ve 25 yıl hizmet süresini dolduran , yaş gelinceye kadar prim ödemezse yaş da dolunca maaş kaybı olur mu olmaz mi diye fikir alışverişinde bulunmuştuk.

    Siz prim ödemese dahi, yaş sınırı gelince o günkü yıldan güncel değerlerden maaş alacağını belirtmiştiniz.

    Bu konuyu bir arkadaşa anlattım. O zaman bizde şirketimize söyliyelim artık beni ssk lı göstermesin , prim ödemesin. Elde edeceği ciddi kazançtan bize yüzde 40 bile verse yeter dedi.(prim gününü dolduran herkesi kast ediyorum ) Kayıtdışı gibi görünüyor ve kabul edilemez tabii ki. Birçok kurumsal firma bunu kabul etmez elbette. Ama bunu düşünecek tonlarca küçük-orta hatta büyük ölçekli firmalar vardır. Çalışanı ile anlaşma yoluna gidecek yani.

    Ne dersiniz ?

    Not: Siz hizmet yılı olarak 25 yılı doldurdunuz mu ? yaşınızın 40 olduğunu bir yazınızda okumuştum.

    teşekkürler

  5.  Alıntı Originally Posted by ctugrul Yazıyı Oku
    Valla Sayın Cautionary ben 35 seneye yakın Beyaz Yaka olarak çalıştım. Sizin kadar beyaz yaka çalışmaya negatifini hiç görmedim. Üstelik çok uzun süre böyle çalışmışsınız ve üst düzeylere gelmiş bir sürüde birikim yapmışsınız bu süre zarfında. Açıkçası çok şaşırıyorum ama elbette herkesin değişik bir hikayesi olduğundan, beyaz yaka ile ilgili görüşlerinizin büyük kısmına katılmasamda saygı duyuyorum.

    Bazı söylemleriniz, eğer üstüme alınacak olsam incitici dahi olabiliyor. Ben hiç kendimi 35 sene beyaz yakalı olduğum için koyun gibi filan hissetmedim.

    Beyaz yaka, ticaret, siyaset veya her ne olursa olsun hep karşılıklı alış veriştir olay. Koşullar veya seçimler sonucu beyaz yaka olunduktan sonra, işveren-işyapan olarak alışverişe döner ilişki. Hayatta hiç bir şey adil değilken, bu ilişkide adalet beklemek nafile bir beklentidir.

    Becerisi olan ve tesis edilmiş olan işveren-işyapan alışveriş ilişkisini beğenmeyen, adil bulmayan şansını istediği zaman istediği şekilde başka bir mecrada deneyebilir. Hem denemeye cesaretimiz olmaz hem tesis edilmiş ilişkiyi beğenmez birde üstüne herşeyden şikayet edecek olursak, bence asıl adil olmayan doğru olmayan bu olur.

    Öyle veya böyle milyonlarca insanın içinde bulunduğu bir çalışma şeklinin bu cümlelerle anılması beni rahatsız ediyor.

    Başlık beyaz yakaya yön vermek, deneyim paylaşmak ve belki ileri dönemlerine yardımcı olabilecek yatırımlar nasıl yaratılır üzerine ve son derece yapıcı. Ama bu başlığın muhataplarının böyle anılması kırıcı olabiliyor.

    Sizinle bir polemik peşinde değilim. Düşüncelerimi paylaşmak istedim. Bu yüzden bu konuda cevabınız olursa saygı duyarım ama cevaplamama hakkımı kullanacağım.


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    sevgili ctugrul,

    sizinle beraber bir arkadaş daha bu yazıların bir miktar ofansif olduğunu ifade etmişti. Acaba genel de sizin gibi mi düşünüyor?

    çünkü başlığın aktif katılımcısı olanların pozisyonumu ve görüşlerimi anladığını düşünüyordum, demek ki iyi anlatamamıştım.

    sizin nezdinizde, sizin gibi düşünüp belki bu fikrini ifade etmemiş olanlar da vardır diyerek, detaylı bir açıklama yapayım, durumu netleştireyim.

    i-) Öncelikle 20 sene kadar beyaz yaka olarak çalışmış, 6 aydır erken emekli modunda biriyim, muhtemelen çocuklarım da beyaz yaka olacak. Şu an 10 arkadaşımın 9 u beyaz yaka. Yani sistematik olarak beyaz yaka diye anılan kitleye kötü duygular beslemem mümkün değil. Hal böyle iken, benim bazı yanlışları eleştirmem, bazı davranışları da ti ye almam tuhaf gelmemli, kişi sevdiğini de eleştirebilir.

    ii-) Benim esas eleştirim, sistematik olarak beyaz yaka değersizleştiriliyor, yıldan yıla hakları kırpılıyor. Ve pek çok beyaz yaka bu durumun farkında değil. Beyaz yakanın %99 u vergisini kuruşuna kadar öder, iyi eğitimlidir, etik değerleri ve çevre bilinci-insan ve canlı hakları vs gibi konularda türkiye ortalamasının çok üstündedir. Yine %90 ı şark kurnazı değildir vsvs.

    iii-) Yani insan olarak iyi niteliklere sahip, ülkenin katma değerli üretim yapıp modernleşmesi için olmazsa olmaz olan bu kesim her geçen yıl zayıflıyor, ya da zayıflatılıyor. Bu aslında dünyanın geneli için geçerli bir trend bile sayılabilir, eğitimli kesimin dünya gmsh sından aldığı pay her geçen gün azalıyor. Yani bu kesim görece olarak gelirden daha az pay alıp, fakirleşiyor.

    93-2007 arası beyaz yaka için altın çağşlardı. Farklı sektörlerde farklı altın dönemler yaşansa da, ortalamada bu yıllar en iyi yıllardır diyebiliriz. 2007 sonrası, özellikle dünyanın gördüğü en büyük krizlerden olan abd finans krizi sonrası hızla bu kesime verilen değer azalmaya başladı. Ülkemizde de mantar gibi türeyen üniversiteler, ahbap çavuş ekonomisinin, hatırlı tanıdıkların etkisinin artması dünya genelinde oluşan bu trendi ülkemizde daha radikal olarak yaşattı.

    19 sene önce işe girdiğimde, 6. ayda yurt dışına bir hafta eğitime gönderildim. Eğitim yanında, bir nevi bonustu bu..Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde, hatrı sayılır bir harcırahla bir hafta kaldık, gezdik, eğlendik vs...İlk 10 yıl el üstünde tutulduğumu hissettim, 2001 de türkiye tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşamamıza rağmen bu görüşteyim...Dediğim gibi 2007-2009 dünya finans krizi sonrası dünyanın genelinde beyaz yaka için bazı şeyler değişmeye başladı.

    Kişisel bir sorunum olmadı, hatta ayrılırken kimseyle küs değildim. Yani yazdıklarım yaşanmış belli olumsuzluklara dayanmıyor. 18 sene boyunca hiç bir amirim benimle emir kipiyle konuşmadı, onurumu zedeleyecek bir laf etmedi, ya da edilmesine müsade etmedim diyim. Maddi olarak sahip olduklarımın çoğu da yaptığım iş sayesinde oldu, yani nankörlük vs yapmak niyetinde değilim.

    Ben bir durum tespiti yapıyorum. Ve uyarıyorum, gidişatı anlatıyorum. Bu kesim haddini bilerek yaşamalı, işçi olduğunu unutmamalı, ve patron gibi değil, mütevazi bir hayat sürmeli diyorum.

    Belki %10-20 zaten olayın farkındadır, zaten ona göre yaşıyordur bu kesim. Siz ve bu başlıktaki arkadaşların çoğu bu kapsama giriyordur. Öyle olmasa, tasarruf-birikim-yatırım vs üzerine kafa patlatmayız burada. Önemli olan çoğunluk ne düşünüyor, nasıl yaşıyor, geleceğe dönük neler planlıyor.

    Yaşı 50 ye gelmiş, karı-koca 25 sene iyi şirketlerde iyi maaşlarla çalışmış beyaz yakalı bir çift, her performans döneminde ya düşük not alırsam, ya işten atılırsam korkusu yaşıyorsa...kusura bakmasınlar, ben sadece acıma duygusu hissederim.

  6.  Alıntı Originally Posted by temettü2023 Yazıyı Oku
    Soda gecen yil sanirim hisse basin 22 kurus temettu vermis ayrica da yuzde 10 bedelsiz vermis . Uzun vadede hem temettu veren hem de bedelsiz veren bu sanayi sirketini alip biriktirmek nasil olur . Soyle elimde 1 milyon yada 500 bin soda hissesi olsa sanirim lord olurum . Oldukca guzel bir gelir getirir beyaz yakanin tasmali olmasindan kurtulusunun yolu budur. Oyle bir hisse bulmali ki o hisse her sene yumurtmali ciftlige yeni kuzular tavuklar yavrular girmeli bu konuda da soda tskb ii gibi duruyor. Boyle hisseleri kesfedip uzun vadede her ay yillarca kenara atmak lazim diye dusunuyrm

    SM-G570F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    hocam tasmalı ifadesi biraz ağır olmuş...bazı arkadaşlar alınabilir....erken yaşta finans özgürlüğü kazanmak için uğraşıyoruz, ama bunu başaramamış olanları da incitmemek lazım.

    zaman zaman ben de biraz ağır yazıyor olabilirim, henüz uyku modunda olan arkadaşları uyandırmak için çimdik atmak gibi bir şey bu yaptığım, ama yine de incitici olmamaya çalışalım hep beraber...ben de daha dikkatli olacağım bundan sonra.

  7.  Alıntı Originally Posted by taysan Yazıyı Oku
    Sn. Cautionary hatırlarsanız geçenlerde prim günü sayısını ve 25 yıl hizmet süresini dolduran , yaş gelinceye kadar prim ödemezse yaş da dolunca maaş kaybı olur mu olmaz mi diye fikir alışverişinde bulunmuştuk.

    Siz prim ödemese dahi, yaş sınırı gelince o günkü yıldan güncel değerlerden maaş alacağını belirtmiştiniz.

    Bu konuyu bir arkadaşa anlattım. O zaman bizde şirketimize söyliyelim artık beni ssk lı göstermesin , prim ödemesin. Elde edeceği ciddi kazançtan bize yüzde 40 bile verse yeter dedi.(prim gününü dolduran herkesi kast ediyorum ) Kayıtdışı gibi görünüyor ve kabul edilemez tabii ki. Birçok kurumsal firma bunu kabul etmez elbette. Ama bunu düşünecek tonlarca küçük-orta hatta büyük ölçekli firmalar vardır. Çalışanı ile anlaşma yoluna gidecek yani.

    Ne dersiniz ?

    Not: Siz hizmet yılı olarak 25 yılı doldurdunuz mu ? yaşınızın 40 olduğunu bir yazınızda okumuştum.

    teşekkürler
    Bakın küçük bir nüans var. Prim gün sayısı dolduktan sonra, çalıştığı günlerin karşılığı olan hak ettiği maaş, her yıl güncellenir dedim. Ama 6000 günü olan adamla, 7000 günü olan adamın hak ettiği maaş aynı değildir tabii ki. Zorunlu gün sayısı dolduktan sonra, maaş artış oranı azalıyor, bir noktadan sonra çok az bir fark geliyor her yıl. Şöyle anlatayım, mesela ben 6000 gün ile maaşı tavandan yatan biri olarak 4000 tl maaş alacakken, 10 bin günü olan da 5000 tl alacak. Zaten ne kadar çalışırsan çalış, istersen 15 bin günün olsun, sgk maaş tavanını geçemiyorsun...o da 5000 tl civarı bir şey sanırım.

    Arkadaşınız şark kurnazı sanırım, ona söyleyin böyle yollara tenezzül etmesin

  8. Sgk emekli maas tavani mi var onu bilmiyordum dogrusu. Gunu doldurduk diyelim sonrasi icin eger o zaman temettulerim bana maasim kadar gelir saglamaya baslamissa ben ofiste calismam artik. Yas 30 bu arada. 7 yil doldu kaldi sanirim 13 yil. Sonrasi allah kerim . Simdiden temettu veren hisselerimizi toplamak lazim alternatif pasif gelir getirici araclar saglamak lazim. Benim en buyuk korkum enflasyon umarim buda biter tr ulkemizde artik enflasyon sorun olmaktan cikar

    SM-G570F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Sayfa 322/637 İlkİlk ... 222272312320321322323324332372422 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •