ohooo ondan sonra eregli niye gitmiyor derler)
SN.İsdemir ortaklarım Büyük Şirketimiz(İSDEMİR) 3Ç Bilançosunu hangi tarihte açıklayacak? Bilgisi olan paylaşırsa sevinirim.
Gündem dışı öylesine bir bilgi...
.....
2.2. Payların elden çıkarılması
Sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisselerini iktisap bedelinin altında bir bedel karşılığında elden çıkarmaları hâlinde iktisap bedeli ile elden çıkarma bedeli arasındaki fark tutar, elden çıkarma tarihi itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılmakta ve bu tutar üzerinden %15 oranında vergi tevkifatı yapılması öngörülmektedir.
Söz konusu hükme göre, ortaktan alınan hisse senetlerinin/ortaklık paylarının iktisap bedelinin altında bir bedel ile satışa konu edilmesi halinde de iktisap bedeli ile satış bedeli arasındaki fark, dağıtılmış kâr payı olarak kabul ediliyor ve bu fark üzerinden tevkifat yapılması öngörülüyor. Örneğin, (X) A.Ş.'nin ortağı (A) kişisinden 24.04.2021 tarihinde 1,3 milyon TL'ye satın aldığı kendi hisselerini 17.06.2022 tarihinde 1,2 milyon TL'ye satması halinde (1.300- 1.200=) 100 bin TL ortağa dağıtılmış kâr payı sayılacak ve üzerinden (X) A.Ş. tarafından tevkifat yapılacaktır. Bu kapsamda yapılacak değerlendirmede geri alınan hissenin itibari değerine bir önem atfedilmiyor.
Sermaye şirketi tarafından geri alınan hisselerin iktisap bedelinin altında bir bedelle elden çıkarılması halinde, aradaki farkın dağıtılmış kâr payı sayılması beraberinde söz konusu tutarın ortak tarafından (gerçek kişi veya kurum) menkul sermaye iradı veya iştirak kazancı olarak beyan edilip edilmeyeceği sorusunu akla getirmektedir. Bu noktada "dağıtılmış kâr payı sayılma" ifadesine sadece stopaj mükellefiyeti açısından anlam yüklenmesi, söz konusu durumun ortak açısından beyan edilmesi gereken temettü kazancı olarak yorumlanmaması gerektiği kanaatindeyiz. Şöyle ki ortak ile sermaye şirketi arasındaki işlem, payların geri alınması tarihi itibarıyla gerçekleşmiş ve bitmiştir. Payların iktisap bedeli ile şirkete geri satış bedeli arasında müspet bir fark var ise bu fark, gerçek kişi ortak açısından değer artış kazancı, tüzel kişi ortak açısından da iştirak hissesi satış kazancı niteliğinde sayılmalıdır. Ortağın söz konusu satıştan doğan kazanç tutarının, şirketin geri aldığı payların satış bedeli ile ilişkilendirilmemesi gerektiği görüşündeyiz. Yukarıdaki örnek üzerinden ilerlersek, ortak (A) 1,3 milyon TL'ye (X) A.Ş.'ye satmış olduğu hisseleri 01.02.2020 tarihinde 1 milyon TL'ye iktisap etmiş olsun. Bu durumda söz konusu hisseler ortak (A) tarafından 2 yıl elde tutulmadan elden çıkarılmış olacağından söz konusu satış nedeniyle (istisna tutar ve maliyet bedelinin endekslenmesi uygulaması ihmâl edilirse) 2020 yılına ilişkin olarak 300 bin TL değer artış kazancı beyan edilecektir. Daha sonra şirketin ortaktan aldığı hisseleri 1,2 milyon TL'ye satması sonucunda şirket tarafından dağıtılmış kâr payı sayılan 100 bin TL'nin eski ortak tarafından 2022 yılında elde edilmiş kâr payı niteliğinde menkul sermaye iradı olarak beyan edilmesi gerektiği yönündeki bir görüş, eski ortağın aynı tutar üzerinden mükerrer vergilenmesi sonucunu doğuracaktır8.
Şirketin hisseleri ortaktan geri satın alma tarihi ile elden çıkarma tarihi arasında 2 yıla kadar süre olabileceği göz önünde bulundurulduğunda, şirketin zarar ediyor olması, piyasa koşulları vs. nedenlerle pay değerinin satın alma bedelinin altına düşmesi olağan bir durumdur. Durum böyle iken iktisap bedelinin altındaki pay satışlarını otomatik olarak kâr dağıtımı olarak nitelendirmek gelirin gerçekliği ilkesi ile de bağdaşmayacaktır.
İlave olarak, esasen mevzuatımızda hali hazırda yürüklükte olan transfer fiyatlandırması düzenlemeleri de zaten ortak ile sermaye şirketi arasındaki pay alım-satımlarında bedelin, payın cari değeri ile uyumlu olmasının temini için bir vergi güvenlik müessesesi olarak hükmünü icra etmektedir. Mevzuatımızda işlem bedellerinin emsallere uygunluğunu ölçmek için transfer fiyatlandırması şeklinde hassas bir terazi varken neden alım bedelinin altındaki satışları kâr dağıtımı sayan mezkur düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu izaha muhtaç bir konudur.
2.3. Payların 2 yıldan fazla süre elde tutulması
Sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisselerini iktisap ettikleri tarihten itibaren iki tam yıl içerisinde, sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemeleri veya elden çıkarmamaları hâlinde, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar, iktisap tarihinden itibaren iki tam yıllık sürenin son günü itibariyle dağıtılmış kâr payı sayılmakta ve bu tutar üzerinden %15 oranında vergi tevkifatı yapılması öngörülmektedir.
Bu son durumda, kendi hisselerini ortağından geri alan şirketlere sermaye azaltımı yoluyla geri aldıkları hisse senetlerini iptal etmeleri veya yeniden satış yoluyla elden çıkarmaları için 2 yıl süre veriliyor. Bu süre içerisinde sermaye azaltımı yoluyla hisselerin/ortaklık paylarının itfa edilmemesi veya elden çıkarılmaması halinde iştirak hissesinin geri alım bedeli ile itibari değeri arasındaki fark tutarında ortağa kâr dağıtımı yapıldığı farz ediliyor ve bu tutar tevkifata tabi tutuluyor. Örneğin (X) A.Ş'nin itibari değeri 1 milyon TL olan hisse senetlerini ortağı (A) gerçek kişisinden 24.01.2021 tarihinde 1,3 milyon TL vererek geri alması halinde söz konusu hisse senetlerinin 2 tam yıl içerisinde alım bedelinin altında olmayan bir bedel ile satılması, aksi durumda 300 bin TL üzerinden tevkifat yapılması beklenmektedir.
Ortaktan geri alım bedeli itibari değerinin üzerinde olan hisse senetlerinin 2 yıl içerisinde elden çıkarılmaması halinde kâr dağıtımı gerekçesiyle tevkifat yapılacak olması TTK'nın esas sermayenin %10'u tutarındaki hisselerinin süre sınırlaması olmaksızın, Kanun'da sayılan hallerde ise 3 yıl elde tutulmasını mümkün kılan hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirmese de zorlaştırmaktadır. Söz konusu hükmün aslında sermaye azaltımı yoluyla ortağına para transfer etmek isteyen ancak sermaye azaltımı halinde doğabilecek vergisel yükümlülüklerden kaçınmak için söz konusu hisseleri aktifinde bekleten şirketlerin bu yöndeki tasarruflarına engel olmak için getirildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan madde hükmüne göre, yukarıda sayılan her 3 senaryo kapsamında tevkif edilen vergilerin herhangi bir vergiden mahsubuna izin verilmemektedir.
.....
https://www.mondaq.com/turkey/shareh...e-vergilemesi-
İyi yada kötü bir şey olacaksa, açılış ve kapanış ile olur. Gün ortası zamanı kullanır, sabrı dener.
Yer İmleri