Artan

99,00 10 18:10
16.477,50 10 18:10
134,20 10 18:10
71,50 10 18:10
291,50 10 18:10
Artan Hisseler

Azalan

87,30 -10 18:10
512,00 -9.94 18:10
11,87 -9.94 18:10
56,95 -6.64 18:10
32,60 -6.48 18:10
Azalan Hisseler

İşlem

25.705.427.996,65 18:10
25.126.837.234,00 18:10
19.159.886.780,88 18:10
15.041.630.827,90 18:10
14.530.506.819,80 18:10
Tüm Hisseler

Anket Sonuçlarını Gör: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım mı.?

Oylayan
145. Bu anket için oy kullanamazsınız
  • Balon patladı, nakitte fırsat beklenmelidir

    85 58.62%
  • dolar/euro bozdurup, yatırım yapmak mantıklı

    18 12.41%
  • Faizler inerse, şimdi almak mantıklı değil

    12 8.28%
  • Faizler inişe geçince alacağım, şimdi kiracılık daha karlı

    20 13.79%
  • ev alacak, para da yok, kredi çekip ödeyecek iş'de yok

    18 12.41%
  • Dünya malı dünyada kalsın, ben ahirete yatırım yapıyorum kardeşim, ne evi.

    4 2.76%
Multiple Choice Poll.
Sayfa 381/902 İlkİlk ... 281331371379380381382383391431481881 ... SonSon
Arama sonucu : 8012 madde; 3,041 - 3,048 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post
  1.  Alıntı Originally Posted by djoz Yazıyı Oku
    Ben her zaman mahalle aralarındaki az katlı, az komşulu, ve düşük aidatlı evleri savunmuşumdur.

    "Aaa güvenliksiz olur mu hiç, kapıcısız da hayatta olmaz, yirminci kata da asansörsüz çıkacak değilim, düzenli olarak bakımı yapılan yeşil alanları da olsun" gibi isteklerin her biri ayrı bir masraftır.

    Büyük krizlerde işsiz ve gelirsiz kalabiliriz, fakat bu yerlerin aidatı bize borç olarak işlemeye devam eder.
    Velhasıl şu anda da birçok kişinin geliri azaldı veya sıfıra indi.
    İşleri bozulunca kapıcı kadar bile para kazanamayan insanlar, o kapıcının veya güvenliğin parasını öderken eminim içleri cız edecek.

    Şu an 5 daireli minik bir apartmanda oturuyorum. Merdiven ışığı ve merdiven silici (ayda 20-30 TL) dışında masrafı yok.
    Kuru ekmeğe muhtaç kalırsak merdiven siliciden de vazgeçeriz olur biter.
    Merhaba,

    Bende bahsettiğiniz mahalle arası bir apartmanda 7 yıl oturdum.
    Bu 7 yıl sürecinde aracımı park etmeye yer bul bulmak için her aksam mücadele verdim. Bildiğin köşe kapmaca oynuyorsun.
    Tam aracını park edip iniyorsun bir ses yükseliyor 'gardaş bizim evin önüne park etme birazdan bizim arac gelecek' diye.
    2 kez aracımın tekerlerkleri kesildi bu yüzden.
    Bir kez sabah aracıma bindiğimde park halindeyken vurulduğunu yaşadım.
    Her hafta sokak köşelerinde toplaşan serserilerin kavgaları yüzünden uykusuz kaldım.
    Bir akşam işten eve döndüğümde çelik kapının kilidinin kırılıp eve hırsız girdiğini görünce artık mahalle arasında oturulmayacağına karar verdim.

    İstanbul Halkalı Atakent bölgesinden site içi ev aldık.
    Ben şirket aracı kullanıyorum, eşiminde aracı var. 2 araç için otoparkımız hazır. Köşe kapmaca oynamıyoruz.
    Aracın başına bir şey gelirse her taraf kameralı.
    Her taraf yeşillik. Çocuklarım toprak ve yeşillik içerisinde oynayabiliyor. Mahalle arasında olsalardı belki toprak bile göremeyeceklerdi. Her yer beton, kaldırım ve asfalt.
    Sitede çocuklar için parklar, futbol ve basketbol sahası vs. alanları var. İstedikleri saatte çıkıp eğlenebiliyorlar.
    Sitede besleğimiz hayvanlar. Kedi , kuş hatta kirpi bile var. Hepsinin yuvası barınağı var. Çocuklar için iyi oluyor.
    1 km yürüyüş alanı var. Spor aletleri vs var. İsteyen yürüyüşünü koşusunu vs. yapabiliyor. Mesela eşim akşam arkadaşlarıyla buluşup yürüyüş yapabiliyor. İstedikleri saatte. Bu gece 12 bile olabilir.
    Mahalle arasında akşam saat 9 dan sonra bir bayan grubu çıkıp yürüyüş yapabilir mi?
    Bisiklet yolu var. Çocuğum bu yolda güvenli şekilde arkadaşlarıyla bisiklet sürüp paten kayabiliyor. Mahalle arasına sal bakalım çocuğu 2. gün üzerinden kamyon geçer.
    Sitede çardaklar var. Çık sabah ailenle kahvaltı yap. Çocukların doğumgününü yap.
    Mahalle arasında otururken balkonda sigara içmeye çıktığımda karşı camdaki teyze gözlerini diker dikizlerdi. Rahatsız olurdum.
    Şimdi balkonumda eşimle karşılıklı biramızı yudumlayabiliyoruz. Hiçbir balkon birbirini görmüyor çünkü.
    Güvenliğimiz var. Sitenin 2 giriş çıkışı var. Her kapıda 2 güvenlik. 2 tanede sürekli site içerisinde geziyor.
    Dışarıdan biri geldiğinde ilgili daireye telefon açıp bilgi veriliyor. Pizzacısı bile gelse siparişiniz var mıydı diye soruluyor. Onay verirseniz içeri girebiliyor.
    Site içerisinde sürekli gezen güvenlikler aracın camını açık unutsan bile telefon açıp haber veriyor. 2-3 kez unutmuşluğum var
    Kapıcımız var. Her gün düzenli blok temizliğini yapar çöpleri vs. alır.
    Sitenin tesistçısı, elektirikçisi vs. hizmetleri var daha uygun fiyata. Arıyorsun yönetimi su tesisatım arıza yaptı diye. Anlaşmalı ustayı gönderiyor piyasanın yarı fiyatına işini görüyor.
    Sitenin içinde Milli Eğitime bağlı ana okulu var. Çocoğunu 3-6 yaş arası gönderebiliyorsun. Hemde yürüme mesafende ve güvende.
    Elektirikler kesildiğinde jeneratörümüz var. Mahalle apartmanındakiler gibi karanlıkta kalıp mum yakmıyoruz. Her daire ve site içi alan aydınlanıyor.

    10 sayfa yazardım ama aklıma gelen bunlar. Bu yazdıklarım büyükşehirde yaşayanlar için tabi. Ülkemizde 5 milyon mülteci varken kimse bu saatten sonra beni mahalle arasında oturtamaz.
    Bu yazdığım olanaklara 180 lira aidat vererek yararlanıyorum. Bir nevi ailemi ve malımı mülkümü sigortalatmış oluyorum.
    180 liraya mahalle arasında oturup aracını güvenlik altına alamazsın. Bir otoparka aylık aracımı bırakayım güvenli olsun dersen 180 liraya yapamazsın.
    Son düzenleme : Valfranc; 06-04-2020 saat: 16:47.

  2. #2
    Ahmetg Guest
     Alıntı Originally Posted by Valfranc Yazıyı Oku
    Merhaba,

    Bende bahsettiğiniz mahalle arası bir apartmanda 7 yıl oturdum.
    Bu 7 yıl sürecinde aracımı park etmeye yer bul bulmak için her aksam mücadele verdim. Bildiğin köşe kapmaca oynuyorsun.
    Tam aracını park edip iniyorsun bir ses yükseliyor 'gardaş bizim evin önüne park etme birazdan bizim arac gelecek' diye.
    2 kez aracımın tekerlerkleri kesildi bu yüzden.
    Bir kez sabah aracıma bindiğimde park halindeyken vurulduğunu yaşadım.
    Her hafta sokak köşelerinde toplaşan serserilerin kavgaları yüzünden uykusuz kaldım.
    Bir akşam işten eve döndüğümde çelik kapının kilidinin kırılıp eve hırsız girdiğini görünce artık mahalle arasında oturulmayacağına karar verdim.

    İstanbul Halkalı Atakent bölgesinden site içi ev aldık.
    Ben şirket aracı kullanıyorum, eşiminde aracı var. 2 araç için otoparkımız hazır. Köşe kapmaca oynamıyoruz.
    Aracın başına bir şey gelirse her taraf kameralı.
    Her taraf yeşillik. Çocuklarım toprak ve yeşillik içerisinde oynayabiliyor. Mahalle arasında olsalardı belki toprak bile göremeyeceklerdi. Her yer beton, kaldırım ve asfalt.
    Sitede çocuklar için parklar, futbol ve basketbol sahası vs. alanları var. İstedikleri saatte çıkıp eğlenebiliyorlar.
    Sitede besleğimiz hayvanlar. Kedi , kuş hatta kirpi bile var. Hepsinin yuvası barınağı var. Çocuklar için iyi oluyor.
    1 km yürüyüş alanı var. Spor aletleri vs var. İsteyen yürüyüşünü koşusunu vs. yapabiliyor. Mesela eşim akşam arkadaşlarıyla buluşup yürüyüş yapabiliyor. İstedikleri saatte. Bu gece 12 bile olabilir.
    Mahalle arasında akşam saat 9 dan sonra bir bayan grubu çıkıp yürüyüş yapabilir mi?
    Bisiklet yolu var. Çocuğum bu yolda güvenli şekilde arkadaşlarıyla bisiklet sürüp paten kayabiliyor. Mahalle arasına sal bakalım çocuğu 2. gün üzerinden kamyon geçer.
    Sitede çardaklar var. Çık sabah ailenle kahvaltı yap. Çocukların doğumgününü yap.
    Mahalle arasında otururken balkonda sigara içmeye çıktığımda karşı camdaki teyze gözlerini diker dikizlerdi. Rahatsız olurdum.
    Şimdi balkonumda eşimle karşılıklı biramızı yudumlayabiliyoruz. Hiçbir balkon birbirini görmüyor çünkü.
    Güvenliğimiz var. Sitenin 2 giriş çıkışı var. Her kapıda 2 güvenlik. 2 tanede sürekli site içerisinde geziyor.
    Dışarıdan biri geldiğinde ilgili daireye telefon açıp bilgi veriliyor. Pizzacısı bile gelse siparişiniz var mıydı diye soruluyor. Onay verirseniz içeri girebiliyor.
    Site içerisinde sürekli gezen güvenlikler aracın camını açık unutsan bile telefon açıp haber veriyor. 2-3 kez unutmuşluğum var
    Kapıcımız var. Her gün düzenli blok temizliğini yapar çöpleri vs. alır.
    Sitenin tesistçısı, elektirikçisi vs. hizmetleri var daha uygun fiyata. Arıyorsun yönetimi su tesisatım arıza yaptı diye. Anlaşmalı ustayı gönderiyor piyasanın yarı fiyatına işini görüyor.
    Sitenin içinde Milli Eğitime bağlı ana okulu var. Çocoğunu 3-6 yaş arası gönderebiliyorsun. Hemde yürüme mesafende ve güvende.
    Elektirikler kesildiğinde jeneratörümüz var. Mahalle apartmanındakiler gibi karanlıkta kalıp mum yakmıyoruz. Her daire ve site içi alan aydınlanıyor.

    10 sayfa yazardım ama aklıma gelen bunlar. Bu yazdıklarım büyükşehirde yaşayanlar için tabi. Ülkemizde 5 milyon mülteci varken kimse bu saatten sonra beni mahalle arasında oturtamaz.
    Bu yazdığım olanaklara 180 lira aidat vererek yararlanıyorum. Bir nevi ailemi ve malımı mülkümü sigortalatmış oluyorum.
    180 liraya mahalle arasında oturup aracını güvenlik altına alamazsın. Bir otoparka aylık aracımı bırakayım güvenli olsun dersen 180 liraya yapamazsın.
    Butun bu hizmet ayda 180 TL mi?

    Inanilmaz ucuz sok oldum

  3. COVID-19 senaryosu nasıl hazırlandı?

    https://www.milligazete.com.tr/makal...sil-hazirlandi

    Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 12 Mart 2020 tarihinde COVID-19’un pandemik (salgın) hastalık olduğunu ilan etti. Ancak salgın hastalık halinde enfeksiyon sonucu ölümlerin % 12’den fazla olması beklenir. Bu Avrupa’da % 0,4 civarında, İtalya ise istisna (% 6). Çin’de ise Mart başında % 3 civarında iken oldukça düştü. Akla şu soru geliyor; hastalığın pandemik olmasına kim karar verdi? WHO, muhtemelen emirleri yukarıdan alıyor, sanmayın Trump’tan, dünyayı nüfusu azaltarak kontrol etmek isteyen tek dünya düzeni kastından. Bu karar, yıllardır hazırlanıyordu ve Ocak 2020’de Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) kapalı kapılar ardında şekillendi. Bu kapıların arkasında Bill Gates, Aşı Geliştiren Eczacılar Birliği (GAVI), Rockefellers, Rothschilds ve diğerleri vardı. Bill Gates zaten yıllardır on yılda on milyon insanı öldürecek bir virüsün duyurusunu sözde insanlığı uyarmak adına yıllardır yapıyordu. Karar, ID2020 gündemini uygulamaktı.

    WHO’nun kararından sonra diğer adıma geçildi; polis ve/veya asker gözetiminde aşı üretimi için baskı yapılması. Bunu reddedenler cezalandırılacaktı. Bu zorlama aşı, büyük ilaç, oyunun aracı idi; bu kokteylin içine ne konacağına onlar karar vermişti, belki yavaş ölüm ya da birkaç yıl sürecek başka bir süreç. Bu aşı belki gelecek nesilleri de vuracak, beyinlere zarar verecek, kadınların doğurganlığını önleyecek ama amaç nüfusu azaltmak. Belki birkaç yılda daha bu virüsün nerden geldiğini bilemeyeceğiz ama bu virüsü üretebilecek seviyede teknolojiye sahip biyo-savaş laboratuvarları sadece ABD, İngiltere, İsrail, Kanada ve Avustralya’da var.

    Totaliter bir dünya devleti peşinde olanlar ID2020 Gündemi kapsamında planlarını uyguluyorlar. Küresel finans hegemonyasının zorlama aşı, nüfus azaltması ve herkesin topyekûn dijital kontrolü ile uyguladığı ID2020, tek dünya devletine giden yolda önemli bir dönüm noktasıdır. Kamu ve özel şirketlerinin ittifakı olarak bilinen ID2020 içinde BM ajanslar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları da var. Bu aslında genel aşı kullanımı için bir dijital kimlik tanıma programı. Bu program sözde doğumundan itibaren hem doğum hem de tüm aşıların kaydedildiği biyo-metrik ağ ile dijital kimlik oluşturuyor. GAVI, kendi web sayfasında herkes için bağışıklık oluşturmak üzere kamu ve özel sektör ortaklığı olduğunu söylüyor. WHO tarafından desteklenen GAVI, gerçekte ilaç endüstrisinin devlerinin arkasında olduğu bir manivela.

  4. Haftasonu bu kitabı okuyun, online ücretsiz.

    KÖLELER VE EFENDİLER
    https://www.hamzayardimcioglu.com/20...-ve-efendiler/

  5. Bill Gates insan vücudu üzerinden dalgalarla ve hareketle üretilen kripto para patentini aldı. İnsan vücuduna mikroçip takma konusu artık komplo teorisi değil. Gerçek.

    WO2020060606 - CRYPTOCURRENCY SYSTEM USING BODY ACTIVITY DATA

    https://patentscope.wipo.int/search/...&tab=PCTBIBLIO


     Alıntı Originally Posted by sadecegrafik Yazıyı Oku
    COVID-19 senaryosu nasıl hazırlandı?

    https://www.milligazete.com.tr/makal...sil-hazirlandi

    Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 12 Mart 2020 tarihinde COVID-19’un pandemik (salgın) hastalık olduğunu ilan etti. Ancak salgın hastalık halinde enfeksiyon sonucu ölümlerin % 12’den fazla olması beklenir. Bu Avrupa’da % 0,4 civarında, İtalya ise istisna (% 6). Çin’de ise Mart başında % 3 civarında iken oldukça düştü. Akla şu soru geliyor; hastalığın pandemik olmasına kim karar verdi? WHO, muhtemelen emirleri yukarıdan alıyor, sanmayın Trump’tan, dünyayı nüfusu azaltarak kontrol etmek isteyen tek dünya düzeni kastından. Bu karar, yıllardır hazırlanıyordu ve Ocak 2020’de Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) kapalı kapılar ardında şekillendi. Bu kapıların arkasında Bill Gates, Aşı Geliştiren Eczacılar Birliği (GAVI), Rockefellers, Rothschilds ve diğerleri vardı. Bill Gates zaten yıllardır on yılda on milyon insanı öldürecek bir virüsün duyurusunu sözde insanlığı uyarmak adına yıllardır yapıyordu. Karar, ID2020 gündemini uygulamaktı.

    WHO’nun kararından sonra diğer adıma geçildi; polis ve/veya asker gözetiminde aşı üretimi için baskı yapılması. Bunu reddedenler cezalandırılacaktı. Bu zorlama aşı, büyük ilaç, oyunun aracı idi; bu kokteylin içine ne konacağına onlar karar vermişti, belki yavaş ölüm ya da birkaç yıl sürecek başka bir süreç. Bu aşı belki gelecek nesilleri de vuracak, beyinlere zarar verecek, kadınların doğurganlığını önleyecek ama amaç nüfusu azaltmak. Belki birkaç yılda daha bu virüsün nerden geldiğini bilemeyeceğiz ama bu virüsü üretebilecek seviyede teknolojiye sahip biyo-savaş laboratuvarları sadece ABD, İngiltere, İsrail, Kanada ve Avustralya’da var.

    Totaliter bir dünya devleti peşinde olanlar ID2020 Gündemi kapsamında planlarını uyguluyorlar. Küresel finans hegemonyasının zorlama aşı, nüfus azaltması ve herkesin topyekûn dijital kontrolü ile uyguladığı ID2020, tek dünya devletine giden yolda önemli bir dönüm noktasıdır. Kamu ve özel şirketlerinin ittifakı olarak bilinen ID2020 içinde BM ajanslar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları da var. Bu aslında genel aşı kullanımı için bir dijital kimlik tanıma programı. Bu program sözde doğumundan itibaren hem doğum hem de tüm aşıların kaydedildiği biyo-metrik ağ ile dijital kimlik oluşturuyor. GAVI, kendi web sayfasında herkes için bağışıklık oluşturmak üzere kamu ve özel sektör ortaklığı olduğunu söylüyor. WHO tarafından desteklenen GAVI, gerçekte ilaç endüstrisinin devlerinin arkasında olduğu bir manivela.

  6. #6
     Alıntı Originally Posted by djoz Yazıyı Oku
    Ben her zaman mahalle aralarındaki az katlı, az komşulu, ve düşük aidatlı evleri savunmuşumdur.

    "Aaa güvenliksiz olur mu hiç, kapıcısız da hayatta olmaz, yirminci kata da asansörsüz çıkacak değilim, düzenli olarak bakımı yapılan yeşil alanları da olsun" gibi isteklerin her biri ayrı bir masraftır.

    Büyük krizlerde işsiz ve gelirsiz kalabiliriz, fakat bu yerlerin aidatı bize borç olarak işlemeye devam eder.
    Velhasıl şu anda da birçok kişinin geliri azaldı veya sıfıra indi.
    İşleri bozulunca kapıcı kadar bile para kazanamayan insanlar, o kapıcının veya güvenliğin parasını öderken eminim içleri cız edecek.

    Şu an 5 daireli minik bir apartmanda oturuyorum. Merdiven ışığı ve merdiven silici (ayda 20-30 TL) dışında masrafı yok.
    Kuru ekmeğe muhtaç kalırsak merdiven siliciden de vazgeçeriz olur biter.

    İstanbul Başakşehir TOKİ konutlarında oturuyorum . Oturduğum daire 67 M2 . Site aidatı 160 TL . Mayıs ayında gelecek zammı saymıyorum bile . TOKİ borcunu kapattım . Aidatı olmayan , temiz , nezih bir mahalle ortamından daire almak. Oturduğum yerden çok memnunum. Ancak 67 M2 Daireye bu kadar aidat çok değil mi ? Elit yerleri düşünemiyorum bile !

  7.  Alıntı Originally Posted by abc1980 Yazıyı Oku
    İstanbul Başakşehir TOKİ konutlarında oturuyorum . Oturduğum daire 67 M2 . Site aidatı 160 TL . Mayıs ayında gelecek zammı saymıyorum bile . TOKİ borcunu kapattım . Aidatı olmayan , temiz , nezih bir mahalle ortamından daire almak. Oturduğum yerden çok memnunum. Ancak 67 M2 Daireye bu kadar aidat çok değil mi ? Elit yerleri düşünemiyorum bile !
    ne hizmetler var bilmiyorum ama 160tl gayet ucuz. en dandirik apartmanda bile min 50tl artık sadece ortak elektrik ve merdiven temizliği.

  8.  Alıntı Originally Posted by finans_mt Yazıyı Oku
    ne hizmetler var bilmiyorum ama 160tl gayet ucuz. en dandirik apartmanda bile min 50tl artık sadece ortak elektrik ve merdiven temizliği.
    Dandik sitede oturuyorum.
    Ortak elektrik, merdiven temizligi ve bahce cimlerinin bicilmesi.3 kalem
    40 tl aidat.

Sayfa 381/902 İlkİlk ... 281331371379380381382383391431481881 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •